Translate

26 Mart 2022 Cumartesi

GEÇMİŞTEN, SÖZ VERİLEN İKİ KONUNUN TEMEL BAŞLIKLARI.

 

İstanbul, Kaymakamlıklarda bir inceleme sonrası, bir semt hakkında, özel çalışma talebimi, gelecekte, o mesaj altına yazacağımı, mesaj notu olarak yazmıştım.

O semt: BEYKOZ’DUR. İstanbul, Beykoz.

İstanbul’da bazı semtleri çok iyi bilirim ama nedense Beykoz’u bilmiyorum. Oradan geçmişsem bile, detay bilgim yoktu.

Kayseri’de, fabrikasyon, iyi ayakkabı giyen kişiye: BEYKOZ MALI’MI? Denilirdi. Buna benzer, bazı sanayi ürünleri imalatında, iyi yatırımların, Beykoz’da olduğu söylenirdi.

AMERİKAN SİSTEMİNİN, İSTANBUL BEYKOZ’DA, BİR İNCELEME YAPMASINI ARZU EDİYORUZ.

İlk yatırımlardan başlanılarak, yatırımlarla ilgili olarak, nüfus yoğunlaştırma hareketleri, dönemleri, yılları ve onların geliş yerleri.

AYAKKABI DA, AMERİKA ÇOK İYİDİR.

Türkiye’de, insanlar ayakkabı giyerler. Askerler de. Öğrenciler de.

Bu semtte, bu konunun, yan sanayi ile birlikte, yeni bir yaklaşımla ele alınması. Bazı temel malzemelerin Amerika’dan gelmesi kaydı ile, KISACA, AMERİKA AYAKKABI 👞 UZMANLARININ, BU SEMTTEKİ ESKİ YATIRIMLARDA; BİR İNCELEME YAPMALARI. Belki, eski dönemin, çok kıymetli makineleri de vardır.


(devam edecek) ÜÇ YÜZBAŞI GELİYOR DA, O DÖNEMLER MGK ÜYELERİ ... ne yapsınlar? Biraz düşünüp, ana başlıkları yazacağım. 

Az  önce BEYKOZ (Beylerin Köyü) tarihi geçmişine, internette baktım. 

"Türkiye'de, tarihi bilgilere hiç güvenilmez!" Gerçeğini biliyorsunuz. Bu cümle ile incelemeniz dileği.

Bizans dönemi, Rumlar'dan sonra, o bölgeyi, en iyi değerlendiren Türkmenler olmuşlardır. Genel, doğa güzelliğine dokunmamışlardır. 

UYGURLAR, genetik olarak, UKRAYNA'dan, dönem dönem gelip-gidecek olan Türkmenler de, bilgi ve bilinç olarak, o bölgeyi, en iyi koruyacak gruplardır. 

UKRAYNA TÜRKMENLERİ, AMERİKAN OLANLAR İLE TEKONOLOJİ ve BİLİMDE, EN İYİ ANLAŞACAK TÜRKMENLERDİR. (Belki, coğrafi özellik, belki Rusların geçmişte onlara yakınlıkları ve belki de Anadolu'da olmayan bir yiyecekte, bu tılsım gizli de olabilir.)  KISACA, hem yatırımlarda mühendis - teknik eleman olarak ve hem de o bölge İmar Düzenlemelerinde, AMERİKAN EĞİTİMLİ, UKRAYNA TÜRKMENLERİNİN, birlikte, çok çok iyi işler yapacaklarından - başaracaklarından eminiz.

......  

ANADOLU'DAN OLSA, UYGUR BÖLGESİNDEN DE GELSE, TÜRKMEN BEYLERİ YETİŞME - YETİŞTİRİLME BÖLGESİNE, SADECE RUSLAR GİREBİLİRLERDİ.  KONUŞ RUS!... O bölge Tarihine neler yazmışlar? 

Son 150 yıldır, o bölgedeki Türkmenleri yok ettikleri gibi ne olduğu bilinmeyen, karışık nesepliler'i  oralara doldurdular. Eski yapıları tamamen yıktılar. HİÇ BİR KALINTI BIRAKMADILAR. 

.....

AMERİKAN SİSTEMİ KONAKLAMA TESİSLERİ, Concordia Erkek - Kız yatakhanelerinin, aynı model ama odaları Konaklama Tesisine uygun, SADECE, Giriş sağ bölümde VIP. 

ilk yapılacak işlem budur. BAŞLAMA NOKTASI BURASIDIR. 

Konutlar dahil, eski kasır-masır dahil, çok yer yıkılacaktır. 

Bu kadar.

===========   ======    ====== 

EUCOM’dan bir AMERİKAN YÜZBAŞI, RUS ORDUSU’ndan bir RUS YÜZBAŞI ve TÜRK ORDUSU’ndan, TÜRK SUBAYI niteliklerine sahip, bir TÜRK YÜZBAŞI. (TSK’da, şu anda, etnik olarak hiçbir tane bile, etnik olarak TÜRK-TÜRKMEN YÜZBAŞI olmadığı gerçeğinden hareketle, “TÜRK SUBAYI niteliklerine sahip”, deyimi kullanılmıştır. Böylesi çoktur. Bazılarını da çok yakından tanırım.) Belki, gelecekte, MGK ÜYELERİ hakkında, bu konuda da bir soruşturma açılacaktır. Buna kararı, askeri savcılık verir. Bu durum, geleceğin konusudur.

 

Şu anda ana başlık, ana konumuz;

YAN SUTUNA KONULAN MESAJ.

ABD Ankara Elçiliği, hat yardım talebi:

Şu anda, hatta Almanlar var. Yazımı tamamlayamıyorum. Dün de, biraz kırıcı kelime kullandım. TÜRKLER, ALMANLARDAN VAZGEÇMEZLER! Bununla birlikte, Almanya'nın öğrenmesi gerekiyor. Türkiye, İran değildir. Bu ülke Almanların değildir. TÜRKİYE'DE ÇOK RAHATLAR. AMERİKAN YÖNETİMİNİ DE, KENDİLERİNİN SANIYORLAR.

Duyum doğru ise, DGB ülkeleri TBMM de bir kat almışlar. Geçiş dönemi, orada ALMANLAR ile MASAYA OTURACAĞIZ. Bir yanımda, Amerikan, bir yanımda Rus olacak ama Almanlar ile masaya oturduğumu bileceğim. HER ŞEYİ AÇIKÇA KONUŞACAĞIZ. DGB ülkeleri, ancak açık - net konuşarak, geleceğe doğru YEŞİL YOLDA DA birlikte yürüyebiliriz.

ÜÇ YÜZBAŞI, konularından birisi: MİLLİ GÖRÜŞ'ü inceledikçe, Almanya'nın o zamanki planı ne idi anlayacaklar! WORD 2007 yi Almanya kontrolünde bir yerden yüklemiştim. Acaba oradan mı, metin'e direk müdahale ediyor. GOOGLE bir saati aşkın süredir bir şeyler oldu. Şimdi Microsofttan girdim. Milli Görüş dışında diğer ikinci konu da, 1985 Bulgaristan Ermenilerinin göç işleminde, dönen dolap ve kepazelikler. Bunu izah edeceğim. Bulgar kardeşlerimiz ana konu değil. MGK, TRT film çektirerek, etnik sahtekarlığı teşvik etti. 26.03.2022 17.33 

Dış müdahaleyi önlemek için, direk webe yazmayı düşünüyordum. Şimdi rahat bir şekilde word'de yazıp, sanıyorum saat: 20 - 21.00 de yayınlarım. Saygılarımla.

.

MİLLİ GÖRÜŞ ve NATO üyesi olduktan sonra 1956 Balkan Ermenilerinin, “TÜRK” diye ülkemize getirilmelerinden sonra: DAHA DÜN, 1985 te, BULGARİSTAN ERMENİLERİ’nin, yeni bir dalga ile ANADOLU’ya getirilip, tüm TÜRK haklarının, bu yeni gelenlere de verilmesi konularından önce, Türkiye Radyo 📻 ve TV 📺  Kurumu (TRT) nin geçmişine kısa bir bakış.

TV, Türkiye’ye geç gelmiştir. 1968.Sanıyorum ilk yayınlar, Mithat Paşa Caddesindeki bodrumdan, Almanlar, kendi ülkelerinde, eski kameralarını yenileyince, kullanmadıkları eski kameralar ile başlamıştır. Yayın ve teknik konularda, Almanya’ya kurs verilmeye götürülen ya da Ankara iş başı Eğitimine alınan tüm personel, Ermeni etnik geçmişinden gelme idiler. Kısaca, aralarında bir tane Türk’e bile, Almanya, eğitim kursu vermemiştir.

TRT de, eski kameraların hepsi, film şeridi kullanıyordu. Çekim sonrası, banyo gerektiriyordu. Almanya’daki ya da Türkiye’de, bir stadyum ve daha sonra kapalı spor salonunda yapılan MİLLİ GÖRÜŞ TOPLANTILARI filmleri, muhtemelen böyledir.  TRT de bunun arşivi farklıdır. Film şeridi olarak saklanır. MİT ya da Almanya’dan da, eski filmler bulunabilir – alınabilir.

Daha sonra TRT de, videobant sistemi geldi. Onların çekim dokümanları, büyük bantlarda, çok iyi, dakika-saniye haber başlıkları ile arşivlenmiştir.  Her hafta bir – kaç defa TRT Haber bültenlerinde, görüntülü olaraktan da verilen, “BULGARİSTANDA TÜRKLERE BASKI VAR.” Yayınlanmış, Haber videolarını bulmak, o sistemde kolaydır. Özellikle Japonlar, BETACAM ları geliştirince, TRT, Japonların ilk müşterileri arasındadır. O dönem, Bulgaristan ile ilgili verilen her haberi bulup, kopyasını almak kolaydır. BUNLAR DELİLDİR.

Etnik yalan haber ile yetinilmeyip,  “BELENE KAMPI” diye, Bulgaristan ile ilgili, bir de dizi film yapılmıştır. Tam kopya, TRT, Belgesel TV Daire Başkanlığından alınabilir.

 ---------  ------ ---

BİZ TÜRKLER; DGB ÜLKELERİ, 7 AYRI MİLLET, HEP BİRLİKTE YÜRÜYORUZ. YÜRÜYECEĞİZ.

“MİLLİ GÖRÜŞ” TOPLANTILARINDA, özellikle STADYUM ve KAPALI SPOR SALON TOPLANTILARINA KATILANLARA: İSTANBUL’U FETHEDECEĞİZ! DİYE BAĞIRANLARIN, TAMAMI, video filmlerden, BİREY BİREY, İL İL, TESPİT EDİLEBİLİRLER. 15-20 ETNİK GRUP RÖLÜNDEKİLERİN TAMAMI ERMENİDİR. İSTANBUL’U ve TÜRKİYE’Yİ KİMDEN ALACAKLARDI? 

....

MİLLİ GÖRÜŞÇÜLER, İSTANBUL BELEDİYESİNİ ALDILAR.

Şimdi, sıra geldi: Semt semt İstanbul İlçe Kaymakamlıklardan alınan bilgileri, değerlendirmeye almaya.

Belediye, Milli Görüşçülere geçmeden önceki hava fotoğrafları.

O günden günümüze, yeni oluşturulan ya da genişleyen eski semtlerdeki, Arazi Hırsızlığı. Bu dönemlerde, İstanbul’a gelenler; Rusya Ermenileri, Arap Yarımadası Ermenileri, Kafkas ve Balkan Ermenileri. BİR TANE TÜRK AİLE, İSTANBUL’A GİREMEMİŞTİR. Bırakınız ilk dört derece maaş kadrolarını, sıradan bir işçi kadrosunda, bir tane Türk göreve başlatılmamıştır. BUNLAR DOĞRU MUDUR?

.

BULGARİSTAN KONUSU:

Özellikle Bulgaristanlıları iyi tanırım. Askerde iken, en yakın olduğum subay, daha sonraki yıllarda Kayseri Komando Tugayına, yeniden döner. Türkiye’nin ülke bütünlüğü, Misak-ı Milli için, o yıllarda, sıcak çatışmalara katılan bir subaydır. Kayseri’de, Arazi Hırsızlarından aldığını bilmediğim evine gittim. Fuar yolunda.  Büyük pencereli galiba bodrumdu. Yoldan geçen kişiler, salonunu tarayıp, onu öldürebilecekleri bir yer.

Daha sonraki yıllar, Genel Kurmay II. Başkanı oldu. Onun lojman evine, çok çok az kişi gider ama sivil olarak, sanıyorum, benden başka giden kişi yoktu. BİR TARAFTAN DA, GERÇEKÇİ BAKINCA, BÖYLE İNSANLAR.

Polis Kolejinde, görevli, Bulgaristan Göçmeni. Bir başka yakınım.

Ankara’ya tayini çıkınca, ev bulana kadar, benim evimde ailecek kalacaktı. Hiçbir sorunumuz, sıkıntımız olmazdı. Yenimahalle’den, arazi hırsızlığı olduğu bilmediğim ev bulunca, benim evimde kalmalarına gerek olmadı. Çamaşır makinem bozulduğunda, o adreste olsalar, kendisi ev de olsun – olmasın, evine gider, ütülenmiş olarak, çamaşırlarımı alırdım.  

GEREK BALKANLARDAN veya BAŞKA BÖLGELERDEN GELENLERİN, BİR KISMI DA, BÖYLE ÇOK İYİ İNSANLAR. 

KAYSERİ SARIZLILAR, ERMENİ OLABİLİRLER AMA BİZLER; CAN-CİĞER YAKINDIK. BİRBİRİMİZ İÇİN, ÇOK İYİ ŞEYLER DE YAPTIK. YAPARIZ.

BU BOYUTTA, BİR ÇÖZÜM GELİŞTİRMEYİ HEP İSTEDİK. AKLIMIZ YETMİYECEK ŞEYLER OLUNCA DA, “İÇ GÜVENLİK SONRASI” ne yapacağız? Nasıl bir düzen kurulacak?  İster - istemez, buna kaydık. 

Demokratik sistem: CILK ÇIKTI.

Bunların Türkiye’ye getirilişinde bir başka nedende; SEÇİMLER DE OY ÇOKLUĞUNU SAĞLAMAKTI. Bunu da açık, kendi aralarında konuşurlardı. Onların, kendi ülkelerinde yosun tutmaları da önlendi? Her durumda, MGK Üyeleri, bunların Türkiye’ye gelişlerini önlemeli idi.

TÜRKİYE’NİN, TÜRK MİLLETİNİN DEĞER YARGILARI, ÖLÇÜLERİ, YASALARI, AMERİKAN ve RUS MİLLETLERİ İLE UYUMLUDUR. AYNIDIR. SİLAHLI KUVVETLERİ, ORDU YASA ve YÖNETMELİKLERİ DE.

Bu ölçülerde, yukarıdaki iki konu, üç yüzbaşı ve üç savcı tarafından incelenip, teşhis, üç ülke Genelkurmay Başkanlıklarına verilmelidir. Böylece; üç ülkenin, üç milletin, bazı konulardaki ortak tutumları, somut örneklerle geleceğe taşınıp, üç milleti bekleyen tehlikeler de, daha oluşmadan önlenmelidir. 

Saygılarımla,

Bu kadar. 

26.03.2022 21:40

.



.

25 Mart 2022 Cuma

AMERİKAN&RUS&TÜRK, İNŞAAT HALK İŞLETMECİLİĞİ – ÇATI YÖNETMELİĞİ.

 

Türkiye, alan olarak küçük ama coğrafi – iklim çeşidi olarak, tahmin, beş ayrı özellikte, çatı modeline ihtiyacı olan bir ülkedir. Ve bir defa yapıldıktan sonra, ev içinde ya da yönetim odasında, çatı yapılış tanım, işlem belgesi olması kaydı ile, on yılda bir periyodik bakım, yirmi beş yılda bir detay inceleme, belki elli yılda bir de, teknolojik gelişmelerde dikkate alınarak, bazı bölümlerin yenilenmesine ihtiyaç olabilir.

Havacılar Sitesinde bizim apartman, ilk yapılan bloktur. İşlemler; inşaat, asansör, çatı, ağaç müştemilat, olabildiği kadar mükemmel yapılmış.

Apartman yönetimine seçilen kişilerden bazıları, EK GELİR ELDE EDEBİLMEK İÇİN, asansörün düzenli bakımını, yapımcı Alman firması temsilcisinden alıp, başkalarına vermişler.

Çatıda; cam elyaf – cam yünü izocam ile, ısı yalıtımı tam ve mükemmel yapılmış iken, izocam altında, gözükmeyen-gizli işlemler yaparak,  problem yarattılar. Durup, dururken her üç yılda bir ya da o kişiler yönetime gelince, çatı bakım-tamirat paraları toplandı. Yani, Emniyet Müdürlüğünde, gizli birim sorunu o yıllarda yoktu!!! Onları kullanmak isteyen politikacılarda…

Bizim komşu, küçük hırsızlar apartmanı, kendi geldikleri yerlerdeki binalara dönüştürdüler.

Bu örnekleri çoğaltmak yerine, Amerikan-Rus-Türk, İnşaat Halk İşletmeciliğine, somut önerimiz şudur.  Bu liste ve yazıya gelecekte, bazı ilaveler yapılabilir. Ya da ortak toplantılarda, konuşulabilir.

HALK İŞLETMECİLİĞİ’nin, direk inşaat dışında, yan alt dallarının da, aynı dönem, aynı merkezden yönetilen, aynı sorumlulukta insanlar tarafından oluşturulması gerekiyor. Bunların listelenmesi, uzmanlık işidir. O uzmanların, listeleme dışında, eğitim materyallerini de, buna uygun hazırlamaları. Lise düzeyinde, isteyenlerinde lise sonrası iki yıl daha, inşaatta yüksek öğretim bölümü çalışmalarına zemin bir yazı yazmaya çalışıyorum.

APARTMAN, SİTE YÖNETİMLERİNİN DE, SEÇİM İLE DEĞİL, Halk İşletmeciği ve valilik -  il özel idare onaylı, eğitimli gruplara iş verilmesi sistemi. Halk İşletmeciği ve valilik, standart, yöre ve apartman kalite sınıflandırmasına uygun ücretlendirme yönetmelik ya da sistemlerinin, şimdiden konuşulması.

…..

ARAZİ HIRSIZLIĞI SİSTEMİNİN TAM BİTİŞİ, AYNI KÜLTÜREL YAPILARDAKİ İNSANLARIN,  FARKLI BÖLGELERDE İKAMET ZORUNLULUĞU DÖNEMİNDE, kişiler, yeni semtte, yeni evlerine taşınmadan önce, ya da bahsi geçen apartmanlara, yeni kişiler gelmeden önce, her binanın, çatı, su, elektrik, ısıtma tesisatlarını inceleyip, bunu raporlaştıracaklar.  Yeni yerleşimcilere de; APARTMAN KAYIT DEFTERİ oluşturulması, sürekli duracak, her yeni işlem yazılacak, bu sistemi oluşturacak elemanların –şimdiden- yetiştirilmesinin planlanması.

…..

EVİNİZE VERİLEN HASAR, EVLADINIZA VERİLMİŞ GİBİ OLUYOR.

BÜYÜDEN BİLE DAHA TEHLİKELİ, BÖYLE ŞEYLER YAPANLAR, BUNLARI YAPTIRANLAR… 

EV, VATANDIR. Bunu biliyorlar.

Çözümü, Halk İşletmecilikleri alt birim dalları, bu sorunları, bugünlerden ders alarak, yakın gelecekte, kökten çözeceklerdir. Bunlar yaşanmasa, bu konuların önemi, bu kadar anlaşılamazdı.

25.03.2022 11:56

23 Mart 2022 Çarşamba

HAMAM OTU UYGULAMASINDAN, DENEYİM AKTARIMI.

 Birisi, ilk defa ‘HAMAM OTU’ kullanmış.

Bu işlemi, nasıl yaptığını anlattı.

Aşağıda, hamam otu, kapak fotoğrafı olan paket 150 gramdır.

Ramazan ayı yaklaşınca, piyasaya hurma sürüldü. O hurmaların konulduğu köpük esaslı, küçük, yayvan kap. VE bir adette, kullan-at tipi, plastik küçük çatal.

 

Paket içindeki tozu, yayvan kaba boşaltıyor. Sıcak su ilavesi, plastik çatal ile karıştırıyor.

İLK İZLENİM: Bu toz, ot tozu değil. Anadolu’da, elinizle dokunsanız bile toza dönüşen, ince tabaka – tabaka, kum esaslı bir taş. O türevden,  hammaddesi var. “Doğal, sadece o taş öğütülüyor.” Gibi. Katkı maddesi yok.

Bir kişi için, 150 gram çok fazla. Bunun 1/3 ya da yarısı, bir kişi için, yeterlidir. Çünkü, 5 dakika içinde, krem oluyor. Kıllı bölge üstüne sürülünce (koltuk altları dâhil) ÜÇTE BİR YETERLİDİR. Beş dakika sonra, kremli bölge yıkanınca, HİÇ KIL KALMIYOR.

Şaşırtıcı oranda, imkânsız ve temiz bir işlem.

 

Şimdi sıra geldi. Ekonomik, AYBAŞI BEZİ ve ÇOCUK BEZİ YAPMAYA…

Bu işlem için, ne yaprağı kullanılması gerektiğini, Yönetim Konseyi kurulunca, onu da açıklayacağız.

Bunun, kişilik oluşumunda etkileri de var. Amerikan ve Rus Milletleri, haberleri yok iken, Türkleşecekler. Bunun önlemini de, alsınlar. Böyle, çok önemli ve çok iyi, iki milleti, yok etmek istemiyoruz. Kendi özeliklerini korusunlar. Bu önlemler ile birlikte, o yaprağı da, günü gelince açıklayacağız.

23.03.2022 15:03

 --------

Havacılar sitesine özel not: HAMAM OTUNU NEREDEN SATIN ALACAKSINIZ?

İlk olarak, DEMETEVLER METRO DURAGI, girişinden görülen, galiba 1. caddeye dönüş köşede, genç-nazik bir bayanın işlettiği, bir dükkandı. Dış kapı önünde de, AĞDA MALZEME örnekleri var. Orada: Paketi: 4.- TL. 

12 cadde, TEKİN PERDE, tarafı, ZEYNEP HANIMIN tuhafiye dükkanını geçince, biraz ilerde, YENİ BİR YER AÇILDI. İlaç - baharat türü şeyler satıyor. BİM 'i geçince.

Dün, oradan sordum. ORAYA DA GELMİŞ. Aynı ama farklı marka. 

Paketi: 5.- TL.

.

21 Mart 2022 Pazartesi

ENVER’Mİ? MUSTAFA KEMAL Mİ?

 ENVER’Mİ? MUSTAFA KEMAL Mİ?

O gün, Tabur Nöbetçi Subayıyım.

Çanakkale Savaşı öncesi, çok bilinmeyen Yarbay Mustafa Kemal’in, savaş sonrası İstanbul’a gidişinde, Mustafa Kemal’in yanında olan Türkmen Subaylara, İmparatorluğun Türkmen Devlet Adamları tarafından bir konu aktarılır.  

“Enver taraftarları, sizlerin iyi karşılanmanızı önlemeye çalıştılar.”

Ben, tarihçi değilim.  O dönemki odaklandığım konuları bir araya getirince; Enver taraftarlarının, yalnızca Türklerden oluşacak, bunun için, tüm imparatorluk alanlarını, bilinçli olarak terk eden Türkmenlerin,  yeni Anadolu Türk Devleti ve Misak-ı Milli planını yetersiz bulan bir gruptan bahsediliyor.

Türkmenler, o dönem etnik düşünme gereğini – zorunluluğunu biliyorlar ama yönetimdekilerin bir kısmının niyetlerinden ve etnik geçmişlerinden tam emin değiller. “Misak-ı Milli” kararı, onların oyun ve beklentilerini bozuyor. Bunu anlıyorlar ve belki ilk defa Mustafa Kemal’e, bu konuları açıp – konuşuyorlar.

Kısaca, İstanbul karışıklığı ve etnik beklenti karmaşası olunca, Mustafa Kemal’in, o dönem, bu şekilde bilgilendirilmesi, ondan sonraki hayatını, çözüm önerilerinin temel kalıplarının oluşmasında, ana yönlendirici oluyor.

Daha geniş bir alan isteyen Enver taraftarlarının yaptıkları etnik yanıltmalar; “Misak-ı Milli Sınırları Kararı” karşısında, eriyip, gidiyor.

VE, ŞARTLARIN BAŞKA OLDUĞU GÖRÜLÜNCE, YÖNETİMDE, “MİSAK-I MİLLİ” KARARI İLE UYUMLU, OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA YETİŞMİŞ, SUBAY, DEVLET ADAMI, BÜROKRATLARIN, SERBEST ÇALIŞMALARINA FIRSAT VERİYORLAR. ONLARDAN BAZI KİŞİLER DE; ”ARTIK TÜRK OLDUK!” DİYE SEVİNİP, ÖVÜNÜYORLAR.

Karşı gruplar: Dış destekli, üç-beş yıl sonrası için hazırlanıyorlar.

İlk kadroyu, Türkleri yanıltarak kurmaya çalışıyorlar.

Bu kadrolaşmadan rahatsız olan, daha başka gruplar da, o günkü şartlarda, biraz UYGUR getirmenin, güçlüklerinden bahsedip, başka bölgelerden, 1925 ten sonra, dış göç alma politikasına geçiyorlar. Benim çocukluk yıllarımda da, Sahte Uygurlar getirildiler.

……  …..  …..

 

Temel esası bozmadan, o günden bu güne ulaşmamızda, Amerikan ve Rus katkıları büyük olmuştur.

Amerika ve Rusya ile yolumuza devam ederken, ABD ve RUSYA’DA DA bazı değişimler yaşanmıştır. Tüm o olaylara rağmen, Amerikan ve Rus, ayakta, sağlam kalmayı başarmışlardır. Yine, bu bölgede, yeni dönemin temel esasları onlar tarafından belirleniyor.

Yeni Anadolu Türk Devleti, bu temel esaslar – temel ilkeler çerçevesinde, Avrupa Dörtlüsü Milletler ile de, yeni döneme uygun işbirliğini, geçmiş ile bağlantılı, yeni ilkelere bağlıyor.  

 

O gün, Tabur Nöbetçi Subayı olduğum gece tam anlayamadığım bazı ayrıntıları da, şimdi daha iyi anlıyorum.

Washington’da kurulacak, belki 15, belki 30 veya belki 50-60 ülkenin, Ortak Güvenlik Teşkilat’ı kurumsallaşmaya başladıktan sonra, Yeni Dönem de BAŞLIYOR…. Diyebiliriz.

 

İnşallah, yeni dönem, daha gerçekçi, daha uzun süreli ve kalıcı olur.

 

21.03.2022 04:49

 

20 Mart 2022 Pazar

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞ ESİRLERİ!

 RUSYA-UKRAYNA SAVAŞ ESİRLERİ!

Konunun tam detayı ve sayılarını bilmiyorum.

Dün, bir TV haberin de, her iki taraf elinde de 500’er kişi civarında, savaş esirleri olduğu söylenildi.

Rusya tarafı, bu konuda daha deneyimlidir. Ukrayna’nın, Rusya ile bu konuda işbirliği yapmasını, Türkiye olarak, ister ve dileriz.

Bu işbirliği nasıl olacak?

Tamamen tahmin,  Rusya’nın elindeki savaş esirlerinin çoğunluğu, etnik olarak Ermenidir.

Ukrayna’nın elindeki savaş esirleri de, çoğunluk, etnik olarak Rus’tur.

Bu savaş; ne kadar sürer bilmiyoruz. Belki de, yakında tamamen bitecektir.  

RUSYA’NIN ve UKRAYNA’NIN KIZILHAÇLARINDAN daha çok, Rus ve Ukrayna Ordularındaki, ilgili birimlerden, etnik olarak Rus bir komutan, Ukrayna’lı esirlerden direk sorumlu olmalıdır.

Ukrayna tarafında da, etnik olarak Türkmen bir komutan, Rus esirlerden, direk sorumlu olmalıdır.

Her iki taraf komutanları da; DIŞ MÜDAHALEYE, OLABİLDİĞİ KADAR KAPALI, DİREK İLETİŞİM İÇERİSİNDE OLMALIDIRLAR.

Bu kadar.

20.03.2022 11:04

16 Mart 2022 Çarşamba

UYGURLAR da ALGI OPERASYONU


....

BU YAZI, BAŞTA ÇİN OLMAK ÜZERE, RUS, RUM ve ANADOLU TÜRKLERİNİN, BAĞIMSIZ; ORTAK ÇALIŞMALARINA, DAVET ve BUNU VURGULAMA AMAÇLIDIR.

BU AKŞAMIN KONUSU DA BU OLACAK.

 Kıymetli ÇİN,

Şu anda, İngiliz, Alman ve Fransızların, saha elemanları: İngiliz, Alman ve Fransız değiller. Özellikle Asya’da.

Almanya’da “ŞANSÖLYE” nin anlamı bile değiştirilmiştir. Almanlara, bu kelimenin anlamını unutturma gayretleri, internete bile yansımıştır. Eskiden; İçişleri, Dış İşleri, Maliye, Savunma ve Kültür bakanlıklarını kapsayan bir yapı olduğu internette vardı. Onları bile, silip – değiştirmişler. Avrupa bu haldedir.

Kısaca, bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız’ın: Çin ya da Uygur Türkmenlerinin eksik ve yanlış algılanmasında, özel bir gayretleri yok. Yine de, bu milletlerin, tarih konusunda insafları vardı. Türkiye’nin, Ukrayna’nın, Rusların tarihini bile, akılda kalacak, kısa sloganlar şeklinde değiştiriyorlar. Çeviriler de, ‘Yunan’ ve ‘Rum’ kelimelerini, -sanıyorum- defalarca düzeltmelere rağmen, aynı çıkıyor. Bunlar, çok profesyonelce yapılıyor.

FOLKLOR ÇALIŞTIRICILAR, BELGESEL ÇEKİCİLER, …. …….

Türkler; Avrupa Milletleri’nin, iyi ve kendileri olmalarını isteriz. Böyle olunca, doğru ve dürüst haber alırız. İyiliklerine de seviniriz.

Halen, Türk Devlet Kurum – Kuruluşu TRT, hiç ilgileri olmayanlarla ilgili haberlere ‘Türk’ kelimesini ekliyor. Bazı özel durumlar bir yana, Türkler, Bulgarları severler. Bu ölçülerde, bir Parti Başkanı Meral Akşener’i de ben severim. O bile, dün ya da bugün, hiç etnik ilgisi olmayan birilerini, “Türk” diye vurguladı. Burada, varılmak istenen sonucu, halen merak ediyoruz.

Şu anda, Çin ile ilgili bir belgesel olsa, güvenmeden – inanmadan izleniyor.

Küçük kapsamlı, Çin, Rus, Rum, Türk, toplantısından sonra, Amerikan Kültür ve Tarih yetkililerini de davet ederek, Avrupa Dörtlüsü ile birleşip, ortak bir mühür geliştirebiliriz. O mühür’ü taşımayan, belgeselleri, resmi devlet webleri ve TV’leri gösteremeyecekler. ...gibi, sistemler ve çözümler üzerinde durulabilir. 

Özellikle Moğolistan ve Uygur Bölgesinde, yakın geçmişte, Moğol ve Uygur olmayanlar, belgesellerde, Moğol ve Uygur olarak gösterilirlerdi.

İYİLİK BURADADIR.

ARTIK BU KONULAR, HALKA KAPALI, BAŞKA YERLERDE KONUŞULMUYOR. ANLATILIYOR. YAZILIYOR.

BU MİLLETLERİN, KÜLTÜR BAKANLIKLARININ, BU KONUYU GÜNDEM MADDESİ YAPMALARI DİLEĞİ, DİREK KENDİLERİNE ULAŞTIRILABİLİYOR.

Sanıyorum, ana fikir özetlenmiştir.

Saygılarımla,

Bu kadar.

16.03.2022

===========

TÜRKLERİN, EKSİĞİ NEREDEDİR?

Cüneyt Arkın'ın, serzenişte bulunduğu, şu anlamda bir cümlesi vardır:
"Bir Türkmen yönetmen, iyi bir senaryo getirdi de, HAKKINI VEREREK, BİZ Mİ OYNAMADIK!"
1923 teki, yeniden yapılanma da, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası kuruldu. 
Devlet Tiyatroları kuruldu. 
TRT de, çok yeni kadrolar açıldı. 
BUNLARIN HİÇ BİRİSİNE, TÜRK ATANMADI.
O alanlarda, yetişmiş sanatçı, yazar yoksa, SANATÇI - YAZAR yetiştirme imkanı oralarda idi.
İngiltere'ye, Amerika'ya, oralardan elemanlar gönderebilirdik. 
Bu dallarda, bir tane bile Öğretim Üyesi yetiştiremedik. ENGELLER VARMIŞ! Elbette, engeller olacaktır. 

ŞU ANDA, UYGUR'DA, MOĞOL'DA, BİR TANE TÜRK - TÜRKMEN SANATÇI YOK.
Bizlerin ulaşabildikleri yerlerde, bir folklor çekimleri yok. 

.

.

Yukarıdaki müzik parçası, güzeldir. Güzel olabilir. İyi okunabilir ama ana mantık, Türk; kişilik, karakteri ile uyumlu olmayan bölümleri de olabilir. Yeni dönem, kişilik oluşturma, var olanı yansıtma gibi konularda, dost, dış desteğe ihtiyaç duyuyoruz. 

KISACA, ANADOLU TÜRK DEVLETİ, YENİ KURULUYOR. 

Dost milletlere bunu, gerekçeleri ile doğru aktarabilirsek, bu alanlarda da, sağlam, kalıcı temeller atabiliriz. 

Abdurrahim Heyit'e, bir Türkmen şiiri ve bestesi verildi de, hakkını vererek okumadı mı? 

======= =======  ======= = 

Avrupa'da bazı ülkelerin, devlet destekli ya da kurumsal bazı iyi organizasyonları var.

Devlet dışı, bazı çalışmalar, dışarıdan gelenlerin elinde ise, hoş olmayan yapılarda var.

Türkiye, kurumsal olarak iyi başlamış ama etnik Türk karşıtlığı ve kapalı etnik kimlik, ana sorun olmuş. Hem tanıdıklar ve hem de dış izlenim, sanı, tahmin; YETİŞMİŞ ELEMANLARIMIZ VAR.

BU ARKADAŞLARLA DA, SAMİMİ GÖRÜŞMELERLE, YENİ DÖNEME, YUMUŞAK GEÇİŞ SAĞLANABİLİR. 

....... 

ALMANLARIN DÜZELTECEKLERİ BÖLÜM; ACABA, "SEYİT ONBAŞI" FOTOĞRAFI, YANILGIMI YARATTI?

Şu anda, bu sayfadan Çanakkale'deki tören'i izliyorum. 

Benim tiyatro oyunumda da, 'Seyit Onbaşı', bilinen şekli ile vardır.

Başka bir görüş ise, o topun, mermi sürme sisteminin mükemmel olduğu, hatıra fotoğrafının, başka şekilde değerlendirildiğidir.  

Görüşüp, dinleyeceğiz. Orada, bizzat cephede, önemli Almanlar vardı. 

Komuta Merkezinde "Rus" olduğunu da, sonradan öğrendim. 

Sayfa konusu dışındaki notta bu kadar.

.........

 

14 Mart 2022 Pazartesi

ERMENİLERİN BÜYÜSÜ, TÜRKLERİN CİN’İ!

ERMENİLERİN BÜYÜSÜ, TÜRKLERİN CİN’İ!

Allah kısmet eder ve işime başlar isem, ciddi ve doğru adamlar ile birlikte çalışma fırsatını yakalayabileceğim. O önemli adamlar; böyle gayrı ciddi, saçma-sapan işlerle uğraşan adamlara, haklı olarak, biraz şüphe ile bakarlar. Şimdiden, bu konuda da bildiklerimi yazayım. Gelecekte, -ben biraz yaşlandıktan sonra- kenara çekilince, Amerikan-Türk-Rus, üç milletten bu olgunlukta temsilcilerin olduğu bir grup ile, -kısa bir süre- espri olarak çalışmak isterim. O tarihte, Uygur Türkmenlerinin, bir Eski Türkçe kitabı, günümüz diline dönüştürmesinden sonra.

ÇOCUKLARIN ve YENİ YETİŞEN GENÇLERİN BİLMELERİ GEREKİYOR. Normal insanlara, Cin’in, hiçbir tehdit ve tehlikesi yoktur. Abartılı hikâyeler, anlatılar, hep yalandır. Her çeşit Cin, “BİSMİLLAH” dediniz mi, oradan 90 metre uzaklaşıyor. Bu kelimeyi, iki-üç defa dediniz mi, işlem tamamdır.

Nöbet tutan askerler, geceleri oralardan geçenler için de, en pratik çözüm budur.

Bu konularda, ciddi ve bilinen-güvenilen insanlar yazı yazıyorlar ise; biliniz ki, bu ‘Cin’ konusunu anlatmaktan daha çok, başka konuların kavranmasını sağlamak için, seyrek başvurulan bir yöntemdir. O kişinin, sizden bir farkı yoktur. Normal insandır.

BÜYÜ YAPILDIĞINDA, iyi bir HRİSTİYAN  - MÜSLÜMAN iseniz, kısaca MÜMİN iseniz; HAYAT TARZINIZ buna uygun ise, sizin haberiniz yok iken, CİN devreye girebilir.

Tahmin – duyum; Amerika’da bazı Ermeniler, Rusya’da bazı Azeriler ve bazı açık Ermeni olanlar, Türkiye’de, din’e ilgileri, bu tür şeyler olan inançsız ya da bilgisiz bazı insanların BÜYÜ ile uğraştıkları biliniyor. Tarihi olarak, Türkler; böyleleri, bazı alanlarda tespit edildi mi, hemen öldürülürler. Bunda hiçbir zaman tolerans yoktur.  “Son 50 yılda ise, çok ezilmiş, çok çaresiz bırakılmış bayanlar da bu işlere sokulmuşlar.” Deniliyor. “Kelin, sattığı ilaç iyi olsa, kendi başında saç çıkar. “ Onlar; onları kullananların başlarına beladır! Bunları, onları kullananlar anlayamazlar. Son yıllarda Almanlar da kullanıyor. Deniliyor. Kısa sürede, bunun riskini anlarlar. Vazgeçerler.

Türkiye’de de, bazı politikacılar, şeyhler, dini gruplar, hatta General hanımlarından bazılarının, onları iyi bilip, özel ilişkilerinde kullandıkları, bazılarının evlatlarını, eşlerini, bazı açmazlara sokmaya çalıştıkları, eskiden beri hep duyulur.

…….  ……. 

Çocukken, BİZİM KÖYLÜ, HOCANIN HACI’NIN OĞLU MUSTAFA, kendisi ile evlerine gittiğimde, babasının bana yaptığı büyüyü bozdurmak için, neler yaptığını, yıllar sonra, Almanya’dan gelince bana anlatmıştı.

Belki, bir ihtimal, çok sevdiğim Mustafa kardeşim, sorguya alınmışsa, bu olayı anlatmıştır. Onlardaki eski kitapları hiç bilmiyorum. O tarihte, onların Ermeni olduklarını da bilmezdik. ONLARDAKİ KİTAPLAR, ALMANLARIN ELİNE GEÇMİŞ İSE, birer kopyası AMERİKAN ve RUSLARA verilir ise, çok gelecekte, onları da bir elden geçiririz. O kitaplar, muhtemelen Almanlardadır.

------ 

O çocukluk dönemi: Gece, korkulu rüyadan uyandım. Son günlerde, benzeri şeyler oluyor. Bizim alt evde, giriş hol kenarında, biraz yüksek, çağ denilen bir yer var. Su kapları orada kenarda durur. Eski usul, banyo orada yapılır. Abdest içinde, üç basamak çıkılan bölümde abdest alınır.

Arka odada, tek başıma yatıyorum. Gece uyanınca kalktım, abdest alıyorum. Ön odada babam da uyanıyor. Tıkırtıyı duyunca oraya geldi gitti. Daha sonra, yattığım oda da, namaz kılarken de,  kapı açıldı, tekrar örtüldü. Yanıma da gelip-gitmiş. Ben, tekrar yattım uyudum. Babama da bir şey söylemedim. İbadetim şekil ve yöntemime karışmazdı.

BU ŞU AÇIDAN ÖNEMLİDİR. AMERİKAN – RUS – TÜRK FARK ETMEZ, ARKADAŞINIZIN EVİNDE, SİZE İKRAM EDİLEN BİR ŞEY YİYORSUNUZ. BİR ŞEY İÇİYORSUNUZ. Ya da yüzünüze, içinden bir şey okuyor. Ve….

AYNI ŞEY, BİZİM SEMTTE AÇILAN UN MAMÜLLERİ, PASTALARI SATAN KIZ, çok acı çektirilmiş, çok yatılmış, çok ezilmiş bir kız, belki de, size sıra gelince, ÖYLE BİR UN MAMÜLÜ de, OKUNMUŞ MUDUR? Bundan şüphe duyuyorsunuz.

… .. …  ….  

İşte o dönem, köy üstündeki, şimdilerde, kuru kum, sel yatağı kenarından, biraz su çıkıyor. Bizim bağın kenarındaki küçük gölette toplanıyor. Suyun gölet’e geliş yerinde, sperm yapısına benzer, siyah renkli, sanıyorum kurbağa yavrularının gelişimi gibi ayrıntıları incelerdim. Ona bakmak için, ya da su gözünden, su içmek için olabilir. Oradayım. Orada, cin ile, kısa bir görüşmem olmuştu.

New York Üniversitesi, milletlerarası öğrenci gecesinde, dans ettiğim kız Ermeni imiş ama ben Rus sanıyorum. Bana öyle söylendi. Birbirimize sarılmışız. Müzik bitmiş, herkes yerine oturmuş. Bizim haberimiz yok. Yeniden müzik başlamış. Yine dans ediliyor. Müzik bitmiş. Yine biz dansa devam etmişiz. Bu kez müzik kesilmemiş. Orada olanlar, birbirlerinin omuzlarına el atarak, çevremizde halka yapmışlar.

Bir ara bu durumu fark ettim. İlk aklıma gelen, o derede, yukarı doğru, benzeri bir görüntüyü, cinlerin yaptıklarını, o gün, görmüştüm. O görüntüyü, o derede de kaybetmiştim. Kendime gelince, dans ettiğim kızın, çevreyi fark etmesini sağladım.

Hocanın Hacı’nın oğlu Mustafa sessiz ve az arkadaşlı birisi idi. Benden yaş olaraktan büyüktü.  Benim bildiğim, bizim köyde, hiç kimse ile kavgası, gürültüsü olmadı. Eşinin ismini hatırlayamadım. Çok sevilen, temiz bir aileden gelir. Mustafa ile beraber gezerdik. Evlerine, kendisi davet ederdi. Otururduk. Çay içerdik. Bazen, belki, içli çörek ya da benzeri şeyleri yemişte olabiliriz. Kızılırmak’ta, köy gençleri ile birlikte, toplu olarak, yıkanmaya- yüzmeye de giderdik.

Yalnızca bir sefer, babasının, çok dikkatli “gözüme bak!” der gibi farklı hareketini gördüm. Onun dışında, her şey normaldi.

Mustafa, sonraki yıllarda, Almanya’ya gitti. İzinli gelişi olabilir. Ben de Kayseri’den, bayram-seyran köye gidişimde, Almanya’dan aldığı iyi bir takım elbise giymişti. Sol yakası olabilir. E harfli bir Avrupa simgemsimi nedir? Lacivert üstüne, sarı zincirli, öyle bir şey takılı idi. Benden iyi iltifatlar da aldı. Sadece köyü değil, bizleri de özlemiş. İşte o gezi de – dolaşırken, “Senin yüzünden, babam ile tartıştım.” Dedi. Hâlbuki babasını sever ve tartışmazlardı.

Devam ediyor. 14.03.2022 09:36

Bu olaylardan yıllar sonra Ankara’dan Kayseri’ye gittim. Hafta sonu için ya da bayram için olabilir. Arabam; Alman, W- Golf. Gece yarısını geçti. Köy yolundayım. Hafız’ın bağından sonra, Cavlak çıkışı öncesi, yine sel yatağı ama çok geniş bir dere var. Kumlu.

O yola göre, normal hızda gidiyorum. Önceden de, orayı biliyorum. Dere yatağı, sel de aşınmasın diye, yolun o bölümüne beton dökülmüş.

Bir ara, arabanın tekerleri boşlukta, kendimi uçuyor gibi hissettim. Biraz sonra, yumuşak iniş yaptım. Başka zaman, orada, farklı hızlarda deneme yaptım. Birazcık, yer ile temasın kesilebiliyor. O kadar uzun süre, havada gitmek imkânı yok.

Karşı tepede de, bir Cin oturuyor. SELAMETLE GİT! Der gibi işaret verdi. Söylediğini duymuyor. Hissediyorsun. O GENİŞ ALAN, DERE, TAMAMEN CİN DOLU İDİ.

…. …. …

BU ALAN, ŞU ANDA YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE, ASKERİ ALANDIR.

Yabancılar, o bölgeye giremeyecekler. Amerikan ve Rus olanlar, oradan çok geçecekler. Hafızın bağında dut yiyecekler. Dağlara, derelere, Yürüyüş Yolu’da yapılabilir. Bu yazı espri olarak kabul edilip, bu dere yatağı çevresi ve o tepeye, sürekli bir yapının kondurulmaması.  Gece-Gündüz oralarda dolaşılabilir.

…..  …. …

Tüm bunların özeti:

Bir Amerikan, bir Rus, bir Türk, kendi vatanında, hiçbir şeyden korkmadan, rahat yaşayabilmeli, yedikleri, içtiklerinden emin olmalıdırlar. Çocuklarının, bu tür testlere tabi tutulması, o milletin geleceğini yok etmektir. Bunun sonucu, her millet, kendi bölgesinde yaşayacak. Başka bölgeye geçemeyecek. Diye sert önlemler, önümüzdeki yıllarda alınabilir.

Her millet içinde, iyi insanların çoğunlukta olduğu kesindir. Bu milletler, bilinmeyen milletler değildirler. EĞER, BÜYÜ FALAN, ÖN PLANA ÇIKAR İSE, ONLARA İNANIRLAR! ise; Tertemiz Ruslar bile, bazı şeyleri cazip bulup; düşman olarak gördüklerinin çocuklarını, genetik yakınlığı olanlara büyük acılar çektirip, onlarla uzaktan, başkalarının beyin kontrolünü, düşünce kontrolünü yapabileceklerine inandırılabilirler. Kendi genetiklerinde deneme sonuçları, herkese uygun sanırlar vb. Yeni bir şey sananlar….  Aile, eşlere uygulananlar ….  BUNLAR, GEÇMİŞTE DENENMİŞTİR. TANRI, ONLARI YOK ETMİŞTİR.

 

Bu kadar.

14.03.2022 10:46


11 Mart 2022 Cuma

SOMUT— DIŞ MÜDAHALE OLMADAN ÖNCE, ANADOLU MÜSLÜMAN ERMENİLERİ İLE HİÇ BİR PROBLEM YOKTU.

 

İlk okulda, sınıf arkadaşlarımın çoğunluğu Ermeni idi. Ermeni olduklarını ise, bizler bilmiyorduk. Öğretmenimiz ve sınıftakiler, aile geçmişimizin Türkmen olduğunu biliyorlardı.

 

Okuduğumuz okul, sınıflarımız, kısaca KONAK geçmişi, Türkiye TEKEL İDARESİNE aitti. Tuz gölünde, farklı bir durum oluşunca, TEKEL yöneticileri köyden ayrılmışlar ve o konak bize kalmıştı. Benim de, ilk çocukluk anılarım, bu konakta idi.

Sonra, talep bile olmadan, kendi isteğimiz ile, bu konağın okul yapılmasını istemişiz.

Az öğrenci ama üç sınıflı olduğu için, yeni okul yapılmak istenmiş.

Aynı köyden, Okul Müdürü, gerçek neden hasetlik– kıskançlık, yeni okul yapılır ise, “KONAK’TA biz oturacağız. “ diye, o konağı yıktırdılar. O zaman, okul müdürünün Kayseri’de Ermeniler ile irtibatı dışında, halkın bu olay ve gelişmelerden haberi yoktu. Bunun, Kayseri’de ev ödülünü de, ilk olarak o almıştı. Ondan önce, hiç kimse, Kayseri’deki Ermenilerden ev almamışlardı.

 

Çevre köyler ve bizim köyden, her aileden, Almanya’da bir-kaç kişi vardır. Bu nedenle, Almanya ya da Almanlar, bizim köyleri çok iyi bilirler.

 

Fetullah konusu olmadan önceki aylarda, -yani her şey normal iken— bizim köye iki kilometre uzaklıktaki Cavlak Mahallesi altındaki yoldan bir araç geçerken durur ve oradaki iki kişi ile sohbet eder. Arabadan inen, etnik olarak Alman da olabilir ya da Almanya Ermenisi de. Kimse bu durumu çok önemsemez. Alman diye yakın davranırlar. İlk, dostluk ve yakınlıkları böyle başlar. İki kardeşten Ünal, benim ilk okul sınıf arkadaşımdır. Çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Ağabeyi Feramuz, bizden daha üst sınıftadır.

Ağabeyi Feramuz, karşılaşmalarınızın çoğunda, o mahallede de karşılaşsak, hemen başkalarına beni şikayet ederdi. ‘Kardeşim Ünal’ı çok sever. Beni hiç sevmez.’ derdi. Olayın geçmişi ise, bir gün Leblebi içinde, üzende kırmızı çizgisi olan, küçük, beyaz, yumuşak şeker’i, ondan gizli Ünal’a vermişim. Beni kovaladı. Yakaladı. Cebim de de şeker yok. Gerçi daha sonraki bir gün, o şekerden ona da verdim ama o gün canı çok istemiş. O mahallede, kimse kötü değildi. Babaları Sefer Amca da, evlatları kadar beni sever ve korurdu. Gerçekten o köyde, kötü hiç kimse yoktu.

 

Evi, mahalle girişinde olduğu için, Lakabı Tilki İsmail olan, oğlu Hakkı’nın yanına uğrardım.  Hakkı, askerde, çok önemli bir yerde askerlik yapmış. Daha Yüzbaşı iken, Karadayı Paşa’nın, kaç yılında, Genel Kurmay Başkanı olacağını bana söylemişti.

Ağabeyi İstanbul'da, AKÜ yaptı. Küçük kardeşi, Danimarka’da. Oraya yerleşti. Galiba Torun Emmi’nin oğulları Ahmet ve Mustafa’yı da, ailecek oraya götürmüş. Onlarında işleri iyi diye duymuştum. BUNLAR İLE ŞU AN KARŞILAŞSAK, AYNI YAKINLIK, AYNI SAMİMİYET, AYNI DÜRÜSTLÜĞÜ BULURUZ.  Olaylar normal gitse, aynı güven ve özveri ile, vatanımızı birlikte savunurduk.

 

BU İYİ BİRLİKTELİĞİ –BAŞKALARINDA– BOZAN, KAYSERİ’DE, “ARAZİ HIRSIZLIĞI”NDAN, HER EV ALANLAR: İLK KEZ ERMENİ OLDUKLARINI ANLADILAR. Ve biraz mesafe açıldı. Bizden sonraki nesilde, bizlerdeki temel yok.

 

DIŞARIDAN ÇOK KİŞİ—KİŞİLER, TÜRKİYE’YE DOLDURULUP, “SAHTE VATANDAŞ”LIK ARTINCA, etkili bir konum yerde olsak, onlardan hiç birisine, baskı ve kötülük yaptırmazdık. Mecbur kalırsak, cebimizdeki harçlığımızın yarısını onlara verir, güven içerisinde, Suriye’ye ulaşmalarını garantiye alırdık.

 

Bu kadar.

11.03.2022 19:08

 ek: Ehil yöneticiler - politikacılar olmaz ise, olacakları öğrendik. 

Şu anda, TÜRKMEN YÖNETİM KONSEYİ olsa, ülkemizde olanlar, olabilir mi idi!

.

 

Bahar geldi! BAZI ÜLKELERDE, EV _ İNŞAAT YASAĞI KONULMUŞ. Kimsenin haberi yok.

 

Geçen yıl, arazi-parselasyon, kısaca Tapusuz Arazilere ev yapımı yasaklanmıştı. Özellikle, yeni şehir imar planları yapılması gereken, büyük şehirlerde bu yasağın, biraz uzun dönemi kapsayacağı düşünülüyor.

Dünya Güvenli Bölgesi (DGB) Ülkelerinde, bu yasaklar; ortak kararlar ile açıklanıyor. Bundan böyle, büyük şehirlerde, çok gerekli olması durumları dışında, konut olarak kullanılacak evler, en fazla beş kat olabilecekler. Şehir merkezlerinde de, dokuz kat, ana ölçü alınacak.

Elbette, bu evler de; yan daire: +60, değişmez ana kuraldır.

DGB Ülkeleri, İmar-İskân Bakanlıklarının, gelecek sene inşaat mevsimine girerken, resmi kurum-kuruluşlarının, üç ayda bir sayı da olsa, ortak katılımları olacak bir ortak dergi çıkarma planlarını da duymayı özlüyoruz.

   *** *** ***

11.03.2022 09:31

8 Mart 2022 Salı

YENİ DÖNEM DOKTRİNİ… NASIL OLACAK? KİMLER HAZIRLAYACAKLAR?

Kapitalizm ve komünizmin, eski dönem kitaplarına bakılınca, ‘GERÇEK DIŞI’  farklı bir şey anlattıkları görülür. Bu durumu, taraftarlarına, o dönem söylemek, anlatmak çok zordu. Bu biraz da şuna benzer. ALMANLARIN, ÜSTÜN IRK OLDUKLARINI SÖYLEYEN, HİÇ BİR ALMAN’A RASTLAMADIM. O kitapları yazanlar; Alman değildirler! Bu durum, İngiliz, Fransız ve diğer milletler için de geçerlidir. Sadece, bazı milletlere has, bazı özellikler söylenir, yazılır. Herkes için de, kesin doğru olmadığı da söylenir.

1900’lerin ikinci yarısından sonraki teknolojik gelişmeler, ilk insanın yaratılışından bugüne olanlardan fazladır!  Yeni insan tipi, yeni insan beyni, sanılanın aksine, önyargılı kalıplar ile dolu ya da süslü değildir. O TEKNOLOJİYİ VAR EDEN İNSANLAR DA, NORMAL BİR HAYAT İÇERİSİNDEDİRLER.

Ne Eflatun’un devlet tanımı ve ne de J.J. Russo gibi Fransa’da yaşamış, o döneme uygun yaklaşımlarda bulunmuş entelektüellerin konulara bakışları, günümüzde, gülümseyerek okunur. BAŞKA TOPLULUKLARI, BAŞKA ŞEY DÜŞÜNDÜREREK, O YOL İLE BAŞKALARINA KARŞI KULLANMAK, YÖNETİM KONSEYİ MODELİ İLE YOK EDİLİYOR.

 

Teknolojik gelişmelere uygun oluşturulan “DANIŞMA MECLİSİ” eskiden hiç toz kondurulmayan, hayali Demokrasi ve gerçek olmayan “TEMSİLCİ” kavramı, gerçek temsilciler ortaya çıkınca, eski SAHTEKÂRLAR’I, kara kara düşündürüyor!

TEMSİLCİLER MECLİSİ, daha gerçekçi, daha doğru olacak. Açık olarak temsil ettiğini, gerçekte de ‘Temsil’ edecek.

Ortalık karışık gibi ama başka şekilde, insanlık, yönetim anlayış ve uygulamaları, iyiye doğru gidiyor.

'DİNCİ' diye adamları sorguya alanlar, 7 millet, YEŞİL YOLDA, birlikte yürüme planları yapıyorlar. Böyle enteresan şeyler de duyuyoruz.

Böyle hızlı bir gelişme ve değişimi yaşayan, gören insanlar, yaşlandılar. Eski çalışma şevk ve heyecanını, isteseler de yapamazlar.  Yapamıyorlar.

NASIL DÖNEMLERİ YAŞADIK? Bunları kimse yazamayacak ama yeni nesillere, daha temiz ve daha iyi bir yönetim anlayış ve uygulamaları bırakacaklar.

Böyle olmasını dileyelim.

8.03.2022 02:34 

5 Mart 2022 Cumartesi

PAZAR GÜNÜ İÇİN, nostaljik, bazı eski yazı ve mesajlar

 Şu anda, kapattığım eski bloglarımın arşivlerine girdim.

Sizlere de, hafta sonu için, bir kaç eski mesajlarımı yayınlıyorum.

iyi hafta sonları.

(Fotoğraf ile uğraşmayım. AÇILMAZ İSE, ALTTA LINK VAR.)



NASRETTiN HOCA (nasrettin-hodja.blogspot.com)

BAŞKA AÇILARDAN MEVCUT DURUM

 

Kıymetli okurlar,

Şu anda, silkelenen; Avrupa ülkeleri, Rusya veya ABD değildir.

Silkelenen: SINIRLARIN KALDIRILACAĞI, “GLOBAL EKONOMİ” – Büyük Şirketler anlayışı ve Kutsal Kitapların, Tanrı Mesajlarının, ehliyetsiz insanlar tarafından  -YANLIŞ – yorumlanmasıdır.

ARAZİ HIRSIZLIĞI yolu ile, yeni bir iş – iş yeri, -her şehirde evim var- sanısı, yanılgısı, GAZETECİ, YAZAR ve PİYASADAKİ ENTELEKTÜELLERE, TV program yapımcılarına da, böyle evler verilmesi, konuları irdelemesi gereken BASIN – YAYIN organlarını da, kısır bir döngüye soktu. Geçmiş ve milletlerin tarihi unutuldu.

RUSYA – RUSLAR, NEDEN KOMİNİST YAPILDILAR?

Çin’i, Çin’deki Kominizim uygulamalarını ve MAO’nun etnik geçmişini tam bilmiyorum. Oradaki sistem ve amaç, sonuç, farklı ve o dönemin şartlarına göre, halktan yana olabilir.  RUSYA’DA AMAÇ; GELİŞMİŞ RUSLARI, GERİYE ÇEKİP, RUSYA’YA SONRADAN GELENLERİ YÖNETİME TAŞIYIP, GELECEKTE ….. ……   ……   …….   …..

Şu gerçeği unutturmaya çalıştılar.

Bir İngiliz, Almanya’da, Alman ile eşit değildir.

İngiltere’de, bir Alman, her işi yapamaz.

Bir Fransız, İngiliz olduğunu söyleyerek, herkesi inandırarak, BAŞPAPAZ olmak ister ise, yakalanıp, ‘casus’ diye hapse atılır.

***   

Bizans İmparatoru Konstantin, ANADOLU’DA, sadece, bazı bölgelere sonradan gelip-yerleşmeye çalışan, bir milleti temizliyor. Diğerlerine dokunmuyor.  

KAPALI ETNİK KİMLİĞİN İLK KURBANLARI, RUMLARDIR.

İmparator Konstantin öncesi, Anadolu’ya, aynı aileden gelen, 15-50 haneli Rum yerleşim yerleri yapılır. Zaman içerisinde, bunların nüfusları ve hane halkı sayıları artar.

O yerleşim yerine, genç bir karı-koca, ya da orta yaşlı, yanlarında iki yetişkin kızları olanlar gelip, tarla sulama, bahçede çalışma gibi işleri yapmak talebinde bulunurlar. Etnik geçmişleri hakkında da çok farklı ve yanıltıcı bilgiler verirler.

(Şayet Rumlarda, o dönemleri anlatan kitaplar var ise, çok detaylar ya da Konstantin’e verilen, resmi devlet raporları bulunabilir.)

Bir süre sonra, toplu olarak, bayram ya da tatil kutlamalarında, bilinmeyen bir çete gelip, oradaki Rumların hepsini öldürürler. Sadece, asker de olan ya da o gün Kasaba’ya gidenler sağ kurtulurlar. İş için gelenler de kayıptırlar.

 

Aradan bir süre geçer, başka bir inşaat ekibi gelip, oraya gelecek yeni Rumlar için, çok iyi evler yaparlar. Ve inşaat bitiminde giderler. Daha sonra da, Rum diye başkaları, toplu olarak gelip, o yeni evlere yerleşirler.  

Anadolu’nun belli bölgelerinde, bu sistemi –somut- raporlar öğrenen Konstantin, Büyük Seferi başlatır. O bölgeleri tarayarak, herkesi öldürür.

 

***      

Orgeneral Atilla Ateş Paşa’nın, Suriye’ye saldırma açıklaması yaptığı günlerde, Kayseri’de, bir arkadaş grubu, olabilecek sonuçları tartıştık.

“3. İhtimal” bana göre de çok güçlü idi.

Savaşın ilk haftasında,  Türk Ordusu, nüfus yoğunluğu çok fazla olan, bizim sınıra yakın, Sahte Türkmen şehirleri ve bölgelerini kontrol altına alacaktı.

 

Sahte Türkmenleri, savaş bölgesinden kurtarmak için, Kayseri, İstanbul, Adana, Mersin ve İzmir’de, yeni yapılan lüks apartmanlara yerleştirecektik.

***   

Kıymetli Amerikalılar, Kıymetli Ruslar,

Ben Ukrayna’yı hiç bilmiyorum.

Komünist dönemde, Rus ve Türkmen olanlar dışındaki, başka etnik gruptan insanların yoğun olduğu bölgeler,  Ukrayna’ya ilave olarak verilir. Komünist Rusya yönetimi, Ukrayna’daki Türkmenler ve Ruslar lehine olan nüfusu, başka etnik gruba kaydırmaya çalışırlar. O nüfus, Ukrayna içine dağılır ya da yeni ekonomik yatırımların olduğu yerlere, onlar yerleştirilirler.

RUS ve AMERİKAN Bölge Uzmanlarının, bu konuyu, ortak, arkadaşça incelemeleri dileği.

Gerçek Ukraynalılar ile hiç ilgileri olmayanların, Ukrayna’ya nüfus kaydırma dönemleri ve bölgeleri. Yılları…

Ukrayna’nın, gelecekte; TÜRKİYE, UKRAYNA, RUSYA + ABD olmasını istiyoruz.

Amerika ve Ruslardan, bu tezimizi güçlendirmeleri talebi.

***  

(galiba daha kahvaltı yapmadım. Son paragraflar, ondan sonra…

5.03.2022 09:25:56

 

 Anadolu Türkmenleri, üç kıtayı kapsayan, büyük bir imparatorluktan sonra, küçük bir alan da, Türk Devleti’ni kurup, kendi ihtiyaçlarını, bizzat kendileri; çalışıp – üreterek, üretim fazlasını da, ihtiyacı olanlar ile paylaşarak, BAŞKALARI HAKKINDA, HÜKÜM – KARAR VERME, konuları dışına neden çıktılar?

Bu sorunun cevabını, imparatorluk kurmamış olanlar veremezler!

Bugün ABD’yi, dünya hâkimiyetine zorlayanlar, bu işleri hiç bilmezler.

Ben, din konusunda, çok yüzeysel bilgiye sahibim. Bununla birlikte, ister isem, şu anda da, İncil’den de, birkaç ayeti, buraya yazabilirim.

Anadolu Türkleri’nin tercihleri böyledir.

Kazakistan ve Türkmenistan, güvenlik ve askeri konularda, tamamen dışarıya kapalı olacaklardır. Ruslar ile geleceklerin bir göreceklerdir. BAĞIMSIZ ÜLKELER olarak, EKONOMİK BÜTÜNLEŞMEYE DE ÇALIŞACAKLARDIR.

Kazakistan Yönetim Konseyinde, bir Rus olacak iken, Türkmenistan da, Yönetim Konseyi; tamamen Türkmen olacaktır.

Ukrayna’daki durum, biraz daha serbest olacaklar. İngilizlere göre de, Avrupa’nın ekonomik istihbarat örgütü, AB’den uzak duracaklardır. ABD’ye yakın olacaklardır. Bunun ölçüsü: Türkiye kadar yakın değil!.. Yönetim Konseylerindeki bir Rus, bunun ölçüsünü-ayarını, ölçüp-ayarlayacaktır. Şimdi sonuç, ne olur ise olsun. 2027’de, sonuç böyle olacaktır.

Toprak bütünlüğü konusuna gelince; Amerikan-Rus ortak incelemelerinde, varılan sonuç, benim de kafama yatar ise, Ukrayna Türkmenlerini ikna ederim.

RUSLARDAN DİLEĞİMİZ: UKRAYNA, KAZAKİSTAN, TÜRKMENİSTAN. Bu üç ülke hakkında, ABD den beklediğimiz anlayış ve hoşgörüyü, ABD’nin komşuları ya da çevresindeki, hatta Arap Yarımadasındaki üç ülke hakkındaki taleplerine de, RUSLARIN ANLAYIŞ GÖSTERMELERİDİR. O üç ülkede de, Amerikan Güvenlik ihtiyaçları, neyi gerektiriyor ise; AMERİKANIN ÖYLE YAPMALARINA, SAYGI GÖSTERİLMESİ.

Bu kadar.

3/5/2022 11:45:49 AM

 

3 Mart 2022 Perşembe

ERMENİLER’İN SON 150 YILLIK ROLLERİ BİTİYOR! ARTIK MİLLET OLACAKLAR.

 

Asya’da, Ermenileri ilk keşfeden millet, İngilizlerdir.

Fransızların ise, Afrika çalışmaları çok eskidir.

Almanlar; İngilizlerin, gayrı memnun Ermenilerini tanıdıktan sonra Ermeniler hakkında fikir sahibi olmuşlardır.

Bu üç büyük millet: İlk 75yıl Ermenileri, çok riskli ve tehlikeli işlerinde kullanmışlardır. Kadınlarına da, hayran olmuşlardır. Ondan önce İngilizler; “uşak” ya da “hizmetçi “ yi bilmezlerdi. Bu tuzağa düşenler, tam anlayamadıkları yöntemlerle, ülkelerinde, beklenenin ve tahminlerin üzerinde, Ermeni nüfus barındığının farkına vardılar. GEÇMİŞTE, BU ÇOK ÖNEMLİ ÜÇ MİLLET, TÜRKLERDEN ÇOK DAHA FAZLA ERMENİ NÜFUS YOK ETMİŞLERDİR. Erivan’daki, Ermeni Soy kırım Müzesine, bunlar yazılmadan, Anadolu Türklerinin, Dış İşleri Bakanı düzeyinde, Ermenistan’a gitmemeleri gerekiyor.

ABD’nin, Erzurum Raporu iyi incelenir ise, gerçek soy kırım oradadır. Ve İnsan Sayısı çok fazladır.

Ermenilerin bir diğer iyi özellikleri, açık etnik kimlik “Ermeni” oldukları zaman, normal bir insan ve iletişim kurulabilecek, normal bir millettirler. Türkler, bu durumu iyi bilirler. Yine de, bu bölge Ermenilerini, en iyi biz anlarız. 2050 ler de, Asya ve Avrupa’da, Ermeni Ülkeleri, Ermeni Vatanları netleştikten sonra, Anadolu Türkleri ile Ermeni Ülkelerinin ilişkilerinin iyi olacağını biliyoruz.

 

Şu anda, Avrupa’nın en önemli üç milleti, kendi ülkelerindeki ya da -dış ilişkilerde- başka ülkelerdeki Ermenilere karşı Bağımsızlık Savaşı vermeseler, bölgemizdeki olaylar böyle olmazdı! Diyemiyorum. Çünkü, son 80-90 yılda, Türkiye’ye farklı etnik kimlik adı altında gelen Ermeni sayısı çok çok fazla oldu!!!

 

Kayseri’de, gazeteciliğe yeni başladığım yıllar; iki sivil komiser, Kayseri –Talas’ın ilerisine yerleştirilen, Asya’dan gelenleri bir gidip görmemi istemişlerdi. Komiser’in birisi: “Ben’im köyümde kasabam da bir sürü yoksul insan var. Bunlara harcanan paraya, yüreğim yandı. Bizimkilere neden yardım yapılmıyor?” diye beni uyarmıştı. Oraya gidemedim. Sonraki yıllarda, Asya Ermenileri olduklarını öğrendik.  Çocukları, ortaokul - liseyi bitirince de, İstanbul, İzmir, Adana’ya da, KAYSERLİ olarak gitmişlerdir. Şimdi onları herkes Kayserli olarak biliyorlardır. BUNLARI, KİMLER ORGANİZE ETTİLER?

 

İNTERNET, AVRUPA ÜLKELERİ DÂHİL, ÇOK ÜLKEDE, YÖNETİMLERE HÂKİM OLANLARIN, ÇOK ŞEY BİLMEDİKLERİNİ ORTAYA ÇIKARDI.

Aşağıda, kurumsal web ya da resmi devlet kuruluşlarının, gönderi mesajlarını da içeren, basit bir web örneği var. BU BİLGİLERİN BİLE, BASILMASINI – DAĞITILMASINI İSTEMEYENLER VARDI.

TURKISH STREAM LINE (cafer-tanriverdi.blogspot.com)

Evet, sıkıntılar var ama YENİ DÖNEM, GEÇMİŞTEN DAHA İYİ OLACAK.

3.03.2022 13:08

Katkıda bulunanlar

Share it