Translate

31 Temmuz 2020 Cuma

BİR AMERİKAN BİNBAŞI, BİR RUS BİNBAŞI, DISA’DAN, BİR SİVİL BİNBAŞI.


Göreve başlayınca, şartların elverdiği ölçüde, kendi hayatıma bir düzen verme dönemine gireceğim.
Türkiye’deki güncel, arazi hırsızlığı, bununla bağlantılı sahte vatandaşlık ve gerçek amaçlarını, etnik geçmişlerini gizleyerek, din’i kalkan yapıp, din’i kamuflaj malzemesi olarak kullanıp, Türkiye’de yönetime, etnik olarak - tam hakkim olma çalışmalarını yürüten Fetullahçılara karşı, çok profesyonel bir grup, mücadele veriyor.  Bu karşı mücadelenin içerisinde, dost ülkelerin, çok önemeli adamları da var. Sağ olsunlar.
Bu konuya dışarıdan dâhil olmak, bilgi sahibi olmak gibi konular, benim ilgi alanım dışındadır. Konular hakkında, görüş arz edecek geçmiş ve mevcut bilgilere de sahip değilim. Onlara başarılar dileriz.

Bu blogdaki konular arasında, Kayseri – Sarıoğlan’da, yeni bir er-erbaş eğitim tugayı konusu da var. Eğitilecek er ve erbaşı, mevcut sistem de, Savunma Bakanlığı, Asker Alma Dairesi bu işlemi yapıyor. Türkiye’de her il ve her ilçede, Askerlik Şubeleri var.   

BU YAZI, BU TALEP: ASKERE ADAM ALMA, ASKERLİK ŞUBELERİNDE YENİ BİR DÜZENLEME İLE İLGİLİDİR.  

Bu yeni sistem, geçmişten biraz daha farklı olacaktır.
Yeni bir tanım ve tanımlamaya, ihtiyaç vardır.
(Belki, üç ay sonra, ya da Yılbaşı sonrası, yeni yılda bu çalışmaya başlanabilir.)
Şimdiden, bu talebimizi, Amerikan ve Rus Genelkurmay Başkanlığı, asker alma dairesine iletme amaçlı da, bu yazı yazılmaktadır. Çünkü, görevlendirecekleri personel subayı, ortalama üç yıl, Türkiye’de kalacak ya da dönem dönem Türkiye’ye gelip – gideceklerdir.

Askere alma konusu, belki de, - SARIOĞLAN KIŞLASI – için, Türkmenlerde, askere alma yaşı, - 18 yaşa indirilecek - , liseyi bitirdiği an, askerlik şubeleri ile irtibata geçecekleri bir sistem kurulacaktır.
Üniversite sınavını kazanır ise, askerlik şubesini bilgilendirerek, yüksek tahsil yapacak ve işe yarar görülecek elemanlara - devlet bursu -  onayını da, askerlik şubesi verebilecektir.        

Sarıoğlan kışlası bağlantılı her asker, hangi bakanlıkta çalışır ise çalışsın, hangi meslek grubunda olur ise olsun, devlet memuru olma sorumluluğu ile, her sene, - BİR AY - Sarıoğlan’da, alanında, askeri eğitime geleceklerdir.
Buna benzer özel ayrıntılar, mevcut Savunma Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız, ordumuzda yeni düzenlemeleri yapan, Amerikan – Rus Komutanlara verilecek, onların onayları sonrası, gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
İşte, bu ayrıntıların belirlendiği dönemde, bu yeni komitenin çalışma üyelerinden birisi olmak istiyorum. (Hangi görev ve konumda olur isem, olayım.) Bununda, arz edilmesidir.

Daha ön çalışma ise, ASKERLİK ŞUBELERİNDE, personel düzenlemesi!  Ön hazırlık çalışmaları.
Bazı kitapçıkların hazırlanması. Vb.
Bu konularda da, DIŞARIYA BİLGİ VERİLMEYECEKTİR.
Başkaları, ayrıntıları bilmeyecekler.

Yukarıda bahsi geçen, bir Amerikan Binbaşı, bir Rus Binbaşı ve DISA – Sivil Binbaşı, bu çalışma takimini belirleyip, takip edecek, konuyu yöneteceklerdir.

Bu kadar.

31.07.2020 16:39

20 Temmuz 2020 Pazartesi

ADALET BAKANLIĞI ve ANKARA HUKUK FAKÜLTELERİNİN; ‘ESKİ DAVALAR’ ORTAK PROJESİ.


Türkiye’de, güncel konuların anlaşılmasını önleyen etmenlerden birisi de, Türkiye Başbakanının bile, asılarak idam edilmesinin gerçek nedenlerinin, o dava dosyasında olmayışıdır.

Türkiye Türkmenlerine söylenen neden: Başbakanın evindeki özel kasasında, bir kız donu bulunmuş. Onun için, idam edilmiş. Enteresan olan, bu konu dava dosyasında varmış. Belediye Başkanları hakkında açılan davalarda, Arazi Hırsızlığı ve Etnik Detaylar, daima gizlenmiş, bir banka hesabı, muhasebe kayıtları ile uğraşılmıştır.
Davalar; yanlış maddelerden, gerçek nedenler gizlenerek açılmıştır.

BU YÖNTEMLERLE DE, TÜRKİYE’NİN, TÜRK DEVLETİNİN GERÇEK SORUNLARININ –ortaya çıkarılması - ÖĞRENİLMESİ ÖNLENMİŞTİR.
Devletin, kapalı etnik kimlik ile, başkaları tarafından ele geçirildiği fark edilememiştir.
.
Din’in, etnik kimlik gizlemekte kullanıldığı, hiçbir iddianame ya da karar da görülmemiştir.
.   

1945 YILINDAN SONRA AÇILIP, KARARA BAĞLANMIŞ, 500 DAVA DOSYA – orijinallerinin-  ANKARA – DEVLET OKULU -  HUKUK FAKÜLTELERİNİN BİRİSİNDE ARŞİVLENMESİ ve 25-30 yıl sonra, bu arşivlerin, ÖĞRENCİLERİN ARAŞTIRMA – İNCELEMELERİNE AÇILMASI.

GEÇMİŞTE KARARA BAĞLANMIŞ, ASKERİ, SİYASİ, POLİTİK, EKONOMİK, ARAZİ KONULU, TÜRK DEVLETİNİ –etnik olarak - ELE GEÇİRME ya da YIKMA AMAÇLI,  500 DAVA DOSYASINI KİMLER BELİRLEYECEKLER?

ADALET BAKANI ve bu iş ile görevlendireceği üç bürokrat.
ANKARA – Hacettepe Hukuk Fakültesi Dekanı ve onun belirleyeceği üç Öğretim Üyesi.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve onun belirleyeceği üç Öğretim Üyesi.
Ankara’da başka devlet üniversitesi, hukuk fakültesi var ise, onlarda aynı oranda katılımda bulunacaklar.
Amerika ve Rusya Büyükelçiliklerinde çalışan, birer hukukçu ya da öğretim görevlileri de bu toplantılara katılacaklar.
BU KATILIMCILAR, -temsilciler- O BÖLÜM YÖNETİMİNDE DE SÜREKLİ GÖREVLİ OLACAKLARDIR.

Adalet Bakanlığı zimmetinde, ayrı ve tekbir bina da, - gelecekte - hukuk fakültesi öğrencilerin incelemelerine açık olacak bu dosyaların saklandığı yer; aynı zaman da, ortak kullanıma açık – HUKUK KÜTÜPHANESİ - de olacaktır.  

Eski dönem, müzekkere, karar yazımları, bilgisayar öncesi zabıt tutanakları, HUKUK DİLİ, güncelleme ve sadeleştirme ön çalışma notları, öğretim üyelerinin geleceğe bırakacakları ders notları da, bu kütüphanede olacaktır.  

Bu kadar.
20.07.2020 13:47
.
Özel not: Lütfen bu işin içine Avrupa Birliği (AB) yi karıştırmayınız. Orayı, amaç dışı, başka şeye dönüştürürler. Oranın ne olduğu anlaşılmaz. Bu samimi bir özel görüş ilavesidir. 20.07.2020 13:49
.

8 Temmuz 2020 Çarşamba

BEN ‘DELİ’ OLSAM, ‘RUS KIZI’ İSTERMİYİM?



Birileri bana ‘Deli’ demişler!
Yıllardır, bir sevda peşinde demişler.
‘Rus Kızı’ sayıklıyor, Ankara’nın göbeğinde.
Bir Türkmen böyle yapıyorsa,
Bu iş’te bir ‘iş’ var demişler.
Acep bu ‘ iş’ nedir? Demişler.

Eller, böyle şeyleri çok söylerler.
Bilmezler ki, o Türkmen’in derdini.

Bir köyde doğmuşum.
Evcilik oynadığım kızlar, başka şeymiş.
Ben ‘Türkmen’ sanırmışım.

Dedem, düğün davulcusu gelince,
‘Düğünleri Seyretmez’ başka köye gidermiş.
Babam, hiç folk oyunu bilmezdi.
Düğünlerde oynamazdı. Uzaktan seyrederdi.
Ben oyunda, halayda, ayakkabı eskitirdim.
‘Bir kız bakıyor!’ diye, damda çok oynamıştım.
Yeni fotinimin topuğu kopmuştu.  

*   *   *

İstanbul’da bir Rum Kızına rastlamıştım.
Sevinçle zıplayıp, üç takla atmıştım.
Birbirimizi tanıma fırsatı bulamadan,
“Bir Türkmen’i yolcu edeyim”  diye,
Şehir hatları vapur iskelesine gelen,
Rum Kızının, el sallayışını hiç unutamam.
Birbirimize; ‘hayatta başarılar’ dilemiştik.   

Kayseri, etnik konularda yalancı imişler.
Bizler bunu bilemez, düşünemezdik.
‘Sahtekârlar’ iki yüzyılımızı yediler.
Hangi adet – gelenek Türkmen,
Hangisi başka şey, bunları ayıramadık.
Bizlerde, ne olduğu belirsiz bir nesil olduk.

Az gittik, uz gittik. Dere, tepe, düz gittik.
Sonunda, bir Rus Kızının gönlünü kazanmak için,
Ülkemizi, yeni bir konuma geçirip, düzen değiştirdik.
Yeni bir toprak düzeni kurduk ve Halk İşletmeciliği. 

Gel Rus Kızı.
Şimdi sana sarılma zamanı.
Anne bir, baba bir, iki kardeş bile,
Beş bin yıldır birliktelikte, sorunlar yaşarlardı.
Bu iki millet, neden hep birlikte oldular?
İşte şimdi bunu çözme zamanı.
Sende sarıl bana.
Birlikteliğimizi on bin yıla çıkaralım.
Sevişirken, bunun için de dua edelim.

Yalnızca güvenlik – güvence değil,
Çok başka şeylerde bir araya gelince,
Biz Türkmenler;
Rusları ve Rumları çok seviyoruz.

Ankara, 7.07.2020 12:52


BU ŞİİRİ BEN YAYINLAMAYI DÜŞÜNMÜYORUM: GELECEKTE BELKİ.
ÇÜNKÜ, GERÇEK BUDUR.
ERMENİLERE, BU GERÇEĞİ BİRİLERİ, ONLARI SEVENLER ANLATMALIDIRLAR. 
…Kİ, ETNİK GEÇMİŞLERİ KONUSUNDA, YALAN SÖYLEYİP,
İNSANLARIN; ÖZEL HAYATLARINI, EVLİLİKLERİNİ, VATANLARINI, 
SEVDALARINI, SİYASETLERİNİ BERBAT ETMESİNLER.
AÇIK ETNİK KİMLİK, BU KADAR ÖNEMLİDİR. 7.07.2020 13:30

Yine de; ‘Sevdiğim bazı Ermeni arkadaşlara haksızlık olmasın’ diye, yayın da birkaç gün belki kalabilir. Yayından, hemen kaldırabilirim de. Onların da suçu yok. Doğduklarında, çevrede, okulda, askerlikte ve işyerlerinde böyle bir düzen bulmuşlar.
Dilerim, bu şiir, onların hazırda buldukları eski düzenin bitirilmesine katkıda bulunur.
Bu özlem ve dileklerle, kısa süreli yayınlanmıştır. 7.07.2020 13:49
………   

Kayseri’de bir Mimar, Turan Elmaağaçlı vardı.
Ankara’da olduğu yıllarda, Maltepe’deki evlerine uğrardım.
(Şimdi anlıyorum ki, o ev de onlara, arazi dağıtıcıları tarafından verilmişti.)  
Özel sohbetlerimizde, etnik geçmişini bana açık söylemişti.
İsmi Turan ama kendisi CHP li idi.
Gerek parti içinde ve gerekse iş hayatında, kendi etnik dayanışmalarından söz ederken, Türkmenlerin bu konularda, neden yavan kaldıklarından da bahsederdi.
O dönemler, ben de; ‘etnik dayanışmaya’ karşı olduğumu söylerdim! -J

Kayseri’ye dönüşünden sonra, kardeşi ile, süt toplayıp, dağıttıklarını söylemişlerdi. Mesleği dışında, o tür işler ile de uğraştı. Erciyes Üniversitesi, Mimarlık Fakültesinde, öğretim üyesi olduğunu öğrenince, en çok sevinenlerden birisi olmuştum.
.
Bir görüşmemizde, evli değilim ama –düzenli- bir kız ile yaşıyorum demişti.
.
Açıkta kaldığımı anlayınca, Erciyes Üniversitesinde göreve başlatılmam için, rektörle de görüşmeler yapmıştı. İşim olmayınca üzülmüş, nedenini sormuştu.

Ondan önceki dönem, ister isem; ‘Ankara TRT ye ya da Kayseri’de Erciyes Üniversitesinde bir göreve başlayabileceğim.’ biliniyordu. Benim, bir süre serbest yazı yazıp, ilerde ikisinden birisini tercih edeceğim de biliniyordu. O dönemin polisi, siyasi parti değil, devlet polisi idi. O dönemin Başbakanı da, İçişleri Bakanı tarafından, hanımının kaçırılacağını – dağa kaldırılacağını,  Tv bile söyleyip, halktan yardım istiyordu. 

İrtibatlarımız çok sık değildi.  Kayseri’den Ankara’ya, yeniden döndüğüm yıllarda, bu arkadaşın, bir kira alış – verişi yüzünden, genç yaşta öldürüldüğünü duymuştum.  
Üniversite kampus çıkışı, Talas girişinde, öğrencilerin gidip – geldikleri bir cafe ya da pastanemsi bir yeri varmış.  (Elbette tapusuz ve bina ruhsatsızdır.)  az bir düzenli + gelir. Kiracıları ile bir sorun yaşamışlar. Kaçak Arazi değerlendirme konusunda,  onun Kayseri’de olmasını istemeyenlerin bir oyunu da denmişti.   

Sosyal kişilikli ve yakın arkadaşlarına, açık etnik kimlikli olanların da, bu tür sorunları vardı.

Onu da – bu vesile - rahmetle anayım. 7.07.2020 15:44

… …… ……..

DELİLİĞİME KANIT OLARAK, anlatılan olay:

Ankara – Günaydın Gazetesinde olduğum yıllar.
Gazetenin sahibi Haldun Simavi’nin en yakın adamlarından birisi olduğu söylenilen, İstanbul’dan gelen Erdoğan Arıpınar ile bir iş konusu vardı. Onu çözümlemiştik.
Sayın Arıpınar; ‘İstanbul’da piyasayı hiç bilmeyen adamlar, çok para kazanıyorlar.’ – Emin Cankurtaran’ı örnek göstermişti.- “Sen bir iş kur, bizler de para kazanalım.” Demişti.

Haldun Beyin, etnik geçmişi hakkında, duyduklarımı söyleyip, gerçeğini sordum.
Erdoğan Bey : - Haldun bey Türkmen’dir. Dedi.
Üsteledim. ‘Kesin olarak Türkmen’ dedi.
Üç gün, yapabileceğimiz iş araştırması yaptım.

O yıllarda, Türkiye’de üretilen malların ithalatı, o ürünü üreten şirketlerde idi. Ticaret Bakanlığı, o ürün çeşidini, başkalarının ithalatına izin vermiyordu.
Yurt dışında kurdukları şirkette, naylon fatura ile, yüksek fiyata alış yapıyor + Gümrük vergisi, tüketiciye o ürün, Türkiye’de yine pahalı satılıyordu.

Temel ihtiyaç 7 kalem ürünün, ithal iznini Ticaret Bakanlığından biz alabilirdik. Bu yeni şirketin başına getireceğim adamı da bulmuştum.

Buna karar verdiğim gün, Maltepe’de oturan, çok güzel bir kızı yemeğe davet etmiştim. Vakit geç olunca, eve gidip – gelmeye zaman kalmamıştı. Kızı, kendi evine bırakmak zorunda idim. 
Kızılay Meydanı, biraz değişikti. Ortada tercihli yol vardı.
Tam meydan göbeğinde, o kıza sarılıp, ayakta öpmeye başlamışım. 
O kararı kutluyorum. Birbirimize sarılmışız.
Tesadüf budur ya!... Hep o gün oradan mı geçtiler?
Merkez Bankası Başkanı bile, yakın aylarda, aile yakınlarıma, orada o kızı öperken, kendisinin de gördüğünü söylemiş.
Ertesi gün, Ankara’da, hiç ummadığım kişiler telefon açıp, tam meydan göbeğinde, bizi öpüşürken gördüklerini söylemişlerdi.

Nereden, nereye geldik?
Bizde, - o yıllarda- kültürel ve politik, ticari zihniyet değişimi yapmışlar.
Davranış modlarımızı – kodlarımızı değiştirmişler. HABERİMİZ YOKMUŞ.
Daha yeni, Rus Kızı ile evlenebilecek, olgunluğa, doygunluğa ulaştık.
DAHA YENİ, KENDİMİZE GELEBİLDİK.
Temel ihtiyaç, o 7 ürünü, Amerikan – Rus  - Türk İşbirliği ile, kendimiz, ülkemizde üreteceğiz. Şehir Meydanı göbeğinde de öpüşmeyeceğiz.
İşte, kültürel, özüne dönüş budur.

7.07.2020 17:07

………………….
NORMALİ BULABİLMEK İÇİN, BELKİ DE TÜM BUNLARIN YAŞANMASI GEREKİYORDU.
O SÜREÇ ve DENEYİMLER YAŞANMASA,
AMERİKAN, İNGİLİZ, ALMAN, FRANSIZ, RUS, RUM, TÜRK bir araya gelip; ‘DÜNYA GÜVENLİ BÖLGESİ” kurma çalışmalarına başlayamazlardı.

7.07.2020 17:24
……… ………

 Konu dışı - EK NOT:
(Bu bölüm, sadece AMERİKA ve RUSYA içindir. Kapalı bir mesajdır. Lütfen başkaları önemsemesinler.)

AMERİKA ve RUSYA’DA OLAN BİR MAL, BAŞKA YERDEN ALINAMAYACAK!
(Rusya = Kara deniz üçlüsü)

Devlet Malzeme Ofisi (DMO) ni, yeniden kurumsallaştırma çalışmaları öncesinde, Ticaret Bakanlığından, son 30 yıldaki, ithalat izinlerinin özellikleri.

Yeni döneme geçerken, sadece ABD ve RUSYA’DAN alınma serbestliği olacak, ürünlerin listesi. Başka bir anlatım ile, bu ürün çeşitlerinin, başka kaynaklardan temininin yasaklanması.

Bunları tedarik edenler, Türkiye’de kimlerdir?

ABD ve RUSYA’DA, bu ürünleri Türkiye’ye ihraç eden kaynakların da bir listesi. Gerçek işleri bu mudur? Var ise, kaçakçılık oranları. Türkiye’de, bu ürün çeşitlerindeki kaçakçılık!

Bu kadar.

8 Temmuz 2020 Çarşamba   

KONUNUN BİR BAŞKA YÖNÜ:

Normal döneme geçişte, DMO’nun da, illerde ana muhatabı, Bakanlık Temsilcisi Sanayi ve Ticaret İl Müdürlükleri olacaktır.

Şu anda, bu İl Müdürleri, sanki Sanayi ve Ticaret Odaları alt memurları gibi çalışıyorlar. Tüm Türkiye’de, etnik olarak hiçbir Türk, oralara girmeyi ve oralarda çalışmayı başaramamıştır.

Yeni dönemde, illerdeki, Bakanlık Temsilcileri, Sanayi ve Ticaret İl Müdürleri – Müdürlükleri, nasıl yapılandırılacak? Bu konunun bir ön taslak çalışmasının, Ankara’da, Sanayi ve Ticaret Bakanlık uzmanlarınca yapılması dileğidir.
………………….
..

3 Temmuz 2020 Cuma

MEVCUT DÜZEN, MİLLET ve MİLLİYETLERİ YOK EDİYOR! ERMENİLERİ DE KÖLE EDİYOR.


Bu yazıya, aklı başında olan Ermenilerinde, katılımda bulunmaları, kopyasını başkalarına dağıtırlar ise, görüş ilavesi yapmaları dilekleriyle. 

Çok basit yerden konuya giriş yapalım.
Arazi işgali yolu ile yasal olmayan şekilde –kirli para ile- yapılmış, ev, işyeri, iş hanı, şehir – semt merkezlerinde, büyük mağazaların, dağıtım sorumluluğu 300 ev – işyeri için, bir Ermeni’ye veriliyordu.  
O sorumlu da, bunu 10 -15 ‘e bölüyor. Her Ermeni, 20 – 25 ev, mağaza tipi, ofis – dükkân sorumluluğunu alıyor. Bunlardan 3 ya da 5’ini kiraya veriyor. DÜZENLİ, EK GELİRİ OLUYOR. Kalanları da, ihtiyacı olan Ermenilere veriyordu. BU işlemler, devletten gizli, ya da kapalı etnik kimlikli, ele geçirilmiş devlet yetkililerinin bir kısmı da iş ortağı yapılıyordu.
O ülkenin ait olduğu millet mensupları, bu durumdan haberdar değillerdi.

Bundan 40 – 50 yıl öncesine kadar da, hiç kimse, böyle bir sistem olduğu – olabileceğini bile düşünemiyorlardı.

Yıllar önce, üniversite - pazarlama bölümünde okuyan bir öğrencinin, dönem ödevi ya da okul bitirme tezinin hazırlamasına yardımcı olmuştum. Hatırladığım kadarı ile, iki Fransız Ermenisi olabilir, LC Waikiki, Genç Giyim Şirketinin, başlangıç, kuruluş ve son durumunu öğrenmiştim.

Kayseri’de, daha önce, sadece yerel Ermelerin kullandıkları – bildikleri yöntemden yararlanan LC Waikiki, bir den bire, Kayseri’ye girdi. O çok katlı mağaza, yabancı Ermenilerin eline geçti. Kayseri’nin en büyük ve en iyi giyim mağazası oldu. YEREL ERMENİLER, yutkundular, SES ÇIKARAMADILAR. Artık o güzel evlerin ve mağazaların dağıtımı,  GLOBAL ERMENİLERİN ELİNE GEÇMİŞTİ. Kimin – kimlerin dağıtım yaptıklarını, geçmişte de tam bilmiyorlardı. Şimdi, hiç bilmez duruma düştüler.

Kayseri’de yakın tanıdığım bazı arkadaşlar, bu yöntem ile, bir de Kayseri’den ev alma (kiraya verecek) amaçlı,  ev toplantılarına sivil katılan bir General’e, ‘sizi tanıyamadım’ sorusunu yönelten kişiye, benim çalıştığım kurumun komutanı olduğu öğrenilince, karı –koca o evde olanların, hepsinin beni tanımaları, hakkımda bir şeyler söylemeleri onu çok şaşırtmış. SONRADAN ÖĞRENDİMDİ, Kayseri’de bu işleri yapanlar, benim yakın tanıdıklarımmış!

Aynı durum, ANKARA – KIZILAY MEYDANINDA DA OLDU.
Daha önce, Ankara’nın en büyük mağazaları, Ankara Merkez ya da Ankara ilçelerinden olan esnafa verilirmiş. Bazılarını da yakından tanırdım. Kira ödemeden, o bölgede, mağaza, ev, ofis aldıklarını bilemezdim.
Ankara Kızılay Meydanının, çok katlı en büyük mağazası, yerel esnaf dışında, LC Waikiki’ye verilince, Odalar Birliği eski Başkanı Mehmet Yazar’ın bile, isyandan öte, hayret ettiğini duymuştum.
Yerel esnaf, o mağazaları, ofisleri, evleri kaybediyorlardı. GLOBAL ESNAF, hatta başka ülkelerden Ermeniler, oraların yeni sahipleri oluyorlardı. Eskiler de, sessizce, oraları tahliye ediyorlardı. Ankara’nın gerçek esnafı çok kişi, oraları boşalttılar. Biraz da mağdur oldular.  

Bir gün, yakın tanıdığım birisinin, satın aldığını sandığım, öyle ofis olduğunu bilmediğim, Kızılay’da bir apartman dairesine gidince, içeri girdim. Ofiste dolu kız var. Hepside üniversite bitirmişler. Çok güzel kızlar. Kimisi Başbakanlıktan, kimisi başka bakanlıklardan gelmişler, orada geçici olarak, sigortalı – sözleşmeli çalışıyorlar. Ara işyeri imiş! Sevdiğim bir arkadaşın ofisi idi. Daha önce o ofiste yatardım. Uygun, oda da vardı.  Muhafazakâr bir arkadaştı. Başkası da o ofisi kullanamazdı. Orada yatamazdı! Yeni bir daire daha ilavesi ile, çokta lüks yapılmış.

Ankara, ne kadar değişmiş!!!  AK Parti iktidarı devrim yaptı.
Kızların masalarındaki bilgisayarlarda, girdikleri web sitelerini inceledim.  
Arkadaştan da biraz detay öğrendim. Güldüm. Üzüldüm. Bir daha da o ofise gitmedim.  Belki o ofiste, Cumhurbaşkanlığında çalışanlarda vardı. Belki, çok önemli adamlarla da evlenmişlerdir.  

Dıştan anlaşıldığı kadarı ile, Arazi hırsızlığı yolu ile elde edilmiş, sahipsiz - kayıtsız, sayısı tam bilinmeyen, ofis, iş hanı, mağazaların, evlerin, en üst yönetimi, yerellikten, o ülke Ermenileri yönetiminden alınmış.  Fransız Alman, İngiliz, Amerikan, Rus, Rum, Türk Ermenileri eline geçmiş.

Detay yazmayım ama kurulan yenidünya düzeni, çok boyutu ile Kutsal Kitaplara aykırıdır. Bu düzen böyle gider ise, yeryüzünde taş üstünde taş kalmaz!  
Yakın gelecekte, Milletler, milliyetler kaybolur ise, sadece, bu işe üye Ermeniler değil, ülke liderlerini de kölelerden seçecekler.  

AVRUPA’DA KAÇ ÜLKE VAR?
Ona bakmaya eriniyorum.  Bu ülkelerin, sanıyorum yarıdan fazlası, -başka baka isimlerle anılsalar bile - etnik nüfus olarak Ermenidirler.
Asya’da, Hindistan, Pakistan, Afganistan, tam Ermenidirler. (Afganistan’ın, yalnızca kuzeyinde, biraz Türkmen nüfus var.) KISACA, ERMENİLERİN ÇOK SAYIDA –NÜFUS OLARAK, SADECE KENDİLERİNE AİT- VATANLARI VAR. İstedikleri, özledikleri düzeni oralarda kursunlar. Uzakdoğu’da da çok Ermeni ülkeleri var.

Dünya Güvenli Bölgesi, kurucu 7 ülkede, bizler; normal bir düzen ve sistem istiyoruz.  Bu sistemden, örneğin ABD de, yasal Ermenilerde, eşit, aynı şekilde yararlanacaklar. YASA DIŞI, EV, OFİS, APARTMAN, MAĞAZA, BİNA KALMAYACAK. Hepsi – o ülkenin- Maliye Bakanlığına geçecek.

Her şey böylece normale döner, İngiltere’de ortak hukuk eğitim alacak 60 – 70 kişi, 7 ülke arasındaki ilişkileri de, yeniden tanımlayıp, yeniden düzenlerler. Çin ve Arabistan’da, bunlardan beğendiklerin alırlar.

******

Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,

Konularımın tüm detaylarını biliyorsunuz.
Türkiye’deki son yıllardaki olaylar ve gelişmeler ile ilgim ve bilgim yoktur.
Atama – tayin konusunda, sizden bir haber alamadım.

Evim, Ak Parti dönemi, ‘evine Rus Kızı getirmesin!’ diye berbat edildi.
İlk saldırıyı yapan kişiyi belki tanırsınız. Babası ile yanınıza gelmiş olabilir.
15 – 20 sene önce, alt dairede özel işlemler yaparak, su tesisatımda arıza var sandırıp, 5 yıl banyomu kullandırmayan kişi, Ak Parti dönemi polisi ile birlikte çalışmış.
Daha sonra, evime girilip, - sanıyorum - füze dokumanı arandı.
Bir şey bulunamayınca, bulaşık makinem bozuldu.
Bir başkasında, elektrik süpürgem bozuldu. Son konu, çamaşır makinem. Suyu açtınız mı, dışarı fışkırır hale getirildi.

Önümüzdeki günlerde,  Türkmenistan ve Yunanistan Büyükelçiliklerine ilk defa gideceğim.  Evimin durumunu anlatacağım. YEMEK KONUSU DA, artık dayanılmaz bir hal aldı.

Yenimahalle, Ak Partili Belediye Başkanı ile size ‘İNSAF’ konusunda, yazılı bir mesaj iletmiştim. KAÇ YIL OLDU?

Türkmenistan ya da Yunanistan büyükelçilikleri yanında, boş bir daire var ise, bir süre normalleşeceğim.

Ondan sonrası için de, TÜRKİYE’DEKİ BU OLAYLAR BİTTİKTEN SONRA, yazdığım projelerde, görev verilir ise çalışırım. Bunları da düşünerek, Cumhurbaşkanı olduğunuz için de, size hiç saygısızlık etmedim. O projelerde ortak çalışma ortamını düşünerek te, tavırlarımı düzenledim.

Sonuç, Türkmenistan ya da Yunanistan Büyükelçiliklerini gidişimdeki amaç bu olacak. Arabistan’dan ödenek alır, yine gider Rusya’dan, evlenecek Rus kızı bulur gelirim.
Güncel konuları siz çözdükten sonra da, yazdığım projelerde, ortak çalışmak dilekleri ile…

Saygılarımla.
….
3.07.2020 10:03

…….. 

Katkıda bulunanlar

Share it