YAYINLANMAMIŞ KARALAMA
NOTLARI ve BAŞBAKANIMIZDAN BİR İSTEK.
Ev de internet var
iken, çoğu zaman direk bloğa yazardım. Ya da, biraz daha düzenli olması için,
paragraf - paragraf, ‘word’ sayfasına yazar, yine anında, bloğa, halka açık
yayınlardım.
Evde internet
bağlantısı olmayınca, ‘word’ programında, yazıyı yazıp, flash disk ile yanıma
alıp, fırsat olunca, dışarı da bloğa ilave ediyorum. Yayınlıyorum.
Bu iş; ‘KABAK TADI’
verdi. Bıktım artık.
Bilgisayarımda,
yayınlanmamış, alttaki notlar dışında hiçbir şey yok!
Bunlar,
olgunlaşmamış ve şimdi de, düzeltme – ilave yapmadığım karalama notlarıdır.
Olduğu şekli ile
yayınlayım. Bunlardan da kurtulayım. Eksiği – fazlası var ise, takdir
sizlerindir.
Normal seyirde,
(önümüzdeki 20 yıl içerisinde) Harp Akademileri
Komutanı ve Genelkurmay Başkanının, etnik olarak Türkmen olmasının, çok yönlü
yararları olacağını düşünüyorum. Hatta, Orgeneral Rütbesinde olanlarında…
Bununla birlikte, somut başarıları olan, aile geçmişi Müslüman Ermeni olan bir
Generalimizde, Orgeneral olabilmelidir. Bu uygulamanın, Müslüman Ermeni etnik
geçmişinden gelen subaylarımızı da, Generallerimi de, kanun ve tanımlara uygun
çalıştıkları sürece, onları koruyucu bir özeliği de olacaktır. Tam ‘Türk
Subayı’ olacaklardır. Doğru iş yapınca, hiçbir şeyden çekinmeyecekler. ve birey
aile gelecek güvenlikleri – güvenceleri de sağlam olacaktır.
Dış güç ve
merkezlerin, hem algıları değişecek ve hem de ‘yönetim müdahalesi’ ortam ve
istekleri de asgaride olacaktır.
…………………………………………………
KARADENİZ ÜÇLÜSÜ + ABD ‘de, ‘DİN’ nasıl
olmalıdır?
Elbette herkesin mevcut din’i kendisinedir. Bu
bölgeye has bir ‘din’ olmaz!
Başlık biraz farklı çağrışım yapsa da,
-bireysel görüş- isteyenler için, şöyle bir uygulama olabilir mi?
Dünyada, Semavi mesajların olduğu dört kitap
vardır.
İncil, Tevrat, Zebur, Kur’an-ı Kerim.
İncil ve Tevrat, tek kitap halindedir. Eski
Ahit bölümü, Tevrat’tır. Yeni Ahit bölümü; İncil’dir. Birbirlerini tamamlayan
bilgiler vardır.
Daha sonraki dönemde, insanın - insanlığın
gelişimine uygun olarak, eski üç semavi mesajların özetlerinin de olduğu son
kitap; Kur’an-ı Kerimdir.
Semavi dinler dışında, başka inanç sistemleri
de vardır. Bunlardan, bireysel anlatı ve iyi mesajların olduğu diğer inanç
sistemlerini yayanların arasında, kutsal kitaplarda bahsi geçen, Peygamber,
Aziz, Nebi gibi, -bilinen 25 Peygamber dışında-
sayıları 25 bin’i aşan, seçilmiş, uyarıcı, öğretici, kutsal mesajlar
taşıyıcı –bilinmeyen- insanlar da vardır.
Tüm bunlar; insanın, diğer insanlar ile
ilişkilerini düzenlerler. İnsanın kendisi ile, uyum ve ruhsal sağlığını –
dengesini düzenleyen öğretilerdir. Yaşam sevinci, yaşama anlam katma,
başkalarına değer vermeyi, insanın- insanlığın sürekliliği, dayanıklılığını
artıran, başkaları için de yaşamayı, var olmayı – yok olmayı öğreten, Tanrı’nın
insana verdiği yükümlülükleri- sorumlulukları öğreten bilgilerdir. ve Tanrı ile birey arasında iletişimi sağlayan
ve bir yaşam tarzı öğreten, bilgi - bilinç veren kutsal bilgilerdir.
….
Bu
konuda, diğer insanlara verilecek açık mesaj şu olmalıdır.
Dini
konuları, KUTSAL KİTAPLARI, başka insanlar ile tartışmayınız. Yakınlarınızda
olanlar ile de… Aile bireyleri ile de… Sadece okumalarını öneriniz. Mevcut
düşüncesine ters gibi gözüken bazı bölümleri, satırları, cümleleri, aynı
kişinin, 3-5 yıl sonra, hayat deneyimi, bilgi- görgüsü arttıktan sonra yeniden
okumalarını yakınlarınıza söyleyiniz. BU KONULARI TARTIŞMAK YANLIŞTIR. Bireysel görüşler, bireyin kendisinde saklı
olması gereken bir konudur. BUNA ÖZEN GÖSTERİLMESİ KAYDI İLE, her evde –elbette
kendi dilinizde- bir İNCİL ve KUR’AN olmalıdır. Yalnızken, başkaları ile
tartışılmadan okunmalıdır.
////
BU YAZIYI BOŞVER _ BÖYLECE
BIRAK.
YENİ YAZI YOK… Konulardan düşünce olarak ta uzaklaş… 26.06.2017
14:54:46
-------------
ACABA?
1917 Rusya Ekim
devrimi öncesi, Rus Ordu yönetiminde, İngiliz etkisi çok fazla mı idi? Rus
Ordusu, bu nedenle mi Ardahan’a indi?
İstanbul’da da,
Enver Paşa hesapları var. Enver Paşa’nın aile geçmişi, Müslüman Ermeni
olabilir! Tüm hesaplar, Rus etkisi çok
zayıflamış, Çarlık Rusyası ile, Türklerin arasını açıp, Orta Asya’da ‘BÜYÜK
DOĞU’ yu kurmak, buna uygun olan Enver Paşa yatırımı.
Rus Ordusundan bu
bölgeye gelenler de ise, neden geldiklerini bilmeyen çok ordu mensubu var. O
dönem Ordu yönetimine hâkim olan bazı Ermeni komutanların aksine, eli silah
tutabilecek bu bölge Ermenileri, sadece Kura Nehri Köprüsü üstünde değil,
farklı yerlerde toplatılıp, Rus Kazakların, kılıç eğitim çalışması gibi yok
ediliyorlar!
Kazım Karabekir
Paşa, daha sonra Mustafa Kemal Paşa’nın da dâhil olacağı Enver Paşa grubunda
değil, Türkler ve Milli Ermeniler ile birlikte hareket edenler gibi… Daha
ortada –galiba Yarbay- Mustafa Kemal Paşa çok yok.
Bu konuları çok
bilmiyorum. Sarıkamışta, Türk Askerini soğuktan donduracak emri veren paşa kim
ise… bazı bu tür yanlış kararlar dışında Güneydoğu’da, Müslüman Ermeni yerel
halk, bilgili ve bilinçli olarak, İngiliz ve Fransız ordusunun saldırılarına
karşılık veriyorlar. Onların yanında olan yerli Müslüman Ermeniler ile de çatışma
var.
Kısaca, İngiliz –
Fransız bağlantısı olmayan, temiz komuta heyetinde Müslüman Ermeni olduğunu
şimdi daha anladığımız subaylar var. Her
şeye rağmen, Güneydoğu ve Kuzeydoğu’da, İngiliz ve Fransız ile işbirliği yapan
şüpheli subay çok çok az!!!... Tam
detaya bakma imkânım yok. Eğer o komutan da Müslüman Ermeni ise, Kurmay heyeti
ve yardımcıları etnik olarak Türk ve o bölgede, halkı çok iyi örgütlemişler.
Halk desteği çok yüksek. Birkaç tanede,
resmi kayıtlarda bilinen, Türklere karşı halk ayaklandırmalarını yöneten subay
da var ama bir-kaç kişi.
Bir başka açıdan,
Rus karşıtı, Büyük Doğu Projesi, o yıllarda da gündemde. Doğu Cephesi, Türk
Ordusu Komuta kademesinde görev alan subaylar arasındaki Müslüman Ermenilerde,
Türkler ile tam bir işbirliği, güven ve Misak-ı Milli ağırlıklı bir çalışma
var. Büyük Doğu’ya eğilim ve istek yok.
Çok daha sonraki
yıllarda, İsmet İnönü (Paşa) ile, sorun
ve çekişmeleri olduğu söylenilen, komutanlara - subaylara bakınca, acaba İsmet
Paşa’nın bildiği! Güneydoğu’da iki Ermenistan ve bir Kürdistan isteyen başka
bir grup (üçüncü grup) olabilir mi?
Daha sonra, Kazım
Karabekir Paşa, Mustafa Kemal ile birlikteler. Atatürk’e yapılan İzmir
Suikastına, Karabekir Paşanın adı karıştırılıp, İsmet Paşa’nın bildiği başka
bir grup, başka bir sonuca mı gitmek istiyorlardı?
…
1917 Rusya Bolşevik
Devrimi öncesi ve sonrasında da, benzer bir şekilde, Rus Ordusunda da gruplar
var gibi.
Bunlardan ders
çıkarılmalıdır. Ders alınmalıdır.
(bu kadar)
30.06.2017 05:32
BOŞ VER ŞİMDİ! Konu değiştirebilir. Kafa karıştırabilir.
YAYINLAMA!
15.07.2017 05:12:53
……………………………………..
İşe başlayınca, Rus Kızına odaklanacağım.
Bu fırsat bir daha ele geçmez.
Onu da yazayım. Kurtulayım.
…
O yıllarda, Rusya’dan korkuyordum.
Rusya, çok dış kontrol altında gibi idi.
Anadolu Türkleri için, bunun anlamı : (açık
yazayım mı?) Ermeniler, çoğu konu ve dalda çok etkili gibi idiler ve ben de,
kimin kim olduğunu bilmiyorum. Halen de bilmiyorum!
(Bu korkunun bir nedeni de, Rusya’nın en
seçkin Paraşütçü Birliği Komutanının Cehar Dudayev gibi, etnik olarak Rus
olmayan birisinin olduğunu öğrenmemdi. )
TBMM de yayınlanan, bir Çerkez hikâyesini
–aynen- hiçbir ilave yapmadan, Rus Genelkurmayına, göndermiştim. Amaç, o dönem,
TBMM deki yayınlarımı takip etsinler. Onlar da bana Rus Genelkurmayında,
gerektiği an, mail göndereceğim adresi gönderdiler. Ben de hiç yazışmadım.
Kısaca, başka hiç mail göndermedim.
……………….
İKİ ÇOK ÖNEMLİ ÜLKE İLE İLGİLİ, BU İKİ FARKLI
KONUYU NEDEN YAZDIM?
1 – Almanların, (normal) Genç Alman
Generallerin ve Genç Alman Diplomatların, konu özeti ile birlikte, Ostim
Belgesi’ni okuyup, o durumda – Türkiye gibi geçmişleri olan bir ülkede, nasıl
tavır almaları ve ne yapmaları gerekirdi?
2 – (Bunu yazmak biraz zor ama yazmak
gerekiyor. İşe başlayınca, bu konuları düşünmeyeceğim. Konuşamayacağım. Şu
anda, bu saatte, daha serbestim. Devlet Memuru değilim. Türkiye ya da Rusya
tarafında olmak fark etmez. Bir defa da olsa, bunun yazılması gerekir. )
Önce, Türkiye’den başlayayım.
Önümüzdeki süreçte, Genelkurmay Başkanlarının,
-bundan böyle- etnik olarak Türk olmalarının, tüm ordu mensuplarımıza yararları
vardır. Herkes, kanunlar ölçüsünde, görev tanımlarına uygun çalışınca, korkmazlar.
Haksızlığa uğramazlar. SON YIL
YAŞADIĞIMIZ (detaya girmeyeyim.) konular, daha yaşanmadan önlenirdi. Sürekli
olarak düzenleme buna göre yapılmalıdır.
Rusya’yı tam bilmiyorum. Önümüzdeki süreçte,
Rusya için de böyle olması gerekiyor. Yani, Genelkurmay Başkanlarının etnik
olarak Rus olmaları. (Şu anda, bağımsız – bağlantısız olduğum için, bunu - bir
defada olsa - yazma hakkım vardır.)
Genelkurmay başkanlığı politik bir görev değildir. O ülkedeki her etnik
grup, her etnik kökenden olan subaylar, Rus etnik geçmişinden gelen ile daha
rahat olurlar. BU DURUM TÜRKİYE İÇİN DE GEREKLİDİR. Etnik gruplaşmalar, etnik
dayanışmalar, böylece önlenmiş olur. Tüm Karadeniz üçlüsü ülkeler de, (+ABD ye
bir şey yazıp – söyleyemem. ABD farklıdır.)
bu kuralın uygulanması, Gürcistan da ‘Gürcü’, Azerbaycan’da ‘Azeri’,
Özbekistan’da ‘Özbek’ gibi.
BU NOTU YAYINLAMALI MIYIM? Yoksa, BÖYLECE
KALSA MI?
Yat uyu. Sonra ya da yayınlamasam daha iyi
gibi… Her ikisi de kalsın. Bilgisayardan
alan, lütfen uygun kişilere yayınlasın. Başkaları
duymasın. İlgililer okurlar.
----------
15.07.2017
(bilgisayarınızda internet bağlantısı
olmasa bile, WI – FI açık ise, daha kolay, kapalı olsa da, istenirse
alınabiliyor. Benim heveslim çoktur. Bilgisayarımda koruma da yoktur. )
---------
SAYIN
BAŞBAKANIM,
Belki siz
daha o yıllarda doğmamıştınız!
TBMM
Başkanı Bülent Arınç ve o dönemin Başbakanına hitaben, yol ayrımı – resimli
kapağı olan bir açıklayıcı bilgiyi
–galiba üç sayfa- TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut’a FAKS ile göndermiş ve
muhataplarına iletmesini rica etmiştim.
Takdirleri,
hiç birisini dikkate almamak oldu. Yapabileceğim bir şey yoktu.
Şimdi de
önümdeki seçenekler şunlardır:
Birincisi,
yazdıklarım – PROJELERİM.
Bunlar
için; ABD – Türkiye - Rusya üçlüsünün yönetimlerinin, bu işlere hevesli –
istekli olmaları gerekiyor. Bu durumda, Türkiye’nin Rusya Büyükelçisi olarak
atama – tayinimi yapmanız, uygundur. Ben de o görevi kabul ederim. Moskova’da,
dolu Rus kızı var ama ben –sanıyorum- kafamdaki bölgelere gidip, oralardan, evlenecek
bir Rus kızı bulurum. Hem Rus tarafında çalışırım ve hem de Türk tarafında.
Faaliyet alanlarım, net ve açıktır.
İkincisi:
Ankara’da, -şu an bekâr olduğum için- HALK İŞLETMECİLİĞİ – ÜST YÖNETİMİ ‘nde
olan Türklerden birisi olurum. Rus kızı ile evlenene kadar…
Evlenince,
o koşullara uymadığım için, ayrılır, danışman olarak yine katkılarda bulunurum.
Rusya’nın Ankara elçiliğinde lojmanım olur.
Üçüncüsü :
(Buna ihtiyacım var.) TBMM Başkanımız, galiba TBMM yi, TRT Genel Müdürümüz de
TRT yi Türklerden koruyor gibi… Beni davet etmediler.
Maliye
Bankımız ve yeni Savunma Bakanımız, Personel – atama konularını da çok iyi
bilirler.
Maliye
Bakanlığı’nın, Kızılay ‘da vergi dairesi üstünde, “kızaktaki müşavirler’
bekleme yeri var. Ya da, yerini tam bilmiyorum. Sıhhiye’de Başbakanlığın, bu
tür bir yeri varmış. Başbakanlık müşaviri olarak, son çalışma süremi - dönemimi
orada –sessizce- tamamlamak istiyorum. BAŞKA ALAN DA, BAŞKA YERDE, ÇALIŞMA İSTEK ve HEVESİM YOKTUR. Normal,
müşavir imkânları - geliri de, bana
yeter.
Yazı –
yayın konularını tamamen bırakırım.
Tazminatta
istemiyorum.
Hiç kimse
ile de görüşmeden, hayatımın kalan yıllarını, orada tamamlayıp, sessizce de
emekli olurum.
Lütfen
insaflı olunuz. Daha fazla rezil etmeyiniz. Rezil edenlere de fırsat
vermeyiniz.
Saygılarımla,
Arz ederim.
21.07.2017 13:38
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder