Translate

23 Şubat 2018 Cuma

ECEVİT İKTİDARIN DA, ‘MİLLİ EMLAK’ SEKRETERİNDEN, NEDEN KORKTUM!

Bilindiği üzere, iş hayatında, Kayseri’den Ankara’ya ilk gelişimde; Maliye Bakanlığı Basın Müşaviri görevidir. Haberim yok. Gelecek dönemlerde politika için, şartlara uygun hazırlanma döneminde imişim. Çünkü bizler, Türkiye’den her ilden seçilip, özel program uygulanan gençleriz.

O dönem, CHP de olup, BELEDİYE İMKANLARI ile, hayatını sürdüren Müslüman Ermeni Genç arkadaşlardan, kendi memleketlerinden evlenmeyip, Ankara’da özel program ile yetiştirilen kızlardan evlenenlerin bir kısmının da HAYATLARININ, o yıllarda bitirildiğini düşünüyorum.  O ekolden gelenler, Türk – Ermeni ayrımı yapmazlardı. O ekiplerin içerisinde de, etnik olarak Türk olan, tek kişi benim. Birbirlerimizi yakın tanıdığımız için, Müslüman Ermeni arkadaşlar da, Türkmen olduğum anlaşılınca, - konuyu biliyoruz – diye, beni savunur – korurlardı.

Erkeklerde cinsellik: Ruhsal, bedensel sağlığı yerinde ise, günde bir kez, indirme operasyonudur. Duygusal bütünlük, düzenli arkadaşlık yok ise, bazen de böyle imkân yok ise, bu indirme, ha eşek, at’ta, it’te olmuş, (*) ha bireysel mastürbasyon, ya da çevredekilerden birisi fark etmez.
Kızların 9 nefsi var denilir.  Onlardaki durum biraz farklıdır. Sorunsuz olarak, kızlığını koruyarak, ihtiyaç gidermesi için çıkıntı, ‘klitoris – çilik’ denilen yere dokunur. Bunun dışında da, ‘sır’ diğer sekiz yöntem ile, ruhsal ve bedensel olarak –tek başına- rahatlar. Kızların, erkekten yardım aldıkları dönemde-durumda, (*) ilk irtibat kurdukları erkeğin, yaşıtı kişilerin konumu, durumu ve kimliği de çok önemlidir.
BUNLARI BİLMEZLİKTEN GELMEYİNİZ.  

Bakanlığa gelmeden önceki hayatım nedeni ile, o yıllarda kadın-erkek ilişkisi ya da irtibatında sıkıntım yoktu.  Bakanlıkta tanıdığım kızların hemen hepsi ile, daha sonraki gazetecilik dönemimde de irtibatlarım devam etti. İş yeri arkadaşlığı, arkadaşlık boyutundadır. Aramızda, saygı – sevgi ve güven olurdu ama cinsellik olmazdı.

Bakanlık dışından da, çok kız ile –özel- arkadaşlıkları sevmez ve istemezdim. Bana göre, o arkadaşlık kurduğum kişi de bir insandır. Onunda, sadece fiziksel değil, ruhsal – duygusal güvenliği ve sağlığını düşünerek, çok az sayıda, düzenli kız arkadaşım olurdu. Bakanlığa, yanıma da –açıktan- gelirlerdi. Nihayetinde bir kişisin. Bu da, bir insan için, tam yeterlidir.

Bir gün bir ofiste, sohbette, bir kişi, Ankara’da, merkez Kızılay Meydanı civarındaki paralı fuhuştan da bahsetmişti. Merak ettim. Daha öncesinden, İstanbul Beyoğlu randevu evlerini de biliyorum.  O yerleri sordum. İki-üç tanesine, gözlem amaçlı gittim.

İlk’i, Emniyet Genel Müdürlüğü hizasında, madenci heykeli çevresindeki baraka kitapevleri olan yerin devamı, yokuşa çıkarken, galiba ‘Senatör’ oteli vardı. Şimdi o bina, sanıyorum ofis olarak kullanılıyor. Onun bir katına çıkınca, bir salonda bulunan kızlardan seçtiğiniz ile, bir odaya giriyordunuz. İkincisi, Mithat paşa Caddesinden, sıhhiye’ye inerken, normal bir bahçeli, lokantada değil, pastanede değil, oturma yeri. İçeri girip, perdeli bir kapıdan bodruma iniyordunuz. Aynı şekilde. Bunlara ilave, İzmir Caddesi ile bağlantılı, Maltepe civarı mis gibi temiz otellerin, bilinen müşterilerine, özel servis olduğunu da öğrenmiştim. Birisine gittim. Hayret ettim. Beni tanıyorlar.
- Aygır - Beygir, eşek, aslan, düve vb. neyi tercih ettiğimi sordular.
Ben de, espri sanarak, ‘BOĞA’ olayım. Dedim.
Bir oda numarası verdiler. Odaya girdim. İspanyol Fiesta, çok hareketli bir gitar müziği. Ara sıra da, kadın – erkek düet sözlü bir şeyler söylüyorlar. Odada kimse yok.
Biraz sonra, geniş etekli bir kız, aniden, gardıroptan çıkıp, ortada dans etmeye başladı. Ceket, kravat, pantolonu çıkardım. Üzerimde, gömlek, don ve çorap var.  Yanına vardım. Kaçıyor. Yakalayamıyorum. Yoksa bu kız jimnastikçi midir? Tam sıkıştırdım. Takla atarak, yatak üzerinden öbür taraf geçti. Üç beş hamle daha, yakalanmıyor. Yoruldum. Yatağa düz uzandım. Dans etsin, seyredeyim. Sonra da yanıma gelsin. …. ….. ….  Ankara’da buraları, çok kişi bilmezlerdi.

Eski Maliye Bakanlığında, Adnan Menderes’te, başbakanlık yapmış. Bakan makam odasının, kolay tespit edilmeyecek bir yerinde, ince dar bir oda var.  Tek kişilikte, yatak. Bakan Beyi, bekliyordum. Özel kalem Müdürü, odadan çıktı. “Seni bekliyor” dedi. Makam odasına girdim. Odada kimse yok. Sesi içerden geldi. Ayakkabılarını giyip, bağlarını bağlıyordu. Orayı öyle öğrenmiştim. 
Yakın olduğum, bakanlık çalışanı kızlardan bazı bilgiler aldım.
Bu olay sonrası, Milli Emlak Genel Müdürü sekreteri hakkında, espri yazmıyorum, gerçek, insan olarak, çok iyi şeyler duymuştum. Götürülüp, tanıştırılacaktım.
Aklıma, Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalan bilgiler ile,  işyerinde, resmi devlet kurumlarında, başkalarının yönettiği kadın – kız risk konuları aklıma gelince, belki de hiç ilgisi olmayan birisinden uzak durma kararı almıştım. Çok daha yıllar sonra, Rahmetli Kemal Unakıtan bakan iken, oralarda iki kız gördüm. Öylesi o zaman daha yoktu!!!  Eskiden, Kızların, sekreterlerin hepsi de devlet memuru idiler. Tam güvencede idiler. Bireysel, baskı görmeden, bağımsız karar verebilirlerdi. Geçici sözleşmeli, özel amaçlı çalışanlar – çalıştırılanlar, o yıllarda yoktu.
Devlet içinde, işyerlerinde, ciddi, evlilik amaçlı, arkadaşlıklar olabilir.
Geleceği olan, bu birliktelikler de, herkes tarafından bilinir.
Bu işin, devlet, hükümet politikası olması olmaz!

M BUNLARIN BİR BAŞKA NEDENİ DE, EMEK VERMEDEN, ÇALIŞMADAN, ARAZİ OYUNLARI İLE, SİYASİ, İHALE OYUNLARI İLE, PARA KAZANMAK.

DEVLETLERİ, MİLLETLERİ YOK EDEN NEDENLERDEN BİRİSİ DE BUDUR.

Sorunlu ailelerde yetişen insanların çocukları, büyüyüp, büyük adam, politikacı, işveren olunca da, toplumdan intikam alır gibi …  …..  …..

Kadın, erkek ilişkisinin, bazı temel kuralları vardır.
Milli Eğitim Bakanlığı yeniden düzenlenince, bunların yolu - yöntemi de bulunur.

Ayrıca, paralı cinsel ilişki de, polis kaydı ve sağlık bakanlığı kontrolünde YASALDIR.  Tükürükleyip, dahletsinler gitsin.   

Bunlar dışında, aile yapıları içinde, işyerlerinde, bulunduğunuz apartmanda, mahalle de, çevrede, normal bir ortamın oluşması için de, neler yapılmalıdır? Bu, hepimizin sorunudur?

ANNE – BABA KADAR, ANAOKULU ve ÖĞRETMEN YETİŞTİRME DE DE, BU KONULAR, ‘Tv ve internetten sonra’ diye,  yeniden ELE ALINMALIDIR.

…………………………..

(*) Kırsal kesimde, köy ve kasabalarda, eti yenmeyen, tek tırnaklı hayvanlar ile cinsel ilişki vardır. At, artık çok az. Eşek daha yaygın. Erkeklerin köpek ile cinselliği de, sanıyorum çok çok azdır. NEDEN HAYVAN?  Şehirde hayvan yok. Şehirliler ne yapacaklar?

İlkokulda, çocuk iken, köy de, bulgur dövülen soku başında, çiftleşen iki köpek görmüştüm. Çeşmede bayanlar – kızlar var. Evlerin arası, gelip, geçen çok insan var.
O tarihe kadar, köpek ve eşek ile cinselliği hiç bilmiyordum. Evcilik oyununda, ben baba olmuştum. Bir kız ile, gizlice sürtüştürme de yapmıştım.

Birisi, kürek ile gelip, cinsel birleşmede bulunan köpekleri, oradan kovalamak istedi. Onlara vurunca, kaçmak için, erkek köpek, dişi köpeğin üzerinden indi. Dişi köpek erkek köpeği bırakmamış olacak ki, ters istikamette, ayrılmak istiyorlar. Kalçaları birbirine ters, erkek köpek çıkaramıyor. Kürek sapı ile adam vuruyor. Onları ayıramadı. Birisi geri geri, diğeri ileri gidiyor. Kenardaki bahçeye girdiler. 

Ben Kayseri’ye de giderdim. Ortaokulda Kayseri’de idim. Orada da, bir kız vardı. Kayseri’de, küçük don giyerlerdi. Donunu çıkarmazdı. Bacak arası, ona da sürtüştürürdüm. Elime aldığım, bir kâğıda, beze de boşalırdım.

Köpekleri severdim ama cinsellik konusunu hiç düşünemezdim. Daha sonra, öyle bir şey de, hiç olmadı.
Eşek konusu; Kızılırmak’ta yüzmeye giderdik. Köyün çobanı, tüm hayvanları sulamaya getirince, isteyen gider, bir eşek alır, açıktan yaparlardı. “Tükürükle, dah’et gitsin.” Derlerdi. Erkeğin, fiziksel olarak istediği, o an boşalmak.
Kısaca, bir yerde, bir erkeğin,  eşek ya da köpek ile cinsel ilişkide görülmesi, ayıp ya da o toplumdan dışlanan bir yasak yoktu. Herkes yapmazdı. Bazı kişiler de yaparlardı. Köy dışında, Oradan geçen erkekler görürdü. Ayıplanmazlardı.

Çocuğu olan insan, bu konuda ne yapmalıdır?

DAHA ÖNCE, o listeyi YAYINLADIM. Kutsal kitaplara göre, cinsel yasaklar, öncelikle büyükler tarafından iyi bilinir. Uygun olduğu zaman, bu liste çocuklara, daha ilk yaşlarda öğretilirdi. Uygun bir durumda anlatılır. Aile içi cinsel yasakları kapsayan o liste ye uyulmaz ise, kuraklık, kıtlık olacağı, savaş çıkacağı, yoksulluk geleceği anlatılırdı.
 Anne-baba, kardeş, aile, evlilik kavramlarının yok olacağı,  toplumsal insan ilişkilerinin zedeleneceği, para kazanıp, zengin olsanız bile, o paranın hayır – huzur getirmeyeceği, Tanrı’nın kişiyi, her yerde gördüğü, büyük günah işleyen insanların sonları hakkında örnekler de verilirdi. (Gerçekte, ben bunu Kayseri’de de gözlerdim. O listedeki kurallara uymadığını tahmin ettiğim ailelerin - insanların sonu, gerçekten kötü bitiyordu. )

Kadınların, eşek – at ile cinsel ilişkisi olamaz. Köylerde değil de, modern toplumlarda, internette, köpek ile kadın ilişki videoları var. Bununla ilgili, geçmişte bir yazı okumuştum. Üç – beş konuda, ciddi sağlık ve bazı psikolojik problemler oluşuyor.

Kız ve erkek çocukların, bu konuda, nasıl bilgilendirilmeleri gerektiğini, tam bilmiyorum.
Kutsal kitaplardaki yasakları da, bu yasak nedenleri de dikkate alınarak, velilere, anne – babalara tavsiye niteliğinde, bir kitap çalışması olabilir mi?

Sadece, kız çocukları değil, erkek çocuklara da, cinsel istismar yapan, kadınlar oluyor. Onları gözlemleyince de, o çocukların, toplumsal gelecekleri ve insan ilişkileri etkileniyor. Bireyden bireye değişebilir ama yaşıtı başka bir kız ile kısıtlı, tanımlı irtibatı olmadan, böyle saldırıya maruz kalan erkek çocukta da, geleceğinde, bazı karşı cins algılama ve iletişim problemleri oluyor. Bunları, polis – adliye, ceza ile çözemezsiniz.
Ev de Tv izlemiyorum. Bir çocuk istismarı olayı üzerine, bir komisyon kurulmuş. Oradaki bayan bakan, kendi çocukluğunda, ilk sürtüştürme deneyimleri vardı ise, onu da dikkate alarak, - dincileri bu işin içine hiç katmadan – inançlı birkaç öğretim üyesi ile, bu konuları konuşup, anne – babalar için, bir kitap çalışması yaptırtabilir mi? 

Eski Türk aile yapılarında, bunlar açıkça konuşulur, bilinirdi.

……
23.02.2018 13:45


KIZLARI EŞEKLEŞTİREN ERKEKLER, her çağda ve her dönem de vardır.
O kızlar, bir dönem sonra, orgazm olamazlar. Rol yaparlar.
Erkekte de, cinsel performans düşer. Hiçbir kadına da sahip olamaz.
Cinsel rahatlık, cinsel özgürlük der iken, cinselliklerinin anlamı kaybolur. Zevki kaybolur.

Ölçüyü kaçıran erkekler, (bir tanesi, Ankara’da bir üniversitede, çok modern, aydın denilen birisi. Diğeri, Fetullahçı, abdesti namazlı bir öğretim üyesi. Kendi bireysel gözlemim. Bunların her ikisi de, işyeri – mesleki imkânlarını, kadın-kız ilişkisinde aşırı ve kötüye kullananlar. Her ikisinin de, eş ve üniversite bitiren kızları ile iletişim problemleri var. Eşleri ve kızları da, bulundukları çevrede, aynı problemleri yaşıyorlar. ) kendi yaşamlarına etkilerinin farkında değiller. İşyerinde ayrı, ev de ayrı kişilik, bir arada götürülemiyor. Bazı etnik gruplar, bu konunun önemini bilmiyorlar.

Her etnik grup içinde de, her tür insan olur. Vardır. Hatta, aynı insanın hayat çizelgesinde bile, bazı kapalı durumlar olabilir. “Ne doğru? Ne yanlış?“ ya da kime göre, neye göre doğru? Neye göre yanlış’ın tanımını yapan toplumlar – milletler, bunalımlı dönemleri atlatabiliyorlar. Daha kısa deyim ile, Hayat Tarzının tanımları yenileniyor.

Ülke eğitim sistemi, toprak düzeni, ihale koşulları, iş yeri tanımları, konutların dizaynı, komşuluk, yerleşim düzeni buna göre yapılıyor. Bunlar da yenileniyor.  

Her ülke, her toplum, kendisine uygun olan tanımlamayı yapıp, uygun olanı seçiyor.
Bu da başkalarını ilgilendirmez.

“Kara deniz üçlüsü + ABD” kendi tanımlarını yapıyor.
Sizler de, kendi tanımlarınızı yapınız. 

23.02.2018 16:04

Tanrı’nın kadına 9 nefs verme nedeni, kocasından, uzun dönem ayrı kalsa bile, “kadını daha dayanıklı yapmak için” olduğu şeklinde açıklanır.    
Hayatın da, 9 ayrı sırrı olduğu söylenilir.
Cinsellik, o dokuz sır’dan birisidir. Geride, 8 ayrı sır var.
Bu sırları, Türkler ve Ruslar, geçmişte bilirlerdi.
Yeniden öğrenmeyi, Tanrı bizlere nasip etsin.

……

NOT : Bu yazıyı, kafamda, önümüzdeki hafta sonu için planlamıştım. 
Şimdiden yazı, yayınladıım. 

Üstte bahsi geçen liste şöyledir:


"Kutsal Kitaplarda, cinsel ilişkiden, her durum ve şartta uzak kalınması gerekenler, şöyle sıralanır:

‘Sizlere, şunlar haram kılındı; Analarınız, (anneniz ve var ise, babanızın ilişkide bulunduğu diğer kadınlar.)  kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, biraderlerinizin (Kardeşlerinizin çocukları) kızları.

Size süt emziren kişi de, -aynı anne gibi – oluyor. O ve onun yakınları, onun kızları, çocukları. 

Kadınlarınızın Anaları. (Kendisi ile cinsel ilişkiye girdiğiniz, eşiniz konumunda olan kadının annesi.) Diğer bir deyim ile, çocuklarınızın büyük annesi. Birlikte olduğunuz kadının, sizden önceki evliliğinden olan çocuğu. Yani, üvey evladınız. Çocuklarınınız eşleri. Gelinleriniz. İki kız kardeş ile de, aynı anda evlenemiyorsunuz.

‘Bir de, babalarınızın nikâhı geçmiş kadınları nikâhlamayın.’  Bunun anlamı, örneğin, ağabeyiniz ayrılmış ise, ölmüş ise, bu kadın la evlenme ya da birlikte olmaya izin var.  ama yalnız anneniz değil, babanızın yattığı bir başka kadın ile yatma izni, babanız yaşar iken de, ölse de  yok.!



(Türkler bunu biraz geniş tutarlar. Arkadaşlık döneminde, arkadaşının yattığı bir kadın ile de cinsel ilişkiyi,  dini değil, geleneksel olarak istemezler!)"

Hiç yorum yok:

Katkıda bulunanlar

Share it