ABD
ve Rusya, yakın geçmişe kadar, ayrı pakt ülkeler
gruplarının lokomotifi idiler. Türkiye, 1950 li yılların ortasından itibaren,
Amerikan lokomotifinin bir katarı idi ama Rusya ile iyi komşu ve geçmişlerini bilen - unutmayan halkın çoğunlukta olduğu
ülkelerdi.
O yılların,
o dönemlerin koşulları gereği, bazı düzenlemeler yapıldı ve o
paktlar bozuldu. Bunlardan halen ayakta olan NATO da, belki yeni bir isim ile,
önümüzdeki süreçte yeniden yapılandırılacaktır. Türkiye ve daha geniş kapsamlı, ‘KARADENİZ ÜÇLÜSÜ + ABD’ ülkeleri, yakın geçmişin psikolojisinden kurtulma çalışmaları ile birlikte, ayrı – ayrı, yeni yapıya uygun yapılanma
arifesindedirler. Hepsinin de, Yakın Asya ve Karadeniz eksenli ortak geçmişleri vardır.
ABD
ise, okyanus ötesi biraz daha farklı bir coğrafyada yer almaktadır. Karadeniz üçlüsünde, Türkiye
hariç, Savunma stratejileri de, eskinin pakt anlayışı yerine, dünyanın bu bölgesinde, tarihi geçmişleri, yaşam değer ve ölçüleri, güvenlik
anlayışları, etnik ve kültürel bağları daha ön planda olan bir doğal yapılanmaya doğru yol almaktadırlar. Türkiye, bu
ortak geçmişi dikkate almak ve önemsemek
ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu bitimi, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşunda da, bu bölgenin diğer ülkelerinde çok görülmeyen bir
yakınlık ile, ABD Halkı ile daima iyi olmuştur. 1960 lı yıllardan sonra, son 50 – 60 yıl da, ABD
yönetimleri – yönetenleri ile ilişkilerde, bazı önemli inişler – çıkışlar olsa da, Amerika’nın temelini atanların değer yargıları, Amerikan Halkı ile
önemli bir problem yaşanmamıştır. Geçmişleri, yakın Asya ülkeleri ve
Rusya’ya dayanan Anadolu Türkleri, Türkiye’nin geleceğinde de, bu anlayış, uygulamaların ve yaklaşımın devamını arzu etmekte ve istemektedirler.
Selçuklu
ve Osmanlı İmparatorluklarından sonra,
Türkiye’nin kuruluş, sınırlarının belirleniş esasları, çok açık – net ve
bilinenlerdir. İmparatorluktan, yeni Türkiye
Cumhuriyeti yapılanmasına geçer iken, Avrupa’nın önemli ülkeleri ile savaşlarımız olmuştur. Sonuçta, Rusya’nın açık yardımları ve çok etnikli,
çok sesli Amerikan’ın ana unsurlarının açık yönlendirme destekleri ile, 1880 de
kararlaştırılan sınırlar, güvenceye
alınmıştır.
Avrupa’da
bazı merkezler, aynen; paktlar döneminde olduğu gibi, Rusya’ya yaptıklarını halen sürdürme alışkanlıkları gibi, yeni Türkiye
Cumhuriyetinde de bir boşluk oluşunca, ilk 15-20 yıl sonrası, yeni bir taarruzun alt yapısını
oluşturma faaliyetlerine
girdiklerini, son 30 yıl daki oluşumlara – olaylara, yönetimlere
bakınca, çok açık ve net olarak görüyoruz. BUNU YAPMALARI DA NORMALDİR. ‘KARADENİZ ÜÇLÜSÜ + ABD’ onların çok oyun ve hesaplarını
bozuyor. ABD ve RUSYA’yı güçlendiriyor.
Bizler, buna da mecburuz. Anadolu Türkleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin
–uzun dönem- gelecek güvenliği bunu gerektiriyor. Yoksa,
Türkiye ve yakın Asya’daki Türk ülkelerinde, yönetimleri (tarihlerinde hiçbir
zaman devlet yönetim ve normal toplumsal düzen kuruculukları olamayan, kutsal
kitapları …. ) Ermenileştirip, bizleri sömürge yapmak
istiyorlar.
BUNU İSTEMELERİ DE
NORMALDİR.
Bizim eski EYALETLERİMİZ ile BİZİ KARIŞTIRMALARI ANORMALDİR.
Bizler; o bölgelere, o ülkelere karışmıyoruz. Karışmayacağız. Oralarda istediklerini
yapsınlar. (Hiç detay bilmiyorum. İç güvenlik, adli konular ve güncel
konularda görüş yazmam ama Katar; ‘Karadeniz Üçlüsü’nde değil!
Oraya neden karışıyoruz? Bilmiyorum.)
(Ermeniler,
genetik yapı ve kültürel olarak böyledirler. Tarihlerinde ilk defa, en rahat
geliştikleri
Osmanlı İmparatorluğunda, Türklerin kontrolünde,
yanında, alt görevlerde, çok başarılı ve iyi sonuç alınanları
da vardır. Bu başkalarının denetimine geçince, çok
kötü sonuçları da vardır.
Türkiye
Cumhuriyeti kurulmadan önceki yıllarda,
Ermeni aile geçmişinden gelen, iyi örnekler ve istisna
kişiler,
kişilikler,
komutanlar da vardır. Belki, Rusya’nın tarihi geçmişinde de, benzeri, iyi
örnekler olabilir. Bunu da iyi hatırlamak ve anlamakta -anlatmakta gerekir. Bu
saygıyı ve iyi cümleleri hak edenlere de, haksızlık edilemez. )
‘KARADENİZ
ÜÇLÜSÜ + ABD’ oluşumuna dokunurlar ise, önlemeye – bozmaya çalışırlar
ise, bundan dolayı oluşacak risklere de, bizler hazırız!!! ve bu Savaş kontrol edilemeyebilir.
Bunlara benzer nedenler ile, Rusya Rusları ve Rusya Türklerinin ilk ele alacakları
konu, Orta Asya Türk ülkelerinde, yönetimlerin ve devlet başkanlarının,
etnik olarak Türk olmalarını sağlamaktır. İlk görev – işlem
budur. Onların üzerinde çalışacakları, başlama yeri de burasıdır.
Türkiye ve Rusya’nın gelecek temel güvenliği için.
“KARADENİZ ÜÇLÜSÜ + ABD” kapsamında, Türkiye – ABD
ilişkileri nasıl
olacaktır?
Karadeniz
üçlüsü içerisinde, ABD – Türkiye ilişkileri, en yakın ve en rahat olacak
olandır. Türkiye, kuralları baştan konulmuş ve belli ilkelere uyan,
iddialı bir ülke olmayacaktır.
Ekonomik
yapılanmada, Halk İşletmecilikleri, dış satış yapmayacaklardır. Türkiye
ve diğer
Karadeniz üçlüsü ülkelerinin ihtiyaçlarına uygun üretim yapılacaktır. Zaten o ülkelerde
de, aynı alanda çalışan, aynı tür Halk İşletmecilikleri
olacaktır. Türkiye, ABD Devleti’nin vereceği ya da bilgisi dâhilinde, aldığı –
alacağı
siparişler
dışında,
dış
satış
yapmayacaktır. Türk Özel Sektörü, bu
kapsam dışındadır.
Teknoloji
ya da ham malzeme ihtiyacında, ABD – Türkiye ilişkileri, diğer
Karadeniz üçlüsü, ülkelerinden farklı olacaktır. Çünkü, Halk İşletmecilikleri iş
ortakları arasında, Amerikan vatandaşları, Rus vatandaşları,
Türkler ile aynı konumda, aynı gelir –pay diliminde çalışacaklardır ve ürettikleri
her ürün ABD denetiminde olacaktır. Bu durum, diğer Karadeniz üçlüsü ülkeleri
Halk İşletmeciliklerinde,
tam anlamı ile olmayacaktır.
Türkiye, istediği – ihtiyaç duyacağı ham malzemeyi –kullanıldığı yer kontrollü- temin edeceği, ABD ye; Türkiye Cumhuriyeti yerleşkesinde – topraklarında, var olan, çok çeşitli MADENLERİNİN İŞLETME – KULLANMA – rezerv de bekletme- FİYATLANDIRMA KONULARINDA, ABD ve KARADENİZ ÜÇLÜSÜ ÜLKELERİ’NİN önceliğini, AÇIK bir anlaşma ile kabul edecektir. Bunun bir diğer anlamı, dünya maden rezervlerinde,
üretim- işletme hakkında
bile, ABD nin, dünyanın diğer
yerlerindeki çıkarlarını – hesaplarını gözeterek, Rusya ile birlikte karar
vermelerini kabul edeceğiz.
(Ana temaların yazıldığı, söz edilen kısa
anlaşma metni, -tam metin- olarak, TBMM, Amerikan Senatosu, Rusya
Parlamentosunda okunup, kabul edilecektir. Metnin içinde, kurulmuş olan ya da
kurulacak olan, “Karadeniz Ülkeleri + ABD” ülkeleri de, isim isim okunup,
kayıtta olacaktır.)
Son
paragrafta; Avrupa Milletlerinin, huzur ve refahlarının devamı için, üretimlerinin
devamı için, ihtiyaç olduğu oranda, üretmelerini – işletmelerine
izin istediklerinde, Türkiye; bir tarafında ABD Devlet yetkilileri, diğer
tarafında Rusya Devlet yetkilileri ile masaya oturup, ilgili talep eden ülke
ile, karşılıklı
görüşme
sonrası, Avrupa ülkelerine de, ikinci öncelik –kolaylık sağlanacağı da olacaktır.
……………….
RUSYA
ve ABD Devlet Başkanları Danışmanları ile ilk tanışma ve
hazırlık Toplantısına gelmeden önce, HALK İŞLETMECİLİĞİ ön Taslak Çalışmaları
ve
el konulacak hazine –devlet arazilerinin devredileceği, yeni bir kurum- kuruluşun oluşturulma
şekli.
Tapu iptalleri sonucu devralınacak
araziler, bazılarının üzerlerine yapılan
apartmanlar – binaların, yıkılacakların tespit şekli. Bina kalacak ise, onun
konum ve durumu, ya da belki, aktif bir fabrika – işyeri
ise, aynı şâhısa kiraya verilme şekli –mülkiyetten, kullanım
amaç tanımlı kiraya dönüştürme.- Terör bağlantıları nedeni ile, el
konulacak arazi ve binaların mülkiyetini devralma ve gelecek kullanım – yıkma
ya da kiraya verme vb. konularda, bir ön taslak çalışma dileği. BU İŞLEMLERİN HER VİLAYETTE, TEK MERKEZDEN
YÜRÜTÜLME MODELİ. Yasal altyapı. Buna uygun, merkez yazılım – program.
…………..........
16.06.2017
14:14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder