ENVER’Mİ? MUSTAFA KEMAL Mİ?
O
gün, Tabur Nöbetçi Subayıyım.
Çanakkale
Savaşı öncesi, çok bilinmeyen Yarbay Mustafa Kemal’in, savaş sonrası İstanbul’a
gidişinde, Mustafa Kemal’in yanında olan Türkmen Subaylara, İmparatorluğun Türkmen
Devlet Adamları tarafından bir konu aktarılır.
“Enver
taraftarları, sizlerin iyi karşılanmanızı önlemeye çalıştılar.”
Ben,
tarihçi değilim. O dönemki odaklandığım
konuları bir araya getirince; Enver taraftarlarının, yalnızca Türklerden oluşacak,
bunun için, tüm imparatorluk alanlarını, bilinçli olarak terk eden
Türkmenlerin, yeni Anadolu Türk Devleti
ve Misak-ı Milli planını yetersiz bulan bir gruptan bahsediliyor.
Türkmenler,
o dönem etnik düşünme gereğini – zorunluluğunu biliyorlar ama yönetimdekilerin
bir kısmının niyetlerinden ve etnik geçmişlerinden tam emin değiller. “Misak-ı
Milli” kararı, onların oyun ve beklentilerini bozuyor. Bunu anlıyorlar ve belki
ilk defa Mustafa Kemal’e, bu konuları açıp – konuşuyorlar.
Kısaca,
İstanbul karışıklığı ve etnik beklenti karmaşası olunca, Mustafa Kemal’in, o
dönem, bu şekilde bilgilendirilmesi, ondan sonraki hayatını, çözüm önerilerinin
temel kalıplarının oluşmasında, ana yönlendirici oluyor.
Daha
geniş bir alan isteyen Enver taraftarlarının yaptıkları etnik yanıltmalar; “Misak-ı
Milli Sınırları Kararı” karşısında, eriyip, gidiyor.
VE,
ŞARTLARIN BAŞKA OLDUĞU GÖRÜLÜNCE, YÖNETİMDE, “MİSAK-I MİLLİ” KARARI İLE UYUMLU,
OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA YETİŞMİŞ, SUBAY, DEVLET ADAMI, BÜROKRATLARIN, SERBEST
ÇALIŞMALARINA FIRSAT VERİYORLAR. ONLARDAN BAZI KİŞİLER DE; ”ARTIK TÜRK OLDUK!”
DİYE SEVİNİP, ÖVÜNÜYORLAR.
Karşı
gruplar: Dış destekli, üç-beş yıl sonrası için hazırlanıyorlar.
İlk
kadroyu, Türkleri yanıltarak kurmaya çalışıyorlar.
Bu
kadrolaşmadan rahatsız olan, daha başka gruplar da, o günkü şartlarda, biraz
UYGUR getirmenin, güçlüklerinden bahsedip, başka bölgelerden, 1925 ten sonra,
dış göç alma politikasına geçiyorlar. Benim çocukluk yıllarımda da, Sahte
Uygurlar getirildiler.
…… ….. …..
Temel esası bozmadan, o günden bu güne ulaşmamızda, Amerikan
ve Rus katkıları büyük olmuştur.
Amerika ve Rusya ile yolumuza devam ederken, ABD ve RUSYA’DA DA
bazı değişimler yaşanmıştır. Tüm o olaylara rağmen, Amerikan ve Rus, ayakta,
sağlam kalmayı başarmışlardır. Yine, bu bölgede, yeni dönemin temel esasları
onlar tarafından belirleniyor.
Yeni Anadolu Türk Devleti, bu temel esaslar – temel ilkeler
çerçevesinde, Avrupa Dörtlüsü Milletler ile de, yeni döneme uygun işbirliğini, geçmiş
ile bağlantılı, yeni ilkelere bağlıyor.
O gün, Tabur Nöbetçi Subayı olduğum gece tam anlayamadığım
bazı ayrıntıları da, şimdi daha iyi anlıyorum.
Washington’da kurulacak, belki 15, belki 30 veya belki 50-60
ülkenin, Ortak Güvenlik Teşkilat’ı kurumsallaşmaya başladıktan sonra, Yeni
Dönem de BAŞLIYOR…. Diyebiliriz.
İnşallah, yeni dönem, daha gerçekçi, daha uzun süreli ve
kalıcı olur.
21.03.2022 04:49
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder