RUSYA RUSLARI ve TÜRKİYE TÜRKMENLERİNİ YOK ETMEK İÇİN; ANA ÜS, TÜRKMENİSTAN DA, İNGİLİZLER TARAFINDAN MI KURULMUŞTU?

 

22 –23 ya da 25 yıl öncesi, Kayseri’de, YÖRÜK – TÜRKMEN VAKFI ( Yör-Türk) kurulmuştu.  Konuyu tam bilmeden, davet üzerine, ben de, kurucu üye olmuştum.

 

Belki de, bu vakıf faaliyet ofisi olarak, Kayseri Ordu Evi yanındaki apartmanda, iyi bir daire verilmişti. O bina yerinin, ‘arazi hırsızlığı’ olduğunu bilmemin önlenmesi için, Vakıf Başkanı, bana da ‘o daireyi satın aldığını’ söylemişti. Vakıf başkanı yaptığımız kişi, TÜRKMEN değilmiş! -J)

 

Kısaca, o binaya ve ofise gelen kişilerden birisi, (Sanıyorum, Mersin – Adana yöresindenler di.) Türkmenistan ile ilgili, özel sohbet anında : ‘Rusların, 1000’li yıllarda, Şam’a inişleri gibi,  şimdi de İngilizler; Asya’da ana üssü, Türkmenistan’a kurdular. Bizden oralara gidenler, onların politikalarına uygun çalıştıkları sürece, orada barınmalarına fırsat veriyorlar.”

 

- Ruslar, 1000 li yıllarda, Şam’a indiler. Dediniz. Ne amaçla indiler? Diye bir soru yönelttim. Cevabı: “Türkmenler ile birlikte inişleri.” olmuştu.  

 

……

İNGİLİZLERE YÖNELİK NOT:

 

İngilizler ile, ‘Dünya Güvenli Bölgesi’ kuruluşunda, birlikte çalışacağız. Bu kuruluş, savunma işbirliği dışında, kurucu ülke milletlerinin, ortak ekonomik güvenlik ve dayanışmaları, -kişisel- ya da ‘aile başı’ gelirlerini güvenceye alma ve artırma amaçlı olacaktır.

 

Burada yazılanlar, somut verilere dayanan bilgiler değildir. Bununla birlikte, sadece bir – kaç sohbet konusu olmayıp, çoğu kişinin böyle sandığı gerçeğidir.

İNGİLİZLER, RUSLARI NEDEN YOK ETMEK İSTİYORLAR?  Bunun nedenlerini ve hatta tarihi geçmişleri bilmiyoruz.

 

Eğer bu sanı, İNGİLİZLERİ değil, İNGİLİZ ERMENİLERİNİ kapsıyor ise, İngiliz Ermenileri; İngilizlerden bağımsız hareket edecek güç’e ulaşıp, Türkmenistan’ın ilk Devlet Başkanı, yönetim kadrosu ve sistemini kuracak kadar güçlendiler mi?

 

Daha açık bir tabir ile; İngiliz dış politikasını, İngilizler yerine, İngiliz Ermenileri mi oluşturup, yönetiyorlar?

 

TÜM BUNLARIN, AÇIK OLARAK KONUŞULMASI GEREKİYOR?

Başbakanlığı döneminde, Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçmişteki ilk Moğolistan Gezisini, İngiliz Ermenilerimi organize ettiler?

UYGUR TÜRKMENLERİNİ, flu halde bırakıp, orada, kapalı – etnik karmaşayı var etmek isteyen İngiltere’midir?

 

Bu durumda İngiltere, Ruslar dışında, Türkmenleri de mi yok etmek istiyorlar?

 

* * *

 

32 yıl iktidarda kalan, son dönem Osmanlı Padişahlarından Sultan Abdülhamit midir? Abdülaziz midir? O dönem, kurulan iç istihbaratın, devlet dışı, dış para destekli, çok güçlü bir istihbarat olduğunu, Arnavutlar, daima açıkça –överek- söylerler. Başka gruplar ise, Türklerin; Osmanlı yönetimi ve saraydan, tamamen uzaklaştırıldığı, Türkmenlerin ilk defa –açık- baskı gördükleri dönem olarak anlatırlar. Belki de, son kalan Selçuklu Rusları, o dönem yok edilmişlerdir.

BEN, BU BİLGİLERİN DOĞRULUĞUNU, İNGİLİZLER İLE KONUŞMAK İSTİYORDUM.

 

Bu isteğimin gerekçesi de – genel kanaat – İngilizlerin, son 250 yıllık, Almanların son 150 yıllık, dış politika ve olaylarda, Ermenileri kullanma dönemini bitirdikleri söylentisi idi.  Çünkü, bumerang etkisinin, İngiliz ve Alman milletlerinin; “sadece anlayışları değil, hayat tarzları ve genetik yapılarının bile, o politikadan, çok zarar gördüğünü anlamaları.” olarak açıklanıyordu. Bu, iyi bir haberdi.

 

Zamanı gelmişti.

Türkiye Türkmenlerinin, Türkmenistan’a gitmeleri engelleniyordu.

Türkmenistan’ın Türkiye Elçiliğinde, Türkmen yoktu!

Bu blogdan Ruslara, gizli bir mesaj yazmıştık.

Bazı dağ tepelerine çıkınca, oradan bağırınca, Türkmenistan’dan duyuluyordu.

Öyle bir gün, Rus uçaklarının havada oldukları görülünce, el hareketleri ile, Türkmenistan’a çağırmalarını söylemişler.

Pilotlar; ‘herhalde bir şey vardır.” Diye, toplu olarak, uçaklarını Türkmenistan’a indirmişler. İŞTE, O GÜN, - o uçakların, neden toplu geldiklerini anlamayan, Türkmenistan yönetimi, korku ve acil tepki ile, TÜRKMENİSTAN GENELKURMAY BAŞKANINI DEĞİŞTİRİP, nihayet, bir Türkmen’i, Genelkurmay başkanlığına atamışlar. Bunun sonucu, Türkmenistan Ordusu, normalleşme sürecine girmiş.

 

BU pozitif değişimin, diğer bakanlıklar ve yönetime tam yansımadığı, - halen – kapalı etnik kimlik kadrolarının – özelikle dış işleri bakanlığı – hâkim olduğu düşüncesi değişmedi!

Yönetime hazırlanan, iyi bir Türkmen Devlet Başkanı olduğu da, duyumlar arasında var. Göreve başlaması da, benim tayin gibi, hep erteleniyormuş.

 

Hayırlı olacağı bir gün, o da göreve başlar.

Hayırlısı….

 

* * *

İngilizler ile, ‘Dünya Güvenli Bölgesi’ kuruluşunda, birlikte çalışacağız. Bu kuruluş, savunma işbirliği dışında, kurucu ülke milletlerinin, ortak ekonomik güvenlik ve dayanışmaları, -kişisel- ya da ‘aile başı’ gelirlerini güvenceye alma ve artırma amaçlı olacaktır.

* * *

 

Saygı ve sevgilerimle

 

28.08.2020 04:13

……

 

 

ASYA’DA, AMERİKA’DA ‘AMERİKAN’ OLANLARIN ve RUSLAR’IN ANLAYAMAYACAKLARI – BAZI DURUMLAR!

 

Rusya, kısmen Asya’dadır.

Ruslar, dış ilişkileri çok az olan bir kavimdir.

Bu kötülükleri, bilmeyi bir yana bırakınız. Düşünemezler bile…

Amerikan toplumunda, iş odaklı, çalışkan, temiz insanlar çoğunluktadırlar.

Amerikan Ermenilerden, eski – yeni, ‘Legal Amerikan’ diye tanımlananlardan, Amerikan vatandaşlığına geçenlerin önemli kısmı da, iş odaklı ve çalışkan oldukları, Amerikan ülke güvenliğinin anlam ve önemini bildikleri için, Amerikan’dırlar.  

Arazi Hırsızlık uygulamaları - anlayışı bitince, çoğu, gerçek Amerikan olabilirler.  

 

ASYA TOPLUMLARINDA, BAZI UYGULAMALARI, ANLAYIŞLARI, İNCİL ve KUR’AN da OLAN “KÖTÜLÜK” DİYE TANIMLANAN DURUMLARI YAPMAYI, BAŞARI OLARAK GÖREN, ERMENİLER VARDIR.  Bunlar, İstanbul’a yerleşip, Müslüman eğitimi de alsalar, değişmiyorlar.

 

Uzak geçmişte, internet’e ilgim ve nelerden haberdar olduğum bilinir.

Bunların bazı web sitelerini de okumuştum. Görünüşte, çok masum bilgi siteleri idiler.

‘TÜRKLERİN ÇOCUKLARINI, BABALARINI KARŞI KULLANMA dâhil, bazı örnekleri okudukça, tüylerim diken diken olmuştu.

ERMENİLERİN ERMENİLERE YAPTIKLARI, penceresinden de konulara biraz bakmıştım.

Hindistan’da, TAÇ MAHAL Kahramanı, Cihan Şah Sultan’ı, o yıllarda, ben Türkmen olarak biliyordum. Ermeni de olabilir. Ortaya çok iyi bir eser çıkınca, KISKANÇLIKLA, HASETLE, çocuklarını babalarına karşı örgütleyip, orada bir kulede zindana koymuşlar. BU YÖNLENDİRMEYİ, ÇOK ÖZEL BİR ZEVK İLE YAPIYORLAR. Kız güzel ise, onu aileden koparmak, evliliğini – kişiliğini dağıtmak, onu yok etmek, annelik, eşlik vasıflarını kaybettirme yöntemleri de, detaylı, ana başlıklar ile veriliyordu. Bunların, romanlarda, senaryolarda kullanılma yöntemleri de…

 

Güleceksiniz ama vallahi de, billahi de, Türkiye’de, haberiniz yokken, fırsat yaratıp, çocuklarınızı –gizlice- emziren kadınlar bile var!!!

 

Günaydın Gazetesinde olduğum yıllar, bizim gazete ya da Hürriyet’te olabilir. ‘Erkeklere doğum-kontrol’ haberi çıkmıştı. Ruj gibi, bir şeyi cebinizde taşıyıp, kokluyorsunuz. İlişkide, kadını hamile bırakmıyorsunuz. Buna benzer bazı şeyler var. BUNLAR, o KÖTÜ NİYETLİ İNSANLARIN ELİNE GEÇTİMİ, DÜŞÜNEMEYECEĞİNİZ, ÇOK KÖTÜ SONUÇLARI OLUR.

Amerikan, edepli bir millettir.

Amerikan devletini, ilaç sektörüne, -durum tanımı- açık ve net yapılarak, davet etmemizdeki niyetimiz, para kazanmak değil, ‘Dünya Güvenli Bölgesi’ndeki ülkelerin, çok yönlü güvenlikleri de var.    

 

GELECEKTE, ÜLKELERDE YAŞAYAN İNSANLARIN, BİR BAŞKA ÜLKEYE GİDİŞLERİ ÇOK ZOR OLACAKTIR.

SINIR KONTROLLERİ GÜÇLENDİRİLİP, VİZE ALMA ŞARTLARI çok güçleştirilecektir.

 

Eğitim sistemi ve anlayışı, bize göre, Avrupa ülkelerinde çok bozuldu.

Eğitim konusunda, Rus, Rum, Türk + Amerika dışında, başka yerlere kapalı olma durumu ortaya çıkacak.

 

Türkiye’de ilk ihtiyaç; lise sonrası + 2 yıl ile ilköğretim öğretmenliği, hızlandırılmış + 3 yıl ile, orta öğretim – lise öğretmenliği için, ABD dışında, Yunanistan’dan da yardım alacağız.

Coğrafya kitabımız girişinde, ABD Başkanının fotoğrafı ve yazısı olacak.

Tarih kitabımızı, ‘Dünya Güvenli Bölgesi’ kurucu 7 ülke katılımları ile hazırlayacağız.

 

Şiir ve Edebiyat Kitaplarımız değişiyor.    

 

Bu kadar.

 

28.08.2020 09:54

………………

RUSLAR; KENDİNİZE GELİN! KOMÜNİZM BİTTİ.

Üst düzey komutanların katıldıkları bir askeri plan-tatbikat’tayız.

Benim görevim, yardımcı sunucu – anlatıcılık.

Rus Zırhlı Birliği, Türkiye topraklarında ilerliyor.

Bizler de, oyalama muharebesi yapıyoruz. Asıl ulaşacağı hedefe, intikalini geciktiriyoruz.

Tüm planlarımız, geçeceği farz edilen alan ve bölgeye yönelik.

Komutanlarımızdan bir tanesi, alternatif geçiş var. Hadi o bölgeyi, o dar yolu kullanırlar ise?

 

O dönemin, yaşlı komutanları. Çoğu ölmüştür. Yine de, hayatta kalanlar vardır.

Konuyu hatırlarlar.

Sunucu subay: Ruslar Komünisttir. İntikalde, ana harekâtta, güzergâh değiştirme kararlarını kendi başlarına, merkezden onay almadan veremezler. Bu güzergâhı kullanacaklar.

 

Komutan:  Ben o kadar, bağımsız karar verme imkânlarının ellerinden alındığını düşünmüyorum. O kararlar biraz esnektir. Demişti.

 

* * *

Yeni dönem: Rusya Yönetim Konseyi, -kesin olarak, etnik olarak- tam Rus olmalıdır. Der iken, benim geçmişten bildiğim bazı şeyler vardır.

Ukrayna ve Türkmenistan’ın, Kazakistan’ın,  gelecek güvenliği için de, Rusya Yönetim Konseyi’nin etnik olarak tam Rus olması, gerekli ve zorunludur.

Rusların, kendi başlarına karar verme yetenekleri, daha da geliştirilmelidir.

Türkmenistan’da da Türkmenlerin, kendi başlarına karar verme yetenekleri, günün şartlarına uygun halde olmalıdır.

 

Ukrayna ve Kazakistan’da özel durum vardır. Bu iki ülkenin Yönetim konseylerinde de, etnik olarak tam Rus, birer kişi bulunmalıdır.  

 

* * 

Sunucu subay arkadaşa, toplantı bitiminde bir soru sordum.

Gülerek: merkezde, güzergâh planı çıkar çıkmaz, daha Rus harekâtı başlamadan, o planın, Almanlar tarafından bize gönderilme ihtimalinin çok yüksek olduğundan söz etmişti.

 

Onun söylemediği, anlatılanlardan benim yorumum, işin özeti: Alman Ermenilerinin, o plan çıkar çıkmaz, Rusya Ermenilerinden öğreneceğinden – alacaklarından emindi.  

* * *

Dünya Güvenli Bölgesi kuruluşu sonrası, kurucu 7 ülke arasında, savaş olma ortamını yok edici, üç – beş, çok önemli durumlar vardır. Bununla birlikte, bundan sonra, bu 7 ülkeden herhangi ikisi arasında bir savaş çıkar ise, o savaş; eski ya da mevcut savaşlara benzemez.

………………..

Varşova Paktı dağılma döneminde ve ilk serbest politika döneminde, Rusya’daki Ruslar, karar alıcı noktalardaki Ruslar, tam bir kıskaç ve kontrole alınmışlardı. Bizim dıştan tespitimiz: Karar almayı bir yana bırakınız, hareket edemez hale getirilmişlerdi.

………….

Şu bir gerçektir. Tam gerçektir. Rusya: son 30 yılda, beklenenin üstünde çok iyi toparlandı. Son 10 yılda da, Rusların –bireysel- ekonomik gelirlerinde, çok iyi artışlar oldu. Mevcut yönetim ve yöneticiler, konuları anladılar, çok iyi şeyler başardılar. Yönetimde etnik dengeler de sağlandı. Sanıyorum, herkesin açık etnik kimlikli olması ortamına da gelindi.

 

Arazi hırsızlığı da çözümlendikten sonra, yeni bir sisteme geçtikten sonra, komünizm tam bitecek!

……..

Tüm bunlar çok iyi de, ben halen, neden bir Rus Kızı ile evlenecek, ortamı, şartları hazırlayamadım.

 

Ruslar, bu iyi hızla giderken, lütfen bu konuyu da bir gündeme alınız.  

 

Bu kadar.

17.08.2020 13:46

Sigara – Tütün, AK PARTİ VURGUNU!

 

Onlar, sigara içmiyorlarmış!

Rakı – Şarap’ta içmiyorlarmış.

Türk Rakı fiyatlarını, VİSKİ’DEN PAHALI YAPTILAR.

Şarap, Kel Alinin Bağı gibi, nereden geldiği, kaynağı belirsiz, 40 çeşit !!!

Rakı – Şarap ne ise de, yerli tütün kayboldu. Global Ermeni - Sigara fiyatlarının sinir bozuculuğu yetmiyormuş gibi, sigara paketleri üzerine de, sağlık ve moral bozucu resim – fotoğraflar konuyor.

 

Winston – Dark blue long ya da Blue Long denilen sigara içiyorum.

Paket Fiyatları 15 – 16 lira. Günlük 30 lira civarı, sigara giderim var.

Tütün yerine, başka şey konulması iyi de, için de tütün olsa, günde bir paket içerim. Onun fiyatı da, yerli tütün 4 – 5 lira olur.

 

HALKIN GELİRİ ile SİGARA FİYATLARI ARASINDA UÇURUM VAR.

Bunun getirdiği, psikolojik, sosyal sorunlar var.

Karşı çözüm: Kaçak Sigara – Kaçak Tütün.

Türkiye’de, geçen seneye kadar – sanıyoruz MİT denetimli – Kaçak Sigara içiyorduk.

İngiliz, Alman sigaralarının paketi: 4 – 5 lira idi.

Benim tercihim; Gürcistan – Rusya Winston’u ya da Pall Mall’i idi. Onun paketi de, 5 lira idi.

Şimdi Türkiye’de, hemen her sokakta, KAÇAK TÜTÜN dükkânları var. Sigara sarma makine ya da tabakaları, takma filtreler de var. SAĞLIĞA ZARARLI, KAYNAĞI BELİRSİZ TÜTÜN ÇEŞİTLERİ.

 

AK Parti, fiyatları yüksek tutarak,  paket üstüne kötü fotoğraflar koyarak, sigara içenleri –çavdırmak- istiyormuş. !!! -J

 

GLOBALLEŞME ÖNCESİ, TÜRKİYE’DE, ASKERE GÜNLÜK SİGARASI ÜCRETSİZ VERİLİRDİ. (Tiryakilere, aylık 1 karton) Memleket hasreti ile dağ başında, dinlenme saatlerinde, devletinin verdiği, sigara ile efkâr dağıtırdı. Rahatlardı. Şimdi, her içtiği sigara, fiyatı ile yüreğini yakıyor. Tiryaki bu. O sigarayı alamaz ise, sinirleri bozuluyor. Ne idiğü belirsiz, kaçak tütün, sıhhatini bozuyor.  

 

SİGARA – TÜTÜN GLOBALLEŞMESİ ÖNCESİ, TÜRKİYE’DE DURUM NE İDİ?

 

Ben, sigara içmeye, lise son sınıfta başladım. Günde; 3-5 tane idi. 

Çocukluk yıllarımdan, hatırladıklarım.

Fiyatlar, 15 – 25 kuruş, eksik – fazla olabilir.

Bir tabakalık (tütün sarma kâğıtlı) Türk Tütünü paketi,  35 kuruştu.

Halk arasında, ‘Köylü Sigarası’ denilen: “ÜÇÜNCÜ” isimli sigaranın paket fiyatı da, 40 kuruş olabilir. Askerlere, ücretsiz verilen bu sigaranın, üzerinde de asker resmi olur. Paket üstünde de: ‘ASKER yazardı.

 

Üniversite Öğrencileri, genellikle, ‘İKİNCİ’ – ‘BİRİNCİ’ denilen, çeşit içerlerdi. 60 – 75 kuruş.

Hanımlara: ince ‘BAHAR’ sigarası. 100 kuruş.

Devlet Memuru – Bürokratlar; Yassı ‘YENİCE’ sigarası.  120 – 125 kuruş.

Fitreli SAMSUN – MALTEPE, 2 lira. Ben orta okul da iken, 5.5 lira olunca, protestolar olmuştu.

 

Tüm bunları, devlet sigara fabrikası, Türk Tütününden yapardı.

Sigara – Çay- Rakı, Şarap işlerini yapan, devlet Kuruluşu ismi de: TEKEL di.

Babam; sigara, alkollü içki içmezdi ama resmi görevi:  TEKEL TAKİP MEMURU idi.

Kaçak tütün takibi, her fiyat artışında, bayilerdeki stok kontrolünü yaparlar, fiyat artış farkı devlete ödenirdi.

Köyde oturur. Görev olunca, görevine giderdi. Görev olmayınca, tarlasında, bağında çalışırdı. Serbestti. 

 

Lise yıllarımda, Türkiye’de, Kaçak Tütün ve Kaçak Sigara yoktu.

Sadece İstanbul’da, sokakta satılan - kaçak - MARLBORO sigarası, dikkatimi çekmişti.

 

Alkol ithalatı, sadece TEKEL de idi. Lokanta, otel ve şahıslar, dilekçe ile başvurup, ihtiyaçları oranında, TEKEL ‘den, ithal içki alırlardı.  

Kayseri’de, yine lise yıllarımda, bir kişinin dilekçesini (evde tüketim için,) Tekel İl Müdürüne imzalatıp, alt depodan,  bir şişe, ithal viski ve iki şişe, ithal şarap aldığımı hatırlıyorum. 

 

Üreticiden satın alınan - toplanan, ÇAY –  TEKEL fabrikasında, harmanlanıp, paketlenir, TEKEL tarafından da satışı yapılırdı.

 Çay harmanı, Türkiye’de çok çok iyi idi. Ucuzdu. İçtiğiniz çay,  çay idi.

Tadı da, rengi de,  kıvamı da mükemmeldi.

Normal harman dışında, tomurcuk çaylardan farklı bir paket daha vardı.

İki – üç çeşit, “Türk Çayı” tat ve lezzetini tam verirdi.

Az çeşit çayları birbirine kattınız mı, bazen kalefir, bazen de tarçın ilavesi ile, bu işin reklamı değil, tadı vardı. 

 

…..

 

AMERİKA – RUSYA,

Onlar, GLOBAL OLSUNLAR,

Biz bu tatları, yeniden alalım.

Halk işletmeciliği sigarasını, sadece, Kara deniz Üçlüsü Ülkelerine gönderelim. Başka yerlere satmayalım.

 ama

Halk İşletmeciliği,  çay harmanlaması ile yapılan ‘Türk Çayı’nı, Amerikalılar da içsinler. ÇAY, ne imiş? Bunu tatsınlar.  Yeni ve güzel bir renk görsünler.

 

 

 15.08.2020 17:41