////
Geçen
Cuma Günü, sabah erkenden kalkıp, bir göz doktoruna gittim.
Girişte,
kimse yok!
Yan taraf
girişe varıp, ana kapının, neden kapalı olduğunu sordum.
- Bugün,
resmi tatil… dediler.
Nedenini
sorunca, ‘30 Ağustos’ olduğunu söylediler!
Kendi
vatanımda, bayramımı, tatilimi bana unutturdunuz.
DİŞ
KONUSUNDA, DEKANIN, DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİNİ, ALMANYA’DA BİTİRMESİNİ BİR
GÜVENCE OLARAK Gördüğüm için de, daha rahat oraya varmıştım. Nihayetinde, o bir
yönetici. Sizleri de, elçilik çalışanlarını da, bilgilendirdiğimi hatırlıyorum.
BU İŞLER İLE UĞRAŞANLAR, ( o yıllarda, biraz emniyette bir birim ve daha
sonraki yıllarda, başka konularda da müdahaleleri ortaya çıkan bazı
Generallerdi.
15 Temmuz
olayları sonrası, emniyetteki o birimin dağıtıldığını, dıştan biliyorum.
Generallerde,
ya normal öldüler ya da başka şeyler oldu. Piyasada onlar da yok.)
DİŞLERİMİN,
ANA SORUMLUSU SİZLERSİNİZ.
ŞİMDİ DE,
GÖZLERİMLE UĞRAŞMAYINIZ.
BUNLAR,
CİDDİ SAĞLIK ve GÜVENLİK SORUNLARIDIR.
İleri
aşama da, Amerika’daki Almanlar ve Almanya’daki gerçek Almanlar ile bir araya
gelip, sizlerin kimler olduğunuzu, ne amaçla ne yapmak istediğinizi, Türkiye’yi
neden kendinizin olarak gördüğünüzü, onlara da açık açık soracağım. Ve Türkiye’de örgütlenme mantığınızın
temelini, onlar ile birlikte yıkacağız.
İyi
Alman’a rastlar, iyi Alman bulur isek, Almanya elçiliğiniz ve ora ile
bağlantılı, belki de çok kişinin, Türkiye’ye girişini yasaklayacağız.
Samimi,
açık olarak söylüyoruz. Bizler, Türkiye Türkleri, Almanlar ile bu kadar iyiyiz
ama sizin Dış İşleri Bakanlığındaki örgütlenmenizde, Almanya’nın geleceğini
tehlikeye atıyor. BUNLAR; AÇIK KONUŞULARAK DÜZELTİLİR.
Türklerin,
Milli Müslüman Ermeniler ile birlikteliklerine örnek, birisini anlatayım.
Kayseri’den
ve iç güvenlikle ilgili bazı konulardan hiç haberim yoktur.
15 Temmuz
olayları ile bağlantılı, bir arkadaşımız da, kaybettiklerimiz arasında imiş.
Ben onu
çok severdim. Güvenirdim.
Bu
arkadaşımız, Fetullahçı değildi. Bununla
birlikte, o olayları yapan Generallerin, harcamak istedikleri birisi idi. Yeni
Türk Ordusunda, sağlık politikasındaki ‘Koruyucu Hekimlik’ gibi bir sistem
olsa, o arkadaşımız, o ortamlara, durumlara girmeden, sağlam olarak, bugün
hayatta olurdu.
Şayet,
Teyyare Fabrikasında, Saddam’a karşı füzeler yapsak, ya da o fabrika bana
geçse, özel kalemimde, sağ kolum olurdu.
Günü
gelince, Türkiye Cumhuriyeti’nin, kuruluş dönemlerini, öncesi ile birlikte çok
iyi bilen, Fransız ve İngilizlere; “Almanya, Türkiye’yi, neden kendisinin
sanıyor?’ bunu soracağız.
Bunun
cevabını alınca, Alman Dış İşleri Bakanlığından uzak tutulan Almanlar ile
birlikte, ortak bir YENİ ZEMİN HAZIRLAYACAĞIZ. BU ZEMİN SAĞLAM OLACAK. Mevcut
durumda, Almanlar, Türkleri, iş ile, atama - tayin ile, sağlık sorunlarında
problemler yaratarak, Türkleri, terbiye etmeye, kendilerine bağlı - bağımlı yapmaya mı çalışıyorlar? ALMANLAR
BÜYÜK MİLLETTİR. BU YÖNTEM, ALMAN’A UYMAZ!
…..
Kayseri’deki
o yakın arkadaşım, o dönem var olan bir sıkıntımda, Mersin – Erdemli’de,
tatilini yarıda kesip, Kayseri’ye geldi. O sıkıntımı çözüp, tekrar Erdemli’ye
döndü. Aynı zamanda Hukuk Fakültesi mezunu olduğu için, çoğu konuyu, iyi
bilirdi.
Tayin
atama sıkıntım olunca, Kayseri, kapalı
etnik kimlik Ermenilerinden, en etkililerinden birisi ile görüşmeler yapıp, iş
düzenimi – aile düzenimi kurmam için, yardımcı
olmaya çalıştı. Elinden gelen her şeyi yaptı.
Bizlerin,
Müslüman Ermeni, diş ve göz doktorlarımız da iyidirler.
Ama
bunların; Politikacı, Polis ve General etkilerini çözme güçleri, o yıllarda
yoktu.
Şimdi,
çok şey normale dönüyor.
…..
Almanya’nın,
tapusuz arazi işgallerinde, en faal ülke olduğu da biliniyor.
Ermenilerden
bu işi iyi öğrendiler. Rusya ve Türk – Rus ülkelerinde de, gem’i azıya alıp,
tırısa kalkmış gidiyorlardı.
Amerikan
– Rus sistemi gelince, Almanları da çok tahrik eden, kolay yoldan servet yapmak
yolu da kapandı. Yap – İşlet – Devret
modelinin de, suyu çıktı. Türkiye, normalleştikçe, Almanya’nın Türkiye’deki
KADROLARI DA, İSTER – İSTEMEZ DEĞİŞİYOR. Sağlık sistemi ile, ya da sağlık
konularını, ikna metodu olarak kullanmak isteyenlerin de suları ısındı!
Türkiye
Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nin öngördüğü 3 senenin, bir yılı geride kalmış.
Almanya:
Dişimi – gözümü yaptırıp, evlenecek Rus kızına bakar hale gelebileyim.
Önümüzdeki
2 yıl, yukarıdaki örnekte olduğu gibi, çok üzülüp, ağlayacağım olayları
izlemeden, onlardan haberdar olmadan, daha sonrası için, somut projeler ile
uğraşıp, kenarda olmak istiyorum.
Bu kadar.
31.08.2019
12:39
------------------------
Ek: FRANSA; GELECEKTE, ELÇİLİKLER İLE BAĞLANTILI
EK BİNALARIN, ARAZİ STATÜSÜ, nasıl OLABİLİR?
Yıllar önce, ANAP Genel Merkez binası yan
arkasında, bahçeli bir yer gördüm.
Burası nedir? Diye sorunca, Almanya’nın
Misafirhanesi dediler.
O bölge, kaçak yapı bölgesi idi.
Buna benzer, Almanya’nın çok yeri varmış.
Bazı marka otellerin de, başka isimlerle,
Almanların olduğu.
Elçilik binalarının özel statüleri
vardır.
Buraların ise, - sanıyorum – tam bir
dokümanları yoktur. Ve o binalar yıkılacak ya da geçici, süreli, kullanım amaç
tanımlı, yıkılana kadar, o ülkeye kiraya belki verilecektir. Ya da, tahliye
edecekler.
(Ara
not: Bir önemli yenilik: Belediyelerde,
İNŞAAT RUHSATI alınırken, TAPU BELGESİ’NİN de istenmesi.
Şu
anda, sahte tapulu bölgelerinde tespit edildiği dikkate alınırsa, güncel
tarihli, yeni Tapu Belgesi sunulmadan, ( köyler ve küçük nahiyeler hariç)
belediyelerin iNŞAAT RUHSATI veremeyecekleri.
Tapusuz
alana yapılan her inşaatın, hemen “kaçak yapı” olarak yıkılacağına yönelik bir
düzenleme.
Ülke
Güvenliği ve Milli Güvenlik ile direk bağlantılı bir konu olduğu için de,
tapusu iptal edilen, alan, bölge, arazi, arsa ile ilgili, tapu temini için,
dava açılamayacak.
Mağduriyet
önleme de, Geçici – süreli kullanım, ‘Kira Sözleşme’ talebi için, mahkemeye
başvurulabilecek. )
Yeni imar düzenlemelerinde ise, elçilik
dışı binaların yer ve konumları, Amerikan – Türk - Ruslardan oluşacak, İmar
Komitesi’nin kararına bağlı olacaktır.
Onlardan özel izin ve tanım alınmadan,
yeni dış ofis olmayacaktır.
Bu komitenin onayından geçmiş arsanın,
Maliye Bakanlığı, ilgili birimi ile yapılacak
“kira sözleşmesi”, belediyeye verilerek, o alana, inşaat yapım izni
alınabilecek. Burada, inşaat ruhsatı için, tapu sunumuna gerek yoktur.
Dünya Güvenli Bölgesi ülkeleri için ise,
7 ülkeye özel, bazı ortak kolaylıklar sağlanabilir.
ALMANYA’NIN da bu kapsamda olduğu BU
DURUMDA, UYGUN YERLERDEKİ, KULLANIM AMAÇ TANIMLI, ARAZİ – ARSA KİRALAMALARI NASIL OLMALIDIR?
Belki de, dış lojman ya da Kültür
Merkezi olarak, bir yer beğenilir ise, arsa tapusu verilmeden, KULLANIM AMAÇ
TANIMLI, Almanya ya da diğer bir başka dost ülkeye, nasıl güvenceli kiraya
verilebilecektir?
“Kara Deniz Üçlüsü + ABD”. Ülkelerinde
ise, ayrı bir statü olabilir.
Bizim bahsettiğimiz ve çözüm
aradığımız model, Kara Deniz üçlüsü ülkeler dışında, başka ülkeler içindir.
Fransa’da bu durum nedir? Başka
ülkelerdeki sistemler hakkında, bir bilgi toplamaya ihtiyaç olur ise, bunu bulmanın ön hazırlık notlarıdır.
Günü gelince, bu konuyu, konuşup –
görüşme dilekleri ile…
.
31.08.2019
18:09
.
Eski
dönem adamları anlatırlardı.
Çok
kötülüklerin anası; arazi ve kadın meselesidir.
Buna
benzer sözler, Türklere unutturuldu.
Geçen
aylarda, ‘Türkçe deyimler ve Atasözleri’ diye bir kitapçık almıştım. O
kitapçığa bir göz atınca, başkalarına da tavsiye etmekle, büyük hata ettiğimi
anladım.
Gelecekte,
aşağıdaki gençler, bu konularda ortak çalışmalar yapacaklar.
---
Türkmenistan’da,
‘i’ harfi yerine ‘y’ yazıyorlar! Vb.
Ukrayna,
Rusya, Kazakistan, Türkmenistan, Moğolistan, Çin – Uygur Bölgesi Türklerinden,
daha önce kendi ülkelerinde, dil ve edebiyat alanında üniversite bitirmiş
olanlardan, yeni gençlerin, Ankara – Türk Dil Kurumunda, sözleşmeli olarak
göreve başlatılmaları.
Toplam 7
– 10 ya da 15 kişi.
BU gençler, kendi ülkelerinde üniversite
bitirmiş olmalarına rağmen, Ankara – Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesine,
regular, birinci sınıftan, öğrenci olarak başlamaları.
Yer yakın, ders dışı saatlerde ve
nöbetleşerek hafta sonları, Türk Dil Kurumunda, iş saatlerinde bulunmaları.
İKİ – ÜÇ YIL SONRA, BUNLAR İLE BİR SOHBET
EDEREK, ONLARI DİNLEYEREK, ORTAK BİR TÜRKÇEYE NASIL GİDİLEBİLİR? Konusunu, üç yıl sonra gündeme alalım mı?
İsterler
ise, bu kişilerden, bir tanesi, etnik olarak Rus ve bir diğeri de, etnik olarak
Çin olabilir.
Bu
fakülteyi de bitirince, liselerde öğretmen olma şansları var. Veya yeterli olanlar, o fakültede öğretim
üyesi olarak kalabilirler.
31.08.2019
23:28
.