Translate

31 Ağustos 2019 Cumartesi

ALMANYA, BU İŞİN TADINI ÇOK KAÇIRIYORSUNUZ!

/Ek: FRANSA; GELECEKTE, ELÇİLİKLER İLE BAĞLANTILI EK BİNALARIN, ARAZİ STATÜSÜ, nasıl OLABİLİR? 
////
Geçen Cuma Günü, sabah erkenden kalkıp, bir göz doktoruna gittim.
Girişte, kimse yok!
Yan taraf girişe varıp, ana kapının, neden kapalı olduğunu sordum.
- Bugün, resmi tatil… dediler.
Nedenini sorunca, ‘30 Ağustos’ olduğunu söylediler!

Kendi vatanımda, bayramımı, tatilimi bana unutturdunuz. 

DİŞ KONUSUNDA, DEKANIN, DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİNİ, ALMANYA’DA BİTİRMESİNİ BİR GÜVENCE OLARAK Gördüğüm için de, daha rahat oraya varmıştım. Nihayetinde, o bir yönetici. Sizleri de, elçilik çalışanlarını da, bilgilendirdiğimi hatırlıyorum. BU İŞLER İLE UĞRAŞANLAR, ( o yıllarda, biraz emniyette bir birim ve daha sonraki yıllarda, başka konularda da müdahaleleri ortaya çıkan bazı Generallerdi.

15 Temmuz olayları sonrası, emniyetteki o birimin dağıtıldığını, dıştan biliyorum.
Generallerde, ya normal öldüler ya da başka şeyler oldu. Piyasada onlar da yok.)

DİŞLERİMİN, ANA SORUMLUSU SİZLERSİNİZ.
ŞİMDİ DE, GÖZLERİMLE UĞRAŞMAYINIZ.

BUNLAR, CİDDİ SAĞLIK ve GÜVENLİK SORUNLARIDIR.

İleri aşama da, Amerika’daki Almanlar ve Almanya’daki gerçek Almanlar ile bir araya gelip, sizlerin kimler olduğunuzu, ne amaçla ne yapmak istediğinizi, Türkiye’yi neden kendinizin olarak gördüğünüzü, onlara da açık açık soracağım.   Ve Türkiye’de örgütlenme mantığınızın temelini, onlar ile birlikte yıkacağız.

İyi Alman’a rastlar, iyi Alman bulur isek, Almanya elçiliğiniz ve ora ile bağlantılı, belki de çok kişinin, Türkiye’ye girişini yasaklayacağız.
Samimi, açık olarak söylüyoruz. Bizler, Türkiye Türkleri, Almanlar ile bu kadar iyiyiz ama sizin Dış İşleri Bakanlığındaki örgütlenmenizde, Almanya’nın geleceğini tehlikeye atıyor. BUNLAR; AÇIK KONUŞULARAK DÜZELTİLİR.

Türklerin, Milli Müslüman Ermeniler ile birlikteliklerine örnek, birisini anlatayım.
Kayseri’den ve iç güvenlikle ilgili bazı konulardan hiç haberim yoktur.
15 Temmuz olayları ile bağlantılı, bir arkadaşımız da, kaybettiklerimiz arasında imiş.  
Ben onu çok severdim. Güvenirdim.
Bu arkadaşımız, Fetullahçı değildi.  Bununla birlikte, o olayları yapan Generallerin, harcamak istedikleri birisi idi. Yeni Türk Ordusunda, sağlık politikasındaki ‘Koruyucu Hekimlik’ gibi bir sistem olsa, o arkadaşımız, o ortamlara, durumlara girmeden, sağlam olarak, bugün hayatta olurdu.

Şayet, Teyyare Fabrikasında, Saddam’a karşı füzeler yapsak, ya da o fabrika bana geçse, özel kalemimde, sağ kolum olurdu. 

Günü gelince, Türkiye Cumhuriyeti’nin, kuruluş dönemlerini, öncesi ile birlikte çok iyi bilen, Fransız ve İngilizlere; “Almanya, Türkiye’yi, neden kendisinin sanıyor?’ bunu soracağız.

