Bu arkadaş,
Ankara’yı terk edip, Gaziantep’e yerleşmişti.
Bir dönem, bana
da: “Ankara’yı bırak, Antep’e gel.” Demişti.
Ta ilk dönem
bana, aile geçmişinin “Türkmen” olduğunu söylemişti. Ömür boyu, bana davranışı
ve arkadaşlığı, tam bir Türkmen’di. Etnik geçmişi dışında, söylediği her şey
tam doğru idi.
Başkaları onu
başka şekilde tanırlar. Başka şekilde tanımlayabilirler. Ben ise, o konunun
gerçeğini bilirim.
Aile geçmişi, o
il ve Türkiye’de, Adalet Partili idi. Bu da, o gelenekten, milletvekili
olmuştu. Ön seçim dönemi, bacağından vurulmuş. ‘Tren Soyguncusu’ olarak, polis gözaltına almış.
Gençlik dönemi,
çikolata çocukları – kolejli görüntüsünde idi. Farklı bir fiziği ve biraz
farklı algılanışı vardı. Çevresi genişti. Ankara’da, ona yakın olmak
isteyenleri atlatırdı. Ben tanımadan, önceki dönem, Tren Soyguncuları arasında,
Amerika’dan Türkiye’ye dönüp, dükkân-atölye tipi, küçük iş hayatına girmiş
olanlar da vardı. Eski, kolej
arkadaşları.
Bekâr evlerinden,
bir kaçını bilirdim. Bir Avrupa ülkesine, Elçilik olarak kullanıma, kiraya verdikleri,
bir güzel apartmanları da vardı.
Bir evlilik
sohbetimizde, geçmişi ile ilgili anlattığı olay – konu:
O dönemler,
annesi ile irtibatı mesafeli, aylık, maddi destek alıyor. Kız kardeşi, ODTU’de
öğretim üyesi olmuş ya da olmaya çalıştığı yıllar.
Bir kız’a âşık
olur. Ona, güvenli bir gelecek vermek ve onu mutlu etmek istemektedir.
O yıllar da
biraz, dıştan; aykırı – aşırılıkları olduğu sanılırken, o ise, sevdiği kız ile
sakin bir hayat istemektedir. Kendi deyimi ile: “ahlaksız kızlardaki, eşini
aşırı kontrol, erkeğini başkalarından sakınma, o kız da yoktur.” Kısaca, biraz da deli
gitmesine ses çıkarmayacak, o durumu, sorun yapmayacak, eşine bağlı yaşayacak,
dürüst bir kızdır.
Bağımsız karar
almak için, nakit paraya ihtiyacı vardır.
Önemli bir iş
adamı, tanımadığı bir bakan’ın, tercihini kendisine kullanması karşılığı, buna
yeterli parayı vaat eder.
Aile geçmişinden
de yakını olan bu siyasetçiye – bakan’a gider, samimi olarak durumunu anlatır.
O kızı seviyor ve evlenmek istiyor. O iş yapılır ise, alacağı para da
yeterlidir.
O iş olur. Sıra
gelir, parayı almaya… O iş adamı: “Sen daha çok gençsin. Bu kadar parayı ne
yapacaksın?” Biraz daha ısrarlı olunca: “Bu ders, gelecekte sana para
kazandırır. Aramızdaki görüşmeyi başka bilen yok. Belge de yok. Ben de önemli
bir kişiyim. Üç – dört kez, bakan’a ben de gittim. İş’i ben yaptım. Sana da,
ilk irtibat için, bir teşekkür ödemesi yaptım.
Ben den bu kadar. “
* *
*
Normal hayat,
özlediği hayat trenini, işte o dönem, o kız da kaçırdığını düşünürdü.
Bu yukarıdaki
anlatıyı konuştuğumuz yer: Ankara, Çankaya, Abdullah Cevdet Sokak’ta, o dönemin,
en iyi evlerinden birisidir. Kaçak İtalyan Mobilya ile, çok iyi döşenmiştir.
Evlidir. Eşi, Necla Abla, çoğunlukla İstanbul’daki iş yerinde olduğu için, o ev
de, benim de bir odam vardı. Sadece ben de, yedek anahtarı vardı. Başka, hiç
kimse de yedek anahtar olmazdı. Necla Abla gelince de, daha edepli, düzenli
olurdum. Milletvekili maaşı ile de, Ankara’nın güzel yerlerinde, akşam
yemeklerine giderdik. Seyrekte olsa, benim davetim de olurdu. TÜM İKİLİ
İLİŞKİLER, TAM BİR TÜRKMENDİ. Boşandıkların da da, Necla Abla, hep bunu, ona
da, başka yakınlarına da, tekrarlardı.
O dönem, hayat
diliminde, sadece bir kısımdı. Başka boyutta, başka dönemleri konuşurduk. O
“tanıdık” sisteminin bitirilip, değişik, eğitim ve sosyal konumdaki
insanlarımızın, hayata başlarken, iş hayatına başlangıçta, HAYATIN EN ÖNEMLİ
DÖNEMİ OLDUĞU GERÇEĞİNİN, FARKINDA OLUNULMASI GEREKİYOR. Bunları, piyasadaki
filmler, TV dizileri, sohbetler, romanlar, -gece yarısı radyo türkülerini
dinliyorum. TRT FM de özel kanal açmış. Çok uzun zamandır, bunları
dinleyemiyordum. TÜRKÜLERİMİZİN VERDİKLERİ MESAJLARIN DA, YENİDEN BİR
İNCELENMESİ GEREKİYOR! -
27.09.2021 04:39
.
O sohbette, aklımda kalan bir-kaç mesajı, yazıp-yazmamayı bir süre düşündüm. Bunların yazılması gerekiyor. Bilenler de yazmıyorlar. Çünkü, çok farklı bir anlayış oluşturulmuş. Temeller, yanlış esaslara dayanıyor. BU yanlış esaslara dokunmak, risk olara görülüyor. Bana göre ise, o risk; doğru yazılır ise, destekçisi daha çoktur. Bunları fark edenler, yazı, sanat, kültür, TV dizileri, haber – program, türkü sözleri, politikalarını, ülke ekonomisi ve güvenliğindeki temel yanlışlara karşı görüşlerini,
DAHA YENİ, İNTERNET İLE BİRLİKTE, NASA ve RUS UZAY KURUMU sayesinde,
ifade etmek fırsatını bulabiliyorlar. Güneşe Tapanlar, Arazi Hırsızları, eski tip
medya, yayın organlarını da tam parsellemişlerdi.
……..
O adam, bir gün,
Türkiye’deki, Türkçedeki, Evlilik Nikâh Sistemine, “İZİN – NAME” denilmesi
konusunu açmış. “Osmanlı İmparatorluğunda, evleneceğin kız için, devletten
izin alıyordunuz. “ der imiş.
İzinname’de, bir başka özellikte, evleneceğiniz kızın ismi, bir hafta ya da 15
gün, Nikâh Dairesi, İlan Tahtası ya da Mahalle Muhtarlığında asılı kalıyor.
İtiraz edenler, oralara başvurabiliyorlar. EŞ SEÇİMİNİN, TOPLUMSAL HUZUR ve
GENEL AİLE GÜVENLİĞİNİ SARSMAYACAK ŞEKİLDE OLMASI, GÜVENCEYE ALINMIŞ.
Bu yapıdan,
bugünlere nasıl geldik?
O adamın özel
hayatını, bilebildiği kadarını sormuştum.
Yakın çevresinde
olanlar ve yakın tanıdıklarından, mutlu olduklarını tahmin ettiklerini, kendi
kendisine yeterli olanları, üç-beş darbede yok edermiş. Darma-dağın edermiş.
“BU NEYİN İNTİKAMI?” bunu açıklamıştı. İngilizce, yabancı kitaplar da okurdu.
Oradan bir alıntıyı söyleyince, çok şaşırmıştım. ‘Ermeni’ deyimini kullanmazdı
ama bir başka kelime ile, “Ermeni Sistemi” olduğunu vurgulardı.
…..
Tansu Çiller,
Merkel gibi bayan politikacılar ya da son 30 yılda tercih edilen bazı erkek
politikacılar; Dünyada etkili olanların, cinnet geçirmeleri midir?
ÇÖZÜM: YÖNETİM
KONSEYİ. Çıkış yolu, Doğru Yol
buradadır.
Bilmeden, yeni
yönetim modelinin ortaya çıkmasına, zemin hazırladılar.
Allahın işine
bak. Kendilerini yok edecek modeli, onlara başlattırdıJ
…..
27.09.2021 07:44
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder