Translate

4 Eylül 2019 Çarşamba

TÜRKMEN ve RUS GENÇLERİNE, ALKOLLÜ İÇKİLER KONUSUNDA TAVSİYELER…



UYARI: Bu yazı, okunduktan sonra, kendi arkadaş çevrenizde bile tartışılmayacaktır. Okuyup, geçeceksiniz. Değerlendirmeyi kendi kendinize, yıllar sonra bir kez daha okuyarak yapacaksınız. Yazılanlar, bireysel deneyim ve gözlemlerim sonucu, benim vardığım sonuçlardır.

Kutsal kitaplara göre; insan canı ve vücudu, kendisine emanettir.
Birey; bedenini, aklını, bilgisini, iyi işlerde kullanmak ile yükümlüdür.
Ve sağlığını, aklını korumak; vatanını, eşini, çocuklarını, evini, geniş anlamda insanlığı korumak kadar önemlidir. Sağlığınızı ve aklınızı korumak durumundasınız.  

Ben şu anda, bu satırları yazar iken, sigara içiyorum.
Ve bu beni rahatlatıyor. Bilinçaltımda ise, evlenince, günlük sigara içim sayımı çok azaltma gerek ve zorunluluğunu düşünüyor ve gereğini yapmayı diliyorum. 

Alkol, içimden kısa süre sonra kan’a karışıyor. Bedeninizi biraz rahatlatıyor.
Biraz fazla alınınca da, bilinç kaybı yaratıyor. Ne yaptığınızı bilemez hale geliyorsunuz.
Uzun dönemli çok alkol kullanınca da, vücudun nikotin ihtiyacı gibi, kan da, sıvı alkole ihtiyaç duyuyor. Ondan sonra alkolik oluyorsunuz.

Ortaokul son sınıf ya da lise birinci sınıf olabilir.
Kayseri’de, bir akşam, ev düğün davetine gitmiştim. Yanımda, benden büyük, çocukluk arkadaşım da var. Bizleri, ana davetli masasına oturttular. Yemek servisi var. Yemek yanında da, Türk Rakısının orijinali olabilir! Bir köyde, ev yapımı ‘Boğma Rakı’ var.
Yanımdaki arkadaşım, “İmam-Hatip Okulu” öğrencisi idi. O yıllarda, Müslüman Ermeni olduğunu bilmiyorum. Türkmen sanıyorum. Düğüne gittiğimiz evdeki insanları iyi tanırım ama onları da, Alevi – Türkmen olarak biliyorum. Hâlbuki onlarda Ermeni imişler. Türkmen’in Alevisi olmazmış!

Önüme konan, rakı bardağından, bir yudum, rakı içtim. Ev yapımı, rakı’nın tadı, lezzeti çok iyi ve içimi çok kolay. Yemek süresince, iki – üç bardak rakıyı, çok kolay içtim. Hiçbir şey olmuyor. Güzel sohbetlerin bitimine yakın, oyun oynanan odaya geçmek için, yemek masasından kalkınca,  öyle bir baş dönmesi ile sarsıldım ki, hemen, sandalye ye geri oturdum. Birlikte gittiğimiz, yanımdaki arkadaş, kebap ve mezeler yedi ve teşekkür edip, içki almamıştı. O sağlam. Ona durumu aktardım. Bir an önce, oradan ayrılmamız gerektiğini de söylediğimi hatırlıyorum. Ayağa kalkınca, başım dönüyor.   

Dışarı çıkmışız ki, yağmur yağıyor. Su birikintilerinde, yüzmeye çalışmışım. Detayları hatırlamıyorum.
Acaba, Türk Rakısı, gerçekte Ermeni içkisi midir? Zaman zaman bunu hep düşünmüşümdür. Aynı aile, şarapta yapıyordu.

Erken yaşlarda, yeterli deneyim ve bilgi sahibi olmadan, dışarıda içki içme ortam ve durumu olur ise,  yanınızda da, güvendiğiniz, içki içmeyen bir arkadaşınız yok ise, siz de; alkollü içki içmeyiniz.

Türk Rakısı, Rus Votkası gibi, insanı aniden çarpıyor. ve içimleri zordur. Her ikisin de de, iki bardaktan fazla almamak gerekiyor.

Bir toplantıda, yemekte, kokteylde, şarap ya da içimi daha rahat içkilerden servis var ise,  onlarda da, iki bardaktan fazla, içki almayınız.
Bazı kutlamalardaki Şampanyalar, alkollü içki içmeyenler tarafından da, rahatlıkla bir bardak alınıp-içilebilir. Gazozun biraz farklı tadındadır. Bilgi ve bilinç kaybına neden olmaz. Bireyi de sarhoş etmez.

Sarhoş iken, Kiliseye gidilmez. Sarhoş iken, namaz da kılınmaz.

Türkler, bu konuyu şöyle çözüyorlar: Akşam yemeğinde,  birkaç bardak, rakı – şarap içmiş olabilirsiniz. Ya da kız arkadaşınız, eşiniz ile, çok seyrek, bir akşam baş başa yemek yer iken, hafif alkolde alabilirsiniz.

Sabah uyanınca, alkolün etkisi geçiyor. Duş almak gerekiyor. Duş alınca, kalan uyuşuklukta tamamen bitiyor. İsteyen, sabah namazını bu şartlar da kılabiliyor. 
Hafif alkol de olsa, uyumak, uyandıktan sonra da duş almak zorunluluğu vardır.

Günümüzde insanlar eğitimlidirler.
Alkolün, ne olup – olmadığını herkes bilir.  
Bu konuda bile, dini boyutta tartışma yaratanlar, kişilik, sosyal bozukluğu olan, kötü niyetli insanlardır. Onları hiç dinlemeyiniz. Hiç tepki vermeyiniz. Karşı görüş sunmayınız. Konuşmayınız.

En önemli toplantılarda, en önemli yemeklerde, alkollü içki servisi yerine, meyve suyu, soda talep edenler, o yemekte, o toplantıda, alkol almamış olurlar. Bu durum, ne bir eksiklik ve ne de bir fazlalıktır. Bu bir tercihtir. 

Bekâr iseniz, evinize gelenlere de, hafif bir içki ikram edecek iseniz, bir kez söyleyiniz. Bu konuda, zorlama ısrarlardan kaçınınız. İkramınız da iki bardağı geçmesin.

Bir başka anlatım ile, alkollü içkilerin, alışkanlık yaratacak oranda, düzenli – sürekli kullanımı kötüdür. Size, ailenize, çevrenize zarar verir.

Çok seyrek, ortam olunca, eviniz de de olsa, hanıma rezil olmamak için, üst sınır, iki bardak yeterli olmalıdır. Bunu geçmeyiniz.
.
4.09.2019 11:06
.

Ek not: Kurban kesilip, dua edilen bir açılış ve toplantı da da, bana göre; şampanya bile içilmez. Yakışan yapılmalıdır. Her şeyin bir yeri vardır.  

4.09.2019 11:53
.

Yan sutun notu:

MİLLİ EĞİTİM BAKANIMIZIN DİKKATLERİNE, 

Biraz önce, bahçedeki masada, ilkokul çağında bir çocuğun, bir kitabını gördüm. 
“NİL HANIMIN, MUMYA YAPMA ÖĞRETİSİ”
Kısa bir göz atınca, resimli, çok farklı bir kitap!
BUNLAR ÖZEL AMAÇLI OLABİLİRLER Mİ? 
Bir inceletmeniz dileği
(çocuk masaya gelince, hemen bıraktım. Aldı ve gitti. 
Kitap hakkında hiç fikrim yoktur.) 
….
Bakanlığın, bu tür yayınları takip eden, Talim Terbiye Kurulu vardı. 
Kitap tavsiyeleri olurdu. Yasaklanan kitaplar da.
O sistem yeniden bir ele alınıp, günümüz uygun şekle dönüştürülebilir mi? 

Bilgilerinize, 
Saygılarımla.
4.09.2019 14:30
.

Hiç yorum yok:

Katkıda bulunanlar

Share it