Birileri bana ‘Deli’ demişler!
Yıllardır, bir sevda peşinde demişler.
‘Rus Kızı’ sayıklıyor, Ankara’nın göbeğinde.
Bir Türkmen böyle yapıyorsa,
Bu iş’te bir ‘iş’ var demişler.
Acep bu ‘ iş’ nedir? Demişler.
Eller, böyle şeyleri çok söylerler.
Bilmezler ki, o Türkmen’in derdini.
Bir köyde doğmuşum.
Evcilik oynadığım kızlar, başka şeymiş.
Ben ‘Türkmen’ sanırmışım.
Dedem, düğün davulcusu gelince,
‘Düğünleri Seyretmez’ başka köye gidermiş.
Babam, hiç folk oyunu bilmezdi.
Düğünlerde oynamazdı. Uzaktan seyrederdi.
Ben oyunda, halayda, ayakkabı eskitirdim.
‘Bir kız bakıyor!’ diye, damda çok oynamıştım.
Yeni fotinimin topuğu kopmuştu.
* * *
İstanbul’da bir Rum Kızına rastlamıştım.
Sevinçle zıplayıp, üç takla atmıştım.
Birbirimizi tanıma fırsatı bulamadan,
“Bir Türkmen’i yolcu edeyim”
diye,
Şehir hatları vapur iskelesine gelen,
Rum Kızının, el sallayışını hiç unutamam.
Birbirimize; ‘hayatta başarılar’ dilemiştik.
Kayseri, etnik konularda yalancı imişler.
Bizler bunu bilemez, düşünemezdik.
‘Sahtekârlar’ iki yüzyılımızı yediler.
Hangi adet – gelenek Türkmen,
Hangisi başka şey, bunları ayıramadık.
Bizlerde, ne olduğu belirsiz bir nesil olduk.
Az gittik, uz gittik. Dere, tepe, düz gittik.
Sonunda, bir Rus Kızının gönlünü kazanmak için,
Ülkemizi, yeni bir konuma geçirip, düzen değiştirdik.
Yeni bir toprak düzeni kurduk ve Halk İşletmeciliği.
Gel Rus Kızı.
Şimdi sana sarılma zamanı.
Anne bir, baba bir, iki kardeş bile,
Beş bin yıldır birliktelikte, sorunlar yaşarlardı.
Bu iki millet, neden hep birlikte oldular?
İşte şimdi bunu çözme zamanı.
Sende sarıl bana.
Birlikteliğimizi on bin yıla çıkaralım.
Sevişirken, bunun için de dua edelim.
Yalnızca güvenlik – güvence değil,
Çok başka şeylerde bir araya gelince,
Biz Türkmenler;
Rusları ve Rumları çok seviyoruz.
Ankara, 7.07.2020 12:52
BU ŞİİRİ
BEN YAYINLAMAYI DÜŞÜNMÜYORUM: GELECEKTE BELKİ.
ÇÜNKÜ,
GERÇEK BUDUR.
ERMENİLERE,
BU GERÇEĞİ BİRİLERİ, ONLARI SEVENLER ANLATMALIDIRLAR.
…Kİ,
ETNİK GEÇMİŞLERİ KONUSUNDA, YALAN SÖYLEYİP,
İNSANLARIN;
ÖZEL HAYATLARINI, EVLİLİKLERİNİ, VATANLARINI,
SEVDALARINI,
SİYASETLERİNİ BERBAT ETMESİNLER.
AÇIK
ETNİK KİMLİK, BU KADAR ÖNEMLİDİR. 7.07.2020 13:30
Yine de; ‘Sevdiğim bazı Ermeni arkadaşlara
haksızlık olmasın’ diye, yayın da birkaç gün belki kalabilir. Yayından, hemen
kaldırabilirim de. Onların da suçu yok. Doğduklarında, çevrede, okulda,
askerlikte ve işyerlerinde böyle bir düzen bulmuşlar.
Dilerim, bu şiir, onların hazırda
buldukları eski düzenin bitirilmesine katkıda bulunur.
Bu özlem ve dileklerle, kısa süreli
yayınlanmıştır. 7.07.2020 13:49
………
Kayseri’de bir Mimar, Turan Elmaağaçlı vardı.
Ankara’da olduğu yıllarda, Maltepe’deki evlerine uğrardım.
(Şimdi anlıyorum ki, o ev de onlara, arazi dağıtıcıları
tarafından verilmişti.)
Özel sohbetlerimizde, etnik geçmişini bana açık söylemişti.
İsmi Turan ama kendisi CHP li idi.
Gerek parti içinde ve gerekse iş hayatında, kendi etnik
dayanışmalarından söz ederken, Türkmenlerin bu konularda, neden yavan
kaldıklarından da bahsederdi.
O dönemler, ben de; ‘etnik dayanışmaya’ karşı olduğumu
söylerdim! -J
Kayseri’ye dönüşünden sonra, kardeşi ile, süt toplayıp,
dağıttıklarını söylemişlerdi. Mesleği dışında, o tür işler ile de uğraştı.
Erciyes Üniversitesi, Mimarlık Fakültesinde, öğretim üyesi olduğunu öğrenince,
en çok sevinenlerden birisi olmuştum.
.
Bir görüşmemizde, evli değilim ama –düzenli- bir kız ile
yaşıyorum demişti.
.
Açıkta kaldığımı anlayınca, Erciyes Üniversitesinde göreve
başlatılmam için, rektörle de görüşmeler yapmıştı. İşim olmayınca üzülmüş,
nedenini sormuştu.
Ondan önceki dönem, ister isem; ‘Ankara TRT ye ya da
Kayseri’de Erciyes Üniversitesinde bir göreve başlayabileceğim.’ biliniyordu.
Benim, bir süre serbest yazı yazıp, ilerde ikisinden birisini tercih edeceğim de
biliniyordu. O dönemin polisi, siyasi parti değil, devlet polisi idi. O dönemin
Başbakanı da, İçişleri Bakanı tarafından, hanımının kaçırılacağını – dağa
kaldırılacağını, Tv bile söyleyip,
halktan yardım istiyordu.
İrtibatlarımız çok sık değildi. Kayseri’den Ankara’ya, yeniden döndüğüm
yıllarda, bu arkadaşın, bir kira alış – verişi yüzünden, genç yaşta
öldürüldüğünü duymuştum.
Üniversite kampus çıkışı, Talas girişinde, öğrencilerin
gidip – geldikleri bir cafe ya da pastanemsi bir yeri varmış. (Elbette tapusuz ve bina ruhsatsızdır.) az bir düzenli + gelir. Kiracıları ile bir
sorun yaşamışlar. Kaçak Arazi değerlendirme konusunda, onun Kayseri’de olmasını istemeyenlerin bir
oyunu da denmişti.
Sosyal kişilikli ve yakın arkadaşlarına, açık etnik
kimlikli olanların da, bu tür sorunları vardı.
Onu da – bu vesile - rahmetle anayım. 7.07.2020 15:44
… …… ……..
DELİLİĞİME
KANIT OLARAK, anlatılan olay:
Ankara
– Günaydın Gazetesinde olduğum yıllar.
Gazetenin
sahibi Haldun Simavi’nin en yakın adamlarından birisi olduğu söylenilen,
İstanbul’dan gelen Erdoğan Arıpınar ile bir iş konusu vardı. Onu çözümlemiştik.
Sayın
Arıpınar; ‘İstanbul’da piyasayı hiç bilmeyen adamlar, çok para kazanıyorlar.’ –
Emin Cankurtaran’ı örnek göstermişti.- “Sen bir iş kur, bizler de para
kazanalım.” Demişti.
Haldun
Beyin, etnik geçmişi hakkında, duyduklarımı söyleyip, gerçeğini sordum.
Erdoğan
Bey : - Haldun bey Türkmen’dir. Dedi.
Üsteledim.
‘Kesin olarak Türkmen’ dedi.
Üç gün,
yapabileceğimiz iş araştırması yaptım.
O
yıllarda, Türkiye’de üretilen malların ithalatı, o ürünü üreten şirketlerde
idi. Ticaret Bakanlığı, o ürün çeşidini, başkalarının ithalatına izin
vermiyordu.
Yurt
dışında kurdukları şirkette, naylon fatura ile, yüksek fiyata alış yapıyor +
Gümrük vergisi, tüketiciye o ürün, Türkiye’de yine pahalı satılıyordu.
Temel
ihtiyaç 7 kalem ürünün, ithal iznini Ticaret Bakanlığından biz alabilirdik. Bu
yeni şirketin başına getireceğim adamı da bulmuştum.
Buna
karar verdiğim gün, Maltepe’de oturan, çok güzel bir kızı yemeğe davet
etmiştim. Vakit geç olunca, eve gidip – gelmeye zaman kalmamıştı. Kızı, kendi
evine bırakmak zorunda idim.
Kızılay
Meydanı, biraz değişikti. Ortada tercihli yol vardı.
Tam
meydan göbeğinde, o kıza sarılıp, ayakta öpmeye başlamışım.
O
kararı kutluyorum. Birbirimize sarılmışız.
Tesadüf
budur ya!... Hep o gün oradan mı geçtiler?
Merkez
Bankası Başkanı bile, yakın aylarda, aile yakınlarıma, orada o kızı öperken,
kendisinin de gördüğünü söylemiş.
Ertesi
gün, Ankara’da, hiç ummadığım kişiler telefon açıp, tam meydan göbeğinde, bizi
öpüşürken gördüklerini söylemişlerdi.
Nereden,
nereye geldik?
Bizde, -
o yıllarda- kültürel ve politik, ticari zihniyet değişimi yapmışlar.
Davranış
modlarımızı – kodlarımızı değiştirmişler. HABERİMİZ YOKMUŞ.
Daha
yeni, Rus Kızı ile evlenebilecek, olgunluğa, doygunluğa ulaştık.
DAHA
YENİ, KENDİMİZE GELEBİLDİK.
Temel
ihtiyaç, o 7 ürünü, Amerikan – Rus -
Türk İşbirliği ile, kendimiz, ülkemizde üreteceğiz. Şehir Meydanı göbeğinde de
öpüşmeyeceğiz.
İşte,
kültürel, özüne dönüş budur.
7.07.2020
17:07
………………….
NORMALİ
BULABİLMEK İÇİN, BELKİ DE TÜM BUNLARIN YAŞANMASI GEREKİYORDU.
O SÜREÇ
ve DENEYİMLER YAŞANMASA,
AMERİKAN,
İNGİLİZ, ALMAN, FRANSIZ, RUS, RUM, TÜRK bir araya gelip; ‘DÜNYA GÜVENLİ
BÖLGESİ” kurma çalışmalarına başlayamazlardı.
7.07.2020 17:24
……… ………
Konu dışı - EK NOT:
(Bu
bölüm, sadece AMERİKA ve RUSYA içindir. Kapalı bir mesajdır. Lütfen başkaları
önemsemesinler.)
AMERİKA
ve RUSYA’DA OLAN BİR MAL, BAŞKA YERDEN ALINAMAYACAK!
(Rusya
= Kara deniz üçlüsü)
Devlet
Malzeme Ofisi (DMO) ni, yeniden kurumsallaştırma çalışmaları öncesinde, Ticaret Bakanlığından, son 30
yıldaki, ithalat izinlerinin özellikleri.
Yeni
döneme geçerken, sadece ABD ve RUSYA’DAN alınma serbestliği olacak, ürünlerin
listesi. Başka bir anlatım ile, bu ürün çeşitlerinin, başka kaynaklardan
temininin yasaklanması.
Bunları
tedarik edenler, Türkiye’de kimlerdir?
ABD
ve RUSYA’DA, bu ürünleri Türkiye’ye ihraç eden kaynakların da bir listesi.
Gerçek işleri bu mudur? Var ise, kaçakçılık oranları. Türkiye’de, bu ürün
çeşitlerindeki kaçakçılık!
Bu
kadar.
8 Temmuz 2020 Çarşamba
KONUNUN BİR BAŞKA YÖNÜ:
Normal döneme geçişte, DMO’nun da, illerde ana
muhatabı, Bakanlık Temsilcisi Sanayi ve Ticaret İl Müdürlükleri olacaktır.
Şu anda, bu İl Müdürleri, sanki Sanayi ve
Ticaret Odaları alt memurları gibi çalışıyorlar. Tüm Türkiye’de, etnik olarak hiçbir
Türk, oralara girmeyi ve oralarda çalışmayı başaramamıştır.
Yeni dönemde, illerdeki, Bakanlık
Temsilcileri, Sanayi ve Ticaret İl Müdürleri – Müdürlükleri, nasıl
yapılandırılacak? Bu konunun bir ön taslak çalışmasının, Ankara’da,
Sanayi ve Ticaret Bakanlık uzmanlarınca yapılması dileğidir.
………………….
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder