Türkiye’de, Müslüman Ermenilerin bir kısmı,
siyasi partiler, içinde asker olarak bile bulunmadıkları, İSTANBUL’UN FETHİ’ni,
neden yüksek ses ve büyük organizasyonlar ile kutluyorlar?
---------------------------------------
KİME:
DONALD TRUMP – ABD BAŞKANI
PETRO POROSHENKO – UKRAYNA DEVLET BAŞKANI
ANDRİİ SYBIHA, Ukrayna’nın Türkiye (Ankara)
Büyükelçisi
VLADIMIR PUTIN – RUSYA DEVLET BAŞKANI
VLADIMIR PUTIN – RUSYA DEVLET BAŞKANI
Saygıdeğer
Devlet Başkanları,
Ben bu
işlerin içine nasıl girdim? Halen bulamıyordum.
Alt
sutundaki son dönem, blok yayın – yazı kapanış yazılarımı okuyunca; buldum.
Bundan
sonra yazı yazmak değil, eşim Rus Kızını okumak istiyorum.
Beni,
başbakanlıktan, tbmm’den daha aramadılar
Aşağı
da, muhataplarına 19.01.2017 tarihinde iletilmiş, gelecek için ana beklentim –
çalışma alanlarım vardır.
Bunlar
olmazsa da, TBMM – TRT de çalışma süremi tamamlayıp, normal emekli olacağım.
…..
İleri dönem için;
Rusya, Ukrayna Devlet Başkanlıklarına bir
özet gönderdim. YAZDIĞIM PROJELERİN GERÇEKLEŞME ORTAM ve DURUMU OLUŞUNCA, ONLAR
İLE BİRLİK OLACAĞIMI ANLATTIM.
Şimdi bu geçiş Ve bekleme döneminde, en iyi
çözüm TBMM veya TRT dir. Tayin atmamın yapılmasına yardımcı olmalarını da talep
ettim.
+ ABD ile ilişki Ve irtibatım, ABD nin yeni
BAŞKANI TRUMP ‘un bir Danışmanı, Ankara’ya gelişinden sonra başlayacaktır. Yine
yazdığım projeler için, ön hazırlık gerekiyor. ABD Ve Rusya’dan bir uzman grup
ile bu ön çalışmaya başlamakta, -sanıyorum- 3 – 5 ay, ya da 6 aylık bir süre
gerekiyor.
Rusya – benim için - işim için de, evlenecek
kız meselesi olduğu için, nazik bir ülkedir. İşin gerçeği de, bu bölgenin
‘BÜYÜK ABİSİ’ dir.
BU
AHVAL VE ŞERİATTE, Cumhurbaşkanımız Ve Başbakanımızı; dili dönen, söz
bilenlerin, tanıyanların, arayıp, tekrar konumu bir hatırlatmaları dileği…
19.01.2017 18:08
……………………
KADER
BÖYLE İMİŞ….
6.06.2017
11:14
--------------------
Bir konuyu da, yukarıdaki devlet başkanlarına
ve onların çalışma gruplarına hatırlatmak istiyorum.
Çok yıllar önce, Cumhurbaşkanımı Recep Tayyip
Erdoğan’ın, ilk siyasete katıldığı, Gençlik kollarında da yetiştiği, Din – dini
konuları temel alan Refah Partisi’nin (o yıllardaki ismi Fazilet Partisi ya da
daha önceki kapatılan parti ismi de olabilir.) bir toplantı anısına beni
götürdü.
Daha çok CHP den tanıdıklarımın olduğu bir
ortamda, Tv de, “İSTANBUL’UN FETHİ” şölen yayın özet görüntülerine bakıyoruz.
O partinin lideri Merhum Necmettin Erbakan’ı herkes ‘Gürcü’ olarak
tanır ve bilirlerdi. Sorunca da, öyle olduğunu söylerlerdi. Ben de öyle
sanırdım. Müslüman Ermeni olduğunu, kimse bilmezdi.
(Şimdi ki, listede, ad- soyad, aile geçmişi,
çocuklarının isimlerine bakınca ve soyadından hemen belli oluyor. O yıllarda bu
liste yoktu - bilinmezdi. Bununla birlikte, Oğuz Han Asiltürk ve bazı parti
Genel Başkan Yardımcıları hakkında, Ermeni aile geçmişinden oldukları
söylentileri yaygındı. Hâlbuki o parti kurucuları ve Merkez karar Yönetiminin
tamamı, Müslüman Ermeni imiş!
TÜRKLERDEN, BU DURUMU BİLEN HİÇ KİMSE YOKTU. – Bilen olmuşsa bile,
internet yoktu. Yayın yapamazdı. Bunu başkalarına aktarsa bile, ben dâhil,
kimse, böyle olduğuna – olabileceğine inanmazlar ve ihtimal dâhilinde
görmezler, düşünemezlerdi.)
İşte o yıllara ve dönemlerde, Mehter Takımı, Mehter
Marşı çalıyor ve kürsü de bir kişi şiirler okuyor. CHP li o arkadaş kahkahalar
atar iken, (Benim, aile geçmişimin Türk olduğumu bilirdi. Ben onun, ‘Müslüman
Ermeni’ aile geçmişinden geldiğini bilmezdim.) bana şunları söylemişti:
-
Sana bir
şey söyleyim mi? Bu Salonda – kapalı spor salonu ya da stadyum olabilir. –
olanların hiç birisinin dip dedesi, İstanbul’un Fethinde yoktu. Başka bir deyiş
ile, -İSTANBUL’U FETHEDEN ASKERLERİN ARASINDA, BİR TANE BİLE, ERMENİ
YOKTU! Bunların arasında da hiç Türk
yok! Hepsi Ermeni ve İstanbul’un Fethini kutluyorlar.
Şimdi düşünüyorum. Ben; konuyu, söyleneni tam
anlayamamıştım. Bazılarını Ermeni diye algılamış –anlamış olabilirim. Çünkü, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğunda,
Ermeniler, askere alınmazlardı. Asker olamazlardı. Devlet Memuru
olamazlardı. Çalıştıkları –
çalışabilecekleri alanlar ve meslekler, yapacakları işler, tanımlı ve sınırlı
idi. Yaşam Tarzlarına hiç müdahale yoktu
ama İkamet ettikleri – edebilecekleri alan ve yerlerde tanımlı – sınırlı idi. …
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile birlikte,
Kurtuluş Savaşında katılım ve katkılarda bulunanlara bu hak, tam – açık olarak
verilmişti.
Yukarıdaki bilgilerin doğru olması ile
birlikte, gerek Osmanlı Ordusu içinde ve gerek se, Osmanlı Devlet Yönetiminde,
önemli görevlerde Ermeni aile geçmişinden olanların olmasının nedeni de şudur;
Viyana Kuşatması sonrası, bazı Ermeni aileler,
-din değiştirirler- Müslüman olurlar.
Anadolu’da, Bizans dönemini hatırlatırlar, o
dönem kendilerine yapılanları anlatırlar. ve ilk defa açık yerleşim ve bazı haklar verildiği
için, bazı meslek ve iş alanlarında çalışmalarına fırsat verildiği için,
Müslüman olan Ermeniler de kendilerine ‘Millet-i Sadık-a’ (Türklere en sadık
millet) unvanını vererek, İstanbul’da hükümet yönetimlerine, bakanlıklara ve
orduya girerler. 1840 veya 1850 lere kadar, bu sayı, çok abartılacak oranlarda
değildir.
Durum böyle olunca, İstanbul’un Fethi
döneminde, Müslüman Ermeni –sanıyorum- HİÇ YOKTU. Öyle olunca, askerler
arasında da, hiç Ermeni yoktu.
O eski kutlama videoları bulunur. Onlar
incelenir ise, CHP li o arkadaşın dediği – salonda bulunan herkes için- doğru
olabilir. O salonda, o gün, İSTABUL’UN
FETHİ’ni kutlayanların hepsinin de, dedeleri o fetih ordusunda olmayan, günümüz
Müslüman Ermenileri olabilirler.
Neden bir parti Kongresinde ABD, Rusya ya da Avrupa
ülkelerinde, eski bir fetih
kutlaması değil de, halkın günlük geçim sorunlarını konuşuyorlar.
İyi de, ülkemizde bazıları
da yapmadıkları, geçmiş nesillerinin, atalarının içinde olmadıkları fetih
kutlamalarını neden yaparlar?
Başkalarının
fetihlerine neden sahip çıkıyorlar?
---------
Osmanlı Türk
Ordusunda, RUMLAR DA yoktu. Askere alınmazlardı.
Bununla birlikte,
Türk – Rum İlişkileri, Ermenilerden çok farklıdır.
Türkmenler, Selçuklu
adı ile, bölgede varlık göstermeye başlayınca, İstanbul’dan yönetilen BİZANS İMPARATORU
rahatsız olur.
Gelecek dönem
riskleri yok etmek için de, Anadolu’da rahatsızlık yaratanlara yönelik, bir
etnik temizlik yapmak ve daha sonra’da, Anadolu’ya girmeye çalışan Selçuklu
Türklerine bir ders vermeye karar verir.
Selçuklu Türkleri’nin Devlet Arması, bugün
Rusya’nın Devlet Arması olan, ÇİFT BAŞLI KARTAL’ dır. Kartalın, bir başı
Türkmen, diğer başı Rus’tur. Kartalın
başındaki din sembolü yoktur. (olup – olmaması da önemli değildir.) Bunun
dışında, hemen hemen aynıdır. Selçuklu Ordusunun tamamına yakını, Yakın Asya ve
Rus Toprakları kökenli Türkmen’dirler. Bununla birlikte, ailecek aralarında
olan Rus Kılıç Ustaları ve o bölgeye inişin kapalı –bilinmeyen- nedeni ile de,
Kartal, aynı gövdede çift başlıdır.
O döneme göre, çok büyük bir ordu. Yolda
gelirken, geçtiği yerlerdeki, haklarında ‘uyumsuz’ raporu alınmış grupları
temizlerler. Sivas yöresinde, tarihteki en büyük Ermeni nüfus yok edişini
yaparlar. Bununla birlikte, Rumlar ile yakın ya da birlikte yaşayan
Anadolu’daki Türkmen Nüfusa (önceden beri var olan) hiç dokunmazlar.
Anadolu’daki Türkmenlerin de, Şam bölgesine sonradan gelen Türkmenler ile
(Selçuklu) bağlantıları ve işbirlikleri yoktur. Malazgirt Girişi sonrası, açık
işbirliği ve birliktelik vardır.
Türklerin, BİZANS ORDUSU ile savaşarak, Anadolu’ya, girişini sağlayan, 1071 Malazgirt
Savaşı sonrası da, Türklere (Selçuklu )
geçen bölgeler de, o bölgedeki Rumlara hiç dokunulmaz. Savaşta Esir alınan
Bizans İmparatoru da, anlaşma sonrası, Türklerin koruma desteğinde, İstanbul’a,
sarayına, geri döner.
Selçuklu döneminde de, Rumlar – Ermeniler
askere alınmazlar. Bununla birlikte, Rumların hakları daha güvencededir. Toplumsal
yapıları, aile yapıları, Hıristiyan yaşam Tarzını da bilen – uygulayan bir
milletir. Rumlar, anlaşma yapılmış bir millettir. Halklar (Türkler ve Rumlar )
arasında da, bir anlaşmazlık ve uyumsuzluk yoktur.
( Dönemine göre değil, halen de, çok büyük
bir Bizans ordusu ile, 25 – 40 bin, Türkmen + Rus Kılıç Ustalarının savaşını
yöneten, Türkmen komutan Alparslan’ın adını, Türkler, saygı nedeni ile
çocuklarına vermezler iken, - çocuklarını, o ismi alacak büyüklükte görmezler-
Müslüman Ermenilerden, çocuklarına bu ismi verenler çoktur. )
Kısaca, İstanbul’u fetheden ordu içerisinde,
Selçuklu Rusları da olabilir ama bir tane bile Ermeni Asker yoktur. Onlar,
neyin kutlamasını yapıyorlar? Sanki,
yayılmacı bir niyet varmış gibi, Anadolu Türklerini ve belki, başka merkezleri de korkutuyorlar. Bunlar
şakaya ve siyasette – politikada kullanılmaya gelmeyecek konulardır. Bizim,
Misak-ı Milli sınırlarımız bellidir. Bizler; Anadolu Türkleri, çevremizdeki
komşularımıza net ve açık olmak istiyoruz.
………….
Bir konu, kafamın bir köşesinde, hep var? O
Selçuklu Ruslarına ne oldu? Az sayıdaki
oldukları için, evlilik – Türkmenler ile karışım mı yoksa başkaları tarafından,
onlar; kendi bölgelerinde (Şam’da, ayrı mahalleler de yaşayabilirler) yok mu
edildiler? Rusya’da belki bu bilgiler
bulunabilir.
………………..
6.06.2017 13:30:47
………….
SONUÇ:
Kıymetli Devlet Başkanları.
Benim bu halde olmamın sorumlusu, Türkiye
Cumhuriyetini yönetenlerdir. Bunlar
etnik çalıştılar. İnsanları, etnik olarak ayırdılar. Başbakanımızda da kopyası
olan, sizlere kapalı gönderdiğim bilgi açıktır. Somuttur. Ailecek yok etmek istediler. Türklük – Türk nesli ile irtibatımı kesmek
istediler. Kayıplarımın ana nedeni budur.
Önceyi
boş veriniz… Süper bir ülke ve Türk Dostu olduğu, sağlam deliller ile sabit
olan ABD ye de, son 20 yılda olanları, günü gününe, olduğu gibi aktardım.
Rusları
– Rusya’yı bu işe katmayınız. Onlardan, evlenecek kız ve Ankara Elçiliğinde,
eşimin, Allah kısmet eder ise, çocuğumun – çocuklarımın, çevre - şehir uyumunda güçlük çekmeyecekleri bir
lojman talebim vardır.
Türkiye ve Amerikan Yönetiminden istek ve talebim:
TAZMİNAT – PARA.
Türk Hükümetinin, açık – uygulama kusuru vardır. Kanunsuz - keyfiliği vardır.
Amerikan Elçiliğinin, konuya müdahale de, geç
kalmışlığı vardır.
Saygılarımla,
Arz Olunur.
6.06.2017 13:46
-------------------------
Üstteki not, ayrıca
mail ile gönderilmeyecektir. ABD ve Rusya’da internete giriş serbesttir. Görürler.
-------------
Ziraat Bankası, Ankara – Genel Müdürlüğe
not :
Bugün öğleyin (6 Haziran 2017) saat: 12.04
te bir arkadaş aradı.
1.5 saat önce, interetten yine hesabıma
girilmiş, 1.500.- lira başka yere kaydırılmış.
EVİMDE İNTERNET YOK. Banka internet hesabım da yok.
Banka hesabımda, banka kartı ile bakınca
da, (dün bakmıştım) hiç para yok
gözüküyor!
BANKA HESABIMA DIŞ MÜDAHALEYİ, banka çalışanı
bir bayan arkadaş biliyor. İnternet oyunları ile, - sanki kumar oyunu gibi – geçen hafta 500 lira
çekebildik. Parayı aldım. Hesap yine
kayboldu. Benim evimde internet yok.
Arayan arkadaş, konuyu anlamış durumdadır.
İlgi ve yardımlarını, sorunu giderdikten
sonra, telefon bilgilerini bekliyorum.
Ziraat Bankası Teftiş Kurulu Başkanını (
eski dönem – Hayri Sevimay! Olabilir. ) yakından tanırdım. Küçük el çantası ile
gezerdi. Pipo içenlerden. Birlikte dolaşmışlığımız ve sohbetlerimizde vardır. Sorunu çözünce, Ziraat Bankası, günümüz Teftiş
Kurulu Başkanını da bilgilendirilmesini dilerim.
Saygı ve zihin açıklığı dileklerimle,….
İyi çalışmalar…
6.06.2017 13:59
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder