Translate

30 Ocak 2018 Salı

İşe başlayınca, bu iki mesajı, yayınlasam mı? Yayınlamasam mı?

Alttaki iki mesajı yayınlayıp – yayınlamamayı, yazdığım gün düşünmüştüm.
Çünkü, yazı serisini tamamlamıştım.
Blog yazılarını daha fazla uzatmak istemiyordum.

Göreve başladığım gün, bir günlük yayın süresi, blogdaki tüm mesajları kapatma günü öncesi, bir gün yayında kalması amaçlı, beklemeye almıştım..

Türkiye’de, geçmişi sabıkalı bir millet, yüz yıl sonra, AYNI YÖNTEMLER ile, yönetimi ele geçirmiştir. BUNLARIN ARASINDA, KONUNUN FARKINDA OLMAYAN İNSANLAR ÇOĞUNLUKTADIRLAR.
Yüz yılın iyi getirisi, arkadaşlıklar, dostluklar, evlilikler vardır.
Evliklerde yeni durum:
Son yüzyıl içerisinde, yaşam tarzı, aile değerleri, Türkler ile aynı olan Müslüman Ermeni ailelerden gelenlerin aile yapıları, sosyal ve cinsel, yaşam değer  ve ölçülerinde, - kapalı etnik kimlik – ile, aile geçmişlerinin Ermeni olduğunu söylemeseler, bilinmese bile, bir fark olmadığı  görülmüştür. BU GEÇMİŞTEDE VARDI ama ETNİK KİMLİK SAKLAMA YOKTU!...

Türkiye’de, yönetimi ele geçirme işlemini yapanlar; bu tür Müslüman Ermeni ailelere de karşıdırlar. Şayet, onların kontrolü dışında, böyle bir evlilik yapılmış ise, onları kendi denetimlerine alma çalışmaları dışında, onlara bir etkileri yoktur.

TÜRKİYE’DEKİ, YENİDEN DÜZENLEME ÇALIŞMALARINDA, BUNLARI, (eski) “MİLLİ MÜSLÜMAN ERMENİLER” diye isimlendirmek – ayırmak, daha doğru olandır.  Problem, bunlar ile değildir.

Bu gruptaki etnik dayanışmalar da, ‘hemşehrilik’ düzeyinde, tolerans dâhilindedir. Diaspora ya da ülke dışı Ermeni örgüt, kurum, kuruluşları ile de bağlantıları yoktur. Türkiye’yi, yeniden düzenleyiciler; MAHARETLERİNİ BURADA GÖSTERECEKLERDİR. Bunlar, diğerlerinden, doğru bir şekilde ayrı tutulmalıdırlar.
…..
Sanıyoruz, daha çok Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra, bir yol ile Türkiye’ye sızmış, yanlış evrak ile, şüpheli vatandaşlık almış, 1945 – 1950 li yıllardan itibaren, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemi kullanılan yol ve yöntemler ile – onları güncelleyerek – ARAZİ, ARSA, Ev, İŞHANI, ŞEHİR MERKEZİNDE, İŞYERİ OLABİLECEK YERLERİN, nitelikli dolandırıcılık ve kapalı etnik kimlik örgütü organizasyonu ile ele geçirilmesi, eski vakıf dükkan ve işyerlerinin ele geçirilmesi vb. yöntemler ile de, piyasaya, siyasi partilere, belediyelere, devlet kurum – kuruluşlarında, etnik hakimiyet çalışmalarını bizzat, el altından – kapalı olarak yürüten, bu konularda gizli toplantılara katılıp, kapalı komitelerde görev alıp, bunu sistemleştirmiş ve hatta evlilikleri düzenleyen insanlardır.
BUNLARIN SAYILARI DA ÇOK FAZLA DEĞİLDİR.
Problem olanlar bunlardır. Bunlar ile de, kurum – kuruluşlarımız, açık mücadele ediyorlar. Suçluları yakalıyorlar.
……
Yayını ertelenen, iki mesaj :
………..

SAHTE, “TURAN İMPARATORLUĞU” BİTTİ!..

DARISI, Ermenilerin oluşturup – yönetmek istedikleri,
SAHTE, İSLAM İMPARATORLUĞUNA…

Çoğunuz, duyup - işitmişinizdir.

ADRİYATİK DENİZİNDEN, ÇİN SEDDİNE KADAR…
BÜYÜK TÜRK - TURAN İMPARATORLUĞU.
BÜYÜK, YENİ, KOCAMAN TÜRK İMPARATORLUĞU…

Türkler, gerçekçidirler.
Böyle bir imparatorluk istemiyorlardı. Günümüzde olmazdı. Olamazdı.
(ertesi gün, sonradan ilave: İçinde, Rus kızının olmadığı devlet, Türklere haramdır! Bunu nereden bilsinler. )
Adı geçen alan ve bölge de bulunan mevcut ülkelerin,
Hepsinin Devlet Başkanları da, kapalı etnik kimlik;  ‘Ermeni’ imişler. -J
Onların ‘Müslüman Ermeni’ oldukları da, üç – beş yıl öncesine kadar, Türkler tarafından bilinmiyordu. Sahnedeki oyun, Asya halklarının anlayamayacakları büyüklükte idi. Türk, Rus, (
Son dönemde de, * ) Amerikan karşıtı bir oluşumdu.
Yakın Asya’da, adı geçen ülke halkların bir kısmına da; ‘Siz Türksünüz!’ öyle olmasanız da, başkaları sorunca, böyle söyleyiniz. Deniliyordu.

Etnik gerçeklerde, doğru bilgiler, ortaya çıkınca,
Avrupa’da (eski) bazı merkezlerin, 200 yıllık hayalleri de böylece bitmiş oldu.

Avrupa, bu hayallerine, ‘KUZEY AVRUPA” ülkelerini dâhil etmiyorlardı.
Kuzey Avrupa’dan, Amerika’ya göç edenlerin bir kısmı,
‘Türk’te olabiliriz!’ ihtimalini hep düşünüyorlardı.

Rusya Türklerinden, işi bilenler;
“Bunların bir kısmı, Saunaya da çıplak girip, göle çıplak atlıyorlar.’ ama galiba bunlar da Türk! Saunada peştamal giyip, suya atlarken de, - hamam da gibi - yandan düğüm atarlar ise, akrabalık olduğunu söyleriz.  Bunların, bir kısmına da; ‘Rus’ diyorlar.”

Kısaca, Kuzey Avrupa halkında, Amerikan, Rus ve Türk akrabalıkları olunca, Avrupa’nın kuzeyin de, - AVRUPA’DAN BAĞIMSIZ -, yeni bir yapıya kavuşuyorlar. Kuzey Avrupa Halkı; Amerikan halkının bir kısmına, Ruslara ve Türklere daha yakınlar.
Bu gerçekte ortaya çıktı.
……

Dünyamız, gerçeklere dayalı, daha da güzel oluyor.
Daha da güzel olacak.
HAYALLER DE, GERÇEKÇİ OLMALIDIR.
Türk, bunu bilir.
Rus, bunu bilir.
Amerikan, bunu bilir.

Avrupa’da, o kapalı merkezler de, bunu öğrenmelidirler.

……………………
25.01.2018 15:05
Bu arada, birileri; Dimyat’a pirinç’e giderken, evdeki bulgurdan oldular!
……………………………
(*) Yaklaşık 40 yıl önce, Avrupa’da o merkezlerin, ABD Dış politikasında açtıkları bir gedikte ‘Yeşil Kuşak Projesi’ idi.  Türkiye, İran, Afganistan, Müslüman olacak ve Komünist Rusya’ya karşı olacaklardı!!!  ABD, İslam ile ilgili konuları bilmiyordu. -J.
Oralarda, Ermenileri yönetime getirmenin, Avrupa’ya sağlayacağı avantajları göremiyorlardı. Konuyu ‘İslam’ ve ‘Din’ konusu sanıyorlar ve ‘şekilcilik – görüntü ‘ İslam’ını da, ‘Siyasal İslam’ gibi algılasalar da, ana yanıltma noktalarını göremiyorlardı.

O dönemin SSCB de, konu içindeki, etnik oyunu bilmiyorlardı.
Babrak Kemal olayında olduğu gibi, Afganistan’da, onlarda Avrupa’nın Ermenilerini, kendi Ermenileri sanıyorlardı.

SSCB Ordusunun yıpratılma çalışmalarında da, Afganistan, Rusya’da, iç – dış düzenlemeler ile kullanıldı!!!  O ayrı konu.
ABD Ordusu‘nun, Afganistan’a girişinde, Türk Mantığı – Türk Yaklaşımı Afganistan’da uygulansa, ABD Devletinin parası, -kalıcı - çok iyi sonuçlar için kullanılabilirdi.
Benim TIR Kamyonunu, açılan Tiyatro Sahnesi olarak, Afgan Dağlarına gönderdiğim dönem de bile – halen geç kalınmamıştı. -  Yanımda da, bir Rus Kızı olacaktı.
…..
… uzun hikaye …. Artık yaşlandım. Bırakınız dağlarda koşturmayı, Rus Kızının koynunda bile yorulurum.
…….

Özet; ‘İslam Birliği’, diyenlerin de, etnik geçmişine iyi bakınız.
Niyetine, iyi bakınız. O kelimeleri neden kullandığına da… 
....

Tanrı’ya inanan insanların, yaşam ölçüt ve değer birliği vardır.
Kültürel ve davranış, Anlayış Birliği vardır.   30.01.2018 13:47
…..
EK NOT: O fotoğrafı yayınladığımı hatırlıyorum. Afganistan’da, bir Amerikan askerinin, Afgan çocuklar ile bir oyunu vardı. Çok güzel bir fotoğraftı. Amerikan Savaş Müzesinde, olsa iyi olur. Afgan Savaşı, Irak savaşından çok farklı idi! 30.01.2018 14:33
….

Blogdaki yazılar bitti. Bunu yayınlama. BOŞVER.

==============  ===== 

AMERİKAN, TÜRK, RUS.

Şu gidenlere bak!
Amerika’dan gelmiş gençler.
Rusya’dan gelmiş gençler.
Türk topraklarında,
İzmir – Meryem Ana Kilisesine, giden yolda.
El Ele-ler. Kol kola-lar. Gönül gönüle-ler.

Biraz önce,
Yol kenarında, uzaktan görülen,
Küçük, şirin bir Caminin bahçesinde idim.
Her taşı konulur iken, ‘Besmele’ çekilmiş.  
Yeni yapılmış Cami, küçük ama bahçesi büyük.
Yeni güzergâh düzenlemesinde,
Yıkılan binaların yerine yapılmış.
Sosyal Tesisleri, lokantaları bir yana,
Kitap Sergisini gezdim - gördüm.

Amerika’nın, Rusya’nın,
Vatikan’ın arşivinde olan,
Türk kütüphanelerinden çıkan,
Eski dönem, dini anlatıları,
Dini hikâyeler…
Farklı durumlarda,
Davranış, kavrayış, anlayış öğütleri.

Komisyon çevirisi,
Ve dil sadeleştirmesi,
Komisyon onaylı,
Yeni baskı, İncil ve Kur’an.
İncil’de, eskilerinden farklı,
Numaralı dipnotlar eklenmiş.

Küçüklü, büyüklü,
Cep kitapları da var.
İlahi kitapları da.
7 ayrı dil de.
Çok kitap alırsanız,
Bir de çantayı, ücretsiz veriyorlar.

Yeni yazılan şiirler, çok az.
Yeni ilahi sözleri de.
Yol da giden gençleri gördükçe,
İçimden bir ses,
Birkaç yıl sonra,
Buraya gelince,
Amerikan, Türk ve Rus…
Diğer başka milletlerinde,
Komisyon onaylı,
Yeni kitaplarını,
Yeni dönem şiirlerini de,
Bu raflarda göreceğimiz umudu.
İçimi titretiyor.
Bir sevinç kaplıyor yüreğimi.

Ben de katılıyorum o kervana.
Meryem Ana Kilisesinde,
İçinde, dışında ve bahçesinde,
Okunacak ilahileri dinlemeye…
Elimdeki küçük kitaptan da,
Sözlerine bakarak, onlar ile birlikte okumaya.
Hem de, yedi dilde…

Geleceğe, birlikte yürür iken.
Ortak yaşam değerlerimizi,
İnsan, birey ve toplumsal bağlarımızı,
Karşılıklı sorumluluklarımızı,
Yenileyeceğiz. Yeniden öğreneceğiz.

BU YÜRÜYÜŞÜ,
BİZLERE, NASİP ETTİĞİ İÇİN;
TANRIYA, ŞÜKÜR ETMEYİ.

ORTAK, DUA ETMEYİ.
Sevdiklerimle ve çocuklarımla,
Bu yürüyüşe katılmayı,
Tanrı’dan diliyorum.
Ankara, 25.01.2018 17:00
……. 

Bu dilek notta,  şimdilik dursun. YAYINLAMA. 

…………….  
KIYMETLİ RUSLAR,

Günümüz savaşları, uzaktan atılan ‘Füze Savaşları” gibi gözükse de; - bana göre – karşı tarafa insan zayiatı vermekle birlikte, toprak – arazi savaşları olacaktır.
Avrupa kıyısındaki, Avrupa ile sınırdaş, her Rus Oblastı meydanında, 2. Dünya Savaşındaki insan kaybını gösteren bir büyük levha olmalıdır.  Belki de her Oblast’taki kayıp detayları.

Hayat budur. Dünya budur.
Var olabilmek için, bu yaşanmış gerçeği, özellikle o bölgede olanlar, canlı olarak hissetmelidirler.

O KADAR İNSAN KAYBININ NEDENLERİ, KAPALI KAPILAR ARKASINDA, HER YIL KONUŞULMALIDIR.
.
Avrupa’da bazı merkezlerin de, ülke içi kapalı çalışmalarında, amaçlarından birisi de;
Rusya’da Rus, Türkiye’de Türk nüfusunu yok etmektir.
Ekonomik istikrarsızlıklar, gelir dengesini bozarak, sosyal anlayış değişimi vb. nedenler ile – kaliteli nüfus artışını – önlemektir.
Yatağa girince, hanıma söyleyiniz. Mevcut’a bir çocuk ilavesi…

Aklınızda bulunsun. -J

……
Dönelim TÜRKİYE’YE,

Çok geçmişte, 1875 ler ya da Jandarmanın kuruluş yılları sonrası olabilir.
Üç – beş  –önemli- olay yaşanıyor.
Neden ve nasılı? Anlaşılamıyor.
Bir tanesi çözülüyor. Yakından tanıdıkları bir Müslüman Ermeni! Ve hiç kimse, o kişinin Ermeni olduğunu bilmiyorlar!
Daha başka olaylar.
O kişinin, o olay öncesi, etnik geçmişinin, ‘Müslüman Ermeni’ olduğu bilinse, hem o olay olmayacak ve hem de, yakından tanıdıkları o kişi de, o olaya karışmamış, kurtulmuş olacaktı. Onu, o olayı yapmaya zorlayanların elindeki koz da, böylece kaybolacaktı.

O tarihlerden sonra en büyük ŞAŞKINLIKLAR !!! Kapalı etnik kimlik nedeni ile yaşanmış. ve o şaşkınlık, yok oluşa yönelmiş. KİMİN YAPTIĞINI BİR YANA BIRAKINIZ. NE YAPACAĞINIZI, NE OLACAĞINI BİLEMİYORSUNUZ.

Bu konuyu anlatan kişi, eski Türkçe, bir Osmanlı Subayının, Türklere özel, el yazısı bir not defterinden okuduğunu söylemişti. O KİŞİ DE, BU İŞLERİN NE OLDUĞUNU ANLAYAMAMIŞTI. Ben de, detayları çok dinlememiştim. Şimdi anlıyorum.  O dönem subayları, ‘kapalı etnik kimlik’ – ‘Müslüman Ermeni’ konusunu da tam bilmiyor ve yöresel, tek tük sanıyorlardı.  

ENVER PAŞA konusunda da, - sanıyorum – hiç kimse, onun Ermeni olduğunu düşünemiyorlardı. Galiba, kritik dönem de, Savunma Bakanlığı da yaptı.
Gerçekte, Enver Paşa, vatansever, Türklere de, kesinlikle zarar vermek istemeyen bir komutandır. Onu yönlendirenler, başka şekilde motive ediyorlar.
Açık ‘Müslüman Ermeni’ etnik kimliği ile,  o görevlerde bulunsa, yakın, etnik olarak Türk olan arkadaşları da var idi.  O arkadaşları; ‘Ermenilik damarın tutmasın! Sen o işleri bilmezsin. Aklını başına al. O konuyu şöyle yapalım.” Diyebilecek kişiler ile, güven içerinde çalışabilirdi. Daha sonra da, o yalnızlığa düşmezdi. Teselliyi, Asya bozkırlarında aramazdı.!!! Kendisini, bu topluma yabancı hissetmez. Ayaklanan ve yabancılar ile işbirliği yapan Ermenilere karşı ortak mücadele de de, iyi bir konumda olurdu.

KAPALI ETNİK KİMLİK, BU DERECE ÖNEMLİ KONUDUR.

Bu kadar.
.
30.01.2018 06:14


………  

Hiç yorum yok:

Katkıda bulunanlar

Share it