Translate

12 Mayıs 2021 Çarşamba

YENİ DÖNEMİN KİTAPLARI


BLOG MESAJLARI İÇERİSİNDE, BAHSİ GEÇEN, kitap önerileri, kitap taleplerinin, LİSTELENMESİ ve TAKİBİ NASIL OLACAK?

 

Göreve başlama sonrası, çalışma arkadaşları ile birlikte, görüşülecek konulardan birisi.  

 

Öncelik, ABD&RUSYA. Görüşme gündemleri arasına sıkıştırılacak bir gündem maddesi.

Türkçeye çevrilmesini ya da Türkiye’de yayınlanmasını arzu ettiğiniz kitapları, yeni bir yayınevi kurarak mı yapalım? Ya da bir resmi kurum – bakanlık yayınevinde, bir yeni bölüm mü kuralım? 

DGB ülkeleri önerilerini de, bu işin içine katar isek, 3-5 belki 7 ayrı dalda yayınlarımız olacak.

Konuyu böyle açıp, onların önerilerini beklemek mi daha iyidir? Somut bir öneri, yer, sistem önerisi mi?

Yayın evinin resmi bir bakanlık olmasının SAKINCALARI olur mu?

 

Ya da ŞİMDİDEN, bir HALK İŞLETMECİLİĞİ.

Sağlam bir yönetim altında, geçici iş ortakları. Yoksa bu, ticari mi olur?  Direk, açık Halk İşletmeciliği değil ama Türk-Amerikan-Rus, somut kişiler kontrollü, (belki, ABD ya da Rusya’da bağlantıları olan) yayın denemesinde, bir Halk İşletmeciliği ön ekibi. Çünkü, Türkiye’de daha Halk İşletmeciliği üst yönetimi kurulmadı ve süreye ihtiyaç var. Daha, zamanı da değil.

 

Bir yol ile, “YENİ DÖNEMİN KİTAPLARI” nın tespiti ve yayın yeri, yayın şekli, hatta, yayın ebadının ön çalışmalarını da, bu arkadaş koordine edecektir.

 

9.05.2021 14:05

. 

 

EK: Diyelim IMF ya da İngiltere, Almanya, Fransa, kendi millet tarihlerini anlatıyorlar.  Bu kitaplar, kütüphanede raf’a konulacak şekilde, şık bir kapak ve iyi kalite kâğıda basılmışlar. Bu kitabı, ev de, koltuğa uzanıp ya da balkonda şezlong da okurken, iş yerine götürünce, içerik ve görüntü, kalite, çevre ile uyumludur.

 

Aynı kitap, standart boyut dışında, yolculukta, sahilde, rahat taşınır, rahat okunur, ikinci kalite kâğıda basılmış, çok daha hafif, (ABD de, tanımlanan kâğıt çeşitlerini gördüm. O çeşitler, Türkiye’de yok.) fiyatı daha ekonomik, -sen okuduktan sonra, bir arkadaşına okuması için verebilirsin, tatil de onda kalabilir. Sahilde, yolculukta kaybolabilir.-

Aynı kitabı, öğrenciler, daha ucuza satın alabilirler. Yatakhanede ya da ev de kaybolsa bile, çok önemsemezler. (*1) Ödünç kitap kaydı olmayan, küçük kitaplıklarda, eksilenin yerine yenisi konabilir. Vb. nedenler ile, aynı kitabın, bu amaçlarla da basılması.  

10.05.2021 17:51

 

(*1) Buradan, “Kitap Hırsızlığı”nı teşvik anlamı çıkmasın. Ya da, Türklerde, yakın arkadaşlar arasında, o kitap sahibi için, mutlak gerekli olmayan, kendisi için ise, -bir süre kendisinde kalması- yararlı olacak olan bir kitabı, o kişiye bildirerek, açık izin alarak, okuyup, inceledikten sonra, açık ‘EL KOYMASI’ ile karıştırılmasın. Günümüzde de, bu işlem, evdeki kitaplıkta, özel ofisteki kitaplıkta, bir küçük defter oluyor. O deftere; o kişi için de çok gerekli olmayan bir kitap alınır ise, kitap adı ve alan kişi yazılıyor. Ya da kendisi yazıyor. O kitap gelmiyor ama kimde olduğu biliniyor. Haberi yokken değil, Bizzat kendisinden alınmıştır.

 

Yukarıdaki durumda ise, konaklama tesisi ya da bir yerde, istek dışı, yerine konması, belki unutulan bir durumdan bahsediliyor. O tür yerlerde, o kitabı oraya koyan da, bu riski göze alır.-J O kitabı alan da, bunu bir gizli – kitap hırsızlığı olarak yorumlanmayacağını da bilir. Böyle durumda, bazen de bilinerek, “o kitabı, yerine koymayıp, yolda giderken ya da eve varınca, kalan bölümü dikkatli okurum.” Diye bilinçli alınmasında da, ‘GÖREVLİYE SÖYLENMESİ İYİ OLUR.’ Denilebilecek yer ve durumlarda. GÖREVLİ KİŞİ, orada yedeği olduğunu, satın alabileceğini de, alan kişiye söyleyebilir.   

…………..   ………   ……..

 

AMERİKAN&TÜRK&RUS. HALK İŞLETMECİLİĞİ, Elektrik Lamba İmalat bölümüne de özel bir not:

 

Ben bu dert’e düşmeden önce, -Etnik olarak bir Rus Kızı ile evlenme dileği öncesi- akşam erken yatar, sabah erken uyanır, kalkardım. Uykusuz bir gecem hiç olmazdı.

Eski yatak odası mobilya modelini, şimdi Türkmenistan yapıyormuş. Başucu bölümü, kapaklı sandık modeli ve üstüne yastık arkası, düz bölüme de, lamba, kitap konulabiliyordu.

Önceleri, yuvarlak, el ile kumandalı, bir okuma ve aydınlatma lambası vardı. Standart, yarım saatte uykum gelirdi. Çok iyi bir kitap, bazen bir saate yakın. Sonra, üç kademe, dokunmatik, başucu lambam vardı. Üst kademe, kitap okuma, alt kademe, gece lambası. Bir daha dokununca da, lamba, tamamen sönüyordu.  (ABD de, bunun, voltaj artırma anahtarlıları var. Anahtarı bükerek, aynı lambayı, gece lambası düzeyine düşürebiliyorsun. Ya da kitap okuma, düzeyine çıkarabiliyorsun.)

 

Gerek yatak odası, başucu lambası, gerekse, salon – oturma odasında, en uygun, kitap okuma aydınlatması nedir? Nasıldır?  Buna uygun, bir-kaç çeşit, kitap okuma lambası imalatı ile birlikte, mamulünüz ile birlikte verilecek, bir bilgi broşürünüzün de olması dileği. 10.05.2021 18:35

..……… …………… ……….

 

FARKLI KONULARDA, BAZI NOTLAR:

 

 TÜRK DEVRİM TARİHİ – DERS KİTAPLARI

 

TRT Haber Dairesi Başkanı - görevinden emekli olduktan bir süre sonra, birlikte çalıştığımız, Gazeteci Tayyar Şafak’tan bu konuda, yeni bilgiler almıştım.

 

Tayyar Bey, İsparta’lı idi. Babası Berber. Bu şartlarda büyümüştür. Süleyman Demirel’in, kendi seçim bölgesi gençlerine sahip çıkması sonucu, o bölgeden, ilk kez üniversite’de, Gazetecilik, Basın-Yayın Bölümünü seçen gençlerdendi. TRT de göreve başladıktan sonra da, hep Haber Dairesinde çalışmıştı. Dönemin Adalet Partisi, üst yönetiminde olanların çoğunluğunu, daha yakından tanırdı. Parti ile ilişkileri de, CHP bir demeç verse. Parti üst yönetimine sormadan, daktiloyu alıp, karşı cevabı yazar, haberlerde okuturmuş.

 

Sohbetlerimiz, çok samimi ve içtendi. Ermeni olduğu aklıma gelir ama soramazdım. Klasik AP Milliyetçisi idi. TRT de iken, çeşitli istihbarat görevlileri ile Güney Doğu’ya gidiş-gelişlerindeki detayları ve görüşlerini de, samimi olarak anlatırdı. 

Geriye bakınca, dikkatli olduğu bir konu; Türkiye’de, 20’nin üzerinde etnik grup, farklı milletler olduğunu çok vurgulardı. Benim, etnik olarak Türk olduğumu bilirdi. Biz gerçekten samimi idik ama bu konu ve Cumhuriyet dönemi, Türk Devrim Tarihi konusunda, bazı şeyleri gizlerdi. Devrim Tarihi kitabını yazan, bazı yazarlar ile de yakın bağlantıları vardı.

 

ÇOK SONRAKİ YILLAR ÖĞRENDİM Kİ, Cumhuriyet Dönemi, Devrim Tarihi kitaplarını yazanların, öğretmenlerin, öğretim üyelerinin hepsinin –istisnasız- hepsinin,  Ermeni etnik geçmişinden olması zorunluluğu varmış! O dönemin detaylarının, Türkler tarafından bilinmesi istenmeyen, kapalı bölümleri varmış.

 

Biz bu konuya, Rusya’da da, 1917 Devrimi, komünist ihtilal’i anlatan kitaplar ile karşılaştırır isek, Rusya’da bu konuda kitap yazan, hiç Rus var mıdır? Yoksa o dönemi yazan kitapların yazarları, hep Ermeni midirler?

 

Kısaca, Ruslar ve Anadolu Türkleri, o devrimlerde, o dönemlerde, neler kaybetmişlerdir?

…..

Rusya’daki etnik konuya gelince: 

 

Somut Gerçek: Rusya’da, sadece 3 millet, 3 etnik grup vardır.

Ruslar, Türkler ve Ermeniler.

Bu sayfada linki olan, Rusya kaynaklı, bir İnternet Gazetesinde ise, Rusya’da, 200 millet var. 200 Etnik grup. Düşüyorsun. Dünya da bu kadar çeşit millet ve etnik grup yok!

Türkiye’de de, sadece 2 millet var: Türkler ve Ermeniler.

Bir okul, bir meslek grubu, bir işyeri çalışanlarının etnik geçmişleri sorulunca, söylenince, 20 – 25 tane millet sayılıyor. Bunların arasında, hiç Ermeni yok.

İşte, etnik yapıyı çözmemizi – ANLAMAMIZI – engelleyen, yanılgı yaratan ana değişikliği burada yapmışlar.

 

 DİL – LİSAN KONUSU.

 

Kayseri’nin eski, avlulu taş evleri, tek kat ve üstüne bir kattır. Birisinin damına çıkınca da, diğer damlara, damdan geçişler vardır. Diğer dama geçince, öteki caddeden, başka yere gidebilirsiniz. Öyle enteresanlıkları vardır.  Ermeni mahallerinde ise, bazı evlerde, birbirlerine gizli geçit ve bu yöntemle, öteki sokaktan çıkışlarda varmış. Bu nedenle de, damları, araştırıp-incelemeyi severdim. Bazı kızlarda, damlarda oynarlardı.  Dam aralarında, seviye farkı nedeni ile, gözükmeyen yerler vardı. Oralarda, saklambaç ta oynanırdı.

 

Ortaokul yıllarım. Bir gün dama çıktım. Daha önce de damda gördüğüm iki kız, taş oyunu oynuyorlar. Onları seyretmeye başladım. Bağdaş kurup, getirdikleri minder üzerine oturmuşlar. Benim yaşımda, belki 1-2 yaş daha küçük kız, etekli. Bir-kaç yaş büyük kız da pantolonlu.  Ortada, sekiz-on taş var. Birisini havaya atıyor. O taş havada iken, yerdeki taşlardan bir kısmını avucuna alıp, havadaki taşı yakalıyor. Daha fazla sayıda, ‘taş kapma’ gibi bir oyun. BENİM SEYRETTİGİMİ GÖRÜNCE, FARKLI BİR DİLDE KONUŞMAYA BAŞLADILAR.  Hangi dilde konuştuklarını sorunca; ‘Kuş Dili’ dediler. GALİBA, BU BİR İŞARETMİŞ! Kafkasyalı isem, o dili anlarmışım.

 

-         Ben sizlere, 9 taş, daha farklı bir oyun öğreteyim.

-         Nasıl olacak? Nasıl oluyor?

 

Bir tarafı kireçli, inşaat artığı bir taş buldum. Onunla, yere çizim yaptım. Anlatmamı istediklerinde, minderin bir ucuna iliştim. Oturdum. Nedense, büyük kız, gidip, yukarıdan, avlularına baktı geldi. ‘Annemler oturuyorlar’ dedi.

Konuyu iyi anlatmak için, 3 taş’tan başlayıp, 9 taş’a geçmiştim.

“9 TAŞ oynayalım.” Dediklerinde ve oyunun ilerlemesinde, bu oyunu sevdiler.    

Biraz oynadıktan sonra ayrıldık. Bazen, kuşdili konuşuyorlardı.  

Çerkez bir okul arkadaşımdan, bu dili öğrendim.

Türkçe kelimelerin, son hecesi, başa alınıyordu. Sistemi öğrendim ama uygulaması bana çok zor geldi. Kızlar ile, yine damda rastlaşınca,  Ben, tam yapamadım. Onlar, çok seri konuşuyorlar. Şimdi anlıyorum. ERMENİLERİN; DİL-LİSAN üRETME ve KULLANMA YETENEKLERİ, DİĞER MİLLETLERDEN ÇOK DAHA YÜKSEKTİR.

 

AVRUPA’DA, BUGÜN,  ONLARIN ERMENİ OLDUKLARININ ANLAŞILMASINI ÖNLEYEN,  30 (OTUZ) AYRI DİL-LİSAN üRETTİKLERİNİ DE ÖĞRENİYORUZ.

 

11.05.2021 13:24

.

PEKİ, AMERİKA’DA, NEDEN YENİ DİLLER üRETMİYORLAR?

 

Amerika’da, başka bir millet yok idi. “Amerikan” olunca da, güven içerisinde oluyorlar!

Herkese evlerini veren, ARAZİ HIRSIZLARI HÂKİMİYETİ bitince, mevcut evlerden, ev ihtiyacı olanların evlerini, Amerikan Maliye Bakanlığı, sosyal, ekonomik, aile geçmişinize uygun vermeye başladığı gün,  geçmişten çok daha güçlü, yeni dönemin, yeni “Amerikan” devleti ve toplumuna tanık olacağız. Hayırlı olsun.  

Alt yapı ve mevcut yetişmiş insanları, bunu başarmaya muktedirdirler. O kabiliyettedirler.

 

Bu gelişmiş kapasitenin, dileriz yakın gelecekte, geri kalmış çok ülkeyi de, çok toplumu da, pozitif yönde etkileyebilmesidir.  11.05.2021 22:12

.

2 Mayıs 2021 Pazar

TBMM BAŞKANINDAN; AÇIK TALEP: Lütfen, ALMANLARI, HALİME DAHA FAZLA GÜLDÜRMEYİNİZ!

Sayın Başkan,

 

Geçmişte ya bu sitede komşu idik, ya da başka bir vesile, sizinle sohbet etmişim gibi… başka nedenlerle de, bu yayınlar sonucu da, hakkımda yeterince bilgiye sahipsiniz.

 

Yan komşu duvarından, yatak odama açılan delikte de, sizin talimatınız olduğuna dair duyumlar vardı. Bunların, doğruluk derecesini bilmiyorum.

O tarihlerde, istihbarat yöneticisi imişsiniz. Kiracılarımı dinlemek için, ilk o zaman, o delik açılmış … bizim apartman girişine, sabit, jetonlu telefon konulduğu yıllar. O olayların ne olduğunu, ben tam bilmiyorum. Evimi, Ankara’dan bir arkadaş kiraya vermişti. Onları, o tanırmış.  

 

ÇÖZÜM NEDİR?   

 

Tamam. Sessizce TBMM’de, sözleşmeli göreve başlayım.

 

ABD Başkanı, Saygıdeğer Jo BIDEN, beni çok yönümle tanır. Eski yazı ve mesajlarımın çoğunu, net olarak bilir ve hatırlar. BU kadar yazayım.

Rusya Devlet Başkanı, Saygıdeğer Vladimir PUTIN de, başka yol ve yöntemlerle, her konumdan haberdardırlar. Bireysel, elektronik irtibatımda, geçmişte vardı.

Bir dönemin, çok önemli adamı, ABD Dış İşleri Bakanı John Kerry ’nin de, (inşallah, sağlık ve sıhhati yerindedir.) gerekli koordinasyonu sağlayacağından eminim.  

 

Çok geçmişte, yukarıdaki merkezlerinde bilgi, baskı ve yönlendirmeleri ile; ‘F-16 AME Projesi’nde, görev başı eğitimi aldığım dönemden o güne dek, sözleşmelere göre yasal hakkım, toplu tazminat bana ödenecekti. Dönemin hükümetinin iyi niyetli bu işlemi de, son anda bir darbe yemişti.

Şimdi, yeniden talebim budur. O PARAMI İSTERİM.  

TBMM den görevli olarak, Rusya Meclisine gidip, orada, evlenecek, etnik olarak Rus Kızı bulduktan sonra, Türkiye’ye geri döneceğim.

 

Evim, eşimle ilgilenme dışında, piyasa da çok görülmeyeceğim. Çok seyrek, yazılarım olabilirim.

 

İÇ GÜVENLİK HAREKÂTI bitimi sonrası, bloğumda yazdığım konularda da, verilen görevleri yapar, ortak çalışmalara katılırım.  

 

Saygılarımla,

Arz olunur.

 

2.05.2021 10:31

.

Not: Apartman yönetimi bilgisi dâhilinde, dış bir müdahale ile, kablo internet bağlantımda kesilince, konuyu önemsemeyip, evden taşınacağım diye de, internet bağlantım ile uğraşmadım. Onlar, bazı istihbarat örgütlerinin, iç – dış saha elemanlarıdır.

İyi niyetli olanlar da var. Bazıları, 2-3 hafta öncense kadar, gece, çok güzel kız da gönderiyorlardı. Kapıyı açmıyordum. Bunların bir kısmı da, bu apartmandalar. İNTERNET – BİLGİSAYAR GÜVENLİĞİ bu durumdadır. Bazı yazılarda da, küçük değişiklikler yapıyorlar. Göreve başlayınca, onları düzeltirim. Güvenli Bilgisayara da, o zaman geçerim. 2.05.2021 11:01

.


Katkıda bulunanlar

Share it