Bunun cevabını alınca, Alman Dış İşleri Bakanlığından uzak tutulan Almanlar ile birlikte, ortak bir YENİ ZEMİN HAZIRLAYACAĞIZ. BU ZEMİN SAĞLAM OLACAK. Mevcut durumda, Almanlar, Türkleri, iş ile, atama - tayin ile, sağlık sorunlarında problemler yaratarak, Türkleri, terbiye etmeye, kendilerine bağlı  - bağımlı yapmaya mı çalışıyorlar? ALMANLAR BÜYÜK MİLLETTİR. BU YÖNTEM, ALMAN’A UYMAZ!
…..
Kayseri’deki o yakın arkadaşım, o dönem var olan bir sıkıntımda, Mersin – Erdemli’de, tatilini yarıda kesip, Kayseri’ye geldi. O sıkıntımı çözüp, tekrar Erdemli’ye döndü. Aynı zamanda Hukuk Fakültesi mezunu olduğu için, çoğu konuyu, iyi bilirdi.
Tayin atama sıkıntım olunca,  Kayseri, kapalı etnik kimlik Ermenilerinden, en etkililerinden birisi ile görüşmeler yapıp, iş düzenimi – aile düzenimi kurmam için,  yardımcı olmaya çalıştı. Elinden gelen her şeyi yaptı.

Bizlerin, Müslüman Ermeni, diş ve göz doktorlarımız da iyidirler.
Ama bunların; Politikacı, Polis ve General etkilerini çözme güçleri, o yıllarda yoktu.
Şimdi, çok şey normale dönüyor.

…..
Almanya’nın, tapusuz arazi işgallerinde, en faal ülke olduğu da biliniyor.
Ermenilerden bu işi iyi öğrendiler. Rusya ve Türk – Rus ülkelerinde de, gem’i azıya alıp, tırısa kalkmış gidiyorlardı.
Amerikan – Rus sistemi gelince, Almanları da çok tahrik eden, kolay yoldan servet yapmak yolu da kapandı.  Yap – İşlet – Devret modelinin de, suyu çıktı. Türkiye, normalleştikçe, Almanya’nın Türkiye’deki KADROLARI DA, İSTER – İSTEMEZ DEĞİŞİYOR. Sağlık sistemi ile, ya da sağlık konularını, ikna metodu olarak kullanmak isteyenlerin de suları ısındı!

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nin öngördüğü 3 senenin, bir yılı geride kalmış.
Almanya: Dişimi – gözümü yaptırıp, evlenecek Rus kızına bakar hale gelebileyim.
Önümüzdeki 2 yıl, yukarıdaki örnekte olduğu gibi, çok üzülüp, ağlayacağım olayları izlemeden, onlardan haberdar olmadan, daha sonrası için, somut projeler ile uğraşıp, kenarda olmak istiyorum.

Bu kadar.

31.08.2019 12:39
------------------------

Ek: FRANSA; GELECEKTE, ELÇİLİKLER İLE BAĞLANTILI EK BİNALARIN, ARAZİ STATÜSÜ, nasıl OLABİLİR?

Yıllar önce, ANAP Genel Merkez binası yan arkasında, bahçeli bir yer gördüm.
Burası nedir? Diye sorunca, Almanya’nın Misafirhanesi dediler.
O bölge, kaçak yapı bölgesi idi.
Buna benzer, Almanya’nın çok yeri varmış.
Bazı marka otellerin de, başka isimlerle, Almanların olduğu.

Elçilik binalarının özel statüleri vardır.
Buraların ise, - sanıyorum – tam bir dokümanları yoktur. Ve o binalar yıkılacak ya da geçici, süreli, kullanım amaç tanımlı, yıkılana kadar, o ülkeye kiraya belki verilecektir. Ya da, tahliye edecekler.

(Ara not: Bir önemli yenilik: Belediyelerde,  İNŞAAT RUHSATI alınırken, TAPU BELGESİ’NİN de istenmesi.
Şu anda, sahte tapulu bölgelerinde tespit edildiği dikkate alınırsa, güncel tarihli, yeni Tapu Belgesi sunulmadan, ( köyler ve küçük nahiyeler hariç) belediyelerin iNŞAAT RUHSATI veremeyecekleri.
Tapusuz alana yapılan her inşaatın, hemen “kaçak yapı” olarak yıkılacağına yönelik bir düzenleme.
Ülke Güvenliği ve Milli Güvenlik ile direk bağlantılı bir konu olduğu için de, tapusu iptal edilen, alan, bölge, arazi, arsa ile ilgili, tapu temini için, dava açılamayacak.
Mağduriyet önleme de, Geçici – süreli kullanım, ‘Kira Sözleşme’ talebi için, mahkemeye başvurulabilecek. )

Yeni imar düzenlemelerinde ise, elçilik dışı binaların yer ve konumları, Amerikan – Türk - Ruslardan oluşacak, İmar Komitesi’nin kararına bağlı olacaktır.
Onlardan özel izin ve tanım alınmadan, yeni dış ofis olmayacaktır.
Bu komitenin onayından geçmiş arsanın, Maliye Bakanlığı, ilgili birimi ile yapılacak  “kira sözleşmesi”, belediyeye verilerek, o alana, inşaat yapım izni alınabilecek. Burada, inşaat ruhsatı için, tapu sunumuna gerek yoktur.

Dünya Güvenli Bölgesi ülkeleri için ise, 7 ülkeye özel, bazı ortak kolaylıklar sağlanabilir.
ALMANYA’NIN da bu kapsamda olduğu BU DURUMDA, UYGUN YERLERDEKİ, KULLANIM AMAÇ TANIMLI,  ARAZİ – ARSA KİRALAMALARI NASIL OLMALIDIR?

Belki de, dış lojman ya da Kültür Merkezi olarak, bir yer beğenilir ise, arsa tapusu verilmeden, KULLANIM AMAÇ TANIMLI, Almanya ya da diğer bir başka dost ülkeye, nasıl güvenceli kiraya verilebilecektir?

“Kara Deniz Üçlüsü + ABD”. Ülkelerinde ise, ayrı bir statü olabilir.
Bizim bahsettiğimiz ve çözüm aradığımız model, Kara Deniz üçlüsü ülkeler dışında, başka ülkeler içindir.

Fransa’da bu durum nedir? Başka ülkelerdeki sistemler hakkında, bir bilgi toplamaya ihtiyaç olur ise,  bunu bulmanın ön hazırlık notlarıdır.

Günü gelince, bu konuyu, konuşup – görüşme dilekleri ile…
.
31.08.2019 18:09
.
Eski dönem adamları anlatırlardı.
Çok kötülüklerin anası; arazi ve kadın meselesidir.
Buna benzer sözler, Türklere unutturuldu.
Geçen aylarda, ‘Türkçe deyimler ve Atasözleri’ diye bir kitapçık almıştım. O kitapçığa bir göz atınca, başkalarına da tavsiye etmekle, büyük hata ettiğimi anladım.
Gelecekte, aşağıdaki gençler, bu konularda ortak çalışmalar yapacaklar.
---
Türkmenistan’da, ‘i’ harfi yerine ‘y’ yazıyorlar! Vb.
Ukrayna, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan, Moğolistan, Çin – Uygur Bölgesi Türklerinden, daha önce kendi ülkelerinde, dil ve edebiyat alanında üniversite bitirmiş olanlardan, yeni gençlerin, Ankara – Türk Dil Kurumunda, sözleşmeli olarak göreve başlatılmaları.
Toplam 7 – 10 ya da 15 kişi.

BU gençler, kendi ülkelerinde üniversite bitirmiş olmalarına rağmen, Ankara – Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesine, regular, birinci sınıftan, öğrenci olarak başlamaları.
Yer yakın, ders dışı saatlerde ve nöbetleşerek hafta sonları, Türk Dil Kurumunda, iş saatlerinde bulunmaları.
İKİ – ÜÇ YIL SONRA, BUNLAR İLE BİR SOHBET EDEREK, ONLARI DİNLEYEREK, ORTAK BİR TÜRKÇEYE NASIL GİDİLEBİLİR?  Konusunu, üç yıl sonra gündeme alalım mı?

İsterler ise, bu kişilerden, bir tanesi, etnik olarak Rus ve bir diğeri de, etnik olarak Çin olabilir. 
Bu fakülteyi de bitirince, liselerde öğretmen olma şansları var.  Veya yeterli olanlar, o fakültede öğretim üyesi olarak kalabilirler.

31.08.2019 23:28
.

Hiç yorum yok:

Katkıda bulunanlar

Share it