20
Yıl Önceki gidişat; RUSLAR, KENDİ VATANLARINDA, TÜRKLER İLE BİRBİRLERİNE
SARILIP; RUSLAR VE RUSYA TÜRKLERİ, KENDİ VATANLARINDA, KENDİLERİNE VATAN
ARAYACAKLARDI!
Rusya,
daha da parçalanacaktı.
Oblast
yönetimleri tam kontrollü, Rusya’da Ruslar ve Türklerin barınma – geçim
sıkıntıları had safhada olacaktı.
Rus
silahları, parçalanmış Rusya’da, kimin elinde olduğu bilinmeyecekti. İsteseler
de kullanamayacaklardı.
Daha
sonraki yıllarda, bir video ve bir fotoğraf yayınlamıştım.
Videoyu,
İngilizler çekmişler ve Amerikan İstihbaratı ile bağlantılı bir sitede
yayınlanan, Deniz Altı Barınağı idi. Öyle mükemmel tesisin, o hali…
Fotoğraf;
-belki- Ukrayna olabilir ya da Rusya’da bir yer, dolu harp araç gereci, askeri
kamyonlar vb. silah taşıyıcılar, paslanmış oto mezarlığı gibi idi.
İran
– Irak savaşı, füze savaşlarına dönüşmüştü.
Türkiye,
yanlış tanıtım ve sunum ile, başka bir yapıya dönüştürülmüştü. Politikacılar
ise, olanları görmeyip; dünyanın en önemli devleti olduğumuz – olacağımız
yalanları ile halkı oyalıyorlardı.
Asker
– politikacı birbirlerine takip ediyor, her Milli Güvenlik Kurulu Toplantısını,
Gazeteler, Tv’ler, bir büyük olay gibi topluma sunuyorlardı.
Normal
sürecinde bir General emekli edilse, Başbakan, otel çatılarına korumalarını,
uzun menzilli silahlar ile yerleştirip, askeri bir aracın, gelip – gelmediğini
kontrol ettiriyordu.
Tv’lerde
ise, en önemli gündem maddesi, İslami giyim tartışmaları idi!!!
HAYALİ, GERÇEKLERE
DAYANMAYAN BİR İYİMSERLİK TE VARDI.
(Basının,
yazılı kitapların, TV’ nin gücü !... )
Bir
kişi size geliyor. Devir kervanına katılır mısın? Sana da gönderelim mi?
Genellikle
üniversiteli ya da liseli bir kızı şey ediyorlar. İkinci, üçüncü kişiye geçince,
tehlike olmaktan çıkıyormuş! Daha sonra da, az bir ekonomik bağımlılıkla,
istediğiniz alanda kullanıyorsunuz. Ya da, -belki- önemli olacak kişiler ile
evlilik ya da evlendirme. Bunun sadece dincilerde değil, Çağdaş Yaşamı artırma
derneği mi idi? Uygar – modern olduğunu söyleyenlerin de bir uygulaması olduğu,
daha sonra mahkemelere de yansıdı. Kadın
- Erkek ilişkisinin tadı kalmamış, ‘cinsel ilişki’ uyuşturucu alışkanlığına
dönüştürülmeye çalışılıyor, evladın değeri yok edilmek isteniyordu. Sadece
cinsellik değil, çocukların – gençlerin bazı duyguları, ebeveyn (anne-baba)
ilişkileri, sistemli – bilinçli olarak yok
ediliyordu. ve bunlar, açıktan yapılıyordu. Bunu yapanlardan bazılarının da, devlet
görevlisi olduğu söyleniliyordu.
(Büyük
şaşkınlığımın bir diğer nedeni de şu idi: Amerika çok yanlış anlatılıyordu.
Evliliklerin yüzde 50 sinde problem olabilir, her ülke gibi, problemli
insanları da çok olabilir ama kalan yüz de 50 de, önemsenecek bir oran, İncil
Yaşam Tarzına uygun bir ülkedir. Sevgi – sevda, orada dolu!... Toplumsal yaşam düzeni ve insan ilişkileri
bozuldukça, ‘AMERİKA GİBİ OLUYORUZ!’ diye, Amerika suçlanıyordu.)
…
O
yıllarda, Rus Kızını düşünecek halde değildim.
Çünkü,
Irak’tan Saddam, Suriye’den Hafız Esat tehditleri vardı.
Türkiye’de,
İstanbul Boğazında bir-kaç savunma amaçlı merkez vardı.
O
bölgede, Türkiye’nin yeterli füzesi bile yoktu. Eski dönem bombası, NAPALM Bombalarımızın doldurma merkezinde
bile bir arıza çıkınca, …..
Ekonomik
krizler, toplumun geçim dayanağı Devlet Kurum ve kuruluşlarının satışları,
Devlet Sosyal Güvenlik kurumlarının iflas ettirilmesi amaçlı, kötü yönetimi ile
ilgili yayılan haber ve söylentiler.
Orta
Asya Türk Cumhuriyetlerinden ve Rusya’dan, Türk müteahhitleri büyük işler
aldılar! Diye haberler duyuruluyor ama özellikle Orta Asya Türk ülkelerinden
büyük iş alanların, Türkiye’de bir iş geçmişleri yoktu. Fetullahçılar arasında,
adı duyulanlar çoktu. Rusya dâhil, her yerde de okullar açmışlardı. (O
yıllarda, onların Ermeni oldukları bilinmiyordu.) ‘Türk Birliği’ kurulacağı, Türkiye’nin çok
güçleneceği taraftarları dışında, Arap ülkeleri
‘İslam Birliği’, Orta – Doğu Projesi, başka alternatifler sunanların
sesi çok yüksek çıkıyordu. O dönemin,
Dünya İslam Birliği Teşkilat Başkanı, daha sonra Türkiye’de Cumhurbaşkanı adayı
oldu. ve galiba şimdi MHP Milletvekili. O da Ermeni.
Basında,
güncel tartışmalarda, Türkiye’nin gelecek umutları bunlardı.
HER
İKİ TARAFIN İÇİN DE DE, HİÇ TÜRK YOKTU!
(bunu da şimdi anlıyoruz.)
O
dönem böyle idi.
……
RUSYA VE TÜRKİYE’NİN –mevcut- yönetimlerin
kutlayalım.
İyiye dönüşü, bunlar başardılar.
20
YIL SONRA,
‘KARADENİZ
ÜÇLÜSÜ + ABD’ Kurumsallaşması oturmuş.
AB,
Ortak Pazar Sisteminden biraz daha farklı,
KÜ +ABD Ticaret Birliği kurulmuş.
İstanbul’un
merkezinde, her tarafı yıkık – dökük,
savaştan çıkmış gibi, dümdüz edilmiş.
ama ortada moloz yok. Toprak
koruma için, her tarafta çimen yok, ağaç dikilmiş. Boş alanlar, geçici
ağaçlandırılmışlar. Geçici düzenlemeler yapılmış. Gelecekte oralara inşaat yapılıp, yeniden
düzenlenecekmiş. Bazı ağaçlar, meyve ağacı. Şehrin içinde, açıkta meyve
ağaçları. Yolda giderken, ya da bir boşluğa oturunca, açık alanda, daldaki
meyveyi görüp, alıp – yiyorsun. Çocuklar dalına çıkıyorlar. Dal kıranlara da
bir şey denmiyor ama çocuklar birbirlerini uyarıyorlar. Öyle bir düzen gelmiş.
Dut ağaçlarının altına, çakıl döşenmiş, yere düşen, temiz dut bile yiyorsun.
Bazı tepeler iyi düzenlenmiş. Üç
Bayraklı tepeye giriş yasak. Aşağıda alış- veriş merkezi ve bazı, herkese açık
tesisler var. Bursa şehrinde de, böyle
yasak bölgeler varmış. Amerikalıların, Rusların Siteleri var. Türk Kasabası
var. Onları alış- veriş merkezinde görüyorsunuz. Onları seyretmeye gelenler
bile var.
Sakarya
7 Göller - Bursa arasını, Konaklama tesislerini fazla anlatmayım.
Almanlar,
İngilizler bile, denizi bırakmışlar, buralara geliyorlar. Amerika’dan da toplu
–ailecek- gelişler var. Karadeniz üçlüsü ülkelerinden, Yakın Asya Türklerinden de…
Benim
için, en heyecan verici yer. Akdeniz Sahili, Türk – Rus Tatil köyleri olur.
Buranın, ortak kullanım alanı dışındaki yerler, halka kapalı olur ama Toros
Dağları tesislerinde, ailecek gelenlere, ücretsiz – indirimli yemek ikram
sürprizleri… Çocuklara bazı hatıralar… vb.
Benim
ilgi alanım ise, hayatlarında – tarihlerinde, ilk kez Yurt dışında tatile çıkan
Rus – Türk aileler değil, Sibirya’dan gelenler olacaktır. Onların bu bölgeye ve
sıcak havaya uyumları nasıl olacak? Özellikle
çocuklar -J) Bunları gözleyip, izleyeceğim.
…..
HALK
İŞLETMECİLİĞİ Sistemimiz oturur.
…..
Maden
sistemi, geçmişte, ölçüsüz – satış, taşıma, paranın kime gittiği, kaç
para olduğunun belirsizliği vardı. ‘Oradan bir şeyler götürüyoruz’ dışında,
bilgilerin kapalı olduğu söylenilir. Bu konu çok dedikodulu bir konu idi. Amerika’nın
din’i – imanı ve ölçüsü var!
Moldova
bile, kendi ihtiyacı olan madeni (Karadeniz üçlüsü üyesi diğer ülkeler gibi,
işlenmemiş, mamul – ya da yarı mamul)
ABD ile aynı şartlarda alabilecek. Bununla birlikte, dış satış
yapamayacak. Kısaca, bizden alıp – başkalarına satamayacak. Bu kural, Rusya ve
Ukrayna içinde geçerlidir.
ABD’nin,
KÜ + ABD dışında, Maden Dış satışımızı düzenlediğinde, buradan gelirimizde istikrarlı, iyi artışlar
olacağını düşünüyorum.
Uzun
hikâye, kısaca, başka ülkelerde dış satışta, ABD Ölçüleri güvenilirdir. Buradan da çok avantajımız olacak.
Madenlerimizde, gerek gördüğü an, dış
satışı durdurup, rezerv’de bekletme hakkı, ülkemiz geleceği için de iyidir.
Bazı avantajlarımız ve ortak çıkarlarımızı-J) yazamıyorum.
Açığız ama o kadar da açık değil!... buna benzer çok avantajlarımız olacak.
Allah
nasip eder ise, çocuğumun – çocuklarımın annesi Rus Kızı, çok zengin bir ülkede
değil ama, istikrarlı, geliri iyi olan, geleceği ve bölge politikası net,
iddiası olmayan, orta düzey, güvenli bir ülkede yaşayacak.
GAP
‘ta, isteyen ülkeye, boru hattı ile su satışı, arazi – tarım değerlendirmesinde
önce, öncelik, Anadolu’daki, özellikle eğe bölgesinde, mevcut tarım alanlarının
iyi kullanılması için, Rusya’dan bazı beklentilerimiz var. Diğer bölgelere örnek bir çalışma.
GAP,
geleceğe saklanacak. Almanlara söz verdik.
Somut verim aldıkça, süre içinde büyüyüp – genişleyebilecek, uygun bir
alanı, süreli – yenilenebilir kontratlı, tarım arazisi kiraya vereceğiz.
Konserve fabrikası ya da doğal ürün koruma teknolojisi, kendi tercihleri
olacak.
Hayvancılık
ve et konusunun merkezi, Urfa, Diyarbakır, Erzurum olacak. Trakya’yı
inceleyeceğiz. Kendi Konaklama Tesislerimiz, Tatil Köylerimiz için başlayacak
bu çalışmanın, gelecekte, Avrupa ülkelerinin, güvenli gıda merkezi olacağını
düşünüyorum. Dünyanın başka bir yerinde,
acil durumda, üretim artışına, hemen gidebilecek bir model.
Halk
işletmeciliklerimizde, dış satış olmayacak (bölge dışı ihracat) ama örneğin,
İngiltere bir sipariş verince – kendileri talep edince, ona uygun üretim
sistemimiz de olacak. Bu siparişler, resmi devlet onaylı ya da devlet siparişi
olur ise…
Özel
sektörün mevcut sistemi, (dış satış dâhil) aynen devam edecek.
……
İşte
böyle işler ile, uğraştık - durduk.
Kendi
ihtiyacını üreten, kendisine yeterli, halkına bir gelir sistemini kurmak için
çalışacağız. Bundan başka, ileri,
iddialı bir amacımız olmayacaktır.
Karadeniz üçlüsü ülkelerinin halkları da; bilinen, bununla yetinecek
yapıdadırlar. Yenidünyayı da, Akdeniz
Sahili Tatil köylerinden, ilk kez görüp, tanıyacak olanlar da vardır. Bu
imkânlar olmazsa da, (devletleri bu desteği vermezse idi.) kendi yerlerinde
gelirleri de artsa, ailecek yurt dışına çıkmazlardı!
YENİ
DÖNEMİN, BÖYLE OLMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ.
…..
23.09.2017
16:08