Muhatap:
1 - İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel
Müdürlüğü.
2 – Konu üzerinde çalışan, Türkiye’ye, hükümetimize
yardımcı olan, Amerikan ve Rus Bilgisayar program uzmanları.
Bu konu detaylarını bilmiyorum. 12 Eylül Askeri Yönetim
döneminde, herkese açık bir sohbet toplantısında bahsi geçen bir konunun, bir
başka açıdan değerlendirmeye alınması.
O toplantıda amaç; Daha çok
Güneydoğu’da ve Akdeniz bölgesinde, nüfusa kayıtlı olmayan aile ve bireylerin,
askere nasıl alınacağı idi. Resmi bir
toplantı değil, kendi aramızda sohbet niteliğinde. Ben de, dinleyici idim.
O küçük sohbete katılanlar, - sanıyorum – konunun başka
bir boyutunu bilmiyorlardı. Ben de o yıllarda, konuya öyle bakamıyordum.
Türkiye’de, vatandaşlığa kabul, nüfus defterine kayıt
yapmanın, şekilleri nelerdir?
Normali; “Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlık verilir.
Resmi Gazetede yayınlanır. Nüfus kaydına geçer.” Diye biliyorum. Bu yöntem ile
vatandaş olanların, etnik olarak ‘Türk’ olmaları gerekir. Başka şekilde
vatandaş olamazlar. Diğerlerine, GEÇİCİ KONAKLAMA – GEÇİCİ SIĞINMA HAKKI VERİLEBİLİR.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra, bu yöntemle
vatandaşlık alanların tespitleri kolaydır. Listeler bulunur. ‘SAHTE BEYAN’ –
Değişik dönemlerde, dış – iç kaynaklı, geleceğe yönelik hesaplar sonucu,
bölgede, çevre ülkelerde bulunan Ermenilerin, - o dönemin politikacılarının –
da, kapalı destek oyunları ile, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdür ve personeli
de, bu amaca hizmet eder şekle dönüştürülerek, basın ve toplumsal tepkiler
kontrol edilerek, bunlar yapıldı.
Bu konuların, hükümet tarafından, yeniden incelendiğini
tahmin ediyoruz. Yeterli kaynak, belge, bilgi vardır.
Bakanlar Kurulu dışında, - belki – MUHTAR BEYANI ile,
belki şahit, mahkeme ilamı yol ve yöntemi ile, başka şekillerdeki
vatandaşlıklar.
O TOPLANTI DA, İFADE EDİLDİĞİNE GÖRE, ONLARIN ÇOĞU
GÖÇEBE, HAYVANCILIK YAPIYORLAR! O bölgede de bir geçmişleri yok. Muhtarlar da onları, kısa bir süre önce,
tanıyıp, görüyorlar. ONLARIN BEYANI
ile VATANDAŞLIK gibi, diğer yol ve yöntemler. Belki de, önceden yazılı – kayıtlı, başka
aileler üzerine kaydedilmiş çocuklar.
Tüm bu çalışmalar sonuçlanınca,
İSTANBUL NÜFUSUNDA, BÜYÜK DÜŞÜŞ OLACAĞI, çok geçmişte de hep söylenirdi.
Eski dönem de, mevcut bilgisayar programını ODTU de
hazırlayan öğretim üyelerinden – yönetenlerden, bir kaçının, Ermeniler
konusunda, bazı gerçekleri gizleme eğiliminde olduğu duyulmuştu.
Yine dış duyum; Amerikan ve Rus
Bilgisayar uzmanları, özellikle etnik geçmişlerde, bilinerek yapılan hataları
bulup, düzeltmişler.
1990 lı yıllarda – basında da çıkmış olabilir. – İstanbul’da
ani nüfus artışı olduğu dönem ve yıllarda, İstanbul’a; Urfa, Van, Diyarbakır,
Mardin, Adana, Mersin, Erzurum, vb. bölgelerden gelenlerin, eski, bu ülkenin
gerçek vatandaşları, ‘MİLLİ MÜSLÜMAN ERMENİLERİMİZ’ Değil, çoğunun, SAHTE
VATANDAŞLIK ALAN - sonradan ülkemize gelen - ERMENİLER OLDUĞU söylentisi
yaygındı.
……..
Amerikalılar, bir işe başladıklarında, yarım–yamalak iş
yapmazlar. Bununla birlikte, sahtekârlık
konularını çok bilmezler. Çünkü, Amerika da, sahtekarlığın bedeli, o işi yapana
çok ağır ödetilir. Sadece para ile “süper güç” olunmaz!
Ruslar ise, olayların bu boyutunu ve gelecekteki
götürüler-ini çok hesap edemeyecek kadar iyi niyetlidirler.
Benim bilemediğim, başka, böyle bazı ayrıntıların, her
iki ülke uzmanlarına da verilmesi gerekir. Onların yaptıkları, bazı oyunları ve
ayrıntılarını, Amerikan – Rus çözemez -J !..
İyi Pazarlar.
….
25.02.2018 14:53
….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder