Oldu olacak.
Amerikan Milleti, Amerikan Halkı ile, UKRAYNA ve BEYAZ
RUSYA halklarının, uzun dönem – kalıcı dostluk e birlikteli için, geçiş
döneminde nazik – etnik - operasyon, destek, talebi.
Çok akıl kârı değil ama göreve başlamadan önce, bunun da
yazılması gerekiyor!
Bu operasyonu, askerler yapamazlar. Dost ülkelerde de,
askerlerin bu işlerden uzak durmaları gerekir.
Amerikan Devleti’ne bu konu nasıl anlatılır? Bunun
yöntemini bilmiyorum. Bu ülkelerin, yeni liderlerini, gelecek dış
yükümlülüklere, bağlara, bağlantılara sokmadan, esir almaya kalkışmadan,
yönetime gelince çevreleme yapmadan, - tek ölçüt – açık ve net olarak, ülkesi
ve halkı için çalışmak olacak olan, kendi etnik geçmişi ile evlenmiş, birer
yeni lider.
O ülkenin çoğunluğundan gelen, “Kara Deniz Üçlüsü + ABD“
oluşumunda, yeni felsefe ve yeni düzeni anlama kapasitesinde, üç - beş, yeni
Devlet Başkanı ya da Cumhurbaşkanı lider adayı.
Rusya ve Türkiye Halkı ile birlikte, Amerikan Halkı, Ukrayna - Beyaz Rusya – mevcut, görevde olan -
Devlet Başkanlarının bilgileri ve izinleri ile, o ülkelerde, kapalı bir
toplantı yapılacaktır.
(Burada, Amerikan
Halkı, ya da Rus Halkını, Türk Halkını temsilen gelecek olan kişiler,
önümüzdeki yaz dönemi ya da, bir sonraki yaz dönemi geçtikten sonra
oluşturulacak, ‘Ortak Çalışma Gurubu’ unda olacak kişilerdir. Bunun ölçütleri,
en az 6 ay, ya da bir yıl sonra belirlenecektir.)
Bu iki güzel ülke ile ya da bu bölge ile oynayan
Avrupa’daki merkezler, bu bölgede Savaş çıkarmak istiyorlar - dı! Bu kadar güçlüler!!! Belki, ABD de bazı
önemli düşünce kuruluşlarını bile, bunlar –el altından – yönetiyorlardır! Onlar çok güçlü olabilirler ama Amerikan,
Türk ve Rus Halkları da çok güçlü ve deneyimlidirler.
Konu, özetle şöyledir:
Bırakınız, bu bölgedeki Devlet Başkanlarını, Türkmenya
( = Anadolu) da bizler bile, birkaç yıl
öncesine kadar, farklı düşünüyorduk. Bilgi kaynaklarına inemiyorduk. Yanlış
temel üzerine başka başka çözümler ortaya koyuyorduk. Bu tembellik ABD de
oluşmuştu! Temel çıkış noktasında, hazır bilgi ve raporlardan yararlanılıyordu.
Güncelleme yapanlar da, o bilgilerin gerçek olup – olmadığını kontrol
edemiyordu. Etmiyordu. Bunun gereğini de düşünemiyorlardı.
Detaya girmeyeyim. Türkiye’de ve bu bölgede, konulara
etnik temelden bakma gereği ve önemini,
ABD kaynaklı bir yazıyı okuduktan sonra anladım. !!! ABD de her şey yazılıyor
ama hangisinin gündeme alınacağı kararında bir eksiklik var. Yönetim ve devlet
anlayışının – modelinin geçmiş ile bağlantısı, düşünce ve yaklaşım boyutunda
koparılmıştı. Yazarların, akademisyenlerin, çeşitli konularda yazıları,
eserleri incelenir iken, o kişinin aile etnik geçmişinin önemini, 500 yıl sonra
yeniden görüp, anlıyoruz.
Sanki, dünya devletleri, milletleri, bir hipnozdan geçmiş
gibi idiler.
Son 150 yıldır da, Kutsal Kitaplar, Kutsal Tanrı
Mesajları, biraz göz ardı edilmişti.
Bu şaşkınlık döneminde, liderlerin önemli kısmının
ölçütleri değişmişti.
Doğru olarak algıladıkları - yanlışlar – vardı. Bu
yanlışlar, sadece liderlere değil, toplumlara da kabul ettirilmişti. Bunu uygun,
global, lider hazırlama kuruluşları da çok gelişmişlerdi. Yanlışları, ‘doğru’
olarak halka söylüyorlar, anlatıyorlar, halklar da alkışlıyorlardı. Kısaca,
mevcut liderlerin bir kısmının da, suçu yoktur. Çünkü, halk yanlış düşünüyordu.
Yanlışa alıştırılmışlardı.
Bu hoşgörü ölçütlerinde, mevcut Ukrayna ya da Beyaz Rusya
Liderlerinin bilgisi dâhilinde, onlara da –gerekiyor ise- kendi
ülkelerinde, kendi halkları arasında gelecek güvencesi vererek, -var ise-
yaptıkları yanlışları ortaya koymak, eleştirmek değil, yeni döneme geçiş
liderliğini de onlara yaptırarak, lider ve anlayış değişiminden
bahsediyorum.
…..
Bunu okumadım. Bir yerlerden duymuştum ve şaşırdım.
Doğru.
Türkiye’de, 1960 tan sonra, etnik olarak Türk olanların,
Cumhurbaşkanı adayı olmaları önlenmiş.
Bunun yazılı bir kanunu yok. İktidar ve muhalefet, o dönemin
iki büyük siyasi partisi, Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi, parlamento içinden ya da dışından,
Cumhurbaşkanı Aday Adayı olanların, mutlaka ‘Müslüman Ermeni’ etnik geçmişinden
olmalarını sağlamışlar. Her iki karşı adayın da, gerçek etnik kimlikleri
gizlenip, Türkmen oldukları söylenmiş. Halk böyle biliyordu. Herkese böyle
söyleniyordu.
12 Eylül 1980 Askeri yönetiminden sonra
ise, sadece Cumhurbaşkanı değil, Belediye Başkanları aday adaylarında da bu
sistem – bu model uygulanmış. Seçime katılan 5 siyasi parti, beşinin adayı da
‘Müslüman Ermeni’. Bazen, birisi Kürt, birisi Türk, bir diğeri Arap ya da
Arnavut rolündeler!
Türkiye’de, gerçek ‘Arap’ yokmuş.
Örneğin, Siirt ve Adana’da, Arap sanılanlar da, gerçekte, ‘Arap’ rolünde,
‘Müslüman Ermeni’ imişler.
Açık etnik kimliğe geçilip, ‘Anahtar’
isim listeleri incelenince, - 1980 den sonra -
bütün Belediye Başkanlarının, farklı etnik geçmişten olduklarını
söyleseler de, ‘Müslüman Ermeni’ oldukları – DAHA YENİ – öğrenildi.
……
(Bu bölüm, Amerikan, Rus ve Türk
Halkları içindir. Sadece, onların okumaları dileği.
Ben, göreve başlayınca, günlük rutin
işlerimi aksatmadan, evlenecek Rus Kızı bulmak için, belki ara sıra Ankara’dan,
Rusya’ya da gidip -geleceğim. Rus Kızı bulunca da, ‘Çocuk Yapmak’ işi ile
meşgul olacağım. Kafamın dinç, dikkatimin yoğun olması gereken bir konudur. İşim
çok.
Bu komitenin hazırlık çalışmalarını,
fikir eksersizlerini, sizlerin yapmanız dileği.)
BU MODEL DE, HALKIN SEÇİMİNE BİR MÜDAHALE YOKTUR.
Ukrayna’da, -sanıyorum- Ukraynalı, Rus ve Türk, toplam
3-5 etnik grup vardır.
Kaç Siyasi Parti olduğunu da bilmiyorum.
İktidar ya da muhalefet, + küçük partiler, yeni dönem
Cumhurbaşkanı Adaylarının, etnik geçmişlerini açık olarak söyleyecekler ve
adaylar; o ülkenin geçmişinde en etkili – en önemli, oraya adını veren,
milliyet ve etnik gruptan olacaklardır.
Türkiye’de oldu gibi, BAŞKALARININ ADAY OLMALARI
ÖNLENECEK.
KAPALI - GİZLİ
GÖREV BUDUR. Başka türlü, başka bir
yöntem ile, Avrupa’daki o merkezlerin ya da ülke içinde, dış destekli bazı
grupların oyunları bozulamaz.
Yine duyum; - gerçeklik oranını bilmiyorum - Beyaz Rusya’nın temeli, halkın çoğunluğu, 1917
Komünist Devriminde, mağdur edilen Rusların memleketi imiş.
Yeni döneme geçiş döneminde, her siyasi parti, onlardan birisini
aday gösterecek.
İLK ÜÇ CUMHURBAŞKANI ADAY ADAYLIĞINDA, kimseye
duyurmadan, başkaları şüphe duymadan, bu çalışmayı nasıl yapacağız?
Ukrayna, Beyaz Rusya Cumhurbaşkanları görev sürelerini
bilmiyorum.
Her durumda, üç dönem sonra, çok konu, doğru raya oturur.
Dış oyun engellemeye gerek kalmadan, normal sistem
sağlamlaşır.
Bu kadar.
………………
2.01.2018 12:50
-------------
FARKLI BİR KONUDA, ÖZEL EK – NOT:
Yeni Dönemde, Türkiye – İsrail ilişkileri nasıl olacaktır?
Türkiye, yeni döneme geçiş sürecini tamamlayana kadar, İsrail ile mesafeli
olacaktır.
Bunun anlamı; gerek iç güvenlik ve gerekse savunma sanayi konularında, tam
uzak duracağız. İş birliğimiz olmayacaktır. Var olan anlaşmalar, iptal
edilecektir.
Bunun bazı detayları ve nedenleri, Amerikan Yahudi’si, Türkleri artık
tanıyan -J ABD nin eski Türkiye
Büyükelçileri Eric Edelman ve John Bass’a, yeni bir Türkiye ziyaretlerinde
anlatılacaktır.
Bir örnek vereyim:
General Dynamics (GD) Şirketi, Amerikan Yahudisi şirketi idi. F - 16
uçaklarını, birlikte yaptık. Mükemmel bir işbirliği ve ortak çalışmamız oldu.
Konu; Yahudilik değildir. İsrail’in hamlığı, abartılı iş yapması, -fırsat
ele geçti sanıp- Amerika’nın verdiği o dönemki imkânı kötüye kullanması,
niyetinden de şüphe duyulmasıdır.
Bazı parçalar, assemly olarak, farklı yerlerden gelir.
Biz de, Amerikan Savunma Bakanlığı ile İstanbul atölyelerimizde, yaptığımız
bazı parçaları, ABD de, bir başka ürün yapımına, assembly olarak göndereceğiz.
Bu bir üretim paylaşım ve planlamasıdır.
Geçmişte, 1616 Pylonda, bir ateşleme sistemini de, İsrail’de yapılıyor.
Oradan alacağız.
Bunu, ABD de yapar! Türkiye’de yapar. O dönem, üretim planında öyle olmuş. Onu
yapım malzemeleri, yapım tanımı, malzeme parçaları ve sistem GD nin.
Süresi geldi. İş
tezgâhta bekliyor. Pylonlar bekliyor. İsrail, o parçayı göndermiyor!
Sanki, kendi yapıyor!???!!!! Sözde,
kendisini ağıra satıyor. ARAYA
POLİTİKACILAR GİRECEKLER. Konu basına yansıyacak. ÖNEMLİ BİR PARÇAYI, İSRAİL
YAPIYOR. ONU GÖNDERMESİ İÇİN, RİCACILAR DEVREYE GİRECEKLER.
Bana taahhüt ettiğin bir malzemeyi, gününde, saatinde göndermez isen,
seninle bir daha iş yapmam! Bunu öğrenmesi gerekiyor. Buna benzer şeyler.
Bu nedenle, Amerika ve Rusya ile, yeni atölye yapılanmaları-mızda sadece
Almanya değil, İsrail için de yasak bölge olacaktır. BU KONULARDA, ÇOK MESAFELİ
ve TEDBİRLİ OLACAĞIZ.
Yeni dönem de, yeni şekilde, Amerikan ve Rus, Bilgi Güvenliği, İş
Güvenliği, Terzi Atölyelerimizde bile, dışarı, başkalarına, başka milletlere,
Karadeniz Üçlüsü ülkeler dışında, başkalarına kapalılık olacaktır.
….. .
Her hangi bir Türk vatandaşının; aile güvenliği, nesep güvenliği, soy
güvenliğini yok edici, eşi ve
çocuklarına, Ermeni saldırılarından bir yol ile haberdar olunca …
Onları, bu zulümlerini yapmalarına teşvik, kendi ülkende, kendileri ile
birlikte çalışma yapmaya zorlama hareketleri yapan İsrail vatandaşlarının, bir
daha bu ülkeye girmelerini önleyici, kesin giriş yasağı konulması.
…..
Tüm bunlar ile birlikte, şu gerçek unutulmamalıdır.
Geçmişte, İspanya’da zulüme uğrayan, bir grup Yahudi, Türklere
sığınmışlardır. Ülkemizde, 500 yıl,
kanunlarımıza uygun, Türkler ile uyumlu,
aile düzenlerine –karşılıklı olarak -
saygılı, ülkemizde kaldıkları dönemde, kötü anlarımız olmayan bir
toplumdur. Onların bir kısmı Amerika’ya,
kalanlar da İsrail’e göçmüşlerdir.
İsrail Halkı, normal olmayan, sürekli savaş sürecindedir.
Daha önce de bahsettiğim şekilde, mesafeli olacağız, iş ortağımız
olmayacaklar ama Halk İşletmeciliklerimizde iyi sonuç aldığımız bazı
projelerimizi, seçilen bazı ülkeler ile birlikte, İsrail’e de vereceğiz. Halklarının
geçim sistemlerinin gelişmesine, katkılarda bulunacağız.
Halk İşletmecilikleri, Konaklama tesislerimizde, toplu – ailecek
gelişlerinde kolaylıklar sağlayacağız. Halktan halka ilişkiler dışında, bazı
konularda katı ve kuralcı olacağız.
Sistemlerimizi tam kurup, oturttuktan sonra, bu bölgede, rahat irtibat
kuracakları, bir ülke oluruz. Kısaca, geçiş dönemi, mesafeli…. Tedbirli
olacağız. Bizleri anlamalarını dileriz.
………….
Nasrettin Hoca, yolda gider iken, yağmur başlar.
Yağmur hızlanır.
Sokak dönüşü evi olan bir tanıdığı; ‘Köşeyi dönünce, ben eve gireyim.
Şemsiyeyi sana vereyim. Islanmadan, üç – beş sokak ilerideki evine git.” Der.
O köşede, şemsiyeyi alır. Ertesi gün de, teşekkür edip, eve bırakır.
Daha sonra, ne zaman bu tanıdığına rastlasa, ya da üç beş kişi bir arada
olsa; ‘Ben o gün, şemsiyeyi vermese idim. Yağmurda çok ıslanacaktı! ‘
En sonunda, Nasrettin Hoca bunu, başkalarından da defalarca duyunca, Kasaba
Meydanında, çok kişi arasında, aynı sözler tekrarlanınca, Nasrettin Hoca,
meydan ortasındaki havuza, elbiseleri ile atlar.
Havuzdan çıkıp, o adama seslenir;
- O gün, Şemsiyeni hiç vermesen,
bundan daha fazla ıslanamazdım.
Bu konu ile hiç ilgisi olmadığı halde,
başkalarına anlatan kişiye de döner: O yine şemsiyesini vermişti. Sana
ne oluyor?
……
2.01.2018 14:06
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder