Bilindiği üzere, iş hayatında, Kayseri’den Ankara’ya ilk
gelişimde; Maliye Bakanlığı Basın Müşaviri görevidir. Haberim yok. Gelecek
dönemlerde politika için, şartlara uygun hazırlanma döneminde imişim. Çünkü
bizler, Türkiye’den her ilden seçilip, özel program uygulanan gençleriz.
O dönem, CHP de olup, BELEDİYE İMKANLARI ile, hayatını
sürdüren Müslüman Ermeni Genç arkadaşlardan, kendi memleketlerinden evlenmeyip,
Ankara’da özel program ile yetiştirilen kızlardan evlenenlerin bir kısmının da
HAYATLARININ, o yıllarda bitirildiğini düşünüyorum. O ekolden gelenler, Türk – Ermeni ayrımı
yapmazlardı. O ekiplerin içerisinde de, etnik olarak Türk olan, tek kişi benim.
Birbirlerimizi yakın tanıdığımız için, Müslüman Ermeni arkadaşlar da, Türkmen
olduğum anlaşılınca, - konuyu biliyoruz – diye, beni savunur – korurlardı.
Erkeklerde cinsellik: Ruhsal, bedensel sağlığı yerinde
ise, günde bir kez, indirme operasyonudur. Duygusal bütünlük, düzenli
arkadaşlık yok ise, bazen de böyle imkân yok ise, bu indirme, ha eşek, at’ta,
it’te olmuş, (*) ha bireysel mastürbasyon, ya da çevredekilerden birisi fark
etmez.
Kızların 9 nefsi var denilir. Onlardaki durum biraz farklıdır. Sorunsuz
olarak, kızlığını koruyarak, ihtiyaç gidermesi için çıkıntı, ‘klitoris – çilik’
denilen yere dokunur. Bunun dışında da, ‘sır’ diğer sekiz yöntem ile, ruhsal ve
bedensel olarak –tek başına- rahatlar. Kızların, erkekten yardım aldıkları dönemde-durumda,
(*) ilk irtibat kurdukları erkeğin, yaşıtı kişilerin konumu, durumu ve kimliği
de çok önemlidir.
BUNLARI
BİLMEZLİKTEN GELMEYİNİZ.
Bakanlığa gelmeden önceki hayatım nedeni ile, o yıllarda
kadın-erkek ilişkisi ya da irtibatında sıkıntım yoktu. Bakanlıkta tanıdığım kızların hemen hepsi
ile, daha sonraki gazetecilik dönemimde de irtibatlarım devam etti. İş yeri
arkadaşlığı, arkadaşlık boyutundadır. Aramızda, saygı – sevgi ve güven olurdu
ama cinsellik olmazdı.
Bakanlık dışından da, çok kız ile –özel- arkadaşlıkları
sevmez ve istemezdim. Bana göre, o arkadaşlık kurduğum kişi de bir insandır.
Onunda, sadece fiziksel değil, ruhsal – duygusal güvenliği ve sağlığını
düşünerek, çok az sayıda, düzenli kız arkadaşım olurdu. Bakanlığa, yanıma da –açıktan-
gelirlerdi. Nihayetinde bir kişisin. Bu da, bir insan için, tam yeterlidir.
Bir gün bir ofiste, sohbette, bir kişi, Ankara’da, merkez
Kızılay Meydanı civarındaki paralı fuhuştan da bahsetmişti. Merak ettim. Daha
öncesinden, İstanbul Beyoğlu randevu evlerini de biliyorum. O yerleri sordum. İki-üç tanesine, gözlem
amaçlı gittim.
İlk’i, Emniyet Genel Müdürlüğü hizasında, madenci heykeli
çevresindeki baraka kitapevleri olan yerin devamı, yokuşa çıkarken, galiba
‘Senatör’ oteli vardı. Şimdi o bina, sanıyorum ofis olarak kullanılıyor. Onun
bir katına çıkınca, bir salonda bulunan kızlardan seçtiğiniz ile, bir odaya
giriyordunuz. İkincisi, Mithat paşa Caddesinden, sıhhiye’ye inerken, normal bir
bahçeli, lokantada değil, pastanede değil, oturma yeri. İçeri girip, perdeli
bir kapıdan bodruma iniyordunuz. Aynı şekilde. Bunlara ilave, İzmir Caddesi ile
bağlantılı, Maltepe civarı mis gibi temiz otellerin, bilinen müşterilerine,
özel servis olduğunu da öğrenmiştim. Birisine gittim. Hayret ettim. Beni
tanıyorlar.
- Aygır - Beygir, eşek, aslan, düve vb. neyi tercih
ettiğimi sordular.
Ben de, espri sanarak, ‘BOĞA’ olayım. Dedim.
Bir oda numarası verdiler. Odaya girdim. İspanyol Fiesta,
çok hareketli bir gitar müziği. Ara sıra da, kadın – erkek düet sözlü bir şeyler
söylüyorlar. Odada kimse yok.
Biraz sonra, geniş etekli bir kız, aniden, gardıroptan
çıkıp, ortada dans etmeye başladı. Ceket, kravat, pantolonu çıkardım. Üzerimde,
gömlek, don ve çorap var. Yanına vardım.
Kaçıyor. Yakalayamıyorum. Yoksa bu kız jimnastikçi midir? Tam sıkıştırdım.
Takla atarak, yatak üzerinden öbür taraf geçti. Üç beş hamle daha, yakalanmıyor.
Yoruldum. Yatağa düz uzandım. Dans etsin, seyredeyim. Sonra da yanıma gelsin.
…. ….. …. Ankara’da buraları, çok kişi
bilmezlerdi.
Eski Maliye Bakanlığında, Adnan Menderes’te, başbakanlık
yapmış. Bakan makam odasının, kolay tespit edilmeyecek bir yerinde, ince dar
bir oda var. Tek kişilikte, yatak. Bakan
Beyi, bekliyordum. Özel kalem Müdürü, odadan çıktı. “Seni bekliyor” dedi. Makam
odasına girdim. Odada kimse yok. Sesi içerden geldi. Ayakkabılarını giyip,
bağlarını bağlıyordu. Orayı öyle öğrenmiştim.
Yakın olduğum, bakanlık çalışanı kızlardan bazı bilgiler
aldım.
Bu olay sonrası, Milli Emlak Genel Müdürü sekreteri
hakkında, espri yazmıyorum, gerçek, insan olarak, çok iyi şeyler duymuştum.
Götürülüp, tanıştırılacaktım.
Aklıma, Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalan bilgiler
ile, işyerinde, resmi devlet
kurumlarında, başkalarının yönettiği kadın – kız risk konuları aklıma gelince,
belki de hiç ilgisi olmayan birisinden uzak durma kararı almıştım. Çok daha
yıllar sonra, Rahmetli Kemal Unakıtan bakan iken, oralarda iki kız gördüm.
Öylesi o zaman daha yoktu!!! Eskiden,
Kızların, sekreterlerin hepsi de devlet memuru idiler. Tam güvencede idiler.
Bireysel, baskı görmeden, bağımsız karar verebilirlerdi. Geçici sözleşmeli,
özel amaçlı çalışanlar – çalıştırılanlar, o yıllarda yoktu.
Devlet içinde, işyerlerinde, ciddi, evlilik amaçlı,
arkadaşlıklar olabilir.
Geleceği olan, bu birliktelikler de, herkes tarafından
bilinir.
Bu işin, devlet, hükümet politikası olması olmaz!
TÜM BUNLARIN BİR BAŞKA
NEDENİ DE, EMEK VERMEDEN, ÇALIŞMADAN, ARAZİ OYUNLARI İLE, SİYASİ, İHALE
OYUNLARI İLE, PARA KAZANMAK.
DEVLETLERİ, MİLLETLERİ YOK EDEN NEDENLERDEN BİRİSİ DE
BUDUR.
Sorunlu ailelerde yetişen insanların çocukları, büyüyüp,
büyük adam, politikacı, işveren olunca da, toplumdan intikam alır gibi … …..
…..
Kadın, erkek ilişkisinin, bazı temel kuralları vardır.
Milli Eğitim Bakanlığı yeniden düzenlenince, bunların
yolu - yöntemi de bulunur.
Ayrıca, paralı cinsel ilişki de, polis kaydı ve sağlık
bakanlığı kontrolünde YASALDIR.
Tükürükleyip, dahletsinler gitsin.
Bunlar dışında, aile yapıları içinde, işyerlerinde,
bulunduğunuz apartmanda, mahalle de, çevrede, normal bir ortamın oluşması için
de, neler yapılmalıdır? Bu, hepimizin sorunudur?
ANNE – BABA KADAR, ANAOKULU ve ÖĞRETMEN YETİŞTİRME DE DE,
BU KONULAR, ‘Tv ve internetten sonra’ diye,
yeniden ELE ALINMALIDIR.
…………………………..
(*) Kırsal
kesimde, köy ve kasabalarda, eti yenmeyen, tek tırnaklı hayvanlar ile cinsel
ilişki vardır. At, artık çok az. Eşek daha yaygın. Erkeklerin köpek ile
cinselliği de, sanıyorum çok çok azdır. NEDEN HAYVAN? Şehirde hayvan yok. Şehirliler ne yapacaklar?
İlkokulda,
çocuk iken, köy de, bulgur dövülen soku başında, çiftleşen iki köpek görmüştüm.
Çeşmede bayanlar – kızlar var. Evlerin arası, gelip, geçen çok insan var.
O tarihe
kadar, köpek ve eşek ile cinselliği hiç bilmiyordum. Evcilik oyununda, ben baba
olmuştum. Bir kız ile, gizlice sürtüştürme de yapmıştım.
Birisi, kürek
ile gelip, cinsel birleşmede bulunan köpekleri, oradan kovalamak istedi. Onlara
vurunca, kaçmak için, erkek köpek, dişi köpeğin üzerinden indi. Dişi köpek
erkek köpeği bırakmamış olacak ki, ters istikamette, ayrılmak istiyorlar.
Kalçaları birbirine ters, erkek köpek çıkaramıyor. Kürek sapı ile adam vuruyor.
Onları ayıramadı. Birisi geri geri, diğeri ileri gidiyor. Kenardaki bahçeye
girdiler.
Ben Kayseri’ye
de giderdim. Ortaokulda Kayseri’de idim. Orada da, bir kız vardı. Kayseri’de,
küçük don giyerlerdi. Donunu çıkarmazdı. Bacak arası, ona da sürtüştürürdüm. Elime
aldığım, bir kâğıda, beze de boşalırdım.
Köpekleri
severdim ama cinsellik konusunu hiç düşünemezdim. Daha sonra, öyle bir şey de,
hiç olmadı.
Eşek konusu;
Kızılırmak’ta yüzmeye giderdik. Köyün çobanı, tüm hayvanları sulamaya
getirince, isteyen gider, bir eşek alır, açıktan yaparlardı. “Tükürükle, dah’et
gitsin.” Derlerdi. Erkeğin, fiziksel olarak istediği, o an boşalmak.
Kısaca, bir
yerde, bir erkeğin, eşek ya da köpek ile
cinsel ilişkide görülmesi, ayıp ya da o toplumdan dışlanan bir yasak yoktu.
Herkes yapmazdı. Bazı kişiler de yaparlardı. Köy dışında, Oradan geçen erkekler
görürdü. Ayıplanmazlardı.
Çocuğu olan
insan, bu konuda ne yapmalıdır?
DAHA ÖNCE, o
listeyi YAYINLADIM. Kutsal kitaplara göre, cinsel yasaklar, öncelikle büyükler
tarafından iyi bilinir. Uygun olduğu zaman, bu liste çocuklara, daha ilk
yaşlarda öğretilirdi. Uygun bir durumda anlatılır. Aile içi cinsel yasakları
kapsayan o liste ye uyulmaz ise, kuraklık, kıtlık olacağı, savaş çıkacağı,
yoksulluk geleceği anlatılırdı.
Anne-baba, kardeş, aile, evlilik kavramlarının
yok olacağı, toplumsal insan
ilişkilerinin zedeleneceği, para kazanıp, zengin olsanız bile, o paranın hayır –
huzur getirmeyeceği, Tanrı’nın kişiyi, her yerde gördüğü, büyük günah işleyen
insanların sonları hakkında örnekler de verilirdi. (Gerçekte, ben bunu
Kayseri’de de gözlerdim. O listedeki kurallara uymadığını tahmin ettiğim
ailelerin - insanların sonu, gerçekten kötü bitiyordu. )
Kadınların,
eşek – at ile cinsel ilişkisi olamaz. Köylerde değil de, modern toplumlarda, internette,
köpek ile kadın ilişki videoları var. Bununla ilgili, geçmişte bir yazı
okumuştum. Üç – beş konuda, ciddi sağlık ve bazı psikolojik problemler
oluşuyor.
Kız ve erkek
çocukların, bu konuda, nasıl bilgilendirilmeleri gerektiğini, tam bilmiyorum.
Kutsal
kitaplardaki yasakları da, bu yasak nedenleri de dikkate alınarak, velilere,
anne – babalara tavsiye niteliğinde, bir kitap çalışması olabilir mi?
Sadece, kız
çocukları değil, erkek çocuklara da, cinsel istismar yapan, kadınlar oluyor.
Onları gözlemleyince de, o çocukların, toplumsal gelecekleri ve insan
ilişkileri etkileniyor. Bireyden bireye değişebilir ama yaşıtı başka bir kız ile
kısıtlı, tanımlı irtibatı olmadan, böyle saldırıya maruz kalan erkek çocukta da,
geleceğinde, bazı karşı cins algılama ve iletişim problemleri oluyor. Bunları,
polis – adliye, ceza ile çözemezsiniz.
Ev de Tv
izlemiyorum. Bir çocuk istismarı olayı üzerine, bir komisyon kurulmuş. Oradaki
bayan bakan, kendi çocukluğunda, ilk sürtüştürme deneyimleri vardı ise, onu da
dikkate alarak, - dincileri bu işin içine hiç katmadan – inançlı birkaç öğretim
üyesi ile, bu konuları konuşup, anne – babalar için, bir kitap çalışması
yaptırtabilir mi?
Eski Türk aile
yapılarında, bunlar açıkça konuşulur, bilinirdi.
……
23.02.2018
13:45
KIZLARI
EŞEKLEŞTİREN ERKEKLER, her çağda ve her dönem de vardır.
O kızlar, bir
dönem sonra, orgazm olamazlar. Rol yaparlar.
Erkekte de, cinsel
performans düşer. Hiçbir kadına da sahip olamaz.
Cinsel rahatlık, cinsel özgürlük der iken, cinselliklerinin anlamı kaybolur. Zevki kaybolur.
Cinsel rahatlık, cinsel özgürlük der iken, cinselliklerinin anlamı kaybolur. Zevki kaybolur.
Ölçüyü kaçıran
erkekler, (bir tanesi, Ankara’da bir üniversitede, çok modern, aydın denilen
birisi. Diğeri, Fetullahçı, abdesti namazlı bir öğretim üyesi. Kendi bireysel gözlemim.
Bunların her ikisi de, işyeri – mesleki imkânlarını, kadın-kız ilişkisinde
aşırı ve kötüye kullananlar. Her ikisinin de, eş ve üniversite bitiren kızları
ile iletişim problemleri var. Eşleri ve kızları da, bulundukları çevrede, aynı
problemleri yaşıyorlar. ) kendi yaşamlarına etkilerinin farkında değiller. İşyerinde
ayrı, ev de ayrı kişilik, bir arada götürülemiyor. Bazı etnik gruplar, bu
konunun önemini bilmiyorlar.
Her etnik grup
içinde de, her tür insan olur. Vardır. Hatta, aynı insanın hayat çizelgesinde
bile, bazı kapalı durumlar olabilir. “Ne doğru? Ne yanlış?“ ya da kime göre,
neye göre doğru? Neye göre yanlış’ın tanımını yapan toplumlar – milletler,
bunalımlı dönemleri atlatabiliyorlar. Daha kısa deyim ile, Hayat Tarzının
tanımları yenileniyor.
Ülke eğitim
sistemi, toprak düzeni, ihale koşulları, iş yeri tanımları, konutların dizaynı,
komşuluk, yerleşim düzeni buna göre yapılıyor. Bunlar da yenileniyor.
Her ülke, her
toplum, kendisine uygun olan tanımlamayı yapıp, uygun olanı seçiyor.
Bu da başkalarını
ilgilendirmez.
“Kara deniz
üçlüsü + ABD” kendi tanımlarını yapıyor.
Sizler de, kendi
tanımlarınızı yapınız.
23.02.2018 16:04
Tanrı’nın kadına 9 nefs verme nedeni, kocasından, uzun dönem ayrı kalsa
bile, “kadını daha dayanıklı yapmak için” olduğu şeklinde açıklanır.
Hayatın da, 9 ayrı sırrı olduğu söylenilir.
Cinsellik, o dokuz sır’dan birisidir. Geride, 8 ayrı sır var.
Bu sırları, Türkler ve Ruslar, geçmişte bilirlerdi.
Yeniden öğrenmeyi, Tanrı bizlere nasip etsin.
Yeniden öğrenmeyi, Tanrı bizlere nasip etsin.
……
NOT : Bu yazıyı, kafamda, önümüzdeki hafta sonu için planlamıştım.
Şimdiden yazı, yayınladıım.
Üstte bahsi geçen liste şöyledir:
NOT : Bu yazıyı, kafamda, önümüzdeki hafta sonu için planlamıştım.
Şimdiden yazı, yayınladıım.
Üstte bahsi geçen liste şöyledir:
"Kutsal Kitaplarda, cinsel ilişkiden, her durum ve şartta uzak kalınması gerekenler, şöyle sıralanır:
‘Sizlere, şunlar haram kılındı; Analarınız, (anneniz ve var ise, babanızın ilişkide bulunduğu diğer kadınlar.) kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, biraderlerinizin (Kardeşlerinizin çocukları) kızları.
Size süt emziren kişi de, -aynı anne gibi – oluyor. O ve onun yakınları, onun kızları, çocukları.
Kadınlarınızın Anaları. (Kendisi ile cinsel ilişkiye girdiğiniz, eşiniz konumunda olan kadının annesi.) Diğer bir deyim ile, çocuklarınızın büyük annesi. Birlikte olduğunuz kadının, sizden önceki evliliğinden olan çocuğu. Yani, üvey evladınız. Çocuklarınınız eşleri. Gelinleriniz. İki kız kardeş ile de, aynı anda evlenemiyorsunuz.
Kadınlarınızın Anaları. (Kendisi ile cinsel ilişkiye girdiğiniz, eşiniz konumunda olan kadının annesi.) Diğer bir deyim ile, çocuklarınızın büyük annesi. Birlikte olduğunuz kadının, sizden önceki evliliğinden olan çocuğu. Yani, üvey evladınız. Çocuklarınınız eşleri. Gelinleriniz. İki kız kardeş ile de, aynı anda evlenemiyorsunuz.
‘Bir de, babalarınızın nikâhı geçmiş kadınları nikâhlamayın.’ Bunun anlamı, örneğin, ağabeyiniz ayrılmış ise, ölmüş ise, bu kadın la evlenme ya da birlikte olmaya izin var. ama yalnız anneniz değil, babanızın yattığı bir başka kadın ile yatma izni, babanız yaşar iken de, ölse de yok.!
(Türkler bunu biraz geniş tutarlar. Arkadaşlık döneminde, arkadaşının yattığı bir kadın ile de cinsel ilişkiyi, dini değil, geleneksel olarak istemezler!)"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder