Genel konulara bakış – görüş dönemim bitmiştir.
Şimdi, başka özel konularıma geçmeden önce, ana konular dışında,
tali konular da bazı önerilerim olabilir. Bu da onlardan birisidir. Bu konuyu,
geçmişte Rusya’ya önermiştim. Onlarda bir ön çalışma var ise, Ruslardan
alınabilir.
Almanya’nın buna ihtiyacı yok. Fransa’yı tam bilmiyorum. İngilizler ile de ortak bir çalışma yapılabilir.
Kısaca: ABD, Rusya, İngiltere, Türkiye, Yunanistan. Beş ülke, kendi
ülkeleri memur gelir sistemleri de dikkate alınarak, küçük farklar ile aynı,
ortak modeli kurup, geliştirebilirler.
Çok kısa özet: ABD nin, mevcut personel ücretlendirme sistemi
aynen devam ediyor. Siyasal iktidar ya da hükümetin genel ücret politikası dışında,
o kurum çalışanlarının kendi aralarında, bir ekonomik destek – dayanışma sistemidir.
KURUM ÇALIŞANLARI, EKONOMİK YARDIMLAŞMA SİSTEMİ.
Bu sistemin somut model örneği, Türkiye Merkez Bankası çalışanları, Ziraat Bankası çalışanları, Türkiye Radyo – TV
Kurumu (TRT) Çalışanları, Yardımlaşma Sandığı.
Bu bankalar ve TRT, devlet kuruluşlarıdır.
Kısaca, bu çalışanların hepsi Devlet Memurudurlar.
Başlangıçta, herkesten, , bir fonda, aylık, yıllık gelirinden, örneğin
% 1 kesinti yapılarak, bir fon oluşturuluyor. BU FONUN (Paranın) KULLANIŞ
SİSTEMİ, açık tüzük – yönetmelik ile belirleniyor. FON YÖNETİCİLERİ, seçim ile
gelmiyorlar. Kurum amirlerinden birisi, Personel Müdür yardımcısı, o kurumun
muhasebe bölümünden 3-5 kişi, görevlendirme ile, yönetmeliğe uygun talepleri
karşılayan bir sistemi çalıştırıyorlar.
Kuruluş sonrası, yeni dönem ücretler – maaş belirlenirken, örneğin
% 3 ‘te, bu yardımlaşma kurumuna kesinti zammı yapılıyor. Kısaca, fondaki para miktarı çok artıyor.
HERKESE EŞİT; evlenirken, çocuğunuz olunca, acil – nakit bir paraya ihtiyacınız
olunca, o gün vezneden borç para alıyorsunuz. Masrafsız - Faizsiz, ay sonu maaşınızdan kesiliyor. Bir araba alacaksınız, peşin para alınca çok
indirim var. Yardımlaşma Sandığına borçlanıp, aylık gelirinize uygun, az
taksitle, masrafsız, faizsiz araba sahibi oluyorsunuz.
Daha ileri aşaması, az miktar ama, emeklilik destek geliriniz de
oluşuyor.
Başka destekler ile, ev sahibi olma sansınız da artıyor.
SON YILLARDA BOZULMALAR OLABİLİR.
Başlangıçtaki amaç, tanımlar, uygulamalar örnek alınır ise, basit
bir sistemin, kurum çalışanlarına büyük yardımları oluyor.
---------------
TÜRK MİLLETİ, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNE
MİNNETARDIR.
1983 ‘ten bu yana, tanımlayamadığımız,
devlet – millet düşmanı bir canavarın, somut örneklenerek, anlaşılmasına fırsat
verdi.
Hem de; bu günler de, bu şartlarda…
Amerikan Milleti, Cesurdur. Amerikan
Milleti, Dürüsttür.
İstanbul – İzmir Otoyolu.
Bilinen nedenlerle, güncel konuları ve
haberleri takip etmiyorum.
Geçen günlerde, CNN – TÜRK Radyosunda, konu
anlatımı ve eleştiri mükemmeldi. Sanki Amerikan kaleminden çıkmıştı.
Rakamlar tam doğru olmayabilir. Orijinal
metin, CNN – TÜRK Radyosundan alınabilir.
Bu yol, 5 milyar dolara ihale ediliyor.
Yap, işlet, devret modeli olabilir.
Bu kadar lüks bir yola, Türkiye’nin
ihtiyacı yoktur.
Bunun için, dış borç yükümlülüğü alma
hak ve yetkisi, hükümetin olamaz.
Bu maliyetin, üç te birine, (1/3), Türk –
Amerikan – Rus Halk İşletmeciliği, Karayolları yapım bölümü, bu yolu yapabilirlerdi.
İŞ MAKİNELERİ DE, AMERİKAN ve RUS malı olurdu.
Sadece, Türk Halk İşletmeciliği, Amerikan
ve Rus, birey teknik personellerini iş ortağı yaparak, 1/5 maliyet le, güncel, ihtiyacımız olan, temel
ihtiyacı iyi karşılayan, bu yolu yapabilirlerdi.
BU YÖNTEMLE, ESKİ devlet kurumu,
Ulaştırma Bakanlığı, KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü
de, Türk Halk İşletmeciliğine dönüştürülür, başka yollar için, iş makineleri
hazır olurdu. Elde bir sürü iş makinesi
kalır, onlar da, ihtiyaç olan başka yol yapımlarında kullanılırdı. Tecrübeli personel
birikimi, bu milletin olurdu.
İstanbul’dan İzmir’e gider iken, 500
lira, yol ve köprü ücreti alınacakmış.
Eski yolda, 300 liralık yakıt ile, İzmir’e
gidiliyor.
Eski yol kullanılır, o yoldan geçen az
olur ise, gelecek nesiller, hazineden dış borç ödeyeceklermiş!
…………………………………..
ABD İÇİN,
YAZIP – YAZMAMAYI, UZUN DÖNEMDİR DÜŞÜNDÜĞÜM BİR KONU.
Bu
konunun uzmanı değilim. Ben de ki yüzeysel bilgi şöyledir:
ABD de,
saat ücretinde, ilk ciddi düzenlemeyi, John F. Kenedy yapar.
Hatırladığım
kadarı ile, bir saat çalışma ücreti, asgari 4.50 dolardı.
O
yıllardan sonra, Barack Obama Hükümeti, ilk defa, % 100 civarı bir artış yaptı.
Ben de kutlamıştım.
Daha
sonra, asgari saat ücretinde, OBAMA Hükümeti, üçüncü bir artış yaptı.
BU ARTIŞ
ORANINI, AMERİKAN HALKININ GEÇİM YÜKÜNE, AMERİKAN EKONOMİSİNE DIŞ GÜÇ OYUNU
OLARAK ALGILAMIŞTIM. Belki, ben yanılıyorumdur.
İşin
gerçek boyutunun, etki boyutunun anlaşılması için, Arzu edilir ise, pratik talep:
ABD
Başkan Yardımcısı Mike PENCE, kendi yakın tanıdıkları, ABD nin çeşitli
eyaletlerinden, küçük işletme sahip ve yöneticileri, çok öğrenci çalıştıran üniversitelerde,
rektör ve muhasebe müdürleri, buna benzer bazı kurum ve kuruluşlardan gelecek
kişiler ile, yarım gün, bu konuda bir görüşme yapmaları.
Asgari
saat ücretinde, ikinci artışın, kurum – kuruluş muhasebesi ve çalışanlar da, -
UYGULAMADA - ne tür etkileri oluştu. Samimi bir sohbet.
Benim tam
bilemediğim bir konudur. Belki, üçüncü artış geri alınabilir!
9.08.2019 12:44
……………..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder