Şu anda Türkiye’de
olan durum, gelecekte, Almanya, Fransa ya da İngiltere’de de olabilir.
Şu anda, Türkiye’de
neler oluyor?
Dıştan bakış:
Türkiye’deki karmaşık durumu anlamaya çalışan dost milletler, bazı eksikleri
belirlemişler. Bunlar; Arazi Hırsızlığı, Sahte Vatandaşlık, Dini, etnik kimlik
gizlemekte kullananlar. Fetullahçılar gibi, ‘özel amaçlı örgütlenmeler’ diye,
endirekt açıklandı. Bu gruplarla mücadele, elçiliklerden yürütülemez. Başka
yerlerde toplantılar yapılıp, Türk Ülkesi güvenliğini tehdit eden farklı
gruplardaki bireyler, şüpheliler
listeleri, mevcut hükümet ile birlikte hazırlanmış gibi.
Bu şüpheliler ile,
özel görüşmeler yapıldığı, hatta onların soruşturmaya alındıklarını da
duyuyoruz. Çok ciddi ve büyük örgütlenme olduğu anlaşılınca da, biraz kapalı
çalışma gerektiği için de, hükümet dışında, dışarıya çok bilgi verilmiyor. Böyle
durumlara sık rastlanılmaz. Belki de, III. DÜNYA SAVAŞINI önlemeye yönelik,
bazı özel çalışmalarda olabilir. Tam
gerçeği bilmiyoruz. Elçilikler de konuları tam bilmiyorlar. Ama hükümet, her
şeyin kendi kontrollerinde olduğunu, gerekenleri yaptıklarını, uygun
aralıklarla açıklıyorlar.
O listelerde olmayanlar,
ayıklama, suçlu belirleme takibinde olmayanlar bile, bu olaylardan
etkileniyorlar. Üzücü olaylarda oluyor. Sonradan Türkiye’ye gelen sahte
vatandaşlar ne ise de, önceden YILLARDIR BİRLİKTE OLUNULAN İNSANLARIN ACILARI
DA PAYLAŞILIYOR. Özellikle, sahte etnik kimlik ile, vatandaşta olmadan (sahte
vatandaş) yapılan bazı evlilikler, önemli görev ve konumda olanlar vb. …sonuçta,
iki damla göz yaşı ve Ruhlarına üç Küflü, bir Elham okuyanlarımız
çoğunluktadırlar.
Yukarıdaki
çalışmaların, belki de mevcut sistemle yapılması, iyi bir çözüm olabilir. Ülke
güvenliği ve geleceğini, Türk Milletini, kendi vatanında, ciddi olarak tehdit eden, yasa dışı
faaliyetler, örgütlenmelerin çözümlenmesini, hükümet bu şekilde planlamış! Bu şekilde çözümlenebilir.
O konular, ayrı devam
eder iken, elçilikler, devlet kurum ve kuruluşları, eski, normal şekilde
çalışmalarını yürütüyorlar.
Açık, yasal kurum ve
kuruluşlarımızda, elçiliklerde, hatta hükümet içinde, bu işlerin ne olduğunu
tam anlayamayanlarda var. İstemedikleri bazı adamları da, o listelere dâhil
etmek isteyenler de var.
Genel kıstas ve
kriterlere uygun olmasa bile, onları da – geçmişte – çok başka bir modelde, takibe
aldırmış bazı Politikacıların, bazı Generallerin oldukları da biliniyor.
İyi de, geçmişte, emniyet mensuplarını, yasal olmayan şekilde, arazi
hırsızları çıkar ve düzenlemelerine uygun yönlendirme ya da devlet kadrolarında
Türkleri engelleme, göreve başlamalarını engelleme amaçlı kişiler de, geçmiş
dönem suç - suçlu takibindedirler. Hemen
hepsine de, bu devletin memurlarına, iyi
semtlerde, etnik ev tahsisi yapmışlardır. Bu durum, eski dönem ve güncel, gizli
ev listeleri ele geçirilince anlaşılmıştır. Devlet memurları, çıkar ve özel
etnik amaçlı da esir alınmışlardır. …
o Emniyet mensupları
ve o Generaller, açık, mevcut yasalara uygun çalışmak zorundadırlar. Aynı
hatayı, bazı elçiliklerdeki, istihbarat bağlantılı kişiler de yapıyorlar.
Elçilikler, açık yasalarla belirlenmiş, kurallar dışına çıkamazlar. Başka
alanlarda çalışma yapamazlar.
……
Bir emniyet mensubu,
Almanya’da, politikacı istedi diye, bir Alman’ın evine giremez. Apartman
yöneticisi ya da kapıcısına, yanıltıcı bilgi veremez. Girdiği evde de hırsızlık
yapamaz. Bu suç yav! Büyük suç.
Fetullah meselesi ya
da bu son olaylar, son 2-3 yılın meselesi diyelim.
Benim, TBMM Yazı grubunu
yönetmeye başladığım dönemden beri, Emniyet’ten açık talep, takibimi istedim.
Sanıyorum ABD Elçiliği de, açıktan bu ev çevresine bazı kameralar yerleştirdi.
BU TAKİP, BAŞKA AMAÇLI TAKİPTİR. Bu yasaldır. Kişi bilgilendirilerek, kişinin
de isteği doğrultusunda yasal takiptir.
Sadece, yerli emniyet
mensupları değil, elçilik istihbaratçıları da, bu nu karıştırıyorlar.
“Yan komşudan, benim
yatak odasına delik açıldı. Orayı da, sertleşen bir malzeme ile kapattım.” Diye
bir yazım olmuştu.
O dönem, öteki tür
takipte olan bir şüpheli, başka bir suçtan, sorguya alınıyor. Benim ev de, Ak Partili, sivil polisler ile
birlikte, yatak odasındaki, kalorifer
borusunu -su damlatma amaçlı- delmiştik.
O deliği, dışarıdan yardım almadan, nasıl kapattığını? Halen çözemedik! Demiş.
Bunu merak eden,
belki ABD, belki Alman istihbaratçı, evime girdi sanıyorum. Şüphelendim. Başka,
hiçbir şeye dokunmamışlar. Sadece, duvar deliği ve kalorifer borusundaki o
bölümü inceleyip, fotoğrafını çektiklerini sanıyorum.
AMERİKADAN, METAL SU
BORUSU TEDAVİSİNDE, DELİK KAPATMADA KULLANILAN, BİR İZOLE BANT ALMIŞTIM.
YILLARDIR BİR KENARDA DURUYORDU. O banttan biraz kullanınca, o delik
kapanmıştı. Biraz da; “Amerikan ve Almanlara kızdım. Bana söyleseler, beraber
incelerdik!”
Cin, evin kapısından
gelmez de, Alman istihbaratı, hem
dışarıdan gelen bilinmez kişileri tespit ve hem de, onların yanlarında
taşıdıkları, dijital kameraların görüntü almasını önleyen sistemi yok eden,
başka bir sistem kurmuş olmalı ki, kapıya gelen, kapı ile oynayanların
fotoğrafı da çekiliyor. Yan, başka, dijital kamerayı bozsa bile, yerini
bilmediğim, bu sistem, fotoğraf çekiyormuş. Evde kız yok! Bekârım. Bu evde bunu
kötüye yorumlamam. Memnun da oldum.
Daha sonraki
yıllarda, başka başka amaçlı, eve girenlerin, bazı görüntüleri, başka bir
dijital kamera, kontrol atına alınsa bile, başka yerde başka kayıtlar olduğunu
düşünüyorum. Bu iyi bir şeydir. BU DÖNEMDE, İNŞALLAH BİTİYOR.
Yukarıda yazılan,
kısmen yasal görüntü almadır. Öteki tür takip değildir.
BUNU TAM ANLAMAYAN,
BİRİLERİ, ÇOK ŞEY ÇALDILAR!
Her girişin dokümanı,
sanıyorum MİT’te bile vardır. Bazılarını da oralara bıraktıklarını sanıyorum.
…..
Şimdi, İngiltere’de,
İngilizlerin geçmişleri ile ilgili, bir sürü kayıp, kitap, evrak, doküman vardır.
Bunları, istediği zaman, Türk’te, Amerikan’da, ödünç olarak, o İngiliz’den
alabilirdi. O eve, bir kız geliyor. ÇOK KIYMETLİ EVRAK GİBİ, onu ÇALIYOR! Bu
durum, çapkınlıktaki Kayıplardır. İngiltere bir sürece girince, evine gizlice
adam sokan, kadın sokan, General de olsa, vurulur!
Kapıcı, Yozgatlıdır. Apartman
yöneticileri….
Göreve başlayınca,
onları dinleyeceğimi, kendilerine söyledim.
Cumhurbaşkanı bile,
buradaki yöneticiyi kurtaramaz. Hapse girer.
Geçmişin ile ilgili her
şeyi yok etmek. Amerikan Concordia okul belgelerimi bile alsanız ne olacak? Benim
artık onlara ihtiyacım yok.
Rus kızlarının
yanlarına gider iken, giymeyi düşündüğüm, bu nedenle satın aldığım, özel çoraplar,
kutusundan kayboluyor.
ÖZETLEMEYE ÇALIŞTIĞIM
KONUDA; (Ben, Rus Kızı ile evlenip, normalleşmeden bu konuları konuşamam.) İngiltere
ve Almanya’yı da kapsayacak şekilde BİRAZ FİKİR YÜRÜTÜLMESİ DİLEĞİDİR.
.
23.01.2021 14:26
…
ANKARA’DA,
AYLIK GELİRİ ÇOK YÜKSEK OLAN APARTMANLARIN, YÖNETİCİLERİ YERİNE, (Geçiş döneminde, çeşitli
nedenlerle) ANKARA VALİLİGİ, İL ÖZEL İDARE YA DA BAŞKA BİRİMLERDE, PARA HARCAMA
DENEYİMİ OLAN, MUHASEBE BİLEN, GEÇİCİ
YÖNETİCİ PERSONEL ATAMALIDIR. HER APARTMANA BİR KİŞİ. (Günün belli
saatlerinde) her hafta bir-kaç gün, sıcak, internetli, yönetim odasında
oturacak.
Haftalık,
15 günlük, aylık, bir Vali muavinine, küçük faaliyet raporu, muhasebe kaydı verecek.
O KİŞİYE, AYLIK 1000 LİRA, APARTMAN GELİRİNDEN PARA ÖDENECEK. (şu anki üç
yöneticiye ödenen miktar daha fazladır.)
Fetullah
meselesinden çok önce, bir dini faaliyette bulunana, birisi takıyor. Onun
iradesini kırıp, prestijini sarsmak için, bahçedeki, çok güzel “KİRAZ AĞACI ve
ŞEKERPARE KAYISI AĞACINI KES” talimatını veriyor. Yönetim, seçimde, o kişinin desteğini
alabilmek için, APARTMAN SAKİNLERİNE HİÇ BİLGİ VERMEDEN, bu iki ağacı kesti. O
kız gelirken, iğde ağaçları ve çok meyve veren, Karadut’lar saklanıyorlar.
Valilik
görevlisi, dışarıdan ağaç kesmeye gelen olur ise, kapıcı tarafından haberdar
edilecek. Belediye Zabıtaları ve Polis Karakolunda olanlar, site çevresini
sarıp, meyve ağaçlarını koruyacaklar.
Ben de,
çok seyrek, valilik görevlisi, yönetim odasında olduğu saatlerde, en fazla 5 –
10 dakika, internete girip – çıkacağım.
Bu kadar.
23.01.2021
17:37