ANADOLU
TÜRKLERİ, İLKOKUL’DA, AMERİKADAN GELEN SÜT VE PASTA İLE BÜYÜDÜK!
Türk
köy çocuklarının, yeterli besin almaları için, Amerikan kaynaklı, çok kaliteli
süt tozu, sıvı yağ, Türkiye’de olmayan, kepeksiz beyaz un kolilerle,
torbalarla, köy okullarına dağıtılırdı.
Yağ
ve un –nöbetçi, bu işi iyi yapan- evlerde karıştırılır, çok güzel pastalar
yapılır. O sabah ya da ertesi sabah için, okula gönderilirdi. HER GÜN, TÜM
EĞİTİM DÖNEMİ.
Maaşlı
bir görevli, öğretmen denetiminde, büyük kazan –kepçe ile sütü kaynatır, ilk
ders zili sonrası, ara teneffüse bunlar hazır olurdu. Herkes, evinden getirdiği
süt bardağı ile sütünü – pastasını alırdı. Süt – pasta, birazcık fazla olur,
isteyen ikincisini de alırdı.
Bizim
aile geçmişimiz, ev de kahvaltı, yeterli olurdu. Bununla birlikte, çok ailede,
bu düzen ve tertip yok idi. Herkesin karnı doyar, ikinci derse öyle girerlerdi.
Bu
çok düzenli ve çok temiz, denetimli bir kahvaltı servisi idi.
……
Aynı
Amerika’da bugün, bunu yapamayan insan sayısı artıyor ise, bazı bölgelere,
Türkiye olarak biz bu yardımı gönderebilmeliyiz.
Ya
da Amerika’ya, sen ne idin? Ne oldun? Bu fırçayı atabilmeliyiz.
Amerika’nın
sosyal dengesinin düzenlenmesine, açık görüş arzı sunabilmeliyiz. Bu bizim
borcumuzdur.
Önceleri,
Türklere verdiğin imkânı, sonra, Bulgaristan Rusçuktan doğan bir Ermeniyi,
‘Türk’ diye okutup, başımıza neden General yaptın? Bunu sorabilmeliyiz.
……..
Hava
İkmalde İstihbaratta olanlar ve Bulgaristan Göçmeni bazı yakın arkadaşlarım
bilirler. Onlara, bunlar ‘C’ grubu derdim. Ne olduklarını, tam anlayamazdık.
Etnik olarak farklarını da bilmezdim.
Göçmenlerin
bir kısmı, çok çok iyiler. Anadolu’nun, eski Müslüman Ermeni vatandaşlarımızın
çoğunluğu kadar temiz, iyi duygulara sahipler ama öncelik, Balkan Ermenilerine
değil, CUMHURİYETİN KURULUŞUNDA, VATANDAŞIMIZ OLAN, kendi MÜSLÜMAN
ERMENİLERİMİZE VERİLMELİ İDİ. Çok imkândan, onlardan daha fazla
yararlanabilmeli idiler.
(Hiç
kimsenin, suç işleme hakkı yoktur.
Bir
toplumun, ülke halkı bütünlüğünü ve o ülke kurucularını tehdit eden boyutta, yasal
olmayan toplantılara katılan, kötü amaçları olanlar, kötü işler yapanlar, toplumsal
düzeni sarsanlar, arazileri; yasa dışı, başka amaçlı kullananlar, bunu kapalı
etnik kimlik ile örgütleyenler, elbette bu tanım dışındadırlar.
Bununla
birlikte, hiç kimsenin, etnik geçmişi, inanç düzeni, yaşam tarzı vb. nedenler
ile de, haksız – dayanaksız, suçlanması ya da zarar görmesi de kabul edilemez.
Bu konuda da dikkat edilmesi gerekir.)
Türkleri,
karışık evlilikler ile modernleştireceklermiş!!!???
Sonunuza
bir bakınız. Kendiniz çok modern oldunuz!
Bunların
çözümü, açık konuşup – yazmaktır.
Ruslar,
sanki kendi ülkeleri gibi, Anadolu Türklerine, çok iyi yatırımlar yaptılar. Cumhuriyetin
kuruluşu, yeni döneme geçişlerinde, büyük yardımlarda bulundular.
Duyduk,
son yıllarda, - konuyu tam bilmiyorum. Örneğin Ruslar: Kayseri ve
Konya’ya yeni projeler sunmuşlar. Belki bilerek, belki bilmeyerek, Ermeni yatırımcıları
geliştirmek ya da uluslar arası, fazla para harcama yöntemlerini burada
kullanmak vb.
Fazla
paran var ise, bu projeler yerine, büyük aile her Rus’a, Karadeniz üçlüsü
evleri yap! Şu anda, Anadolu Türkleri
geride kaldılar. –özel politika, geride bırakıldılar.- Anadolu Türklerini
geliştirmek için, yeni bir hamle yap! Diyebilmeliyiz.
Daha ilerisi,
-Şu anda, bu yatırımı, kendi vatanına - vatandaşına
yapacaksın!
Uluslararası o kural, kendi vatandaşının
günlük aktivitesini kolaylaştırmasını önlüyor ise, Ruslar, Anadolu Türkleri
ve Amerikan Halkı birleşip, o uluslar arası finans kuralını, doğru şekle
çevirmeliyiz.
DÜNYADA FİNANS KURUMLARI YÖNERGELERİNİN
DE, AMERİKAN HALKI, RUS HALKI LEHİNE DÜZENLENMESİNE, BUNUN GEREKÇESİNİN
HAZIRLANMASINA YARDIMCI OLMALIYIZ.
Dış ülkelere yatırım zorunluluğu, yeni bir
kurala bağlanmalıdır.
-
Yoksa çocukken yediğimiz Amerikan Pastası, gözümüze, dizimize durur. Giydiğimiz
Rus Teknolojisi kumaş, yediğimiz şeker, bize haram olur.
…………..
İnsan
ömrü bellidir.
Ben,
Rus kızının koynuna girince, bunları düşünüp, yazamayacağım.
Sakarya
7 Göller, Türk – Amerikan Lisesi mantığını oluşturmakta, bu yaklaşıma uygun,
görüş ve düşüncelerin, karşılıklı sorumlulukların temel nüveleri kullanılmalıdır.
Tuzu
kuru, egemen güçler bunu yapmazlar!
Amerikan
Halkı, Rus Halkı, Türk Halkı, bu konularda, barışçı, iyi öneriler, sunabilecek
olgunluk ve bilinçtedirler.
“KARA
DENİZ ÜÇLÜSÜ + ABD” ülkelerinde, İŞBİRLİĞİNİN BU BOYUTLARININ DA, ÇOK İYİ OLUŞTURULACAĞINA
İNANIYORUM.
Avrupa
merkezli – bazı merkezler. Amerikan düşünce kuruluşlarının bir kısmı, bunları
istemezler! Bu dalda işbirliğini
istemeyebilirler ve bu konularda da düşünceleri kontrol etmeye çalışabilirler.
Kuzey
Avrupa ülkeleri ile ilgili, Amerika’dan bir rapor gelsin - bakalım. Bu konularda onların, Sosyal – Üretken,
Çalışkan Amerikalılara yakın olabileceklerini tahmin ediyorum. İspanyolların da
katılımları ile, o bölge ülkeleri ile de bu dalda ortak çalışmalar yapılabilir.
Mi? Batı - Orta Avrupa ülke yönetimleri,
bu konularda bizleri yanıltırlar. DENEMEYE GEREK YOK. Onlara karşı dikkatli
olmalıyız.
Tüm
bu çalışmaların amacı, Amerika’da, Rusya’da ve Türkiye’de, insanların sevdikleri
kız ile evlenebilmeleri ve bunun, ekonomik, sosyal, kültürel alt yapısının
sağlanabilmesi – buna uygun, toplumsal yönetim yapısının oluşturulabilmesi
içindir.
Bunu
isteyenler, katılımda bulunacak olanlar dostlarımızdırlar.
Bunu
sarsmak ve bozmak isteyenler, ortak düşmanlarımızdır.
Başka
bir amaç yoktur.
Bundan
sonra da, Kapalı Etnik kimlik olmayacaktır.
Yakın
Asya, Türk Ülkelerinde de….
……
19.09.2017 11:24
Biraz
daha erken yaşlarda, bu bilinç ve bilgilere ulaşabilse idim, bu bölgede, bu
konularda çalışırdım. Çok geç kaldım!
Bu
çalışmaları yapacak olanların, zihinleri açık olsun, Tanrı yardımcıları olsun.
==================================
aynı gün, yan sutun notu .
...
....
aynı gün, yan sutun notu .
...
ALMAN
GENERALLERE ve ALMAN DİPLOMATLARA.
Yan
ana sütun da, benim konumu, geçmişe yönelik incelemeniz talebim var. İnceleyip, okuyup, bilgi sahibi olmuşunuzdur.
O
gün, O DİPLOMAT, Goethe – Ankara ofisinde göreve başlatsa, ertesi gün, Başbakan
arar, TRT ya da TBMM de tercihim sorulurdu. Normal seyirde tayinim yapılır,
yasal hakkım verilirdi. Bunu, o Alman General de biliyordu.
(Kaç
yıl oldu? Onun sonuçları ne oldu? Bunları da iyi bilirler.)
Bu
konuyu somut yaşayınca, II. Dünya Savaşı’nda öldürülen Türk ve Ruslardan, bir
gerçeği kavramamın işaretini gördüm.
Günümüz
Almanyası ile bir Savaş olur ise, düz hesap –sivil- 10 milyon Rus ve 10 Milyon
Türk’ün, ‘can’ alacağı vardır. Buna,
uluslararası hiçbir kurum ve kuruluş ses çıkaramaz. Ondan sonra, verilen zarar
kadar zarar. Zayiat kadar zayiat. Bu
bir Türk – Rus Savaş geleneğidir.
Rusya’nın,
bundan sonra, bu bilinçle hareket edip, Rus Sanayinden, Japonlar gibi,
Almanları da uzak tatmaları bir zorunluluktur. Yoksa, en az 100 milyon Rus ve
Türk’ü kaybederler.
(Bunu
bilmek – görmek, belki de Almanlar ve Ruslar için de hayırlı olacaktır.
Bilinçli, tedbirli, sağlam ilişkilerinde, -bazen- böyle oluştuğu da bir
gerçektir. Karşılıklı tedbirli olunca,
savaş olmasını önleyecek, iki ülkenin, sanayi sağlam kalacaktır.)
Gerçek
düşünce ve beklentim, özlemim; bu bilinç ve tedbirin verdiği boyutta, Alman –
Rus ilişkilerinin gelecekte barışçı olmasıdır.
Sivil
Alman halkı, istedikleri kadar Yunanistan – Bulgaristan’da denize – tatile
gitsinler, yine çoğunluğun tercihi, gelecekte, Türkiye, Konaklama Tesislerimiz
olacaktır. İki halkın bir arada iken duydukları bu yakınlık ve güven de,
istekte, aynen devam edecektir. Böyle de
bir somut yakınlığımız var.
VARMAK
İSTEDİĞİM SONUÇ:
Başbakanınız
Şansölye MERKEL, normal dünya ve Türkiye – Almanya ilişkilerini, çok sonra öğrendi. Çünkü; onun yetişme, ortam ve yeri çok farklı idi. ŞANSLI İDİ. Tavında
iken, bekâr kalması dışında, başarılı da bir insandır.
KONUMU,
ÇOK DETAYLARI İLE, ÖNCESİNDEN BERİ BİLİR. Bayandır. Eleştiremezsiniz. Kızamazsınız.
ALMAN
GENERALLER ve DİPLOMATLAR, (Türk – Alman ilişkilerinde) BÖYLE Mİ OLMALI İDİLER?
Bu bölgede olan her olayın arkasında böyle devam etmenin, Büyük Alman Milletine
maliyetini hesap edebiliyorlar mı?
Bir
politika, anlayış, -somut- yaklaşım değiştirmeye, Alman Devletinin ihtiyacı var
mıdır?
(Orta Asya - Yakın Asya Türk ülkelerinde, mevcut yöneticilerin etnik geçmişleri tercihlerinde, -gerçekten - Almanya'nın payını tam bilmiyorum. Beklentimiz, orada da normalleşmenizdir.)
(Orta Asya - Yakın Asya Türk ülkelerinde, mevcut yöneticilerin etnik geçmişleri tercihlerinde, -gerçekten - Almanya'nın payını tam bilmiyorum. Beklentimiz, orada da normalleşmenizdir.)
Bu
sorunun cevabını, kendi-kendinize vermeniz dileği.
Saygılarımızla,
……
19.09.2017
17:30
....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder