Translate

20 Nisan 2018 Cuma

ABD İLE PAMUK, RUSYA İLE TÜTÜN ÜRETMENİN, temel alt yapı hazırlığı.


Amerika’da pamuk üretme – işleme, son ürün kalitesinin, somut göstergesi:
1980 li yılların son çeyreğinde, New York’ta, yakaları düğmeli, klasik Amerikan Gömleklerinin fiyatı: 19.00 Amerikan Doları idi. Bu fiyat, 13 – 30.- dolar arasında olan çeşitler de vardı.  

O reyonda, normal yakalı, takım elbise içine giyilebilecek, üzerinde % 100 pamuk yazan bir Amerikan gömlek çeşidinde, fiyat 60.- dolar! Dış görünüş, o kesim, o modele benzer bir hong-kong malı gömlek te almıştım. Sadece 5.- dolardı!...
Yeniden inceledim. Ve sırf merak ettiğim için, o 60.- dolarlık gömleği de satın aldım.
Türkiye’de her ikisini de, uzun dönem giydim. Saf Pamuk olanın,  yıkanması ve bakımı zor idi. Müthiş sağlamdı. Beden bana küçük gelince, bir başkasına verdim. Halen, takım elbise içine giyiyordur. TEKSTİLDE, ‘AMERİKAN MALI’ GİYEN KİŞİNİN, ÖMRÜ, 10 YIL UZUN OLUYOR. Sıhhi, sağlam.

Başka ülke üretimi, pamuk, pijamalık, gömleklik kumaşlar ise, 3 ay – 3 yıl arasında, eskir, kopar, yırtılır. Aynı zaman da, saf pamukta değildir. İçinde, kimyasal karışım vardır.
Türkiye’de, tekstil – fabrikasyon gömlek atölyesi – fabrikası kurulur. AMERİKA’DAN, BU KUMAŞI SATIN ALAMAZ. AMERİKA SATMAZ!

Sabancı Holding ya da Bursa’da, Aydın’da başkaları, İngiltere ile anlaşma yaparlar.  Pamuk işleme tesisi, pamuk iplik üretimi, son ürün, dünya üçüncü kalitesi belki olur. Üçüncü kaliteden yukarıya çıkamaz. 

Daha geçmişte, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu sonrası, Türkiye’nin, yün ve pamuk işleme tesislerini Rusya kurmuştu. Birinci sınıf, mal – ürün vardı. O döneme uygun, Rusya ile aynı kalitede, son ürün alınabiliyordu. Bu bir özel durumdur. Rus – Türk ilişkilerini, bu işin içerisine katmayınız.

Kayseri itfaiye meydanında, meydandakiler dışında, camiden çıkan kalabalık halka’da, yüksek sesli hoparlör ile,  bu konuyu, nutuk kürsüsünden anlattığımda, eğitimli yerel Müslüman Ermeniler; ( O yıllarda, onların Ermeni olduklarını bilmiyordum. -J . ) buna kızmışlar ve aynen : ‘Türkiye’de işçi sınıfı yok idi! O fabrikaları kurup, işçi sınıfı var ettiler. Komünist devrim yapmak için ???!!! ‘ demişlerdi…. Ben de, bu söylenenlere gülerdim.

GEÇMIŞTE, AĞIRLIK, ADANA – ÇUKUROVA HAVZASINDA, PAMUK ÜRETİMİMİZ VARDI. URFA’YA DOĞRU BU HAT UZAR. ŞİMDİ ÇIKACAK OLAN, YENİ TOPRAK KANUNU İLE,  - KULLANIM AMAÇ TANIMLI -, İSTEDİĞİNİZ KADAR ARAZİYİ, PAMUK ÜRETİMİ AMAÇLI, KİRALAMA İMKANI DA OLACAK.

TÜRK HALK İŞLETMECİLİĞİ, TARIM ALANLARINI DEĞERLENDİRME KURULU, bölge gerçeklerini de dikkate alarak, devleti ile sorunu olmayan Müslüman Ermeni aile bireylerine bu işi vermek için, gerekli ön çalışmaları yapacak.

TÜRKİYE’NİN, YENİ DÖNEM DE, BİLMESİ – ÖĞRENMESİ GEREKEN KONU ŞUDUR:  pamuk ekim alanı, üretim miktarı, üretim çeşidi, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ, TARIM BAKANLIĞI kontrol ve denetiminde olacaktır. Üretilen pamuğu, işleme, değerlendirme hakkı da, ABD nin olacaktır.

NEDEN?

TÜRK HALK İŞLETMECİLİĞİ, Tekstil alanında yapacağı yatırımlarda, mümkün olduğu oranda, Türk Topraklarında üretilen ama Amerikan teknolojisi ile işlenmiş ham maddeler kullanacaktır.
O teknoloji ile, üretilen pamuklu kumaşın, değerlendirme ve dış satış hakkı, sadece ABD nin olacaktır. Yoksa üretim yapamazsınız. Yapsanız bile kaliteniz düşük olur.

Türk – Amerikan İşbirliğinde, iş ortaklığında,  bu konular, başlangıçta, açık, kesin hükümlere bağlanacaktır.

ÜÇ BAYRAKLI, atlet, kilot (don) , gömlek giyenlerin, sağlıkları için, son ürün kalitesi için, gerekli olan, hammadde üretim anlaşma şeklini, gerçekçi olarak özetlemeye çalışıyorum. 

………………………….

TÜRKİYE TÜTÜN ÜRETİMİ VE RUSYA.

Bu konuda, Amerikan görüşü daha alınmamıştır. Üzerinde çalışılacak, ön taslak bilgi, öneri, yaklaşımlardır.

Yine, yeni toprak kanunu ile, Eğe Bölgemizde, Bitlis, Muş yöresinde, yeniden, geniş alanda, Tütün ekme – üretme imkanı ortaya çıkmıştır.
Türk Halk İşletmeciliği, toprak değerlendirme kurulu, bu bölge ve alanları belirleyecektir. Şimdiki hesaplamalar, sadece; iç pazar, Karadeniz üçlüsü ülkeleri ihtiyaçları ve Rus teknolojisi ile sınırlıdır.

ABD İSTER İSE, bu konuda dünya pazarına üretim yapılır ise, ABD nin istediği ürün kalitesinde miktarı, üretip, kapıya koyacağız.  Amerika, ne yapar ise yapsın. Ona karışmayacağız.

Tütün üretiminde, Bitlis, Muş yöresinde, kullanım amaç tanımlı arazi kiralamayı, Müslüman Ermeni vatandaşlarımıza öncelik verilse bile, yanlarında işçi çalıştırma mantığından uzaklaşıp, yöre halkını, iş ortağı yapacaklardır. Bu şartlar ile, arazi kiraya verilecektir.

Eğe Bölgesinde ise, geçici iş ortakları, Rusya, Türkmenistan ve Kazakistan dan gelecek, Rus ve Türk kızları olacaklardır. Mevsimi ne kadar ise, bir ay, üç ay, tütünü, bu kızlar işleyecekler. Bu sürede, Rahibe hayatı yaşayacaklar. Uygun yerler de, denize çırıl-çıplak girseler bile, erkeklerden uzak tutulacaklardır. Yaz harçlığı… Buna benzer, sosyal üç-beş proje destekli… Bu tütünün içimi de bir başka olur. Bunun detaylarını, gelecekte konuşacağız.

ORTA ASYA, (Tamamen) TÜRK DEĞİL! Gibi…
Türkmenistan ve Kazakistan’dan başka;
LİDERİNİZ,
kesin olarak, tavizsiz olarak,
etnik olarak,
TÜRK OLACAKTIR!  TÜRK OLMALIDIR.
Diyebileceğimiz ülkeler, sadece bunlar gibi…










Bununla birlikte, Türkçe konuşan, Türklere yakın olan, Özbekler var.
Yine, Türkçe konuşan, Tacikistan hakkında, Türkiye Türkleri yeterli bilgilere sahip değiller. Söylendiğine göre, Özbekler ve Taciklerin geçmişleri de Ermeni imiş.
Bu durumda, Türkiye Türkleri, Özbekistan ve Tacikistan’da yeniden oluşturulup – düzenlenecek, Rus Mahallesi ile iletişim kuracağız. (*)

Şu an, benim bilgilerim yetersiz. Ruslar kanalı ile, onların onayından geçen yeni bilgilere sahip oldukça, BU KONULARI AÇIK KONUŞMALIYIZ.

Bunun anlamı, onlar Rusya ile Halk İşletmeciliği kuracaklar.
Türkiye’deki Halk İşletmeciliği ile ortak çalışan, sadece Türkmenistan ve Kazakistan olacaktır.  

Bu durumda, orta asya’da, ortak sosyal projelerimizin kapsamı, iki orta asya ülkesi ile sınırlı tutulacak, diğerleri; Rusya’nın öngöreceği oran ve kapsamda olacaklardır.
….
20.04.2018 13:39
……
.
Not: Şu anda, Türkiye Tütün ve pamuk üretimi rekoltesi çok düşüktür.
Türk Halk İşletmeciliği, ikinci ya da üçüncü aşama için, zemin, bilgi alt yapı, ön hazırlık notudur.
….

(Hafif yenileme – revised – ve kısa dip not ilavesi.) 21.04.2018 11:28

(*) Türkiye Türklerini kızdıran, Rus karşıtı, daha önceki yıllarda İngiliz, sonra; Alman – Ermeni ortak projesi,  ‘Dünya Türkleri Birliği’ ya da ‘TURAN İMPARATORLUĞU’ na taraftar, iki ülke vardı. Kazakistan ve Azerbaycan.
Türkmenistan’ın baba – oğul, Müslüman Ermeni Devlet Başkanları ağzından, bu kelimeleri ben duymadım. Bunlar; daha ılımlı, daha aklı başındalar.
Kazakistan Devlet Başkanı Sayın Nazarbayev’i, ben de, gerçekten ‘Türk’ sanıyordum. ‘Ermeni’ olduğunu öğrenince, en çok hayal kırıklığına orada uğradım. Söylenti; Türkiye Ermenilerinden, bu amaç için, Kazakistan’dan para koparanların listesinin, Rusların eline geçtiğidir. Onlar; bizleri huzursuz edenler, vatanımızı ve diğer Türk vatanlarını, yönetimlerini ele geçirerek, elimizden “kapalı etnik kimlik ile” almak isteyenlerdir.

Özbekistan ve Tacikistan’da, BİR İYİ UYGULAMA:
Son 10 -15 yıldır, Fransa’dan, Amerika’dan gelen Ermenilere, Türkiye’den oraya giden Müslüman Ermenilere, ülkeye girişlerinde güçlükler yaratıyorlarmış. Ya da, ülkeye giriş izni vermiyorlarmış. Bu ülkelerdeki, Rus Mahalleri tam faaliyete geçince, bazı yeni ek düzenlemeler ile, o ülke halkları rahat edecekler. Günlük işlerine dönecekler.

Bu iki ülkenin, bazı uygulamalarını, ta buradan duyuyor ve beğeniyoruz.
Mesele, kendi halkını, kendi ülkeni korumaktır.

Türkçe de bir deyim vardır: ‘HERKES, YERİNDE SAĞ OLSUN!’
Birlikte yaşadıkları insanlar;  – açık etnik kimlikli olarak - onlardan emin ve iyi olurlar ise; başarı ve iyilik de buradadır.
.
21.04.2018 12:18
.


17 Nisan 2018 Salı

İNSANIN – İNSANLIĞIN GELİŞİMİNDE, DİN ve İNANÇ SİSTEMLERİ


Bazıları, “Nuh Tufanı öncesi ve sonrası” diye, bu gelişimi, ikiye ayırırlar.
Bir başka yaklaşım, Nuh Tufanı, üçüncü aşamadır.  Yedinci aşama da, dördüncü kutsal mesajlar ( Zebur, Tevrat, İncil, Kur’an ) geldikten sonra, bu aşamalar tamamlanmıştır.
Tanrı tarafından insanlara, bireysel, toplumsal davranış bilgileri, insan – insan ilişkileri, yaşam tarzı, insanın gelişimine uygun olarak, güncellenerek gönderilmiştir.

Bu nedenledir ki, bu kutsal kitaplardan birisine uygun yaşayan birey, Tanrı inancı olan, inançlı bir insandır.  Bu yaklaşım ile; Tek Tanrılı bu kitaplara – mesajlara inananlar kardeştirler. Son mesaj kitabı Kur’an-ı Kerim de de, açık ayet,  bu kitaplardan birisine inananlar ile, - din değiştirmeden - evliliğe izin vardır.  Başka inanç sisteminde olanlar ya da ateist – inançsız kişilerden birisi, bu kitaplardan birisini seçer ise, ancak o durumda, o kişi ile evlenilebiliyor.  Kısaca, kutsal kitabı olan dinlerde, aile yaşam tarzı – evliliklerde, büyük ayrıntı – farklar yoktur.

Nuh öncesindeki yaşam tarzı ve insan ilişkilerinde, yeterli bilgi ve bilinç yokmuş.
(Bu notlar, bu işin uzmanı tarafından yazılmıyor. Geleneksel, genel bilgilerin özetlenmesidir.)  Yaşam Tarzı ve davranış ölçüsü, gelişmiş insan tarafından uygulanır. Uyulur. Daha iyi anlaşılır.

İnsan ve insanlıktaki bu yenilenmede, tüm insanların ataları, o gemide olan Nuh Peygamberin oğullarıdır.  Ham, Sam, Yafes, iki ya da bir oğlu daha var. O oğlu da, büyük tufan – sel gelir iken; “Karşı tepeye çıkar, Tufan’dan kurtulurum.”  Diye, baba sözü dinlemeyen, suya karışan oğludur. Hazreti Nuh’un eşleri, hepimizin anneleridirler. Oğullarının eşleri de, farklı millet – milliyetlerin anneleridirler.

Afrika’da yaşayanlar – sanıyorum – Sam’ın çocuklarıdırlar. Sam, gemide, çok yaşlı ( 950 Yaşında ölmüştür. ) babasının, o karmaşada, pantolon yırtığından cinsel organını görünce, ona gülmüş vb. alayları sonucu, biraz cezaya çarptırıldığı, kötü söz duyduğu için, Afrikalı olmuşlar.

Ham’ın çocuklarından, peygamberler gelmesi için, Nuh Peygamber dua etmiştir.
Yafes’in oğullarından birisinin adı da ‘Türk’ tür.  Gemi yolculuğunda, Yafes için de; onun soyundan, insanlık için, büyük hakanlar, hükümdarlar gelmesi için, iyi dualar alıcı işler yapmış.

İşte, hepimizin geçmişi buradan geliyor.
…….

Hazreti İsa dönemi, insanlığın gelişimine uygun olarak, ahlaki ve toplumsal yaşam – davranış ölçüleri ile ilgili,  yeni hükümler gelince, bundan çok rahatsız olanlar, çarmıha germişlerdir. O acı gün ve bu olay, inanan herkes için, hüzün günüdür.
Hz. İsa’nın doğuş günü de, tüm inananlar için, sevinç günüdür.

O dönem ve daha sonraki yıllarda, İncil hükümlerinden, Tanrının kutsal mesajlarından rahatsız olanlar, bazı bölümleri değiştirmişler, bir ara piyasada 104 ayrı İncil olmuştur.
İznik Toplantısında, bu sayı 4 ‘e indirilmiştir. Türkler; Tanrı kelamlarını, Tanrı’nın koruduğuna inanırlar. Bu nedenle, bu seçimin doğru olduğunu söylerler.
……
Toplam 25 Büyük Peygamber ya da Tanrı Mesajları ileticisi vardır.  25 bin de, bilinmeyen Peygamber ya da Kutsal Mesaj ileticiler vardır. TÜM BUNLAR; İNSANLARI, İNSANLIĞI BİR DÜZEYE GETİRMİŞLERDİR.

Ayrı ayrı milletler, milliyetlerin olması gerekiyordu.
Nuh’un oğulları arasında bile, yapı, davranış  - anlayış farkları vardı.
Başkalarını yargılama hakkımız yoktur. Bu kutsal mesajlar ölçülerine, olabildiği kadar uyumlu olanlar, kendi ailesine, kendi yurduna ve daha ilerisi, insanlığa yararlı olurlar. Bu kuralları, yaşam tarzını – yaşam alanı vatan’ı bozan ve fazla zorlayanlara karşı da savaş, Tanrı emridir.

Önceki üç kutsal kitabın ana özeti; Kur’an – ı Kerim de vardır. Tanrı ister ise, bunu insana - insanlara gösterir. Bu nedenle, genel anlamda, dini konular da ve bu konuda, TARTIŞMALARDAN KAÇINMAK GEREKTİĞİNE İNANIRIZ.
Zebur hakkında detay bilgim yoktur. İncil ve Kuran’ın, her evde olması yararlıdır. İyidir.
Ev de, aile bireyleri ile bile, bazı bölümleri konuşmadan – tartışmadan, isteyen, istediği zaman okumalıdır.  Herkesin ulaşıp, ara – sıra okuyabileceği bir yerde durmalıdır.

Hayatın gizemleri, sırları, bazen sizi seven eşinizin, bir gülümsemesi, çocuğunuzun karne getirme sevinci ile anlaşılacağı gibi, bazen de, orada bir ayet sizleri sevindirebilir. Ufkunuzu açar. Hayatı öğretir.
.
17.04.2018 00:36
…….

ASYA TOPLUMLARI ve ASYA MİLLETLERİNDEKİ, DİĞER İNANÇ SİSTEMLERİ.

Bu farklı inanç sistemlerinden, Tek Tanrılı olanlar, hangileridir?
Acaba? Bunlardan bazıları, bilinmeyen 25 bin Peygamber öğretilerinden midir?  Yoksa tamamen farklı bir yapıda mıdırlar?
Bazıları; kültürel, yöresel, davranış – düşünce düzenleme öğretileri midir?
Olabildiği kadar yorumsuz ve olduğu şekilde, O İNANÇ SİSTEMİNİN ÖZETLENMESİ.
ve o sistem içindeki grupların, bir milletin farklı parçaları mıdırlar? Yoksa başka bir etnik grup mudurlar?

Yine yorumsuz olarak:
Aynı milliyet içinde iseler, bu inanç farkı ne zaman? – Nasıl oluşmuş? 
Farklı bir etnik grup iseler, onlar bu inanç yapısına, Ne zaman? Nasıl geçmişler? Ya da dışarıdan oraya – ne zaman? Nasıl? Hangi gerekçe – neden ile gelmişler.

Buna benzer, genel bilgi verici, o farklı inanç modellerinin, yaşam tarzlarına, insan ilişkilerine, kadın – erkek ilişkilerine, aile yaşamına vb. etkilerinin özetleri.

Böyle bir ortak çalışmadan bahsediyoruz.
Olabildiği kadar yorumsuz. Olduğu şekilde.

17.04.2018 02:35
……………….

Bu konu ile bağlantılı, önceden yayınlanmış, yan sutun notu:
.

BİR ÇİN YAZARIN, ÇİNLİ BİR UYGUR TÜRK’ü ile ortak çalışması.

5 ya da 7 Çin Düşünürünün, hayatı, eserlerinin özetleri, anlatıları.
Elbette Türkçe, bağımsız, ayrı bir kitap olacak.

Gelecek için; Türk – Amerikan Lisesi, Kitap, Kültür Kolu destek fonları kapsamında,
Bir Moğol – Türk Yazar Başkanlığında, Çin, Rus, Amerikan Senato Kütüphanesi Temsilcisi (*) , o tarihe kadar yetişir ise, sevdiği kız ile evlenmiş, Türkiye’den Türk bir yazar, ASYA’DA; DİN ve İNANÇ SİSTEMLERİ. (*2)

Geçmişte bu konuda, ilahiyatçı arkadaşlar ile sohbetler ettim.
Temeli yanlış atıyorlar! Avrupa temel ve anlayışı ile konuya bakıyorlar.

İyi - kötü çekişmesi, karanlık – beyaz, aydınlık yaklaşımı. Vb.
Bizim ihtiyacımız olan, yorumsuz olarak, işin geçmiş temelidir. Ve, ne olduğudur.
.
15.04.2018 11:09
.
(*) Belki de, Amerikan Düşüncesini – yaklaşımını yönlendirmek amaçlı, yanlış temeldeki bilgilerin güncellenmesi değil, alanda, sahada, yerinde olanların, olduğu gibi, doğru adamlar tarafından tespiti. KISACA, BİLGİ YENİLENMESİ.

Dünyadaki bazı kalıp temellerin, ön yargıların, ön tanımların, gerçekler ile ilgisi yoktur. O yanlış kalıp temeli ya da ön yargıyı, kimlerin, hangi amaçlı oluşturduğu da, tam bilinmiyor.

Sakarya 7 Göller ( Hakiki Türk ) Türk – Amerikan Lisesi, bilgi yenilemeleri ile çok yanlış temel yok edilecek, çok ön yargılar değişecektir.
.
15.04.2018 11:30
....
(*2) Din ve inanç sistemlerinin, ETNİK GEÇMİŞ, KÜLTÜR ve YAŞAM TARZI ile bağlantısı.

Aynı toplumda, aynı din de olan bireyler de bile, etnik geçmiş ile bağlantılı, din de anlayış farkı olduğunu, ‘İngiliz bilirdi!’ ama Amerikan, Rus ve Türk toplumlarının bilmelerini istemezlerdi. Buna benzer nedenler ile de, Amerikan – Rus toplumu elindeki hazır bilgiler; yeniden bir incelemeye alınmalıdır.

Kapalı etnik kimlikte olanlarda, milliyet saklama da kullandırdıkları yöntemlerden birisi de, mezhep ve bu tür yöntemlerdir. BU yaklaşım, din’i – inanç sistemini; yaşam tarzı ve kültür olmaktan çıkarıyor. Asya toplumları dışında, Avrupa içinde de, benzeri ama biraz farklı durumlar vardır.

Bu araştırma sonucu elde edilecek bilgilerin bir kısmı, sadece ‘Kara Deniz Üçlüsü + ABD’ ye ait olacaktır. Avrupa’dan gizlenecektir.

Ben; din – inanç konuları dışında kalacağım.

Geçmişte, toplumları sömürgeleştirme, yönetimi, kapalı etnik kimlik bir gruba devretme de çok kullanılan bir yöntemdir. Bugün orta dogu ve orta asya’da olanlar da, benzeri bir durum vardır. Türk – Rus, Amerikan –Rus savaşı çıkarılabilmesi ön çalışmalarında da, bu yöntemin bazı öğeleri çok kullanılmıştır. BU KONU, AYRI BİR UZMANLIK DALIDIR.
…….
16.04.2018 20:03
.....

KONU DIŞI:

Bu blog da yayınlanan projeler gerçekleşir ise; ( Kara deniz üçlüsü + ABD de kurulur ise ) TÜRKİYE – YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ NASIL OLACAKTIR?

Cevap: Yunanistan, coğrafi olarak Avrupa içerisindedir. Karadeniz üçlüsü’ de genişlemeyecektir. Türkiye olarak bizlerin, Yunan Hükümetlerinden dileğimiz:

Etnik olarak Rum olanların, yaşadıkları şehirlerde ve Atina’da, bir Rum Mahallesinin oluşturulması ve o mahallelerinin yapımında, Rusya’daki Rus Mahallelerinden örnek proje yardımları, ölçü ve ölçekler aynı ama Rum Mahallelerine yapılacak, Bahçeli Türk Evleri’nin dış görünüşlerinin, Rum kimliği – Rum özelliklerini taşıması.

BU KONUDA ISRARLI OLACAĞIZ.

17.04.2018 10:04
..


1 Nisan 2018 Pazar

HATAY - İSKENDERUN , SİZLERE KONUK BİR KÖY GELİYOR: MOĞOL TÜRKLERİ

Şimdi, hafif geriye gidelim.

Başlangıç Planı: Türkiye’nin Akdeniz Sahili boyunca, Mersin – Antalya arası, Orta Asya Türk toplumları ve ülkeleri için, Türk – Rus Tatil Köyleri. Çin Uygur Türkleri için de, bir bağımsız bölüm. Bunu da, Çin Devleti organize edecekti.

Bu köylerde kalacakların, Kuzey Kıbrıs Türk tarafında, Türkiye’ye gelecek son gemiyi kaçıranların, günlük ya da bir – kaç günlük kalışları için, Moğolların işletecekleri, bloklardan oluşan, bir küçük konaklama tesisi. ABD nin kurumlarından birisi ya da Avrupa’dan, kurumsal ya da ülke olarak isteyenler olur ise, Moğol Tesisleri bloklarından birisi, dönem dönem kiraya da verilebilecek bir düzenleme.

Adana İli sınırlarındaki sahil de, Afganistan’a bir Tatil Sitesi yeri.
(Sanıyorum bu yapıldı. Ya da yapılıyordur.)

Ve bir de, ertelenen öneri: İran’a, Tatil Sitesi yeri.
(İran Tatil Sitesi için, Türkiye’deki yönetim dışında, Amerika ve Rusya’nın da görüşü alınacaktır. Kira Sözleşmesi ve kullanım yönetmeliği de, Amerikan ve Rus görüşü alınarak yapılacaktır.
ABD ve RUSYA’nın: “İran‘da yönetim, o olgunluğa geldi!” Diyecekleri dönem için, bu proje ertelendi. )

Bunlar, Adana – Yumurtalık İlçesinden beri tarafta olan yerler.
Adana, Yumurtalık İlçesini geçince, Hatay - Antakya’ya kadar olan bölüm, gelecekte de, dikkatli kullanılacaktır. O bölgede, Moğol Türkleri dışında, başkalarına yer verilmesi düşünülemez.  

Moğol Türkleri Tatil Köyü için, önceden belirtilen konu şu idi:
Moğolistan Devletinden gelecekler ile, değişik bölgelerde birkaç yere bakılacak, nereyi beğenirler ise orası olacaktı.
Antakya – Hatay Bölgesi çok güzel ve Moğollardan başkalarına, kullanım amaç tanımlı, sembolik, düşük kira ile Tatil Köyü yeri verilmesi de, biraz değil, çok zordur. Çünkü o bölge, gelecekte de stratejik önemde olmaya devam edecektir. Denizi de çok güzeldir.

Hatay – Antakya Sahilinde, Moğolların bir sahili olacak. Bir Tatil Köyleri. 
O bölgenin kışı yoktur. Tüm yıl boyunca, tüm Moğol Halkı, tüm Moğol Yöneticileri, orada – ailecek - tatile gelecekler.

HAYIRLI OLSUN.

……..

1.04.2018 13:52
.

Katkıda bulunanlar

Share it