Translate

6 Haziran 2017 Salı

Türkiye’de, Müslüman Ermenilerin bir kısmı, siyasi partiler, içinde asker olarak bile bulunmadıkları, İSTANBUL’UN FETHİ’ni, neden yüksek ses ve büyük organizasyonlar ile kutluyorlar?

Türkiye’de, Müslüman Ermenilerin bir kısmı, siyasi partiler, içinde asker olarak bile bulunmadıkları, İSTANBUL’UN FETHİ’ni, neden yüksek ses ve büyük organizasyonlar ile kutluyorlar?
---------------------------------------

KİME:

DONALD TRUMP – ABD BAŞKANI

PETRO POROSHENKO – UKRAYNA DEVLET BAŞKANI
ANDRİİ SYBIHA, Ukrayna’nın Türkiye (Ankara) Büyükelçisi

VLADIMIR PUTIN – RUSYA DEVLET BAŞKANI

Saygıdeğer Devlet Başkanları,

Ben bu işlerin içine nasıl girdim? Halen bulamıyordum.
Alt sutundaki son dönem, blok yayın – yazı kapanış yazılarımı okuyunca; buldum.
Bundan sonra yazı yazmak değil, eşim Rus Kızını okumak istiyorum. 
Beni, başbakanlıktan, tbmm’den daha aramadılar

Aşağı da, muhataplarına 19.01.2017 tarihinde iletilmiş, gelecek için ana beklentim – çalışma alanlarım vardır. 
Bunlar olmazsa da, TBMM – TRT de çalışma süremi tamamlayıp, normal emekli olacağım.
…..
İleri dönem için;

Rusya, Ukrayna Devlet Başkanlıklarına bir özet gönderdim. YAZDIĞIM PROJELERİN GERÇEKLEŞME ORTAM ve DURUMU OLUŞUNCA, ONLAR İLE BİRLİK OLACAĞIMI ANLATTIM.

Şimdi bu geçiş Ve bekleme döneminde, en iyi çözüm TBMM veya TRT dir. Tayin atmamın yapılmasına yardımcı olmalarını da talep ettim. 

+ ABD ile ilişki Ve irtibatım, ABD nin yeni BAŞKANI TRUMP ‘un bir Danışmanı, Ankara’ya gelişinden sonra başlayacaktır. Yine yazdığım projeler için, ön hazırlık gerekiyor. ABD Ve Rusya’dan bir uzman grup ile bu ön çalışmaya başlamakta, -sanıyorum- 3 – 5 ay, ya da 6 aylık bir süre gerekiyor.

Rusya – benim için - işim için de, evlenecek kız meselesi olduğu için, nazik bir ülkedir. İşin gerçeği de, bu bölgenin ‘BÜYÜK ABİSİ’ dir.

BU AHVAL VE ŞERİATTE, Cumhurbaşkanımız Ve Başbakanımızı; dili dönen, söz bilenlerin, tanıyanların, arayıp, tekrar konumu bir hatırlatmaları dileği…

19.01.2017 18:08


…………………… 
KADER BÖYLE İMİŞ….
6.06.2017 11:14
--------------------   
Bir konuyu da, yukarıdaki devlet başkanlarına ve onların çalışma gruplarına hatırlatmak istiyorum.

Çok yıllar önce, Cumhurbaşkanımı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ilk siyasete katıldığı, Gençlik kollarında da yetiştiği, Din – dini konuları temel alan Refah Partisi’nin (o yıllardaki ismi Fazilet Partisi ya da daha önceki kapatılan parti ismi de olabilir.) bir toplantı anısına beni götürdü.

Daha çok CHP den tanıdıklarımın olduğu bir ortamda, Tv de, “İSTANBUL’UN FETHİ” şölen yayın özet görüntülerine bakıyoruz.

O partinin lideri Merhum Necmettin Erbakan’ı herkes ‘Gürcü’ olarak tanır ve bilirlerdi. Sorunca da, öyle olduğunu söylerlerdi. Ben de öyle sanırdım. Müslüman Ermeni olduğunu, kimse bilmezdi.

 (Şimdi ki, listede, ad- soyad, aile geçmişi, çocuklarının isimlerine bakınca ve soyadından hemen belli oluyor. O yıllarda bu liste yoktu - bilinmezdi. Bununla birlikte, Oğuz Han Asiltürk ve bazı parti Genel Başkan Yardımcıları hakkında, Ermeni aile geçmişinden oldukları söylentileri yaygındı. Hâlbuki o parti kurucuları ve Merkez karar Yönetiminin tamamı, Müslüman Ermeni imiş!  TÜRKLERDEN, BU DURUMU BİLEN HİÇ KİMSE YOKTU. – Bilen olmuşsa bile, internet yoktu. Yayın yapamazdı. Bunu başkalarına aktarsa bile, ben dâhil, kimse, böyle olduğuna – olabileceğine inanmazlar ve ihtimal dâhilinde görmezler, düşünemezlerdi.)

İşte o yıllara ve dönemlerde, Mehter Takımı, Mehter Marşı çalıyor ve kürsü de bir kişi şiirler okuyor. CHP li o arkadaş kahkahalar atar iken, (Benim, aile geçmişimin Türk olduğumu bilirdi. Ben onun, ‘Müslüman Ermeni’ aile geçmişinden geldiğini bilmezdim.) bana şunları söylemişti:

-         Sana bir şey söyleyim mi? Bu Salonda – kapalı spor salonu ya da stadyum olabilir. – olanların hiç birisinin dip dedesi, İstanbul’un Fethinde yoktu. Başka bir deyiş ile, -İSTANBUL’U FETHEDEN ASKERLERİN ARASINDA, BİR TANE BİLE, ERMENİ YOKTU!  Bunların arasında da hiç Türk yok! Hepsi Ermeni ve İstanbul’un Fethini kutluyorlar.

Şimdi düşünüyorum. Ben; konuyu, söyleneni tam anlayamamıştım. Bazılarını Ermeni diye algılamış –anlamış olabilirim.  Çünkü, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğunda, Ermeniler, askere alınmazlardı. Asker olamazlardı. Devlet Memuru olamazlardı.  Çalıştıkları – çalışabilecekleri alanlar ve meslekler, yapacakları işler, tanımlı ve sınırlı idi.  Yaşam Tarzlarına hiç müdahale yoktu ama İkamet ettikleri – edebilecekleri alan ve yerlerde tanımlı – sınırlı idi.

 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile birlikte, Kurtuluş Savaşında katılım ve katkılarda bulunanlara bu hak, tam – açık olarak verilmişti.

Yukarıdaki bilgilerin doğru olması ile birlikte, gerek Osmanlı Ordusu içinde ve gerek se, Osmanlı Devlet Yönetiminde, önemli görevlerde Ermeni aile geçmişinden olanların olmasının nedeni de şudur;

Viyana Kuşatması sonrası, bazı Ermeni aileler, -din değiştirirler- Müslüman olurlar.
Anadolu’da, Bizans dönemini hatırlatırlar, o dönem kendilerine yapılanları anlatırlar.  ve ilk defa açık yerleşim ve bazı haklar verildiği için, bazı meslek ve iş alanlarında çalışmalarına fırsat verildiği için, Müslüman olan Ermeniler de kendilerine ‘Millet-i Sadık-a’ (Türklere en sadık millet) unvanını vererek, İstanbul’da hükümet yönetimlerine, bakanlıklara ve orduya girerler. 1840 veya 1850 lere kadar, bu sayı, çok abartılacak oranlarda değildir.

Durum böyle olunca, İstanbul’un Fethi döneminde, Müslüman Ermeni –sanıyorum- HİÇ YOKTU. Öyle olunca, askerler arasında da, hiç Ermeni yoktu.

O eski kutlama videoları bulunur. Onlar incelenir ise, CHP li o arkadaşın dediği – salonda bulunan herkes için- doğru olabilir.  O salonda, o gün, İSTABUL’UN FETHİ’ni kutlayanların hepsinin de, dedeleri o fetih ordusunda olmayan, günümüz Müslüman Ermenileri olabilirler.

Neden bir parti Kongresinde ABD, Rusya ya da Avrupa ülkelerinde, eski bir fetih kutlaması değil de, halkın günlük geçim sorunlarını konuşuyorlar. 
                    
İyi de, ülkemizde bazıları da yapmadıkları, geçmiş nesillerinin, atalarının içinde olmadıkları fetih kutlamalarını neden yaparlar?

Başkalarının fetihlerine neden sahip çıkıyorlar?

--------- 
Osmanlı Türk Ordusunda, RUMLAR DA yoktu. Askere alınmazlardı.  
Bununla birlikte, Türk – Rum İlişkileri, Ermenilerden çok farklıdır.

Türkmenler, Selçuklu adı ile, bölgede varlık göstermeye başlayınca, İstanbul’dan yönetilen BİZANS İMPARATORU rahatsız olur.

Gelecek dönem riskleri yok etmek için de, Anadolu’da rahatsızlık yaratanlara yönelik, bir etnik temizlik yapmak ve daha sonra’da, Anadolu’ya girmeye çalışan Selçuklu Türklerine bir ders vermeye karar verir.

Selçuklu Türkleri’nin Devlet Arması, bugün Rusya’nın Devlet Arması olan, ÇİFT BAŞLI KARTAL’ dır. Kartalın, bir başı Türkmen, diğer başı Rus’tur.  Kartalın başındaki din sembolü yoktur. (olup – olmaması da önemli değildir.) Bunun dışında, hemen hemen aynıdır. Selçuklu Ordusunun tamamına yakını, Yakın Asya ve Rus Toprakları kökenli Türkmen’dirler. Bununla birlikte, ailecek aralarında olan Rus Kılıç Ustaları ve o bölgeye inişin kapalı –bilinmeyen- nedeni ile de, Kartal, aynı gövdede çift başlıdır.

O döneme göre, çok büyük bir ordu. Yolda gelirken, geçtiği yerlerdeki, haklarında ‘uyumsuz’ raporu alınmış grupları temizlerler. Sivas yöresinde, tarihteki en büyük Ermeni nüfus yok edişini yaparlar. Bununla birlikte, Rumlar ile yakın ya da birlikte yaşayan Anadolu’daki Türkmen Nüfusa (önceden beri var olan) hiç dokunmazlar. Anadolu’daki Türkmenlerin de, Şam bölgesine sonradan gelen Türkmenler ile (Selçuklu) bağlantıları ve işbirlikleri yoktur. Malazgirt Girişi sonrası, açık işbirliği ve birliktelik vardır. 

Türklerin, BİZANS ORDUSU ile savaşarak,  Anadolu’ya, girişini sağlayan, 1071 Malazgirt Savaşı sonrası da, Türklere  (Selçuklu ) geçen bölgeler de, o bölgedeki Rumlara hiç dokunulmaz. Savaşta Esir alınan Bizans İmparatoru da, anlaşma sonrası, Türklerin koruma desteğinde, İstanbul’a, sarayına, geri döner.

Selçuklu döneminde de, Rumlar – Ermeniler askere alınmazlar. Bununla birlikte, Rumların hakları daha güvencededir. Toplumsal yapıları, aile yapıları, Hıristiyan yaşam Tarzını da bilen – uygulayan bir milletir. Rumlar, anlaşma yapılmış bir millettir. Halklar (Türkler ve Rumlar ) arasında da, bir anlaşmazlık ve uyumsuzluk yoktur.

( Dönemine göre değil, halen de, çok büyük bir Bizans ordusu ile, 25 – 40 bin, Türkmen + Rus Kılıç Ustalarının savaşını yöneten, Türkmen komutan Alparslan’ın adını, Türkler, saygı nedeni ile çocuklarına vermezler iken, - çocuklarını, o ismi alacak büyüklükte görmezler- Müslüman Ermenilerden, çocuklarına bu ismi verenler çoktur. )

Kısaca, İstanbul’u fetheden ordu içerisinde, Selçuklu Rusları da olabilir ama bir tane bile Ermeni Asker yoktur. Onlar, neyin kutlamasını yapıyorlar?  Sanki, yayılmacı bir niyet varmış gibi, Anadolu Türklerini ve belki,  başka merkezleri de korkutuyorlar. Bunlar şakaya ve siyasette – politikada kullanılmaya gelmeyecek konulardır. Bizim, Misak-ı Milli sınırlarımız bellidir. Bizler; Anadolu Türkleri, çevremizdeki komşularımıza net ve açık olmak istiyoruz.
………….  
Bir konu, kafamın bir köşesinde, hep var? O Selçuklu Ruslarına ne oldu?  Az sayıdaki oldukları için, evlilik – Türkmenler ile karışım mı yoksa başkaları tarafından, onlar; kendi bölgelerinde (Şam’da, ayrı mahalleler de yaşayabilirler) yok mu edildiler?  Rusya’da belki bu bilgiler bulunabilir.
………………..

6.06.2017 13:30:47

………….

SONUÇ:

Kıymetli Devlet Başkanları.

Benim bu halde olmamın sorumlusu, Türkiye Cumhuriyetini yönetenlerdir.  Bunlar etnik çalıştılar. İnsanları, etnik olarak ayırdılar. Başbakanımızda da kopyası olan, sizlere kapalı gönderdiğim bilgi açıktır. Somuttur.  Ailecek yok etmek istediler.  Türklük – Türk nesli ile irtibatımı kesmek istediler. Kayıplarımın ana nedeni budur.

Önceyi boş veriniz… Süper bir ülke ve Türk Dostu olduğu, sağlam deliller ile sabit olan ABD ye de, son 20 yılda olanları, günü gününe, olduğu gibi aktardım.

Rusları – Rusya’yı bu işe katmayınız. Onlardan, evlenecek kız ve Ankara Elçiliğinde, eşimin, Allah kısmet eder ise, çocuğumun – çocuklarımın, çevre -  şehir uyumunda güçlük çekmeyecekleri bir lojman talebim vardır.

Türkiye ve Amerikan Yönetiminden istek ve talebim: TAZMİNAT – PARA. 

Türk Hükümetinin, açık – uygulama kusuru vardır.  Kanunsuz - keyfiliği vardır.

Amerikan Elçiliğinin, konuya müdahale de, geç kalmışlığı vardır.

Saygılarımla,

Arz Olunur.
6.06.2017 13:46


-------------------------
Üstteki not, ayrıca mail ile gönderilmeyecektir. ABD ve Rusya’da internete giriş serbesttir. Görürler.
-------------

Ziraat Bankası, Ankara – Genel Müdürlüğe not :

Bugün öğleyin (6 Haziran 2017) saat: 12.04 te bir arkadaş aradı.
1.5 saat önce, interetten yine hesabıma girilmiş, 1.500.- lira başka yere kaydırılmış.
EVİMDE İNTERNET YOK.  Banka internet hesabım da yok.
Banka hesabımda, banka kartı ile bakınca da, (dün bakmıştım)  hiç para yok gözüküyor!

BANKA HESABIMA DIŞ MÜDAHALEYİ, banka çalışanı bir bayan arkadaş biliyor. İnternet oyunları ile, -  sanki kumar oyunu gibi – geçen hafta 500 lira çekebildik. Parayı aldım.  Hesap yine kayboldu. Benim evimde internet yok.

Arayan arkadaş, konuyu anlamış durumdadır.
İlgi ve yardımlarını, sorunu giderdikten sonra, telefon bilgilerini bekliyorum.
Ziraat Bankası Teftiş Kurulu Başkanını ( eski dönem – Hayri Sevimay! Olabilir. ) yakından tanırdım. Küçük el çantası ile gezerdi. Pipo içenlerden. Birlikte dolaşmışlığımız ve sohbetlerimizde vardır.  Sorunu çözünce, Ziraat Bankası, günümüz Teftiş Kurulu Başkanını da bilgilendirilmesini dilerim.

Saygı ve zihin açıklığı dileklerimle,….
İyi çalışmalar…

6.06.2017 13:59







Hiç yorum yok:

Katkıda bulunanlar

Share it