Bu sabah, saat 06.00 civarı, yüzümde ılık bir sıvı…
Merak ettim. Işığı yaktım. Burnum kanıyor. Ayağa kalkınca
da, kanamaya devam etti. Kâğıt mendili burnuma tampon yapmaya çalışırken,
düşünüyorum. “Bu sene kaloriferler, neden az yanıyor?” Dün akşam bunu, bir
komşu ile birlikte, yönetime de ilettik. Herkesi hasta mı etmek istiyorlar?
Acaba, soğuktan mı kanadı?
Aklıma, CHP nin eski Genel Başkanı, Deniz Baykal geldi.
Geçen ay, onunda kanı, burnuna değil, beynine yürümüştü.
Beyni bakıma alınmıştı.
Ben de, burnumu, kendi kendime bakıma alayım.
Belki, kanama sonrası pıhtılaşmayı kolaylaştırmak için,
K1 ‘e ihtiyaç olabilir.
Rus kızı olsa, K1 ‘e de gerek yok. Sıkıntı, gerilim
yaşatacak düşüncelerden, yazı, blok, internetten uzak kalınca, gerilimden kaynaklanan
burun kanaması ise, ‘kanama nedeni’ de kaybolur. Diye düşünerek radyoyu açtım.
NTV Radyo – TV patronu, şu anda baba – oğul isimlerini
hatırlayamıyorum. Galiba Ayhan, Ayhan Şahenk, Fransa’nın EN BÜYÜK NİŞANINI
ALMIŞ. Müslüman Ermeni aile geçmişinden gelen bir Türk İşadamının bu ödülü
alması elbette iyidir. (Biraz daha
uyudum. Bu saate kadarda, halen radyoyu açmadım.)
Kanayan burna gelen kanın, dikkatini başka yere çekmek,
dikkatini dağıtıp, pıhtılaşmayı kolaylaştırmak için, “Fransa, etnik olarak bir
Türk’e, en son ne zaman, hangi yüzyılda bir Devlet nişan ya da Fransız Devlet
Madalyası verdi?” konusunu düşündüm. Benim, son 30 - 40 yıl da hatırladığım –
belki, tam takip etmediğim için, bilmiyorum. – Türkiye’den, etnik olarak hiçbir
Türk’e, nişan ve madalya vermedi. Bu dönmede, Türkiye’de çok kişiye nişan –
madalya verdi. Hepsinin de etnik
geçmişi, Müslüman Ermeni diye hatırlıyorum.
Hata – eksik; Türkiye Türklerinde midir? Fransız Madalya
Komitesinde mi? Bu komitede de hiç Fransa Fransızı var mıdır? Dünya, milletler,
ülkeler, ne hale geldiler!
Yeni dönem de, Fransa’da dâhil, çoğu dal ve alan da, bir
sürü yeniliğe ihtiyaç vardır.
Fransa’nın bu konusunu tam değil, hiç bilmiyorum. Belki de,
geçen karmaşık dönem de, Fransa’da, Fransızlara en büyük kötülükler yapan bir
kişiye de bu ödül verilmiş olabilir. Eğer, komitede olanlar yanlış ve o
komitede Fransız eksik ise… Fransızların gerçek dostları, o ödülü geçmişte alan
o kişinin ismini orada görünce, - ilan edilse bile – o ödülü almayabilir. Kabul
etmeyebilirler. Bu satırlar ve durumun, Sayın Şahenk Ailesi ile hiç ilgisi
yoktur. Onlara bu ödülün verilmesine sevindim.
ESKİYEN, YENİLENMESİ GEREKEN, yeni tanımlara ihtiyacı olan, ülkeler
adına verilen nişan ve madalyaların, veriliş şekillerinin, yenide bir
düzenlenmesinden bahsediyorum. Birlikte çalışacağımız arkadaşlara, kapalı bir
mesaj gönderiyorum. Bu dalda, bazı eski çalışmalar bulur isek, bir yerde
saklayalım. ‘Karadeniz Üçlüsü + ABD’ ödül, nişan, madalya yönetmeliğinde, kurul
oluşturulmasında, kaynak olarak inceleyelim.
NTV Radyo – TV haber kanalı, benim hatırladığım,
Türkiye’de şöyle kurulmuştu: (Eksik, yanlış bilgi olabilir. -Benim
hatırladığım- diyorum. )
Dönemin başbakanı Süleyman Demirel, geçmişte TRT, Radyo
- Tv’i çok iyi kullanırdı. Bir özel
durum olsa, muhalefet bir şey söylese, parti yönetiminin bile haberi olmadan,
kendisinin de haberi olmadan, karşı cevabı TRT de yazıp, onun adına söyleyen,
açıklama yapan, bazı gazeteciler de, TRT Haber dairesi yöneticileri de vardı.
Bunların arasında, eski bazı olayları, gülerek bana anlatan, yakın oldum
kişiler de vardı.
Şartlar değişince, İstanbul’da İş adamı Cavit Çağlar’ı
yanına çağırır ve bir yeni radyo – Tv ister.
O yıllarda, Rusya’da, Rusya Ermenisi iş adamlarının, NTV
haber kanalı olduğunu da duymuştuk. Türkiye’deki kuruluşta ise, aynı isim
kullanıldı ama Sayın Çağlar’ın, kızının ismi, Nergis TV şeklinde kurulup, sonra
NTV ye dönüştüğü söylenilir. ÇAĞLAR AİLESİ çok bilinmezdi. Bu kanaldan sonra
genel kanaat, temiz bir Milli – Müslüman Ermeni. Türkiye’de, Tren yollarının
düzetilmesi ya da Hızlı Tren yapılması taraftarı, iyi niyetli bir kişidir.
Etnik olarak Türk olanlar ile, problem yaşamayı bırakınız, Türklere yakın, kötü
yerler ile bağlantısı olmayan bir insan. İşte bu nedenle, - o dönem – bu haber
kanalında, etnik olarak Türk olan Gazeteciler de çalışabilir ‘iyimserliği’
oluşmuştu.
Sonra bu haber kanalı, Ayhan Şahenk grubuna geçti. Her
iki dönem de de, idari görevlerde bile, hiçbir Türk’e iş verildi mi? Verilmedi
mi? Bilmiyorum. Şahenk grubuna, bu durum iletilir ise, etnik olarak Türk olan
Genç Gazetecilerinde, belki NTV de işe başlama ve kendilerini geliştirme
şansları olabilir. Piyasa da, etnik
olarak Türk Gazeteci de olur.
TRT de, Radyo Haberciliği kursunda, bir
konuya çok şaşırmıştım. Ankara, Sıhhıye, Radyo Binasında, yayın odasını bulmak
için, bulmaca çözmeniz gerekiyor!... O yıllarda, kapıda, nöbetçi asker olurdu.
Birileri ‘askeri yönetim’ yapmak ister ve radyo binasına gelirler ise, YAYIN
ODASI nı bulmalarını önlemek için, koridorlar, merdivenler, bölmeler hep
değiştirilmiş, dışarıdan gelen kimse, o odayı, yayın odasını bulamazdı.
Kardeşlerim, etnik konuları – ortak ve iyi bir gelecek
için- açık konuşalım. Kapalı etnik kimlik olmasın.
Sovyetler Birliği dağıldığınca, Rusya Federasyonunda,
korkulan konulardan birisi de, Rusya’da Askeri Yönetime geçilmesi idi. Genel
Kurmay Başkanı ve üst Generaller; Fransa’da etnik olarak Fransız, Rusya’da,
etnik olarak Rus, Türkiye’de, etnik olarak Türk olurlar ise, Askeri yönetim
olmaz! Politikacılar da, farklı seçeneklerde,
sonuçta bir çözüm bulurlar. Şimdilerde, gelecekte, Fransa, Rusya, Türkiye ya da
bu bölge ülkelerinde, ‘Yönetim Konseyi’ olacağı için de, askerin görevi dışına
çıkması mümkün olmaz.
O yıllarda, etnik konuları tam bilmediğim için, Rusya
hakkında söylenen bir riski anlayamamıştım. Şöyle denilmişti. Çoğu kişi de
duymuştur.
“Rusya’da, Ruslar arasında, Rus sanılan Ermeniler var.
Ruslar, bunu bilmiyorlar. Bu tür General ve subaylar, çoğunlukta ise, Rusya
için de, Rus Milleti için de, askeri yönetimin çok kötü sonuçları olabilir!!! Şu
an Rusya İçişleri bakanlığı ve istihbaratta öyle.“ (*) O yıllarda, Rusya’da askeri yönetimde,
bunlardan korkulmuştu.
Türkiye’deki Türkler, daha yeni öğreniyoruz ki;
Rusya’daki Türkler arasında da, bizim Türk sandığımız Ermeniler varmış.
Bu sistem bitmelidir. Türkiye’de de; yenilenecek
formlarda, yanlış etnik kimlik yazmanın, bir yaptırımı olmalıdır.
Bu konu, etnik konu kapalı olan ülkelerde, ülkelerin –
milletlerin verdikleri nişan, madalya ve ödüllerin sulandırılması, anlam
kaybetmesi, anlamsızlaşmasında da kullanılıyor. Türkiye’de, Atatürk Ödülünde
olduğu gibi… Kurulda Türk olmaz ise, ödül verdiğiniz kişi, ödülü
reddediyor!!! O ödülün artık anlamı
kalmıyor.
Bu anlayış ile, “Karadeniz
Üçlüsü + ABD” Ülkelerinde, her ülkenin kendi düzenlenmesi şekli ile,
eski bazı ödüllerin, nişanların yerine, yeni döneme uygun, yeni tanımlar ile,
YENİDEN YAPILANDIRILMASININ önemini anlatmaya çalışıyorum.
Saygılarımla,
….
22.12.2017 12:14
(*) Daha geçen haftalarda, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, bir
konuşmasında, Türkiye’deki etnik grupları saydı. Toplam 7- 8 tane. ‘Müslüman
Ermeni’den hiç bahsetmedi. Saydığı etnik gruplar arasında, ‘Türk’ dışında,
diğerlerinin hepsi ‘Müslüman Ermeniler’ di. Bu uygulama ve anlayış, söylem,
yanıltma, inşallah önünüzdeki dönemde değişir. Aynı durum, Rusya’da da mı var
ki? Ruslar, kendi içlerinde, başka isimle anılan bazı etnik grupları, Rus ya da
Türk sanıyorlar? Bu konu da, karşılıklı yardımlaşma ve bilgilenme - bilgilendirme de olmalıdır. Ortak çalışmalarda, toplantılarda, evlilikte,
kimin ne olduğu – etnik geçmişler - açık
bilinmelidir.
Daha pratik
çözüm ise;
Karadeniz
Üçlüsü + ABD ülkelerinde, ana etnik grup yazılır. Onun altına, başka isim ile
bilinen, çağrılan, söylenen, etnik isimler sıralanır.
Örneğin:.
Ruslar grubu altında, başka isim ile anılan, Rus 15 grup,
Türk grubu
altında, başka isim ile anılan, Türk 5 grup,
Fransız grubu
altında, başka isim ile anılan, Fransız 17 grup,
Ermeni ismi
altında, başka isim ile anılan, Ermeni 25 grup gibi…
Bu liste
çıkarılır, açıktan dağıtılır. Herkeste bilir.
Bu listede,
ülkelere göre, bölgelere göre isim almışlar, gibi kısa açıklamalarda olur.
Örneğin,
Selçuklu Rusları deseniz, çoğu kişi tam anlayamaz. Kısa tanım, açıklama.
…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder