Translate

21 Temmuz 2017 Cuma

YAYINLANMAMIŞ KARALAMA NOTLARI ve BAŞBAKANIMIZDAN BİR İSTEK.

YAYINLANMAMIŞ KARALAMA NOTLARI ve BAŞBAKANIMIZDAN BİR İSTEK.

Ev de internet var iken, çoğu zaman direk bloğa yazardım. Ya da, biraz daha düzenli olması için, paragraf - paragraf, ‘word’ sayfasına yazar, yine anında, bloğa, halka açık yayınlardım.

Evde internet bağlantısı olmayınca, ‘word’ programında, yazıyı yazıp, flash disk ile yanıma alıp, fırsat olunca, dışarı da bloğa ilave ediyorum. Yayınlıyorum.

Bu iş; ‘KABAK TADI’ verdi. Bıktım artık.
Bilgisayarımda, yayınlanmamış, alttaki notlar dışında hiçbir şey yok!
Bunlar, olgunlaşmamış ve şimdi de, düzeltme – ilave yapmadığım karalama notlarıdır.
Olduğu şekli ile yayınlayım. Bunlardan da kurtulayım. Eksiği – fazlası var ise, takdir sizlerindir.

Normal seyirde, (önümüzdeki 20 yıl içerisinde)  Harp Akademileri Komutanı ve Genelkurmay Başkanının, etnik olarak Türkmen olmasının, çok yönlü yararları olacağını düşünüyorum. Hatta, Orgeneral Rütbesinde olanlarında… Bununla birlikte, somut başarıları olan, aile geçmişi Müslüman Ermeni olan bir Generalimizde, Orgeneral olabilmelidir. Bu uygulamanın, Müslüman Ermeni etnik geçmişinden gelen subaylarımızı da, Generallerimi de, kanun ve tanımlara uygun çalıştıkları sürece, onları koruyucu bir özeliği de olacaktır. Tam ‘Türk Subayı’ olacaklardır. Doğru iş yapınca, hiçbir şeyden çekinmeyecekler. ve birey aile gelecek güvenlikleri – güvenceleri de sağlam olacaktır.
Dış güç ve merkezlerin, hem algıları değişecek ve hem de ‘yönetim müdahalesi’ ortam ve istekleri de asgaride olacaktır.

…………………………………………………  

KARADENİZ ÜÇLÜSÜ + ABD ‘de, ‘DİN’ nasıl olmalıdır?

Elbette herkesin mevcut din’i kendisinedir. Bu bölgeye has bir ‘din’ olmaz!

Başlık biraz farklı çağrışım yapsa da, -bireysel görüş- isteyenler için, şöyle bir uygulama olabilir mi?

Dünyada, Semavi mesajların olduğu dört kitap vardır.
İncil, Tevrat, Zebur, Kur’an-ı Kerim.
İncil ve Tevrat, tek kitap halindedir. Eski Ahit bölümü, Tevrat’tır. Yeni Ahit bölümü; İncil’dir. Birbirlerini tamamlayan bilgiler vardır.
Daha sonraki dönemde, insanın - insanlığın gelişimine uygun olarak, eski üç semavi mesajların özetlerinin de olduğu son kitap; Kur’an-ı Kerimdir.

Semavi dinler dışında, başka inanç sistemleri de vardır. Bunlardan, bireysel anlatı ve iyi mesajların olduğu diğer inanç sistemlerini yayanların arasında, kutsal kitaplarda bahsi geçen, Peygamber, Aziz, Nebi gibi, -bilinen 25 Peygamber dışında-  sayıları 25 bin’i aşan, seçilmiş, uyarıcı, öğretici, kutsal mesajlar taşıyıcı –bilinmeyen- insanlar da vardır.

Tüm bunlar; insanın, diğer insanlar ile ilişkilerini düzenlerler. İnsanın kendisi ile, uyum ve ruhsal sağlığını – dengesini düzenleyen öğretilerdir. Yaşam sevinci, yaşama anlam katma, başkalarına değer vermeyi, insanın- insanlığın sürekliliği, dayanıklılığını artıran, başkaları için de yaşamayı, var olmayı – yok olmayı öğreten, Tanrı’nın insana verdiği yükümlülükleri- sorumlulukları öğreten bilgilerdir.  ve Tanrı ile birey arasında iletişimi sağlayan ve bir yaşam tarzı öğreten, bilgi - bilinç veren kutsal bilgilerdir.

….
Bu konuda, diğer insanlara verilecek açık mesaj şu olmalıdır.

Dini konuları, KUTSAL KİTAPLARI, başka insanlar ile tartışmayınız. Yakınlarınızda olanlar ile de… Aile bireyleri ile de… Sadece okumalarını öneriniz. Mevcut düşüncesine ters gibi gözüken bazı bölümleri, satırları, cümleleri, aynı kişinin, 3-5 yıl sonra, hayat deneyimi, bilgi- görgüsü arttıktan sonra yeniden okumalarını yakınlarınıza söyleyiniz. BU KONULARI TARTIŞMAK YANLIŞTIR.  Bireysel görüşler, bireyin kendisinde saklı olması gereken bir konudur. BUNA ÖZEN GÖSTERİLMESİ KAYDI İLE, her evde –elbette kendi dilinizde- bir İNCİL ve KUR’AN olmalıdır. Yalnızken, başkaları ile tartışılmadan okunmalıdır.

////
BU YAZIYI BOŞVER _ BÖYLECE BIRAK.
YENİ YAZI YOK… Konulardan düşünce olarak ta uzaklaş… 26.06.2017 14:54:46

-------------   



ACABA?

1917 Rusya Ekim devrimi öncesi, Rus Ordu yönetiminde, İngiliz etkisi çok fazla mı idi? Rus Ordusu, bu nedenle mi Ardahan’a indi?

İstanbul’da da, Enver Paşa hesapları var. Enver Paşa’nın aile geçmişi, Müslüman Ermeni olabilir!  Tüm hesaplar, Rus etkisi çok zayıflamış, Çarlık Rusyası ile, Türklerin arasını açıp, Orta Asya’da ‘BÜYÜK DOĞU’ yu kurmak, buna uygun olan Enver Paşa yatırımı.

Rus Ordusundan bu bölgeye gelenler de ise, neden geldiklerini bilmeyen çok ordu mensubu var. O dönem Ordu yönetimine hâkim olan bazı Ermeni komutanların aksine, eli silah tutabilecek bu bölge Ermenileri, sadece Kura Nehri Köprüsü üstünde değil, farklı yerlerde toplatılıp, Rus Kazakların, kılıç eğitim çalışması gibi yok ediliyorlar!

Kazım Karabekir Paşa, daha sonra Mustafa Kemal Paşa’nın da dâhil olacağı Enver Paşa grubunda değil, Türkler ve Milli Ermeniler ile birlikte hareket edenler gibi… Daha ortada –galiba Yarbay- Mustafa Kemal Paşa çok yok.

Bu konuları çok bilmiyorum. Sarıkamışta, Türk Askerini soğuktan donduracak emri veren paşa kim ise… bazı bu tür yanlış kararlar dışında Güneydoğu’da, Müslüman Ermeni yerel halk, bilgili ve bilinçli olarak, İngiliz ve Fransız ordusunun saldırılarına karşılık veriyorlar. Onların yanında olan yerli Müslüman Ermeniler ile de çatışma var.

Kısaca, İngiliz – Fransız bağlantısı olmayan, temiz komuta heyetinde Müslüman Ermeni olduğunu şimdi daha anladığımız subaylar var.  Her şeye rağmen, Güneydoğu ve Kuzeydoğu’da, İngiliz ve Fransız ile işbirliği yapan şüpheli subay çok çok az!!!...  Tam detaya bakma imkânım yok. Eğer o komutan da Müslüman Ermeni ise, Kurmay heyeti ve yardımcıları etnik olarak Türk ve o bölgede, halkı çok iyi örgütlemişler. Halk desteği çok yüksek.  Birkaç tanede, resmi kayıtlarda bilinen, Türklere karşı halk ayaklandırmalarını yöneten subay da var ama bir-kaç kişi.

Bir başka açıdan, Rus karşıtı, Büyük Doğu Projesi, o yıllarda da gündemde. Doğu Cephesi, Türk Ordusu Komuta kademesinde görev alan subaylar arasındaki Müslüman Ermenilerde, Türkler ile tam bir işbirliği, güven ve Misak-ı Milli ağırlıklı bir çalışma var. Büyük Doğu’ya eğilim ve istek yok.

Çok daha sonraki yıllarda, İsmet İnönü (Paşa)  ile, sorun ve çekişmeleri olduğu söylenilen, komutanlara - subaylara bakınca, acaba İsmet Paşa’nın bildiği! Güneydoğu’da iki Ermenistan ve bir Kürdistan isteyen başka bir grup (üçüncü grup) olabilir mi?

Daha sonra, Kazım Karabekir Paşa, Mustafa Kemal ile birlikteler. Atatürk’e yapılan İzmir Suikastına, Karabekir Paşanın adı karıştırılıp, İsmet Paşa’nın bildiği başka bir grup, başka bir sonuca mı gitmek istiyorlardı?
1917 Rusya Bolşevik Devrimi öncesi ve sonrasında da, benzer bir şekilde, Rus Ordusunda da gruplar var gibi.
Bunlardan ders çıkarılmalıdır. Ders alınmalıdır.


(bu kadar)
30.06.2017 05:32

BOŞ VER ŞİMDİ! Konu değiştirebilir. Kafa karıştırabilir.

YAYINLAMA!

15.07.2017 05:12:53

……………………………………..

İşe başlayınca, Rus Kızına odaklanacağım.
Bu fırsat bir daha ele geçmez.
Onu da yazayım. Kurtulayım.
O yıllarda, Rusya’dan korkuyordum.
Rusya, çok dış kontrol altında gibi idi.
Anadolu Türkleri için, bunun anlamı : (açık yazayım mı?) Ermeniler, çoğu konu ve dalda çok etkili gibi idiler ve ben de, kimin kim olduğunu bilmiyorum. Halen de bilmiyorum!
(Bu korkunun bir nedeni de, Rusya’nın en seçkin Paraşütçü Birliği Komutanının Cehar Dudayev gibi, etnik olarak Rus olmayan birisinin olduğunu öğrenmemdi. )

TBMM de yayınlanan, bir Çerkez hikâyesini –aynen- hiçbir ilave yapmadan, Rus Genelkurmayına, göndermiştim. Amaç, o dönem, TBMM deki yayınlarımı takip etsinler. Onlar da bana Rus Genelkurmayında, gerektiği an, mail göndereceğim adresi gönderdiler. Ben de hiç yazışmadım. Kısaca, başka hiç mail göndermedim.

……………….


İKİ ÇOK ÖNEMLİ ÜLKE İLE İLGİLİ, BU İKİ FARKLI KONUYU NEDEN YAZDIM?

1 – Almanların, (normal) Genç Alman Generallerin ve Genç Alman Diplomatların, konu özeti ile birlikte, Ostim Belgesi’ni okuyup, o durumda – Türkiye gibi geçmişleri olan bir ülkede, nasıl tavır almaları ve ne yapmaları gerekirdi? 

2 – (Bunu yazmak biraz zor ama yazmak gerekiyor. İşe başlayınca, bu konuları düşünmeyeceğim. Konuşamayacağım. Şu anda, bu saatte, daha serbestim. Devlet Memuru değilim. Türkiye ya da Rusya tarafında olmak fark etmez. Bir defa da olsa, bunun yazılması gerekir. )

Önce, Türkiye’den başlayayım.
Önümüzdeki süreçte, Genelkurmay Başkanlarının, -bundan böyle- etnik olarak Türk olmalarının, tüm ordu mensuplarımıza yararları vardır. Herkes, kanunlar ölçüsünde, görev tanımlarına uygun çalışınca, korkmazlar. Haksızlığa uğramazlar.  SON YIL YAŞADIĞIMIZ (detaya girmeyeyim.) konular, daha yaşanmadan önlenirdi. Sürekli olarak düzenleme buna göre yapılmalıdır.

Rusya’yı tam bilmiyorum. Önümüzdeki süreçte, Rusya için de böyle olması gerekiyor. Yani, Genelkurmay Başkanlarının etnik olarak Rus olmaları. (Şu anda, bağımsız – bağlantısız olduğum için, bunu - bir defada olsa - yazma hakkım vardır.)  Genelkurmay başkanlığı politik bir görev değildir. O ülkedeki her etnik grup, her etnik kökenden olan subaylar, Rus etnik geçmişinden gelen ile daha rahat olurlar. BU DURUM TÜRKİYE İÇİN DE GEREKLİDİR. Etnik gruplaşmalar, etnik dayanışmalar, böylece önlenmiş olur. Tüm Karadeniz üçlüsü ülkeler de, (+ABD ye bir şey yazıp – söyleyemem. ABD farklıdır.)  bu kuralın uygulanması, Gürcistan da ‘Gürcü’, Azerbaycan’da ‘Azeri’, Özbekistan’da ‘Özbek’ gibi.

BU NOTU YAYINLAMALI MIYIM? Yoksa, BÖYLECE KALSA MI?
Yat uyu. Sonra ya da yayınlamasam daha iyi gibi…  Her ikisi de kalsın. Bilgisayardan alan, lütfen uygun kişilere yayınlasın.  Başkaları duymasın. İlgililer okurlar.

---------- 
15.07.2017

(bilgisayarınızda internet bağlantısı olmasa bile, WI – FI açık ise, daha kolay, kapalı olsa da, istenirse alınabiliyor. Benim heveslim çoktur. Bilgisayarımda koruma da yoktur.  )

--------- 

SAYIN BAŞBAKANIM,

Belki siz daha o yıllarda doğmamıştınız!
TBMM Başkanı Bülent Arınç ve o dönemin Başbakanına hitaben, yol ayrımı – resimli kapağı olan bir açıklayıcı bilgiyi  –galiba üç sayfa- TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut’a FAKS ile göndermiş ve muhataplarına iletmesini rica etmiştim. 

Takdirleri, hiç birisini dikkate almamak oldu. Yapabileceğim bir şey yoktu.
Şimdi de önümdeki seçenekler şunlardır:

Birincisi, yazdıklarım – PROJELERİM.
Bunlar için; ABD – Türkiye - Rusya üçlüsünün yönetimlerinin, bu işlere hevesli – istekli olmaları gerekiyor. Bu durumda, Türkiye’nin Rusya Büyükelçisi olarak atama – tayinimi yapmanız, uygundur. Ben de o görevi kabul ederim. Moskova’da, dolu Rus kızı var ama ben –sanıyorum- kafamdaki bölgelere gidip, oralardan, evlenecek bir Rus kızı bulurum. Hem Rus tarafında çalışırım ve hem de Türk tarafında. Faaliyet alanlarım, net ve açıktır. 

İkincisi: Ankara’da, -şu an bekâr olduğum için- HALK İŞLETMECİLİĞİ – ÜST YÖNETİMİ ‘nde olan Türklerden birisi olurum. Rus kızı ile evlenene kadar…
Evlenince, o koşullara uymadığım için, ayrılır, danışman olarak yine katkılarda bulunurum. Rusya’nın Ankara elçiliğinde lojmanım olur.

Üçüncüsü : (Buna ihtiyacım var.) TBMM Başkanımız, galiba TBMM yi, TRT Genel Müdürümüz de TRT yi Türklerden koruyor gibi… Beni davet etmediler.

Maliye Bankımız ve yeni Savunma Bakanımız, Personel – atama konularını da çok iyi bilirler.

Maliye Bakanlığı’nın, Kızılay ‘da vergi dairesi üstünde, “kızaktaki müşavirler’ bekleme yeri var. Ya da, yerini tam bilmiyorum. Sıhhiye’de Başbakanlığın, bu tür bir yeri varmış. Başbakanlık müşaviri olarak, son çalışma süremi - dönemimi orada –sessizce- tamamlamak istiyorum. BAŞKA ALAN DA, BAŞKA YERDE,  ÇALIŞMA İSTEK ve HEVESİM YOKTUR. Normal, müşavir imkânları  - geliri de, bana yeter.

Yazı – yayın konularını tamamen bırakırım.

Tazminatta istemiyorum.
Hiç kimse ile de görüşmeden, hayatımın kalan yıllarını, orada tamamlayıp, sessizce de emekli olurum.
Lütfen insaflı olunuz. Daha fazla rezil etmeyiniz. Rezil edenlere de fırsat vermeyiniz.

Saygılarımla, Arz ederim.

21.07.2017 13:38


  

Hiç yorum yok:

Katkıda bulunanlar

Share it