Translate

14 Mart 2022 Pazartesi

ERMENİLERİN BÜYÜSÜ, TÜRKLERİN CİN’İ!

ERMENİLERİN BÜYÜSÜ, TÜRKLERİN CİN’İ!

Allah kısmet eder ve işime başlar isem, ciddi ve doğru adamlar ile birlikte çalışma fırsatını yakalayabileceğim. O önemli adamlar; böyle gayrı ciddi, saçma-sapan işlerle uğraşan adamlara, haklı olarak, biraz şüphe ile bakarlar. Şimdiden, bu konuda da bildiklerimi yazayım. Gelecekte, -ben biraz yaşlandıktan sonra- kenara çekilince, Amerikan-Türk-Rus, üç milletten bu olgunlukta temsilcilerin olduğu bir grup ile, -kısa bir süre- espri olarak çalışmak isterim. O tarihte, Uygur Türkmenlerinin, bir Eski Türkçe kitabı, günümüz diline dönüştürmesinden sonra.

ÇOCUKLARIN ve YENİ YETİŞEN GENÇLERİN BİLMELERİ GEREKİYOR. Normal insanlara, Cin’in, hiçbir tehdit ve tehlikesi yoktur. Abartılı hikâyeler, anlatılar, hep yalandır. Her çeşit Cin, “BİSMİLLAH” dediniz mi, oradan 90 metre uzaklaşıyor. Bu kelimeyi, iki-üç defa dediniz mi, işlem tamamdır.

Nöbet tutan askerler, geceleri oralardan geçenler için de, en pratik çözüm budur.

Bu konularda, ciddi ve bilinen-güvenilen insanlar yazı yazıyorlar ise; biliniz ki, bu ‘Cin’ konusunu anlatmaktan daha çok, başka konuların kavranmasını sağlamak için, seyrek başvurulan bir yöntemdir. O kişinin, sizden bir farkı yoktur. Normal insandır.

BÜYÜ YAPILDIĞINDA, iyi bir HRİSTİYAN  - MÜSLÜMAN iseniz, kısaca MÜMİN iseniz; HAYAT TARZINIZ buna uygun ise, sizin haberiniz yok iken, CİN devreye girebilir.

Tahmin – duyum; Amerika’da bazı Ermeniler, Rusya’da bazı Azeriler ve bazı açık Ermeni olanlar, Türkiye’de, din’e ilgileri, bu tür şeyler olan inançsız ya da bilgisiz bazı insanların BÜYÜ ile uğraştıkları biliniyor. Tarihi olarak, Türkler; böyleleri, bazı alanlarda tespit edildi mi, hemen öldürülürler. Bunda hiçbir zaman tolerans yoktur.  “Son 50 yılda ise, çok ezilmiş, çok çaresiz bırakılmış bayanlar da bu işlere sokulmuşlar.” Deniliyor. “Kelin, sattığı ilaç iyi olsa, kendi başında saç çıkar. “ Onlar; onları kullananların başlarına beladır! Bunları, onları kullananlar anlayamazlar. Son yıllarda Almanlar da kullanıyor. Deniliyor. Kısa sürede, bunun riskini anlarlar. Vazgeçerler.

Türkiye’de de, bazı politikacılar, şeyhler, dini gruplar, hatta General hanımlarından bazılarının, onları iyi bilip, özel ilişkilerinde kullandıkları, bazılarının evlatlarını, eşlerini, bazı açmazlara sokmaya çalıştıkları, eskiden beri hep duyulur.

…….  ……. 

Çocukken, BİZİM KÖYLÜ, HOCANIN HACI’NIN OĞLU MUSTAFA, kendisi ile evlerine gittiğimde, babasının bana yaptığı büyüyü bozdurmak için, neler yaptığını, yıllar sonra, Almanya’dan gelince bana anlatmıştı.

Belki, bir ihtimal, çok sevdiğim Mustafa kardeşim, sorguya alınmışsa, bu olayı anlatmıştır. Onlardaki eski kitapları hiç bilmiyorum. O tarihte, onların Ermeni olduklarını da bilmezdik. ONLARDAKİ KİTAPLAR, ALMANLARIN ELİNE GEÇMİŞ İSE, birer kopyası AMERİKAN ve RUSLARA verilir ise, çok gelecekte, onları da bir elden geçiririz. O kitaplar, muhtemelen Almanlardadır.

------ 

O çocukluk dönemi: Gece, korkulu rüyadan uyandım. Son günlerde, benzeri şeyler oluyor. Bizim alt evde, giriş hol kenarında, biraz yüksek, çağ denilen bir yer var. Su kapları orada kenarda durur. Eski usul, banyo orada yapılır. Abdest içinde, üç basamak çıkılan bölümde abdest alınır.

Arka odada, tek başıma yatıyorum. Gece uyanınca kalktım, abdest alıyorum. Ön odada babam da uyanıyor. Tıkırtıyı duyunca oraya geldi gitti. Daha sonra, yattığım oda da, namaz kılarken de,  kapı açıldı, tekrar örtüldü. Yanıma da gelip-gitmiş. Ben, tekrar yattım uyudum. Babama da bir şey söylemedim. İbadetim şekil ve yöntemime karışmazdı.

BU ŞU AÇIDAN ÖNEMLİDİR. AMERİKAN – RUS – TÜRK FARK ETMEZ, ARKADAŞINIZIN EVİNDE, SİZE İKRAM EDİLEN BİR ŞEY YİYORSUNUZ. BİR ŞEY İÇİYORSUNUZ. Ya da yüzünüze, içinden bir şey okuyor. Ve….

AYNI ŞEY, BİZİM SEMTTE AÇILAN UN MAMÜLLERİ, PASTALARI SATAN KIZ, çok acı çektirilmiş, çok yatılmış, çok ezilmiş bir kız, belki de, size sıra gelince, ÖYLE BİR UN MAMÜLÜ de, OKUNMUŞ MUDUR? Bundan şüphe duyuyorsunuz.

… .. …  ….  

İşte o dönem, köy üstündeki, şimdilerde, kuru kum, sel yatağı kenarından, biraz su çıkıyor. Bizim bağın kenarındaki küçük gölette toplanıyor. Suyun gölet’e geliş yerinde, sperm yapısına benzer, siyah renkli, sanıyorum kurbağa yavrularının gelişimi gibi ayrıntıları incelerdim. Ona bakmak için, ya da su gözünden, su içmek için olabilir. Oradayım. Orada, cin ile, kısa bir görüşmem olmuştu.

New York Üniversitesi, milletlerarası öğrenci gecesinde, dans ettiğim kız Ermeni imiş ama ben Rus sanıyorum. Bana öyle söylendi. Birbirimize sarılmışız. Müzik bitmiş, herkes yerine oturmuş. Bizim haberimiz yok. Yeniden müzik başlamış. Yine dans ediliyor. Müzik bitmiş. Yine biz dansa devam etmişiz. Bu kez müzik kesilmemiş. Orada olanlar, birbirlerinin omuzlarına el atarak, çevremizde halka yapmışlar.

Bir ara bu durumu fark ettim. İlk aklıma gelen, o derede, yukarı doğru, benzeri bir görüntüyü, cinlerin yaptıklarını, o gün, görmüştüm. O görüntüyü, o derede de kaybetmiştim. Kendime gelince, dans ettiğim kızın, çevreyi fark etmesini sağladım.

Hocanın Hacı’nın oğlu Mustafa sessiz ve az arkadaşlı birisi idi. Benden yaş olaraktan büyüktü.  Benim bildiğim, bizim köyde, hiç kimse ile kavgası, gürültüsü olmadı. Eşinin ismini hatırlayamadım. Çok sevilen, temiz bir aileden gelir. Mustafa ile beraber gezerdik. Evlerine, kendisi davet ederdi. Otururduk. Çay içerdik. Bazen, belki, içli çörek ya da benzeri şeyleri yemişte olabiliriz. Kızılırmak’ta, köy gençleri ile birlikte, toplu olarak, yıkanmaya- yüzmeye de giderdik.

Yalnızca bir sefer, babasının, çok dikkatli “gözüme bak!” der gibi farklı hareketini gördüm. Onun dışında, her şey normaldi.

Mustafa, sonraki yıllarda, Almanya’ya gitti. İzinli gelişi olabilir. Ben de Kayseri’den, bayram-seyran köye gidişimde, Almanya’dan aldığı iyi bir takım elbise giymişti. Sol yakası olabilir. E harfli bir Avrupa simgemsimi nedir? Lacivert üstüne, sarı zincirli, öyle bir şey takılı idi. Benden iyi iltifatlar da aldı. Sadece köyü değil, bizleri de özlemiş. İşte o gezi de – dolaşırken, “Senin yüzünden, babam ile tartıştım.” Dedi. Hâlbuki babasını sever ve tartışmazlardı.

Devam ediyor. 14.03.2022 09:36

Bu olaylardan yıllar sonra Ankara’dan Kayseri’ye gittim. Hafta sonu için ya da bayram için olabilir. Arabam; Alman, W- Golf. Gece yarısını geçti. Köy yolundayım. Hafız’ın bağından sonra, Cavlak çıkışı öncesi, yine sel yatağı ama çok geniş bir dere var. Kumlu.

O yola göre, normal hızda gidiyorum. Önceden de, orayı biliyorum. Dere yatağı, sel de aşınmasın diye, yolun o bölümüne beton dökülmüş.

Bir ara, arabanın tekerleri boşlukta, kendimi uçuyor gibi hissettim. Biraz sonra, yumuşak iniş yaptım. Başka zaman, orada, farklı hızlarda deneme yaptım. Birazcık, yer ile temasın kesilebiliyor. O kadar uzun süre, havada gitmek imkânı yok.

Karşı tepede de, bir Cin oturuyor. SELAMETLE GİT! Der gibi işaret verdi. Söylediğini duymuyor. Hissediyorsun. O GENİŞ ALAN, DERE, TAMAMEN CİN DOLU İDİ.

…. …. …

BU ALAN, ŞU ANDA YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE, ASKERİ ALANDIR.

Yabancılar, o bölgeye giremeyecekler. Amerikan ve Rus olanlar, oradan çok geçecekler. Hafızın bağında dut yiyecekler. Dağlara, derelere, Yürüyüş Yolu’da yapılabilir. Bu yazı espri olarak kabul edilip, bu dere yatağı çevresi ve o tepeye, sürekli bir yapının kondurulmaması.  Gece-Gündüz oralarda dolaşılabilir.

…..  …. …

Tüm bunların özeti:

Bir Amerikan, bir Rus, bir Türk, kendi vatanında, hiçbir şeyden korkmadan, rahat yaşayabilmeli, yedikleri, içtiklerinden emin olmalıdırlar. Çocuklarının, bu tür testlere tabi tutulması, o milletin geleceğini yok etmektir. Bunun sonucu, her millet, kendi bölgesinde yaşayacak. Başka bölgeye geçemeyecek. Diye sert önlemler, önümüzdeki yıllarda alınabilir.

Her millet içinde, iyi insanların çoğunlukta olduğu kesindir. Bu milletler, bilinmeyen milletler değildirler. EĞER, BÜYÜ FALAN, ÖN PLANA ÇIKAR İSE, ONLARA İNANIRLAR! ise; Tertemiz Ruslar bile, bazı şeyleri cazip bulup; düşman olarak gördüklerinin çocuklarını, genetik yakınlığı olanlara büyük acılar çektirip, onlarla uzaktan, başkalarının beyin kontrolünü, düşünce kontrolünü yapabileceklerine inandırılabilirler. Kendi genetiklerinde deneme sonuçları, herkese uygun sanırlar vb. Yeni bir şey sananlar….  Aile, eşlere uygulananlar ….  BUNLAR, GEÇMİŞTE DENENMİŞTİR. TANRI, ONLARI YOK ETMİŞTİR.

 

Bu kadar.

14.03.2022 10:46


Hiç yorum yok:

Katkıda bulunanlar

Share it